Çünkü insanlar için ancak çalýþtýklarýnýn karþýlýðý vardýr (Necm, 39). Allah, çalýþanlarýn, iþlerini iyi ve saðlam yapanlarýn emeklerini zayi etmez, onlarý mükâfatsýz býrakmaz. (Kehf, 30)
Çalýþýp servet sahibi olmak kadar serveti doðru bir þekilde harcamak, aile fertlerinin, akrabanýn, yoksullarýn ve toplumun haklarýný vermek de önemlidir. Yüce Allah, her þeyi bir ölçü ve denge ile yaratmýþtýr. (Kamer, 49) Ýnsanlar da hayatýn her alanýnda olduðu gibi, harcamalarýnda da ölçülü ve dengeli olmak durumundadýrlar. Yazýmýzda bu konuyu vurgulayan, "Rahman’ýn kullarý, harcadýklarý zaman ne savurganlýk ederler ne de cimrilik, bu ikisi arasýnda orta bir yolu tutarlar." anlamýndaki, Furkân suresinin 67. âyetini tahlil etmeye çalýþacaðýz.
Ayette israf ve cimriliðin yerilmesine karþýlýk, ölçülü ve dengeli olma övülmekte ve bu tutum Rahman’ýn kullarýnýn özelliði olarak zikredilmektedir. Surenin 63-74. âyetlerinde, Rahmanýn kullarýnýn 14 özelliði sayýldýktan sonra, 75 ve 76. âyetlerde bu özelliklere sahip olanlar; "Ýþte onlar sabretmelerine karþýlýk cennetin yüksek makamlarýyla mükâfatlandýrýlacaklar, orada esenlik dileði ve selâmla karþýlanacaklardýr ve orada ebedî kalacaklardýr. Orasý ne güzel bir durak ne güzel bir konaktýr." ifadeleri ile müjdelenmektedirler. Rahman’ýn kullarýnýn nitelikleri:
-Yer yüzünde vakar ve tevazû ile yürüyen,
-Cahiller kendilerine lâf attýklarý zaman selâm deyip geçen, onlara uymayan,
-Rablerine secde ederek ve kýyamda durarak gecelerini ibadetle geçiren,
-Rabbimiz! Bizden cehennem azabýný uzaklaþtýr, diye dua eden,
-Harcadýklarý zaman israf da cimrilik de etmeyen, ikisi arasý ölçülü ve dengeli olan,
-Allah ile birlikte baþka ilahlara tapmayan,
-Haksýz yere cana kýymayan,
-Zina etmeyen,
-Günahlarýna tövbe eden,
-Ýman edip salih ameller iþleyen,
-Yalancý þahitlik yapmayan,
-Faydasýz, boþ bir þeyle karþýlaþtýklarý zaman, bunu vakar ve sükûnetle karþýlayan,
-Kendilerine Rablerinin âyetleri hatýrlatýldýðý zaman, kör ve saðýr gibi davranmayan,
-Rabbimiz! Eþlerimizi ve çocuklarýmýzý bize göz aydýnlýðý kýl ve bizi Allah’a karþý gelmekten sakýnanlara önder yap, diye dua eden kimseler þeklinde tespit edilmiþtir.
Zikredilen nitelikler gösteriyor ki yüce Allah, Kur’ân’da insanýn her davranýþý için uyulmasý gereken ilkeler bildirmektedir. Bu ilkeler, iman, ibadet, dua ve salih amellerden tutunuz; yürüme, konuþma, hoþgörü, þahitlik ve sosyal iliþkilere kadar uzanan geniþ bir alaný kapsamaktadýr. Bu ilkelerden üçü de bütün fertleri ilgilendiren, ekonomik deðerlerin korunmasý ve tüketilmesi ile ilgilidir.
Ayet üç hüküm içermektedir:
1. Savurganlýk etmeyin
"Savurganlýk" diye çevirdiðimiz "israf" kelimesi sözlükte aþýrý gitmek, haddi aþmak, malý-mülkü saçýp savurmak, yanýlmak, hata etmek, gafil ve cahil olmak anlamlarýna gelir.(Ragýp, 230)
Ýsraf, insan hayatýnýn her alanýnda söz konusu olabilir. Allah ve Peygamberin koyduðu ölçülere uymayan, evrensel akýl ve mantýk kurallarýna ters düsen davranýþlar israf kavramýna dahildir. Mesela Kur’an’da, Salih ve Lût peygamberin kavimleri ile Firavun,"müsrif" olmakla yerilmiþlerdir. Çünkü Firavun; azgýn, haddi aþan, çok yalancý, þüpheci, kibirli, zorba, bozguncu, zalim, ilahlýk iddiasýnda bulunan,peygamberleri yalanlayan ve kavmini hak yoldan saptýran, Allah ve Peygamber’e düþmanlýk eden kâfir bir insandý.(Tâhâ, 24; Mü’min, 28, 34, 35; Yunus, 83, 91; Kasas 37, 40; fiuarâ,19 29; Zariyât, 39) Salih Peygamberin kavmi; bozguncu, zorba,inatçý, çoðu zalim, azgýn, müþrik ve kâfir bir toplum idi. Peygambere baþkaldýrmýþlar, ögüt ve talimatlara uymamýþlardý. (A’raf, 73, 74, 76, 77; Ibrahim,15; Hûd, 67; Tâhâ, 33; fiuara, 151; fiems, 11; Hac, 42; Fecr, 12) Lût Peygamber’in kavmi bozguncu, cahil, mücrim, ho- moseksüellik yapan kâfir bir toplumdu. (Ar’af, 80, 81; fiu ara, 160; Hakka,10; Ankebût, 30; Neml, 55; Zâriyat, 34.) Allah, müsrif toplumlarý helak ettigini bildirmektedir.(En- biya, 9) Kur ’an’da; Kur’an’dan yüz çevirenler, Allah’ýn âyetlerini unutanlar, hakyoldan sapanlar da müsrif olarak nitelenmektedir. (Ta-ha,124, 127)
"(Ey Peygamberim! Tarafýmdan insanlara) De ki: Ey kendilerine yazýk eden kullarým! Allah’ýn rahmetinden ümit kesmeyin. þüphesiz günahlarýn hepsini baðýþlar. Çünkü O, gerçekten çok baðýþlayan, çok merhametli olandýr." (Zümer, 53) anlamýndaki âyette, tövbe etmeyi gerektiren günahlarý iþleyen kimselere, "müsriser" denilmektedir.
"Kendilerine yazýk eden" diye çevirdigimiz, "ellezîne esrefû alâ enfüsihim" cümlesinde geçen "nefse karsý israf" ifadesi, kiþinin günah iþleyerek kendisini ilâhî cezaya maruz býrakmasý, kendi aleyhine sonuçlanacak bir davranýþta bulunmasý anlamýndadýr. Bu ifade Müslim’in rivayet ettiði bir hadiste de geçmektedir. (Müslim, Tevbe, 25; III, 2110)
Mü’minin imaný ile baðdaþmayan, ahlâk kurallarýný ihlal eden, ilâhî iradeye uymayan her davranýþ israftýr. Bu anlamda israf zulmün, bozgunculuðun, sapmanýn ve yozlaþmanýn kaynaðýdýr. (þuarâ,151-152). Kur’an’da Allah’ýn müsriseri doðru yola iletmeyecegi ve onlarý cehenneme atacaðý (Mümin 28, 43) bildirilerek, insanlar bu tür davranýþlardan sakýndýrýlmaktadýr.
Tahlil etmeye çalýþtýðýmýz âyette, servetin, mal mülkün, para ve ekonomik deðerlerin harcanmasýnda israf yapýlmamasý istenmektedir. (Kurtubî, XIII, 73)
"Malý israf etmek",onu yerli yerinde harcamamak faydasýz yere harcamak, gerektiðinden çok harcamak anlamýna geldiði gibi, Allah’ýn uygun görmediði yerlere harcamak anlamýna da gelir.
Ýhtiyacý gidermeyen, güzel olmayan, yararsýz, boþ yere ve gayri meþru harcamalar, ihtiyacýn ötesinde, hakký olmayan alanlara nimetlerin aktarýlmasý birer israftýr. Mesela kiþinin parasýný, malýný ve mülkünü kumar, içki, fuhuþ gibi haram yerlere harcamasý israf olduðu gibi, gýda maddelerinin çürütülmesi, ekmek, yemek, sebze ve meyvelerin çöpe atýlmasý, giyilebilen eskimemiþ giysilerin, kullanýlabilen ev eþyasýnýn atýlýp yerine yenisinin alýnmasý, gereksiz yere elektrik sarfiyatý, suyun boþ yere akýtýlmasý, hatta gerektiðinden fazla yiyip içilmesi dahi israftýr. Yüce Allah, "…Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez." buyurmakta (A’râf 31; En’am, 141) Peygamberimiz de,"israf veya kibir ve gösteriþe kaçmamak þartýyla yiyin, için, sadaka verin ve giyinin." (Ibn Mâce, Li- bas, 23 (II. 1192) sözleriyle, ayný gerçeði dile getirmektedir.Ýsraf, ekonomik dengeleri bozar, fert ve toplumlarý hüsrana götürür.
Peygamberimiz, malý-mülkü zayi etmeyi hoþ olmayan davranýþlar arasýnda saymýþtýr. (Buharî, Istikraz, 19, Edeb, 6; Müslim, Akdiye, 10-14)
Kur’an’da israf olayý, malý-mülkü saçýp savurmak, sefihçe harcamak, gerektiði yere sarf etmemek anlamýndaki "tebzîr" kavramý ile de ifade edilmiþtir: "Akrabaya, yoksula ve yolda kalmýþ yolcuya haklarýný ver, fakat saçýp savurma. Çünkü saçýp savuranlar þeytanýn kardeþleridir. þeytan ise Rabbine karsý çok nankörlük etmiþtir." (Ýsra, 26-27)
Ayet, saçýp savurmayý nankörlükle, bu davranýþý sergileyenleri ise þeytanýn kardeþi olmakla nitelemektedir ki bu, israf olayýnýn ve müsrif olmanýn ne denli kötü bir þey olduðunu ortaya koymaktadýr.
2. Cimrilik etmeyin
"Cimrilik" diye çevirdiðimiz cümlede geçen "katr" kelimesi, israf kavramýnýn zýddý olup, genel anlamý ile gerektiði ve imkân olduðu halde harcama yapmamak demektir.(Ragýb, 502) Kiþinin bakmakla yükümlü olduðu insanlarýn temel gereksinimlerini karþýlamamak, fakirin hakkýný vermemek birer cimrilik örneðidir. (Kasas, 77) Kur’an’da cimrilik, "suhh" ve "buhl" kelimeleriyle de ifade edilmektedir. Cimrilik, insanýn doðasýnda var olan bir duygudur, kontrol altýna alýnmalý ve mâkul bir ölçüye çekilmelidir."De ki: Eðer siz Rabbinin rahmet hazinelerine sahip olsaydýnýz, yine tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Zaten insan çok cimridir." (Isrâ, 100) Anlamýndaki âyet, bu gerçegi ifade etmektedir. Kur’ân’da "cimrilik" yerilmis ve cimrilik edenler, insanlara cimriliði emredenler, mütekebbir ve çok övünen kimselerin niteliði olarak zikredilmiþtir. (Nisa, 36-37)
Cimrilik edenler sonuçta kendi aleyhlerine cimrilik etmiþ olurlar.(Muhammed, 37) Ýnsan cimriliðin zararýný dünya veya âhirette görür. "Allah’ýn kendilerine lütfundan verdiði nimetlerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayýrlý olduðunu sanmasýnlar. Hayýr! O kendileri için bir serdir. Cimrilik ettikleri þey kýyamet gününde boyunlarýna dolanacaktýr…” (Al-i Imrân, 180) Âyeti ve "Cimrilik etmekten sakýnýn. Çünkü cimrilik sizden önce yasayan insanlarý, birbirini boðazlamaya ve dokunulmaz haklarýný çiðnemeye götürmek suretiyle periþan etmiþtir."(Müslim, Birr, 56) hadisi, bu gerçeði dile getirmektedir. Ceza amelin cinsinden olur. Cimrilik mahrumiyet sebebidir. Peygamberimiz, "Paraný saklama, Allah da (nimetini) senden saklar."buyurmuþtur. (Müslim, Zekat, 88; Buharî, Zekat, 21) Cömertlik ise erdemlilik ve zenginlik sebebidir. "Cömert insan Allah’a yakýndýr, insanlara yakýndýr, cennete yakýndýr, cehennemden uzaktýr. Cimri ise Allah’a uzaktýr, insanlara uzaktýr, cennete uzaktýr, cehenneme yakýndýr. Cömert cahil, cimri âbidden Allah’a daha sevimlidir." (Tirmizî, Birr, 40. IV, 342) "Iki haslet vardýr ki mü’minde bir araya gelmez: Cimrilik ve kötü ahlâk." (Tirmizî, Birr, 41. IV, 343) Hadisleri, mü’minin cimri olamayacaðýný ifade etmektedir. Nefsinin cimriliðinden kendini kurtaran kurtuluþa erer, (Hasr, 9, Tegâbün, 16), mutlu ve huzurlu olur. Ýnsan, malýný-mülkünü hayýr ve hasenat için de kendisi, esi ve çocuklarý için de israfa kaçmadan harcamalý, Allah’ýn nimetlerinden yararlanmalýdýr. "Allah’ýn sana verdiði þeylerden âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasîbini unutma, Allah’ýn sana iyilik yaptýðý gibi sen de (insanlara) iyilik yap ..." (Kasas, 77) Ayeti ve "Allah (kuluna verdiði) nimetinin izini kulunun üzerinde görmeyi sever." (Tirmizî, Edeb, 54. V, 124) hadisi, bunu ifade etmektedir.
3. Harcamalarda ölçülü ve dengeli olun
"Orta yol üzere olmak" diye çevirdiðimiz "kavâm" kelimesi; adalet, ölçülü ve dengeli olmak, ifrat ve tefrît arasýnda orta yolu tutmak demektir. (Kurtubî, XIII, 74. Beydavî, IV. 454) Tahlil ettiðimiz âyetten, "kavâm" kelimesinin, israf ve cimrilik arasý bir davranýþý ifade ettiðini anlýyoruz. Bu anlamý Isra suresinin 29. ayeti su ifadelerle ortaya koymaktadýr: "Eli sýký olma, büs- bütün eli açýk da olma. Sonra kýnanýr ve çaresiz kalýrsýn."
Islâm; namaz, oruç, zekat (Buhârî, Nikâh,1,VI, 116) ve dua, (A’raf, 56) yürüme,konusma, (Lokman, 19) sevme, öfkelenme (Tirmizi, Birr, 59, IV, 360) ve sosyal iliski ler dahil, hayatýn her alanýnda ölçülü ve dengeli olunmasýný istemektedir. Asýrýlýk hiçbir þeyde iyi deðildir.
Sonuç: Furkan suresinin 67.ayeti; fert, aile ve toplum hayatýnda ölçülü ve dengeli olmanýn önemini, israf ve cimriliðin kötü bir davranýs olduðunu beyan etmektedir.
Yüce Allah, övdüðü ve cennet va’dettigi kullarýný, israf ve cimrilik etmeyen, bu ikisi arasýnda ölçülü ve dengeli olan kimseler olarak nitelemektedir. Çünkü israf ve cimrilik fert ve toplumu olumsuz yönde etkiler.
|