Çünkü bunlar ve benzeri güzel vasýflar, insana gerçekten "insan" olma özelliði kazandýrýr.
"Güzel ahlâk" adý altýnda toplanan bu güzel vasýflarý "örnek insan" olarak en mükemmel þekilde yaþayan insan, Peygamber Efendimizdir (a.s.m). Onun ahlâký o kadar yücedir ki, Cenab-ý Hak, ona hitap ederek þöyle buyurur:
"Hiç þüphesiz senin için bitmez tükenmez bir mükâfat vardýr. Ve hiç þüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin." (Kalem Sûresi, 3-4)
Yine Kur'ân'da Peygamberimiz için "Allah'ýn Resulünde sizin için güzel bir örnek vardýr" (Ahzâb Sûresi, 21) buyurularak, mü'minlerin, hayâtlarýnýn bütün safhalarýnda onu örnek almalarý tavsiye ve emredilir. Çünkü onun ahlâký bizler için en güzel örnek, onun yaþayýþý, halleri, sözleri ve hareketleri en mükemmel modeldir.
Peygamberimiz de, "Ben ancak güzel ahlâký tamamlamak için gönderildim" buyurur ve bu özelliðini, dünyadaki göreviyle baðlantýlý olarak dikkat çekip bizlere anlatmaktadýr.
Onun ahlâký, Allah'ýn övdüðü ve Kur'ân'ýn öðrettiði temiz ahlâktýr. Yüce Allah, Ýslâmý insanlýðýn imdadýna gönderip Kur'ân'ý indirirken, Ýlahî prensiplerin uygulamaya geçiþini hayatýyla gösterecek bir insan olarak Peygamberimizi seçmiþtir.
Kur'ân'da anlatýlan güzelliklerin tamamýný Peygamberimizin þahsýnda görmek mümkündür. Sahabîlerin, Peygamberimizin ahlâký hakkýnda bilgi almak istemeleri üzerine, Efendimizin hanýmý Hz. Âiþe þu cevabý vermiþti:
"Siz Kur'ân'ý okumuyor musunuz? Onun ahlâký Kur'ân'dý."
Peygamberimizin hayâtýnda ve ahlâkýnda, her meslek ve seviyeden insan, örnek alacak yönler bulabilir. Ýnsan olarak onun hayâtýndan alacaðý sayýsýz fazilet ve güzellik yanýnda, kendi mesleðini ve toplumdaki yerini ilgilendirecek yüzlerce dersi de alabilir. Çünkü Peygamberimizin hayâtý her yönüyle hepimize örnektir.
Meselâ, zengin bir insan, hicretten birkaç sene sonra bütün Arabistan'a hakim olup çok büyük servetlere sahip olan ve hepsini ihtiyaç sahiplerine daðýtan Peygamberimizi kendisine örnek alabilir.
Sahipsiz, çaresiz ve kimsesiz insanlar; Mekke hayâtý boyunca akla hayâle gelmeyen iþkence ve baskýlara maruz kalýp, üstelik bütün yakýnlarý tarafýndan yalnýz býrakýlan, ama hiçbir biçimde dâvasýndan ve inancýndan taviz vermeyen bir Peygamberi kendine rehber alabilir.
Bir öðrenci; Allah tarafýndan Kur'ân âyetlerini vahiy yoluyla indiren Hz. Cebrail karþýsýnda oturup Kur'ân'ý öðrenen Peygamberimizi hayâtýna örnek alabilir.
Baþarýlý bir kumandan; Bedir ve Huneyn Savaþlarýnda düþmaný maðlûp edip, az sayýdaki mücahitleriyle beraber çok sayýdaki düþman karþýsýnda büyük zaferler kazanan; Mekke'nin fethi sýrasýnda muhteþem ordusuyla þehre girerken, mütevazý halinden, baþým devesinin semerine eðecek kadar engin gönüllü ve vakar sahibi bir Peygambere baðlanabilir.
Çiftlik sahibi bir insan; fetihlerin hemen sonunda Hayber, Beni Nadir ve Fedek topraklarýna sahip olduktan sonra o araziyi ýslah edip, en iyi þekilde ürün alacak kimseleri iþ baþýna getiren, bir avuç topraðý olmayan Sahabîlerine araziyi paylaþtýran zeki ve âdil bir Peygamberden ders çýkarabilir.
Bir tüccar; hanýmý Hz. Hatice'nin ticaretini iþleten, ticarette alýp satarken doðruluktan ve dürüstlükten ayrýlmayan, Suriye'ye, Basra'ya giden kafilenin en yücesi olan Peygamberimizin yaþayýþýný, ticarî ahlâkýný rehber edinebilir.
Küçük yaþta yetim kalmýþ bir çocuk; ana rahminde altý aylýkken babasýný kaybeden, altý yaþýnda annesinin ölümünü gören, bütün hayâtý anasýz babasýz geçen, fakat daha sonra insanlýðýn övündüðü, Allah'ýn en çok sevdiði insan, "inci gibi bir yetim" olarak sayýlýp sevilen Sevgili Peygamberimizi örnek alabilir.
Aklý baþýnda bir genç; gençlik yýllarý boyunca iffet, doðruluk, haya, edep timsali olan, amcasý Ebû Talib'in koyunlarýný otlatarak hayâtýný kazanan genç Muham-med'in (a.s.m) hayâtýný kendisine rehber edinebilir.
Çünkü onun yirmi beþ yaþma kadarki hayâtý boyunca ve daha sonrasýnda herhangi bir çirkin hareketine, bir yalanýna, hilesine rastlanmamýþtýr.
Halka nasihat eden bir vaiz; mescitte Sahabesine en güzel bir dille yol gösterici hakikatleri anlatan, tavsiye ettiklerini bizzat kendi þahsýnda mükemmel manada yaþayan, tek bir sözüyle kabilelerin hidayetine vesile olan mürþid Peygamberi hatýrlar, onu örnek alýr.
Kýsaca, her insan hangi þartlarda bulunursa bulunsun, hangi meslek ve sanatta çalýþýrsa çalýþsýn, sabah-akþam, gece-gündüz, her zaman ve her yerde Sevgili Peygamberimizi kendisi için güzel bir örnek olarak alabilir.
Öyle bir rehber ki, ona uyduðumuz zaman hayâtýmýzýn karanlýklarý kaybolup, onun nuru sayesinde yolumuz aydýnlanýr, iþlerimiz yoluna girer, hayâtýmýza bir düzen ve disiplin gelir.
Peygamberimizin hayâtý, insanlarýn meþgul olduðu ve karþýlaþtýklarý her ihtiyaca cevap verebilecek güzel ahlâkýn bütün kurallarýyla süslenmiþ nurlu bir zincir gibidir. Onun güzel ahlâký, o nuru arayanlarýn önüne nur serper. Onun hidayeti doðru yolu arayanlara bir kýlavuz olur. Onun takdim ettiði þifalý su, ýssýz ve kavurucu gaflet çöllerinde bocalayan þaþkýn ruhlara bir âb-ý hayât yerine geçer. Ondan gelen ýþýk huzmeleri isyan ve günah bataklýðýnda çýrpýnan zavallý insanlarýn kurtuluþa ermelerine ve sahile çýkmalarýna yardýmcý olacak bir deniz feneri hükmüne geçer.
|