Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2098
Toplam 15251330
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Zekât ve infakýn Ýslam’daki yeri ve önemi

Ýslamiyet, sosyal yardýmlaþma ve paylaþmayý asýrlar öncesinden insanlýða kazandýrmýþ ve netice olarak da zekât ve diðer sosyal yardýmlaþma yollarýyla toplum katmanlarý arasýndaki gelir mesafesini en aza indirerek bireyler arasýnda sevgi ve kardeþliðin geliþip kökleþmesine vesile olmuþtur.

13/07/2011

Zekât ve infakýn Ýslam’daki yerini anlayabilmek için, bu kurumlarýn tekevvün ve tekâmülünü Kur’an’dan takip etmek gerekir. Kur’an’ýn hicretten önce ve hicretten sonra nazil olan ve mali yükümlülükleri konu alan ayet ve surelerini iniþ sýrasýna göre ele aldýðýmýzda zekât ve infak kurumlarýnýn önce Mekke devrinde temellerinin nasýl atýldýðýný, daha sonra da Medine döneminde nasýl bir geliþme gösterdiðini görmek gerekir.

Kur’an’ýn Mekki sureleri incelendiðinde iç içe üç konunun iþlenmiþ olduðu görülür: 1- Allah birdir, 2- Mekke toplumunda korkunç sosyo-ekonomik farklýlýklar vardýr ve bu giderilmelidir, 3- Ýnsan kendisinden olduðu kadar çevresinden de sorumludur.

Ýslam’ýn ilk yýllarýnda nazil olan ve kronolojik yönden 4. sýrada yer alan Müddessir suresinin 42-44. ayetlerinde cehennem ehlinin bu kötü sonuca, namaz kýlmadýklarý ve yetimi doyurmadýklarý için düþtükleri belirtilerek þöyle buyrulmuþtur: "Sizi þu yakýcý ateþe sokan nedir?" (diye sorarlar, onlar þöyle cevap verirler): “Biz namaz kýlanlardan deðildik. Yoksulu doyurmuyorduk, (batýla) dalanlarla birlikte dalýyorduk. Ceza gününü de yalan sayýyorduk." Daha sonra "dokuzuncu" iniþ sýrasýnda bulunan Leyl suresinin 5-7. ayetlerinde: ‘Artýk kim verir ve sakýnýrsa ve engüzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazýrlarýz (onda baþarýlý kýlarýz)’ ifadesiyle "malýný muhtaçlara verenler"in iþlerinin kolaylaþtýrýlacaðý, 8-10. ayetlerinde de: Bunun aksine “malýný kýskanýp ondan fakirlere vermekten kaçýnan kimselerin güçlüðe götüren yolda býrakýlacaklarý" belirtilmektedir. Ayný surede 18. ayette ise: Zekâen (ve zekâten) mastarýndan yetezekkâ fiili, mal vermek (ita mal) ibaresi ile birlikte kullanýlmakta ve temizlenip nemalanmak üzere malýný hayra sarf edip tezekki eden kullarýn ateþten uzak tutulacaklarý bildirilmektedir.

"On birinci" iniþ sýrasýndaki Duhâ suresi 9-10. ayetlerde: "Yetime hor bakma, isteyeni (sâil)   azarlama" þeklindeki uyarýdan sonra, "on yedinci" sýradaki Mâûn suresinin 1-3. ayetlerinde de: "Dini yalan sayanlarýn" ayný zamanda "yetimi þiddetle iten" ve "miskini doyurmayý teþvik etmeyen" kimseler olduklarý belirtilmektedir.

Miskini doyurmayý teþvik etmeyenler "yetmiþ sekizinci" nüzul sýrasýnda olan el-Hâkka suresinin 34. ayetinde de yerilmektedir."Kýrk dördüncü" sýrada bulunan Meryem suresi 31. ayette: "Nerede olursam olayým, O beni mübarek kýldý; yaþadýðým sürece bana namazý ve zekâtý emretti." ifadesinden anlaþýldýðý üzere Hz. Ýsa’ya, ayný surenin 55. ayetinde de: "Halkýna namazý ve zekâtý emrederdi; Rabbi nezdinde de hoþnutluk kazanmýþ bir kimse idi." ifadelerinden de anlaþýldýðý üzere Hz. Ýsmail’in ehline, namaz kýlmakla beraber zekât vermenin de emredildiði bildirilmekte, böylece zekât þeklinde bir ödemenin önceki peygamberler vasýtasýyla insanlara teblið edildiði anlatýlmaktadýr. Bundan sonra artýk Kur’an’a inanan müminlere mali teklifler –diðerleriyle beraber- "zekât terimi" ile de yapýlmaya baþlanmaktadýr.

"Ellinci" iniþ sýrasýnda yer alan Ýsrâ suresi 26. ayette: ‘Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkýný ver. Gereksiz yere de saçýp savurma.’ Emri ve "seksen dördüncü" sýradaki Rum suresi 38. ayetteki: ‘O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmýþa hakkýný ver. Allah’ýn rýzasýný isteyenler için bu en iyisidir. Ýþte onlar kurtuluþa erenlerdir.’ emri ilahisi ile mali tekliflere temas edilerek bu mali ödemelerin kimlere verileceði gösterilmektedir. Ýleride ele alacaðýmýz gibi "hak" tabiri ile ifade edilen mali mükellefiyet Zâriyât suresi 19. ayetiyle de "sâil" ve "mahrum"a ödenmesi gerekli bir hak olarak ele alýnmaktadýr.

"Elli üçüncü" iniþ sýrasýndaki Yusuf suresi 88. ayette, "s.d.k." kökünden "tasaddaka" tabiri kullanýlmaktadýr ki, bu tabir Medine devrinde Kur’an ve hadislerde çokça geçmektedir.

"Elli beþinci" sýradaki En’âm suresi 141. ayette ise toprak mahsullerinden verilmesi gerekli bir "hak" söz konusu edilmekte ve bu "hak"kýn hasat günü ödenmesi emredilmektedir: ‘Çardaklý ve çardaksýz (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeþit çeþit hurmalarý, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narlarý yaratan O’dur. Her biri meyve verdiði zaman meyvesinden yiyin. Devþirilip toplandýðý gün de hakkýný (zekât ve sadakasýný) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.

Ayetleri iniþ sýralarýna göre tetkike devam ettiðimizde, zekât ödemenin artýk mümin olmanýn bir vasfý olarak mütalaa edildiðini ve namaz kýlmakla zekât vermenin ayný ayetlerde ve bir arada zikredilmekte olduðunu müþahede etmekteyiz.Nitekim “elli yedinci”iniþ sýrasýndaki Lokman suresi 4.ayetinde: ‘O kimseler namazý kýlarlar,zekâtý verirler; onlar ahiretede kesin olarak iman ederler.’buyrulmaktadýr.

Kronolojik sýrada "altmýþ yedinci" sure olan Zariyât suresi 19. ayette: "Mallarýnda muhtaç ve yoksullar için bir hak vardýr. "denilirken, Meâric suresi 24-25. Ayetlerde bu "hak" tabirine "malûm" sýfatý ilave edilerek: Mallarýnda belli bir hak vardýr” ifadeleriyle zekât verilmesi istenmektedir.

Nahl suresi 56. ayette Ýslam’dan evvelki mali uygulamalara temas edilmekte ve bu devirlerde müþriklerin her nev’i mahsulden esnam (putlar) için bir hisse (nasip) ayýrdýklarý bildirilmektedir.

"Yetmiþ üçüncü" nüzul sýrasýndaki Enbiyâ suresi 73. ayette Hz. Ýbrahim, Hz. Ýsmail ve Hz. Yakub’a vahyolunan emirler arasýnda namaz kýlmanýn yanýnda zekât vermenin de bulunduðu zikredilmektedir: ‘Onlarý, emrimiz uyarýnca doðru yolu gösteren önderler yaptýk ve kendilerine hayýrlý iþler yapmayý, namaz kýlmayý, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.’ ifadeleriyle namaz kýlmanýn ve zekât vermenin müminlerin sýfatý olduðu hatýrlatýlmaktadýr.

Ýniþ sýrasýna göre "seksen dördüncü" vaziyette olan Rum suresi 38-39. ayetlerde, malý artýrýr gibi göründüðü halde gerçekte onu noksanlaþtýran "riba" ile zahiren onu bereketlendiren, nemalandýran "zekât" mukayese edilmektedir.

Yukarýda tespitini yaptýðýmýz mali konulara temas eden Mekki ayetleri, üç ana grupta toplayabiliriz: Birinci grupta ele alabileceðimiz ayetlerde öncelikle yetim ve miskini gözetmeyenlerin kötü akýbetleri tasvir edilmekte, sonra malýný hayra sarf edenlerin mükâfatlandýrýlacaðý, ateþten uzak tutulacaðý, mali yardýmlardan kaçýnanlarýn cezalandýrýlacaðý bildirilmekte, daha sonra yoksulu doyurmaya baþkalarýný da teþvik etmek gerektiðine iþaret edilmektedir.

Þunu bilhassa belirtmeliyiz ki, zekât Medine’de farz kýlýnmýþtýr. Mekke devrinde zikredilen zekât nisabý, nikbeti ve sarf yerleri belirlenmemiþ mutlak zekâttýr. Medeni ayetlerde ise zekât kelimesinin içeriði “ihsan, birr” gibi terimlerle ifade edilerek doðrudan müminlere “zekât veriniz” veya Hz.Peygamber’e yönelik “Onlarýn mallarýndan sadaka al.” (Tevbe, 103.) emirleriyle zekâtýn zorunlu dinî bir yükümlülük olduðu açýkça ortaya konmuþtur. 

Hicretten sonra ilk nazil olan "Bakara" suresinin zekâtla ilgili ayetlerinde mali mükellefiyetlere "infak" mastarýndan tasrif halinde fiil ve emir sîgalarý ile temas edilmiþ, gayba iman eden, namaz kýlan ve Allah’ýn kendilerine rýzýk olarak verdiklerinden infak edenlerin... müttaki kullardan olacaðý belirtilmiþtir. ‘Onlar gayba inanýrlar, namaz kýlarlar, kendilerine verdiðimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.’ Sonra Allah yolunda infaktan kaçýnanlarýn tehlikeli akýbetine dikkat çekilerek,

‘Allah yolunda harcayýn. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayýn.’ denilerek müminler uyarýlmýþtýr, ardýndan da mallarýný nerelere sarf edeceklerini soranlara evvelâ bunun ana-baba, yakýn akraba (ze’l-kurba), yetim, miskin ve yolda kalmýþlara (ibn sebil) yapýlacaðý þeklinde cevap verilerek, ‘Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarýný soruyorlar. De ki: Maldan harcadýðýnýz þey, ebeveyn, yakýnlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalýdýr.’ buyurulmuþtur.  

Gece-gündüz, gizli-açýk, gerektiðinde muhtacýn ihtiyacýndan haberdar olunduðunda yapýlacak bütün harcamalarýn, Allah rýzasý için yapýldýðý müddetçe mükâfatlandýrýlacaðý da belirtilerek: ‘Mallarýný gece ve gündüz, gizli ve açýk hayra sarf edenler var ya, onlarýn mükâfatlarý Allah katýndadýr. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler.’ buyurulmuþtur. (Bakara, 274.) 

Bakara suresi 263, 264, 271, 276. ayetlerde mali mükellefiyetlere “sadakatin” ve onun cem’i müennesi olan “sadakat” ýstýlahý ile temas edilmektedir. Mekke devrinde tesadüf edilmeyen bu terim, zekâtýn müteradifi olarak sýk sýk kullanýlmaktadýr. Mekki olan Yusuf suresi 88. ayette s.d.k. kökünden tasaddak kavramý kullanýlmakta, Bakara suresi 276. ayette sadaka, mal ile mukayese edilmekte; Allah’ýn, riba ile malýn bereketini giderdiði, sadakayla ise kazancýn bereketini artýrdýðý hatýrlatýlmaktadýr. 

Kur’an’da baþta zekât olmak üzere, diðer mali mükellefiyetlerle ilgili ayetleri bir bütün olarak ele aldýðýmýzda bunlarla Müslümanlarýn dikkati bu yöne çekilmiþ, bir þuurlaþma meydana getirilmiþtir. Zekâtla ve infakla yoksul ve yetimlerin doyurulmasý, giydirilmesi yer yer teþvik ve korkutma unsurlarý ile takviye edilerek tavsiye edilmiþ, zenginlerin mallarýnda fakir ve kimsesizlerin hakký olduðu bilinci geliþtirilmiþtir. 

Günümüz sosyal yaþamýnýn gelecekte nasýl þekilleneceðine dair öngörülerde bulunan ve kendilerini "fütüristler" olarak adlandýran bir kýsým kuruluþlar, sosyal ve pozitif bilimler açýsýndan tüm disiplinlerin ve teknolojinin insanlýðý ne kadar ve nasýl etkileyeceði, nelerin deðiþeceði ve dönüþeceðiyle ilgili zaman zaman görüþler ortaya koymaktadýrlar. Biz burada kýsaca bu kuruluþlarýn deðiþim görüþlerinden bahsederken Kur’an’da zikredilen iki ayetin mealini vermeyi bu baðlamda uygun gördük. Cenab-ý Allah yukarýdaki Zariyat suresi 19. ayette; "Mallarýnda muhtaç ve yoksullar için bir hak vardýr." diye buyururken, yine Mearic Suresi 24-25. ayetlerinde de bu hak tabirine "malum" sýfatýný ilave ederek: "Mallarýnda, belli bir hak vardýr" buyruðuyla da zenginin malýnda fakirin hakkýnýn bulunduðunu özellikle vurgulamaktadýr. Bir insan "Benim alýn terimle helalinden kazandýðým bir malda-fakir ve yoksul dahi olsa- baþkalarýnýn nasýl hakký olabilir?" diye düþünebilir. Mali yükümlülüklerle ilgili ayet ve hadislerle, günümüz düþünce derneklerinin birtakým çalýþmalarla ulaþtýklarý sonuçlarý birlikte düþündüðümüzde iþsiz, aile geçimini saðlayamayan, kimsesiz, fakir ve yoksullarýn, yedirmek, giydirmek gibi sadece temel ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý deðil, onlarýn eðitim ve yaþam kalitelerinin yükseltilebilmesinin saðlanmasý amaçlanmaktadýr. 

Fütüristler dünyanýn üç temel deðiþim dalgasý olan tarým, sanayi ve digital dalgalar/dönemleri geçirdiðini, þimdi ise frekansýn gittikçe düþtüðü dalga olan "Sibernasyonel" dalgayla yüz yüze olduðunu belirtmekteler. Onlara göre her yeni dalga toplumsal ahlak ve anlayýþlarda deðiþmelere neden olmuþtur. Bu son dalgayla toplumlar artýk insansýz üretim, evde üretim, e-ticaret, sýnýrsýz bilgi, biyo-teknoloji, hologramik cihazlarýn üretimi… evresine gelmiþ bulunmaktadýr.

Fütürist yaklaþýma göre yaþananlardan sonra insanlýk yeni bir sosyal yardýmlaþma anlayýþýný hýzlý bir þekilde devreye sokmalýdýr. Öyle ki, çalýþan ve zengin kesim, paralarýnýn belirli miktarýný fakirlere aktarýp onlarý belirli bir yaþam kalitesinde tutmak, için çalýþmalý ve bunu gönülden yapmalýdýr.

Hâlbuki Ýslamiyet sosyal yardýmlaþma ve paylaþmayý asýrlar öncesinden insanlýða kazandýrmýþ ve netice olarak da zekât ve diðer sosyal yardýmlaþma yollarýyla toplum katmanlarý arasýndaki gelir mesafesini en aza indirerek bireyler arasýnda sevgi ve kardeþliðin geliþip kökleþmesine vesile olmuþtur.

 

Bu yazý 3622 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

10 Sevvâl 1445 |  19.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ateþin üstünde durdurulduklarýnda onlarý bir görsen; derler ki: "Keþke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydýk ve mü'minlerden olsaydýk."

( Enam Suresi - 27)

Bir Hadis

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

"Gerek kendisine ve gerekse baþkasýna ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette iþte böyle yan yanayýz"

(Ahmed b. Hanbel, V, 250)

Bir Dua

“Allah’ým! Açlýktan sana sýðýnýrým. Çünkü açlýk ne kötü bir arkadaþtýr. Hainlikten de sana sýðýnýrým. Çünkü hainlik ne kötü bir sýrdaþtýr.”

(Ebû Dâvûd, Vitir, 32)

Hikmetli Söz

Ýyilik yapanla kötülük yapaný bir tutma. Ýyilik edeni duadan unutma. Ýyiliði unutup kusuru saklayan dost deðil, düþmandýr.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com