"Biz onu(Kuran’ý) kadir gecesinde indirdik."(2) buyuruyor rabbimiz.
Bu sureyi celilede geçen ‘kadr’ kelimesini, tefsir alimleri birkaç anlama yorumlamýþlardýr. Bir anlamý hüküm vermek, takdir etmek kader anlamýna gelir ki o zaman ‘kadir gecesi’ hüküm verme gecesi, takdir etme ve kader gecesi manalarýna gelir. Þu ayeti kerime ‘kadr’ kelimesinin bu anlama yani takdir anlamýna hüküm verme ve kader anlamýna geldiðini destekliyor: "Katýmýzdan bir emirle her hikmetli iþ onda (o gecede) ayýrt edilir. (takdir edilir)" (3)
Bu mana ile ‘kadir gecesi’ takdir gecesi demek oluyor. Aslýnda her þeyin, her olayýn hükümlerinin takdiri, Allah’ýn ezeli ilmiyle olmaktadýr. Buradaki takdirden maksat kadir gecesinde ilahi hüküm ve takdirlerin açýklanmasý ve yerine getirilmesi demektir. Kaza ve kader lafýzlarý birbirinin yerine kullanýldýðý için ’kadir gecesi’ kaza ve hüküm gecesi diye tefsir edilmiþtir. Bu gecede bir sene boyu eceller ve rýzýklar takdir edilir diye anlamlandýrarak sadece ecel ve rýzýklarýn takdir edileceðine ve takdir edilenlerinde bir yýl sürecine baðlý olduðuna tahsis etmek doðru deðildir. ‘Bu gecede her hikmetli iþ ayýrt edilir’ ayetinden anlaþýlan mana yalnýz bir yýl ile kayýtlanmýþ deðil, bir çok asýr ve devirlerle ilgisi olan tüm mühim ve büyük iþlerdir. Mesela bütün insanlýðý muhatap alan evrensel kitabýn hayatý programlayan ayetlerin iniþi bir sene için deðil asýrlarca kýyamet sabahýna kadar devam etmesi takdir edilmiþtir. Peygamberlik müessesesi ve bu mirasa sahiplik eden din alimlerinin, fakihlerinin, mürþitlerinin, müçtehitlerinin, mücahitlerinin asýrdan asra nesilden nesle Kuran’ý ve onu hayata aktaran Sünnet ve Hadisleri günümüze ve günümüzden inþallah kýyamete kadar bir mukaddes emanet olarak omuzlarýnda taþýmalarý, bu ümmette, atalarý Firavun ve Ebu Cehillerin küfür ve dinsizlik davalarýný üstlenecek nice çaðdaþ Firavun ve Ebu Cehillerin türeyeceði, onlarýn küfür ve þirk saltanatlarýný yerle bir edecek, beþeriyeti küfür ve þirk bataklýðýndan, huzursuzluk ve ümitsizlik kabusundan kurtarmak için Allah’ýn dinini ve nizamýný yeniden onlara bir kurtuluþ simidi gibi sunacak her asýrda yeni Musa ve Muhammedlerin ortaya çýkmasý gibi mühim hadiseleri programýna alan mübarek ve mukaddes bir gece olma kimliðine sahiptir.
‘Kadr’ kelimesinin bir anlamý da þan, þeref, azamet demektir. ‘Kadir gecesi’nin anlamý o zaman azamet ve þeref gecesi demek olur. Bu anlama geldiðini ‘bin aydan hayýrlýdýr’ ayetin bölümü destekliyor. Bin ay 83 yýl 4 ay eder, yani bu gecede yapýlan salih ameller bu gecenin içinde bulunmadýðý 83 yýl 4 ayda yapýlacak salih amelden daha hayýrlý daha faziletlidir.
Üçüncü bir anlamý da ‘kadr’ýn; tazyik, sýkýþtýrma, daraltma manasýnadýr. Bu anlama göre ‘kadir gecesi’ tazyik gecesi, daraltma gecesi demek oluyor. Çünkü o gece yer yüzü gökten inen meleklere dar geliyor.
Bu gecenin þeref ve azametinin þan ve þöhretinin büyüklüðü bin aydan hayýrlý oluþu, ya insanlýðýn hayatýný programlayan, dolayýsýyla dünya ve ahiretin mutluluðunu temin eden Kuran-ý Bu gecenin bu denli þan, þeref, þöhret ve azamet sahibi olmasý, Kuran’ýn iniþine ev sahipliði edip ve onu konuk etmesi sayesinde olduðuna göre, bu kitabý gönlüne ve kalbine konuk eden ve Kuran’ýn iniþine kalbini ve ruhunu ev sahiplik ettiren insanlarýn da kadir gecesi gibi þan ve þeref, fazilet ve azamet, ilim ve hikmet sahibi olma þerefine nail olur.
Evet bu kitabý evine ve kalbine konuk eden ve ona hizmet eden müminin diðer insanlara nispeten sahip olduðu þan ve þeref, fazilet ve azamet gibi manevi deðer ve üstünlükler yönünden kadir gecesinin diðer gecelere nispeten özünde taþýdýðý büyük þeref ve fazilet gibidir. Yüce Allah(cc) bir ayetinde mealen: "Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Doðrusu biz insanlarý uyarmaktayýz" (4)
Kuran’ýn kendisinde iniþiyle, þereflenen, bereketlenen kadir gecesi gibi eðer biz de Kuran’ý raflardan alýp kalbimize indirirsek, dünya ve ahiretin þerefi bizim olacak, hayatýmýz bereketlenecek ve mübarek olacaktýr.
Kuran’ý mutfaðýnýza indirirseniz, mutfaðýnýza haram girmez, Kuran’ý sofranýza indirirseniz, sofranýzda israf olmaz. Kuran’ý iþ yerine indirirseniz oraya haram kazanç girmez. Çünkü Kuran’ýn girdiði iþyerlerinde sahtekarlýk, yalan yere yemin yapýlmaz, oraya helal kazanç girer. Kuran’ý dairenize, ofisinize alýrsanýz, oraya rüþvet girmez ve iþinizi hakkýyla yaparsýnýz. Kuran’ý hayatýnýza indirgerseniz, hayatýnýzýn tamamý kadir gecesine dönüþür, mübarek olur.
Rabbimiz ‘kadir gecesi bin aydan daha hayýrlýdýr’ buyurur. Burada matematiksel bir sayý ifade etmekten çok insanlarýn yaþayacaðý uzun bir ömür kastedilmektedir. (Allah daha iyi bilir) yani o gecenin, özünde taþýdýðý hayýr, bereket, ecir uzun koca bir ömre deðer demektir. Uzun bir ömürde kazanýlacak ecir ve sevap, ibadetle dua ile, zikir ve tesbih ile Kuran tilavetiyle ihya edilen kadir gecesinde kazanýlabileceðine iþarettir. Kadir gecesinin tek baþýna uzun bir ömürde yapýlacak tüm ibadetlerin salih amellerin ecrini, mükafatýný içinde barýndýrmasýnýn acaba sýrrý hikmeti nedir? Çünkü o gecede dünyayý deðiþtirecek ilahi program insanlýk alemine sunuluyor. O gecede insanlýk ufkunu karartan þirkin ve küfrün yerine tevhid inancý, haksýzlýðýn ve zulmün yerine ilahi adalet tecelli ediyor.
Fakir fukarayý ezdiren, alýn terinde gemilerini yüzdüren, güçsüzlerin, kimsesizlerin ve toplumun mallarýný hortumlayan zalimlerin, insanlarýn hayat emniyetini tehdit eden haydutlarýn, kadýný bir þehvet aracý olarak gören her fýrsatta nikahsýz ve gayri meþru yollarla kadýn ve kýz ayartan namussuzlarýn, nesilleri kitleler halinde dinsizliðe davet eden bel’amlarýn, kendilerini ve heykellerini insanlara tapýnak olarak takdim eden cüce ilahlarýn artýk sonlarýnýn geldiðini haber veren, bütün insanlarýn hukuk ve adalet karþýsýnda taraðýn diþleri gibi eþit olduðunu, zayýfýn hakkýný zorbadan alýncaya kadar zayýfýn güçlü olduðunu, zorba hortumcularýn hortumlarýný kesip onlardan mazlumlarýn hakkýný mazlumlara iade edinceye kadar zorbalarýn zayýf olduðunu ilan eden ilahi mesajlar o gecede inmeye baþlamýþtý. Göklerin ve yerin karþýsýnda çatlayýp yarýlacaðý küfür ve þirkin rezalet ve pisliðini kalplerden temizleyip yerine tevhid inancýný ve iman nurunu yerleþtiren, yetimlerin, öksüzlerin göz yaþýný dindiren ellerinden tutup sevinçli müreffeh günlere kavuþturan, kadýný namus düþmanlarýnýn, þehvet bataklarýndan kurtarýp onlara saygý deðer insanlýk kimliðini kazandýran, çýkarlarý uðruna silik mantýklarýndan çýkan çarpýk sistemlerini insanlýk alemine dikte eden cüce ilahlarýn, büstlerin birer birer devrilmesini öngören, dünya düzeninin, insanlýk hayatýnýn bütünüyle yaratýcýnýn ilahi programa yaratýcýnýn koyduðu nizama göre düzenlenmesini emreden, 7 kat göðün üstünden ilahi mesajlar o gecede inmeye baþlamýþtý.
Bu mesajlara Kuran diliyle ‘vahiy’ diyoruz. Dünyayý deðiþtirmek, toplumlarý deðiþtirmek, onlarý huzurlu ve nurlu bir hayata kavuþturmak için gelen 6000 küsur ayetlerin iniþine ilk ev sahiplik eden bu gecedir, yani kadir gecesidir. Allah’ýn resulü (sav) kendisine gönderilen vahyi gece okuyor ve gündüzün ona uyuyor, insanlara uymalarýný teblið ediyordu. Yani her gece Allah resulü(sav) vahyi kendisine indirgiyordu, hayatýn gidiþatýný, insanlýðýn yaþayýþýný Allah’ýn vahyine göre ayarlýyordu.
Þimdi kendi kendimize soralým! Kuran’a inanmýþ insanlar olarak biz de her gece vahyi kendimize indirgeyip gündüzün þahsýmýza ve sosyal hayatýmýza uyguluyor muyuz? Yoksa bu vahyin bin dört yüz küsur yýl önce inip o zamanki insanlara hitap ettiðini mi bizimle fazla alakasýnýn olmadýðýný mý söyleyeceðiz, haþa sümme haþa!
Yine düþünelim acaba bu gün insanlar kadir gecesinde inen ilahi vahye mi tabiler yoksa baþka vahiylere mi? Ýlahi vahiy mi, yoksa þeytani vahiy mi insanlýðý yönlendiriyor. Acaba bu insanlar Allah’ýn vahyine ters düþen baþkalarýnýn vahiylerinin kontrolünde yaþýyorlar da farkýna varmadan hala kendi kendilerine Müslüman mý diyorlar? Avrupa’dan ABD’den Yahudi dünyasýndan, Hýristiyanlardan, Ateistlerden gelen vahiylere mi tabi oluyorlar. Þu bir gerçektir ki, iki türlü vahiy vardýr: ilahi vahiy, þeytani vahiy.
Eðer bir toplum ilahi vahyi dinlemiyor, hayatlarýný ilahi vahye göre düzenlemiyorsa mutlaka o þeytani vahye uymaktadýr. Her gün, her gece midemize yiyecekleri içecekleri indirdiðimiz gibi, her gün, her gece kalbimize ve hayatýmýza Kurani vahyi indirmeliyiz. Her gün, her gece Bakara, Al-i Ýmran, Nisa, Enam vs.leri yiyecekler gibi içecekler gibi bedenimize kalbimize ve ruhumuza girmelidir ki onlarla yaþayalým.
Çamurdan gelen hayatýmýzý devam ettirmek için yiyeceklere, içeceklere muhtacýz, bunlardan uzaklaþtýðýmýz an! maddi hayatýmýz sona erdiði gibi, ruhtan gelen hayatýmýzý devam ettirebilmek için de gece ve gündüz Kuran sureleriyle, Kuran ayetleriyle beraber olmamýz lazým ki, Ýslami hayatýmýz, Müslümanlýðýmýz, imanýmýz devam etsin. Böylece Kuran vahyi hayatýmýza egemen olsun, ebedi mutluluk yolunu bize göstermek üzere bize rehber olsun. Allah’ýn vahyinden uzaklaþtýðýmýz gün, baþka vahiyler hayatýmýza hakim olur. Ve biz baþkalarýnýn kulu kölesi olmaktan kendimizi asla kurtaramayýz.
Bu gecede melekler Rablerinin izniyle insan için hayýrlý her iþten dolayý yer yüzüne inerler de inerler. Meleklerin iniþini anlatýrken Kuran-ý Kerim þunlarý buyurduðunu biliyoruz: “O gece her hikmetli iþ ayrýþýr.” Yani kainatýn kaderiyle insanlarýn ve tüm varlýklarýn kaderiyle ilgili bütün iþler, kadere ve hükme baðlanmasý veya deðerlendirilmesi kararlaþtýrýlýr. Kullarýn rýzklarý, ecelleri ve baþlarýna gelecek olaylar ayrýntýlý bir þekilde, bu gecede hükme ve karara baðlanýr. Melekler ta göklerden yere kadar müminleri ziyaret için inerler, oruçlarýný, teravihlerini, zikirlerini, tespihlerini, zekat ve infaklarýný yapmak suretiyle Allah’a kulluk eden müminlere dua etmek, onlar için Allah’a istiðfarda bulunmak, onlara selam vermek, onlarýn zikir meclislerine katýlmak için inerler. Bu selam iþi için önemli ve mühim olaylarýn karara baðlanma merasimi için meleklerin yedi kat göðün üstünden yere kadar iniþ çýkýþlarý tan yeri aðarýncaya kadar devam eder, o gece müminler için bir selamet, bir rahmet, bir esenlik, bir bereket gecesidir.
Kadir gecesini yakalamak için peygamberimiz (sav) þöyle buyurmuþtur: “Ramazan ayýnýn son on gününde kadir gecesini arayýn.”(5) Baþka bir hadisinde: Allah resulü (sav) Ramazan ayýnýn yirminci günün sabahýnda ashabýnýn yanýna vardý ve þöyle dedi. "Kadir gecesi bana gösterildi, sonra bana unutturuldu, onu Ramazan ayýnýn son on gününün teklerinde arayýn."(6)
Bazý rivayetlere göre Allah resulü(sav) kadir gecesinde namaz kýlar, tertil ile Kuran okur, dua eder ve tefekkür ederdi. Hz Aiþe(ra) Resulullah’a, kadir gecesine rastlarsam ne diyeyim diye sorunca: Allah resulü(sav)buyurdu ki, þöyle dua et: "Ey Allah’ým! sen affedicisin, affý seversin, beni affet."
Biz de bu dua ile Rabbimize dua ediyor, kadir gecesinin faziletinden, Ramazan ayýnýn af ve maðfiretinden, her þeyi kuþatan engin rahmetinden bolca nasibini alan kullarýndan kýlmasýný niyaz ederiz…
DÝPNOTLAR
1-Buhari
2-Kadir/1
3-Duhan 2-3
4-Duhan 13
5-Buhari- Müslim
6- Buhari -Müslim
|