Ýstiþarenin Faydalarý
Hayatýmýzýn her karesinde adýmlarýný adýmlamamýz gereken peygamber Efendimiz (s.a.v) “Allah ve resulünün istiþareye ihtiyacý olmadýðýný, fakat Allah Teala’nýn bunu ümmetine bir rahmet kýldýðýný, istiþare edenin doðruya ulaþmaktan mahrum kalmayacaðýný” (Beyhaki) “Yapacaðý iþi ehli ile istiþare edene, o iþin en güzelinin nasip olacaðýný” (Taberani) “insaný piþman edenin, kendi görüþündeki ýsrarý olduðunu” (Maverdi) belirtiyor. Hasan-ý Basri hazretleri ise istiþarenin önemine þöyle dikkatleri çekiyor: “Vallahi, istiþare eden kimseler muhakkak önlerindeki tercihlerin en iyisine yönlendirilirler.
Kurallarýna uygun hakiki istiþare uyumlu çalýþmayý saðladýðý gibi gönülleri birbirine baðlar, muhabbetin oluþmasýný saðlar. Çünkü herkes kendisine ve fikirlerine deðer verilmesinden hoþlanýr. Ýstiþare kiþiyi baþarýya taþýr. Baþkalarýnýn fikirlerine saygýlý olan ve baþvuran kiþi doðru karara ulaþmanýn anahtarýný elinde tutuyor demektir. Zira ne kadar çok kiþinin fikri alýnýrsa bakýþ açýsý o kadar zenginleþir. Farkedilmeyen, akla gelmeyen noktalar ortaya çýkar. Ayrýca sorumluluk yükü paylaþýlmýþ olur. Ýstiþare kiþilerin kibrini kýrmaya da vesile olur.
Emaneti Eda vakti
Hz. Ömer (r.a) namaz kýlmaya kalmak istediði zaman vücudu titrer, diþleri takýrdardý. Kendisine, “ Sana ne oluyor ?” diye sorduklarýnda dedi ki:
- Emaneti eda etmenin ve farzý yarine getirmenin zamaný yaklaþtý. Fakat onu nasýl eda edeceðimi bilmiyorum! (Ýmam Gazali, Mükaþefetü’l – Kulub)
Þeytan Tuzaðý
Hz. Ali (r.a) þöyle diyor:
“Gözler þeytanýn insaný harama düþürmek için kullandýðý tuzaklardan biridir. Gözler organlarýn en süratli etki edeni ev en fazla zarara uðratanýdýr. Kim bütün organlarýný Rabb’ine itaat etme yolunda kullanýrsa amacýna ulaþýr. Kim de organlarýný dünyevi tatlara ulaþma uðrunda nefsine teslim ederse amellerini boþa çýkarmýþ olur.”
(Mükaþefetü’l - Kulub)
Akýllý Kim?
Yaha b. Muaz (rh.a) þöyle buyuruyor: akýllý kimseler üç kýsýmdýr:
1.Dünya kendisini terk etmeden dünyayý terk eden,
2.Kabre girmeden önce kabri için hazýrlýk yapan,
3.Rabb’ine kavuþmadan önce rýzasýný kazanan.
(Mükaþefetü’l - Kulub)
Allah ile Mutlu Gönül
Yaha b. Muaz (rh.a) bir yerde de þöyle demiþtir: “Allah’a hizmet etmekle mutlu olan bütün varlýklar hizmet etmekten mutluluk duyar. Kimin gönlü Allah ile mutlu olursa, onu gören herkesin gözü aydýn olur.” (Beyhaki, Kitabü’z- Zühd)
Günahlarýn affýna namaz vesile olur
Allah Rasulü (s.a.v) sahabileriyle beraber mescitte otururken bir adam gelir yanlarýna. “Ey Allah’ýn Rasulü ben bir suç iþledim bana cezamý ver”der. Ýki cihan sultaný, adama cevap vermez. Adam tekrar ayný þekilde isteðini tekrar eder. Yine Rasulullah (s.a.v) bir þey demez. Bu sýrada namaz vakti girer. Namaz beraberce kýlýnýr. Adam namazdan sonra yine Allah Rasulü’nün (s.a.v) peþine düþer ve cevabýný ister. Efendimiz (s.a.v) adama: “Evinden çýkýnca güzelce abdestini almýþ mýydýn?” diye sorar. Adam “Evet, Ey Allah’ýn Rasulü” der. Efendimiz (s.a.v) “Sonra da bizimle namaz kýldýn mý?” deyince adam tekrar “evet” karþýlýðýný verir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Öyleyse Allah Teala (c.c) günahýný affetti” der ve “Günde beþ defa suda yýkanan kimsenin bedeninde kirden ve pastan bir eser kalýr mý? Ýþte namazýný kýlan, günde beþ vakit Rabbi’nin huzurunda baþýný secdeye koyup rahmetine iltica eden kimse de böyledir. Allah böyle kimselerin günahlarýnýn affeder. Ýsterse günahlarý köpükler kadar çok olsun” müjdesini verir. (Buhari, Müslim)
BUÐÜN NASIL MUHACÝR OLACAÐIZ?
Bugün hicreti nasýl anlayacaðýz? Yada bugün nasýl muhacir olacaðýz? Bugünde günahlardan hicret ederek muhacir sýl hicrette budur zaten.Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.v),"Hicret iki türlüdür;biri kötülüklerden hicret,diðeri de Allah ve Resulüne hicrettir."buyurmuþlardýr.(Taberani)Diðer Hadisi Þerifte de þöyle buyurmuþlardýr:"....Hicret kötülüðü terketmendir."(Ahmed bin Hanbel)"Hakiki muhacir,hata ve günahlarý terk edendir"(Ýbni Mace)."Hakiki muhacir,Allah'ýn haram kýldýðý þeyleri ter keden kimsedir"(Ebu Davut)."Hicret hususunda en faziletli olan nedir ey Allah'ýn Rasulü?" diye soranlara Rasulullah'ýn (sav)cevabý þöyle olmuþtur:".....Rabbim'in hoþlanmadýðý tüm þeyleri terk etmendir.(Ahmet bin Hanbel) Resûlullah Efendimiz(sav),yukarýdaki hadisi þeriflerdeki hicrete farklý bir mana yükleyerek hakiki muhacirin Allah'ýn yasakladýðý þeylerden uzak duran insan olduðunu ifade eder.Hicreti zâhir ve bâtýn olarak ele alýrsak;zâhir yönünü onun Allah için düzenlenen seferler oluþturur; bâtýnî yönünüde günahlardan kaçýnmak olarak açýklar.
Hz. Ömer’in Endiþesi
Bu ümmetin en faziletlilerinin ikincisi olan Hz. Ömer r.a.’ýn, münafýklýk hastalýðýna yakalanma konusunda ömrünün sonuna kadar büyük bir endiþeyi taþýmýþ olmasý bize bir þeyler anlatmaz mý?
Tebük seferi dönüþündeydi. Efendimiz v., Huzeyfe r.a.’a bazý münafýklarýn isimlerini söylemiþti. Onlarý sýr olarak saklayacaktý ve kimseye söyl...emeyecekti. Huzeyfe r.a. da bu sýrrý ölünceye kadar muhafaza etti.
Hz. Ömer r.a., Rasul-i Ekrem v.’in vefatýndan sonra bir cenaze olduðunda Huzeyfe r.a.’ý takip eder, eðer cenaze namazýný kýlarsa kendisi de kýlardý, kýlmazsa o da terk ederdi. Çünkü Huzeyfe r.a. münafýklarý bildiði için öldüklerinde cenazelerini kýlmazdý. Hatta Hz. Ömer r.a., Huzeyfe r.a.’ýn isimlerini bildiði münafýklar arasýnda kendi isminin de bulunmuþ olmasýndan endiþe eder, bazen dayanamayýp Huzeyfe r.a.’a onlarýn arasýnda olup olmadýðýný bile sorardý.
Duamýz neden kabul olmuyor...?
Bir gün, mutasavvýf Ýbrâhîm b. Edhem (k.s.), Basra sokaklarýndan geçerken,
halktan bir topluluk etrafýný sarýp þu soruyu sordular:
"Yâ Ýbrâhîm! Bunca zamandýr dua ederiz, Hakk Teâlâ duamýzý kabul etmez.
Halbuki O, Kur'ân-ý Kerîm'inde: "Bana dua ediniz, ben de size karþýlýðýný vereyim
." (el-Mü'min 40/60) buyuruyor. Bunun sebebi nedir?"
Ýbrâhîm b. Edhem (k.s.) cevap verir: "Ey Basralýlar! Sizin kalbiniz
10 þey ile ölmüþtür. Onun için duanýz kabul olmaz:
1. Cenâb-ý Hakk'ý biliriz dersiniz; fakat emirlerini tutmazsýnýz.
2. Kur'ân-ý Kerîm'i okursunuz; fakat onunla amel etmezsiniz.
3. Rasûlullah (s.a.v.)'i severiz dersiniz; fakat sünnetlerini terk edersiniz.
4. Þeytan düþmanýmýz dersiniz; fakat ondan korunmaz, üstelik yolundan gidersiniz.
5. Cenneti isteriz dersiniz; ancak cennet için hayýrlý ameller iþlemezsiniz.
6. Cehennemden korkarýz dersiniz; ancak günahlara dalarak kendi elinizle
kendinizi cehenneme atarsýnýz.
7. Ölüm haktýr dersiniz; fakat ölüm için hazýrlýkta bulunmazsýnýz.
8. Kardeþlerinizin ayýplarýný sayar dökersiniz; ancak kendi ayýplarýnýzla meþgul olmazsýnýz.
9. Allah'ýn verdiði çeþitli nimetlerden faydalanýr; fakat þükretmezsiniz.
10. Ölmüþlerinizi götürür kabre gömersiniz; fakat onlardan ibret alýp
nefislerinizi ýslaha çalýþmazsýnýz. Ýþte bu sebeplerden dolayýdýr ki
duanýz kabul olmaz." buyurmuþtur.
Dünyaya Aþýk olursan
Büyük Islam alimi Hasan-i Basri söyle demisitir:
Kim dünya hayatina askla baglanip, onu ahiret hayatina tercih ederse, Allah onu alti cezayla cezalandirir.
Bunlarin üc tanesi bu dünya hayatinda, diger üc tanesi de ahiret hayatinda gerceklesir.
Dünya hayatindaki üc ceza sunlardir:
1. Sonu gelmeyen özlem ve arzular
2. Doymak bilmeyen asiri acgözlülük
3. Ibadetin hazzindan mahrum edilmek
Ahiret hayatindaki üc ceza ise sunlardir:
1. Kiyamet gününde dehsetli korku duymak
2. Cetin bir hesapla karsi karsiya kalmak
3. Sonsuz üzüntüye gark olmak
Hz. PEYGAMBER'ÝN TAÝF SEFERÝ DÖNÜÞÜ YAPTIÐI DUÂ
Ýlahi, kuvvetimin zaafa uðradýðýný, çaresiz kaldýðýmý, halk nazarýnda hor görüldüðünü, ancak sana arz eder, sana þikayet ederim.
Ey merhametlilerin en merhametlisi! herkesin zayýf görüp de dalýna bindiði çaresizlerin Rabbi sensin.
Ýlahi! Huysuz, yüzsüz bir düþman eline beni düþürmeyecek, hatta hayatýnýn dizginlerini eline verdiðin akrabadan bir dosta bile beni býrakmayacak kadar bana merhametlisin.
Ýlahi! Sen razý olasýya dek affýný diliyorum. Bütün kuvvet, her kudret ancak Sendendir.
Dilini her türlü kötü sözden, faydasýz kelamdan koru. Allah zikrinin yeri olan dilini, gereksiz sözlerle kirletme. Erzurumlu Ýbrahim Hakký (k.s)
Alimler dünyaya düþkünlük göstermez ve makam , riyaset mal ve üstünlük tutkularýndan kurtulurlarsa iþte onlar ahiret alimleri ve peygamberin varisleridirler. Ýmam-ý Rabbani (k.s)
Din ve tasavvuftaki bid’atlardan sakýn! Sakýn, sakýn. Þeyh Ahmed Haznevi (k.s)
Borçtan uzak durun! Zira borcun evveli üzüntü, sonu ise elde – avuçta hiçbir þey kalmamacasýna malýn elinden alýnmasýdýr. Hz. Ömer (r.a)
|