Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6711
Toplam 15282860
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Vuslat Algýsý ve Hac Ýbadeti

Kavuþmak bizim ölçülerimizle bir mekâný çaðrýþtýrýr. Kavuþma olacaksa bunun için bir de buluþma mekâný gerekecektir. Allah için mekân söz konusu olmadýðýna göre, vuslat için kat edilecek yolun fiziki planda olmayacaðý açýktýr. Evet, bir yol alýþ var, kat edilen bir mesafe var; ama bu, iç dünyamýzda gerçekleþecektir.

12/10/2011

"Akýþta demetlenmiþ büyük küçük kâinat Þu çýkan buluta bak, bu inen suya inat."(N.F.Kýsakürek)

 Þairin dediði gibi en küçüðünden en büyüne kâinatýn bütün unsurlarý bir akýþ içinde. Göðe çýkan bulut, yere inen yaðmur, topraða atýlan tohum. Her biri bir ana caddede buluþup hedefe varmak üzere kendi çizgisinde durmadan yol alýyor. Baþta insan olmak üzere her þey vuslat peþinde. Vuslat herhangi bir þeye, bir yere "ulaþmak", "eriþmek" anlamýna geliyor. Kültür dünyamýz ise bu kelimeyi daha dar bir alana çekerek "sevgiliye ulaþmak" diye çerçevelemiþ ve insana hashâle getirmiþtir.

Kavuþma arzusu ruh dünyamýza hâkim temel yönlendiricilerden biridir ve daima ayrý kalýnan, hasreti çekilen bir þeyleri hatýrlatýr. Yaþama arzumuzu besleyen temel kaynaklardan biri de bu durumdur. Öyle ki hasret çeken yürek, ayrýlýk acýsýný ölümden daha büyük görür. Ölüm, kaçýnýlmaz bir son olarak kabullenilir; ama ayrýlýk öyle deðil. Ne yapýp edip ayrýlýk sona ermeli ve vuslat geçekleþmelidir.

Tasavvuf dünyasýnda tekrar imbikten geçirilen vuslat, daha da özel bir anlam ile buluþmuþtur:"Mutlak Sevgili"ye yani Allah'a ulaþmak. Çünkü keþfeden ve bilen için sevginin kaynaðý ve gerçek sevgili O'dur. Gönül erinin dünyasýnda asýl vuslat Allah'a ulaþmakla gerçekleþir. Yeryüzü ve beþer planýndaki diðer bütün vuslatlar bu nokta-da anlamsýzlaþýr. Yunus Emre'nin "Bana seni gerek, seni" diye ifade ettiði de budur.

Gündelik hayatýmýzda ölümü "Allah'a kavuþmak" diye ifade ederiz."Sonra bize döndürüleceksiniz" ayeti, her ölümün Allah'a ulaþmak olduðuna iþaret eder. Ayette iþaret edilen bir nevi zorunlu vuslattýr ve mahþer yeri buluþmasý ile eþanlamlýdýr. Mahþerde yapýlacak "ayýklama" sonucunda cennete girenler "ru'yet" ile mutlak vuslata ereceklerdir. Müjde þöyle: "Þu ay' ý gördüðünüz gibi Rabbinizi göreceksiniz." (Buhari, Me-vâkît, 16.)Aþk adamý için dünya bir firkat yurdudur ve son nefes vuslat kapýsýnýn anahtarýdýr. Bura-da vuslat maddi hayat kýskacýndan kurtulup Allah'a kavuþmayý temsil ediyor.

Ölümü Mevlâna için düðün/sevdiðine kavuþma gecesine dönüþ-türen bu bakýþ açýsýdýr. Ölümle baþlayan vuslata "ölüm ötesi vuslat" diyelim ve biz burada ölüm öncesi vuslata vurgu yapmak istiyoruz, diye ekleyeyim.

Kavuþmak bizim ölçülerimizle bir mekâný çaðrýþtýrýr. Kavuþma olacaksa bunun için bir de buluþma mekâný gerekecektir. Allah için mekân söz konusu olmadýðýna göre, vuslat için kat edilecek yolun fizik planda olmayacaðý açýktýr. Evet, bir yol alýþ var, kat edilen bir mesafe var; ama bu, iç dünyamýzda gerçekleþecektir. Nitekim Abdülka-dir Geylanî, "Vuslat, ölmeden önce kalbin Allah'a ulaþmasýdýr." demiþtir.(Bak: Tarýk Velioðlu, Kal-bin Nuru, (1. Baský, Ýst. 2008, s. 89.) Vuslatýn bu çeþidi Allah'a yönelik olan kalbin sürekli bir uyanýklýk ve duyarlýlýk kazanmasý yani arýnmasý ile gerçekleþir. Bunun için baþka yol yoktur.

Vuslat yolu dikenlidir. Bu yolda yanlýþ istikamet gösteren sayýsýz iþaretler vardýr; onlara aldanmadan yürümek gerekir. Onun için rehbersiz vuslat olmaz. Bununla Kur'an ve Sünnetin rehberliðine iþaret ediyoruz. Müþrikler, putlara ibadet etmelerini,"Allaha daha çok yaklaþmak" arzusu ile açýklýyorlardý. (Zümer, 39.)Hedef doðru da olsa, girilen yol yanlýþ olursa, sonuç vuslat deðil hüsran olur.(Nisa, 119.)Yapýlacak iþ, yanlýþ yola girmeden takva temeline dayalý oldurucu ve er-dirici ameller iþlemektir. Gerçekte Allah'a yükselecek olan takvamýzýdýr. (Hac, 37.) Ölüm öncesi vuslat Allah'ýn zatýna deðil, rýzasýna kavuþmak ile gerçekleþecektir. Bu yolda verilen çabanýn baþarýya ulaþmasý için mümin belli niteliklerle donanmýþ olmalýdýr.

Takva temeline dayalý bütün kulluk faaliyetleri vuslat yolunda sergilenen çabalardan ibarettir."Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O'na teslim olun." (Zümer, 54.)emri insan için genel bir vuslat çaðrýsýdýr. Baþta þirk olmak üzere bütün günah kirleri/ilahi iradeye aykýrý tutum ve davranýþlar, yaratýcý ile kul arasýnda birer engeldir. Bu engele takýlmamalý, itaat ve teslimiyet yolunda gayretli ve kararlý olmalýdýr. Kutsi hadisin ifadesi ile söyleyecek olursak; kul kendini Allah'a sevdirince artýk Allah onun kulaðýdýr, gözüdür, elidir. (Buhari, Rikâk, 38.)Yani Allah dünyaya nasýl bakmasýný istiyorsa kul öyle bakar; nasýl iþitme-sini istiyorsa öyle iþitir, nasýl iþ görmesini istiyorsa öyle iþ görür. Asla ilahi rýza dýþýna çýkmaz, çünkü ruhu arýnmýþtýr.

Tasavvufta "seyr-i sülük" adýyla girilen yolun sonunda eriþilmesi amaçlanan vuslat, yaþanan ruhi arýnmanýn meyvesidir. Artýk vuslat, dönüþü olmayan bir deðiþimin göstergesidir. O sebeple" Hakka vasýl olana bir daha fýrkat ve rücû'/ayrýlýk ve dönüþ yoktur" denilmiþtir. Eðer dönüþ varsa, vuslat hiç olmamýþ demektir. Yunus diyorki; "Vuslatý olan kiþiye/ Bu dert ile firak nedir?/Dostu yakýn gördün ise/ Bu baktýðýn ýrak nedir?" (Yunus Emre Divaný, Haz. Faruk Kadri Timurtaþ, Tercüman 1001 Temel Eser, Baský yeri ve tarihi yok, s.59.)

Vuslat bir adým öncesinde firkat yani ayrýlýk var. Beþerin beþere vuslatý öncesinde çift taraflý bir gerçeklik ifade eden firkat olgusu; ulaþýlmak istenen Allah olunca mahiyet deðiþtiriyor; tek yönlü ve sadece kul açýsýndan gerçek oluyor. Zira Allah daima her yerde hazýrdýr. O'nun için mesafe ve ayrýlýk söz konu deðildir. Ayrý düþmek aczin göstergesidir. Sonsuz kudreti ile Allah'ýn kuldan ayrý olmasý düþünülemez. Nerede olursak olalým, O daima bizimledir. (Hadid, 4.) Ayrýlýðýn arka planýnda cennette yenilen yasak meyve vardý. Mevlana'nýn "ney"i iþte o hatadan beri "ayrýlýklardan þikâyet" etmektedir. Bu açýdan bakýnca gerçekte vuslat çabalarý kaybedilen bir deðere yeniden kavuþma isteðinden, bir telafi çabasýndan baþka bir þey olarak görünmüyor. Belli zaman ve mekânlarda belli fiillerden oluþan haccý "vuslat" diye nitelememiz mecaz aðýrlýklý bir kullanýmdýr. Hacýlara "duyufurrahman" deniliyor, "Allah'ýn misafirleri". Niçin? Çünkü ziyaret ettikleri yeri Allah "evim" diye niteliyor. Allah'ýn evine konuk olanlar mecaz ölçüleri içinde Allah'a kavuþmuþ olur. Öte yandan, Kâbe'ye, Ýslam'ýn beþiðine, Hz. Peygamber'in yaþayýp mücadele verdiði kutsal mekânlara ulaþýyoruz; bu bir vuslattýr, ama dünya plânlý ve madde dünya-sý ile sýnýrlý bir vuslattýr. Burada kelimenin sözlük anlamýnýn aðýr bastýðý bir vuslat söz konusudur. Dünya hayatýnda giriþilen vuslat yürüyüþü, Allah'a yönelik ve ruhi- manevi boyuttadýr demiþtik. Kâbe sadece zahiri bir hedeftir ve sonsuzluk atmosferine geçiþin, ruhun vuslatýnýn ilk basa-maðýdýr. Bu yönü ile hac, "Madde kesafetini öz maddesinde eriten ve ruh letafetini billurlaþtýran, maddeyle ruh arasý serhat çizgisi ve bu çizgi üzerinde ömründe bir kerecik olsun Allah'a yönelmek borcu"dur. (N.F.Kýsakürek, Ýman ve Ýslam Atlasý, Büyük Doðu Yayýnlarý, 10. Baský, Eko Matb.2003, s.184.)Bu kývamý yakalayabilmek için hac ve onun icra edildiði mukaddes mekânlar hayatýmýzda bir deðiþimin, hayra ve hakka yöneliþin gerçekleþtiði bir ortam oluþturmalýdýr. Bunun için de davranýþlarýmýzla, ruhumuzla bir ön hazýrlýk içinde olmak gerekiyor; her türlü kirden arýnma diye özetleyebileceðimiz bir hazýrlýk. Hz. Ýbrahim'e "Bana hiç bir þeyi ortak koþma" emri verilmiþ ve eklenmiþti: "Evimi, tavaf edenler, namaz kýlanlar, rükû ve secde edenler için temizle." (Hac , 26.) Temiz yerlerde temiz olmak gerek."Önce tekke, sonra Mekke" demiþler. Burada "tekke" bir ruhi olgunlaþma ve geliþim sürecini temsil ediyor. Ýþte bunun için Kâbe ziyaretini hacý olmak için yaparýz, "Hacý" unvaný almak için deðil. Ruhtan, mana ve aþktan arýndýrýlmýþ, belli þekil kalýplarý ile sýnýrlandýrýlmýþ hac, hedefe erdirmekten uzak olacaktýr. Ýþin temelinde bütün unvanlardan kurtulmak yöneliþi vardýr. Ýhram kýyafetinin özel biçimi bize bu uyarýyý yapar. Sosyal konumumuz, maddi imkânlarýmýz, eþimiz dostumuz neyimiz varsa her þeyi geride býrakýp, kefen misali kýyafetlerimizle mahþer manzarasý içinde Allah'a yöneliriz. Hac gerçekte mutlak vuslatý temsil eder, onu gerçekleþtirmenin yolunu açar. Bizim kutsal mekânlara duyduðumuz vuslat arzusu, Hz. Ýbrahim'in aldýðý ilahi emir üzerine Kâbe'yi inþa edeceði yere doðru giriþtiði mutlak itaat yüklü yolculuðun ruhundan izler taþýr. Bizim hac yolculuðu-muzda; çýkarýldýðý baba ocaðýna kavuþmak yolunda Hz. Peygamber'in kat ettiði kum çöllerinin vuslat ateþine dönüþen sýcaklýðý vardýr. Yeniden Mekke 'ye dönmek, Mescid-i Haram'a girmek, Beyt-i Atik'e ulaþmak son nebinin rüyalarýna girecek kadar hasretini çektiði bir þeydi.(Fetih, 27.)"Acaba nasip olur mu?" diye o kutsal ziyareti geceler boyu konuk eden rüyalarýmýz, Nebiyy-i Ekrem'in hasret yüklü rüyasý ile ayný hedefte buluþur. Haccýmýza vuslat boyutu kazandýran, göz alýcý nice ýþýltýlý tablolar yaþarýz; "Gel!" emrine,"Lebbeyk/Buyur Allah'ým, buyur!" diyerek."Müminler ancak kardeþtir" buyuruyor Rabbimiz. Kardeþlere yakýþan bir arada olmaktýr. Dillerin, renklerin, coðrafyalarýn ayrý görüntü kalýplarýna döktüðü müminlerin ayný kutsal havayý solumak üzere, o kutsal mekânlarda toplanmasý tam bir vuslat sahnesidir. Bir sahne ki, tavafta, sa'yde, Arafat'ta, Müzdelife ve Mina'da özel temaþalar hâlinde yaþanýr. Bu yönüyle de hac, mutlak vuslat için gerekli enerjiyi saðlayacak yanmanýn gerçekleþtiði mekân olarak da önemli bir kaynaktýr. Bütün meþakkatleri ile hac ibadeti vuslat yolunda verilen bir çabadýr. Sabýr ise vuslatýn olmazsa olmazýdýr. Ferhat vuslat uðruna sabýr göstermeseydi daðlarý delebilir miydi?

 

Bu yazý 3094 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

16 Sevvâl 1445 |  25.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah, kendisine hükümdarlýk verdi diye (þýmarýp böbürlenerek) Rabbi hakkýnda Ýbrahim ile tartýþaný görmedin mi? Hani Ýbrahim, "Benim Rabbim diriltir, öldürür." demiþ; o da, "Ben de diriltir, öldürürüm" demiþti. (Bunun üzerine) Ýbrahim, "Þüphesiz Allah güneþi doðudan getirir, sen de onu batýdan getir" deyince, kâfir þaþýrýp kaldý. Zaten Allah, zalimler topluluðunu hidayete erdirmez."


( Bakara Suresi - 258)

Bir Hadis

Hz. Câbir (radýyallahu anh) anlatýyor:

Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Satýþýnda, satýn alýþýnda, borcunu ödeyiþinde cömert ve kolaylaþtýrýcý davranan kimseye Allah rahmetini bol kýlsýn".



Buhârî, Büyû 16; Tirmizî Büyû 75, (1320)

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbimiz! Bizi doðru yola eriþtirdikten sonra kalplerimizi saptýrma, bize tarafýndan bir rahmet baðýþla. Hiç kuþku yok, lütfu bol olan yalnýz sensin.”

Âl-i Ýmrân Suresi-8

Hikmetli Söz

Ýþinde ve sözünde doðruluktan ayrýlma. Hak doðrularýn yardýmcýsýdýr.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com