Kurban ibadetinin fýkhi hükmüyle birlikte diðer yönlerinin de niçinler ile tahkik edilmesi bu ibadetin gerekliliðini daha net ortaya koyacaktýr. Burada kýsaca deðinelim ki; günümüzde mezhebler arasýndaki fýkhi ihtilaflarý kullanarak "tele fetva" tarzýnda izahlar görülmektedir. Halkýn bu konuda bilmesi gereken; Ýmam Malik(rah.a), Ýmam Þafi(rah.a) gibi imamlarýn sünnet anlayýþý, sünnet hükmüne karþý duyarlýlýðý "tele müftüler"in sünnet anlayýþýyla alakasýzdýr. Ýmam Malik(rah.a) gusûl abdesti almadan hadis rivayet etmeyecek kadar sünnet noktasýnda hassastýr. Bir sünnete binlerce kere canlarýný feda edecek kadar ehli sünnet olan evvel ulema saygýn birer kiþiliktirler. Oysa bugün Allahu Teâla'nýn kat'i farzlarýna dahi lakayýtça yaklaþanlarýn Hududullah'ýn çiðnenmesine çanak tutanlarýn Tevhid dinine ait bir meselede farz, vacip, sünnet gibi kavramlarý kullanarak þöhretlerini korumaya çalýþmalarý gülünç bir tiyatro seviyesindedir. Kurban kesme ameliyesinin fýkhi gereklilik derecesine kýsaca deðindikten sonra diðer beþ yönden gereklilik teþkil edecek esaslarda þöyledir:
1) KURBAN ÝBADETÝNÝN ÝBADÝ VE SÝYAS YÖNÜ:
Tevhid dininde Kurban kesme ibadeti týpký namaz, oruç, zekat, hacc ibadetleri gibi hep var ola gelmiþtir. “Biz, her ümmete (Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rýzýk olarak verdiklerimiz üzerine Allah'ýn adýný ansýnlar diye kurban kesmeyi gerekli kýldýk. Ýmdi, Ýlâhýnýz, bir tek Ýlah'týr. Öyle ise, O'na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlâslý ve mütevazi insanlarý müjdele!” (Hacc 34) Ýslam'da her emrin ya da nehyin mutlak ibadi ve siyasi bir yönü mevcuttur. Malum Kurban kesme emri ilahisi Hz. Ýbrahim(a.s) ile birlikte mana yoðunluðunu zirveye taþýmýþtýr. Hz. Ýbrahim(a.s) ve Hz. Ýsmail(a.s)'dan miras kalan bu ulvi ibadet biz mü'minleri belli bir maksada taþýr. Zahir þekilleriyle ibadetleri deðerlendirmek, içeriðine bakmaksýzýn dýþ çizgileriyle emir ve nehiyleri deðerlendirmek bizleri kulluk þuurundan uzak tutacaktýr. Namazdan maksadýn eðilip doðrulmak olmadýðý, oruçtan maksadýn aç susuz kalmak olmadýðý, zekattan maksadýn zenginin malýna göz dikmek olmadýðý, haccdan maksadýn ayný yerde oturmaktan sýkýlmýþ ümmetin þöyle bir gezip görmek olmadýðý gibi kurban kesmekten maksatta þartlara uygun bir dört ayaklýnýn belli günlerde boðazlanmasý deðildir. Allahu Teâla ne Ýsmail(a.s)'ýn kanýna ve etine ihtiyaç hisseder nede kurbanlýklarýn kan revan içerisinde boðazlanmasýna ihtiyaç duyar. Alemlerin Rabbi olan Allahu Teâla ete ve kana susamýþ, kullarýnýn sadakatini olmadýk sembollerle deneyen Budizm tarzýnda bir ilah deðildir. Ýslam'ýn kurban ibadetinde etlerin ve kanlarýn asliyette bir kýymeti yoktur. "Onlarýn ne etleri ne de kanlarý Allah'a ulaþýr; fakat O'na sadece sizin takvânýz ulaþýr. Sizi hidayete erdirdiðinden dolayý Allah'ý büyük tanýyasýnýz diye O, bu hayvanlarý böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananlarý müjdele! (Hacc 37)"
Kurban kesme ibadetini Hz. Ýbrahim(a.s) ve Hz. Ýsmail(a.s)'ýn ruh halinde kavrayamamak kurban kesme ibadetini kasaplýktan ve cambazlýktan öteye taþýmayacaktýr. Bu baðlamda Hz. Ýbrahim(a.s) ne becerikli bir kasaptýr nede kurbanýn etine buduna bakarak kaç okka et çýkabileceðini tahmin edebilen usta bir celebtir. Hz. Ýsmail(a.s)'da en iktisatlý bir þekilde temin edilmiþ kavurmasý ve köftesi lezzetli olabilecek taze bir kuzu deðildir. O halde Hz. Ýbrahim(a.s) ve Hz. Ýsmail(a.s) kurban kesme ibadetinin neresindedir. Et, kan, býçak, göz baðý, kurban eden, kurban olan gibi nesnelerin ve sýfatlarýn sahnelendiði bu gerçek öðretide kim hangi görevdedir? Ýbrahim ebarahimdir. Yani merhametli baba. Yaþ ortalamasýný çoktan aþmýþ merhamet ehli bir baba. Ýsmail'i kadar kýymetli bir þeyi yok. Tevhid'in ve neslin devamiyetini saðlayabilecek bir evlat. Geliþi yýllarca beklenmiþtir. En çok sevdiði varlýðýný Rabbine kurban edebilen rahmet ehli bir baba. Ýsmail ise iþitilmiþ duanýn icabet edilmiþi. Ýsmail iþitilmiþ kul. Ömrünün baharýnda taze bir delikanlý. Babasý tarafýndan adanmýþ, kurbanlýk olarak sunulmuþ bir genç. Kendisinin haberi dahi yokken, kendisinden izin alýnmadan kurbanlýk olarak niþanlanmýþ. Ýsmail(a.s)'ýn imanýnda ve ruhunda niþanlýsý kendi bedeni, eti ve kaný. "Babacýðým beni Allahu Teâla'ya kurban etmek için bir ahidde bulundunsa hemen sözünü yerine getir." Diyecek kadar aceleci. Ama aceleciliði gençliðinden ve hamlýðýndan deðil. Kulluðundan ve imanýndan, itaati biran önce yapmak isteyen bir evveliyatçý. Evvelin ve ahirin hep Rabb'e kayýtlý olduðunu bilmiþ er kiþi. Baba oðul kurban mahalline doðru adýmlar. Anne Hacer ile vedanýn arkasýndan. Ne baba kasaptýr nede evlat koyun. Þeytanýn yalvardýðý yerdir yürünen yol. Ve o yol ayný zamanda sýratý mustakim yoludur. Þeytan tam üzerinde yalvarýr. Taþlanýr týpký Ebrehe'nin taþlanacaðý gibi. Ebabillerin taþ atmayý öðrendiði bir kurbanlýk, kurban olmaya doðru yürümektedir. Kurban olmak, yakýn olmak, Rahman'a yaklaþmak için, ahdin yerine gelmesi ve emre itaat için kurban olmak ve kurban etmek. Baba evladýný yatýrýr. Kurbanýn ricasý; "el ve ayaklarýmý baðla ki can havliyle karþý gelemeyeyim" El, ayak, göz baðlanýr. Kokusuna doyamadýðý Ýsmail, yüzüne bakmaya kýyamadýðý Ýsmail. Can, ciðer Ýsmail. Hacer'in oðlu Ýsmail. Topuklarýnýn altýnda zemzemin fýþkýrdýðý Ýsmail. Geliþi yüz yýl sürmüþ Ýsmail. Özlenmiþ, beklenmiþ Ýsmail. Býçak iyi yanaþsýn diye perçeminden tutulup baþý arkaya çekilmiþ Ýsmail. Býçak boynuna vurulup da býçaðýn kesmediði Ýsmail. Koçlarýn kurban olmak için yarýþtýðý kurban Ýsmail. Ya Rabbi! Nasýl bir imtihandýr böyle? Ya Rabbi! Nasýl bir kulluktur böyle? Ýbrahim(a.s) halildi onu bildik. Ya Ýsmail(a.s) Halil'e de Halil, Halil'in Halili'ne de Halil. Halil oðlu Halil.
Kurban kesme vaktine kavuþmuþ mü'min kardeþ bil!
Kulluk bilincinden bakýldýðýnda pazardan aldýðýn kurbanlýk Ýsmail(a.s)'ý temsil ediyor. Sen ise oðlunu kurban eden ibrahim(a.s)'ý temsil ediyorsun. Ýlk evvelde derdin kasaplýk deðil. Kaç paraya kaç okka et deðil. Tek düþünmen gereken kulluk. Rabb'ine ulaþtýracaðýn sakýnma, itaat, teslimiyet ve ahid duygularýn.
Allahu Teâla'nýn adýný anarak ve tekbirleyerek kýbleye çevirdiðin kurbanlýðýnýn þah damarlarýný koparýrken hal diliyle ifaden þudur: "Ey Rabbim! Þu kurbanlýðý baðlayýp kýbleye çevirdiðim gibi senin haramlarýna da ellerimi, ayaklarýmý, gözlerimi baðlayýp, gönlümü gövdemi ve ruhumu sana çeviriyorum. Allah'ým! Sen de biliyorsun ki benimde Ýsmaillerim var. Ömür boyu hayalini kurduðum, çok sevdiðim deðerlerim var. Rabbim! Sen þahid ol, bu kurbaný senin yolunda boðazlayýp harcadýðým gibi gönlümde kýymeti olan her ne varsa senin yolunda boðazlayýp harcamaya hazýrým. Ve Rabbim bil ki Ýsmail(a.s)'ýn senin yolunda boðazlanmaya hazýr olduðu gibi ve bu koyunun boðazlanýp harcandýðý gibi ben de sana kurban olmaya hazýrým! Ey Rabbim senin bize gönderdiðin kitapta var olan tüm ayetlere iman ettiðim gibi þu ayeti kerimeyi de ikrar ediyorum. "De ki: Þüphesiz benim namazým, kurbaným, hayatým ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir." (En'am 162)
Böylesine bir kulluk þuuruyla kurban kesemeyen mü'min kasaplýk ve koyunlukla karþý karþýyadýr. Kurban kesme ibadetindeki kulluk þuurunu, Tevhid'in babasýndan ve oðlundan öðrenmiþ mü'min yine Kur'an'dan kurban'ýn ibadi ve siyasi yönlerini hikmet rahlesinde tedris edecektir. Hikmet rahlesini Kur'an' daki en uzun ve en kýsanýn önüne serecektir. Bakara sûresindeki kesim emri ile Kevser sûresindeki kurban emrini mukayese edip ibadi ve siyasi çýkarýmlarýný daðarcýðýnda biriktirecektir. Sûrei Bakara'da Ýsrail oðullarýna emredilen boðazlama fiilinin "tezbehu" þeklinde geçmesini, Sûrei Kevser'de ise Hz. Muhammed (s.a. v)'e ve ümmetine kurban ameliyesinin "nýhar" ifadesi ile buyrulmasýný tefekkür edecektir.
Bakara sûresindeki kýssada Ýsrail oðullarýnýn bir nevi kefaret kurbaný olarak kesmesi gereken bakaradýr. Zebhetmek þeklinde bakarayý boðazlarlar. Zebhetmek; yaný üzere yere yatýrýlarak boðazlama halidir. Kevser Sûresindeki nýhar emri ise; deve gibi iri olan bir kurbanlýðý ayakta iken boðazlama halidir. Kurban kesim ibadetini yerine getirecek mü'minin buradan alacaðý hikmet nedir?
Mü'min iman etmiþ olmakla ayný zamanda Allahu Teâla'ya kurban olmaya hazýr olduðunu da ikrar etmiþ olur. Kelimei Þehadet ile ifade ettiði dil þehadetini islami yaþantýsýyla bedeni ve ruhi þehadetiyle tamamlar. Yeri geldiðinde ölümüyle de bu þehadeti tekrar eder. Kelimei þehadet ile baþladýðý dünya yolculuðuna mevti þehadet ile son verir. Ýþte bu hal kurban olma halidir. Allah'ýn adýnýn anýlarak ve Allah adýna kesilen kurbanlarýn temiz ve makbul olduðu gibi Allah yolunda Allah adýna kurban olmuþ mü'min de temiz ve pak olarak Rabbine yürür. Allah adýna nihayete ermemiþ tüm hayatlar kirli ve deðersizdir. Bu baðlamda kurban kesim ibadeti ile þehadete ulaþma kavramý arasýnda ciddi baðlantýlar vardýr. Kurban kesimi zebh ve nýhar þeklinde olabildiði gibi þehadet de zebh ve nýhar þeklinde olabilir. Nasýl ki Ýsrailoðullarý'nýn bir suçtan dolayý yapmasý gereken kesimi yere yatýrarak yapmalarý gerekiyorsa mü'minin zebh halinde de bir nevi kefaret vardýr. Hududullah'ta yapýlan bir taþkýnlýk ya da kitabý ve sünneti unutarak nefsani bir yaþantýya dalan mü'minler kafirler tarafýndan günün birinde zebh edilecektir. Mü'min olduklarý için boðazlanacaklardýr. Bu hal muteber ölüm de olsa arzu edilen hal deðildir. Tevhid dininden uzaklaþan islam toplumunun baþýna bu hep gelmiþtir. Bosna'da yaþananlar zebh halidir. Ama ümmeti Muhammed (s.a.v)'den istenen muteber ölüm hali nýhar halidir. Kendilerine verilmiþ ibadi, siyasi, iktisadi, ahlaki, ictimai gibi bir çok donaným sayesinde elde ettiði dinamik þuur ile namazý terk etmeden nýhar halinde kurban olmak. Allah yolunda ayakta kurban olmak. Küfre ve iþgale kýyam edip þuurlu bir ölüm halinde þehadete kavuþmak. Ýntihar ve nýhar kelimeleri ayný kökten gelmektedir. Dinini unutmuþ ümmetler küffar tarafýndan yere yatýrýlarak boðazlanýrken Kitab'ý ve Sünnet'i unutmamýþ ve yaþamýþ mü'minler de intihar halinde þehadete kavuþurlar. Bu kýyam halindeki intihar ölümü, nýhar halidir. Yoksa bunalýmlarýndan dolayý hayatýna son veren birinin ölümü gibi deðildir.
Mü'min küfre ve iþgale nýhar halinde olmalýdýr. Ya da bu halle hazýrlýk yapar halde olmalýdýr. Çeçenistan, Filistin, Irak gibi Ýslam beldelerinde kýyam halindeki mü'minlerin nýharlarý islam düþmanlarý tarafýndan telef ve terör gibi gösterilse de kurban kavramýný anlayabilenler nýhar eylemlerinin þehadet eylemi olduklarýný bileceklerdir.Diðer bir yönden;mü'min,nefsinin deve kadar büyümesine engel olabilmelidir.Deve kadar irileþmiþ bir nefsi sabýr,namaz ve tevazu baðýyla baðlayýp nýhar halinde teskin etmelidir.
Kurban kesme ameliyesinin ibadi ve siyasi yönleri özet olarak böyledir. Daha nice hikmetler de vardýr. Allahu Alem.
2) KURBAN ÝBADETÝNÝN ÝKTÝSADÝ YÖNÜ:
Kurban kesme ibadetinin iktisatla ciddi alakasý vardýr. Kurbanýn iktisatla alakasý tahkik edildiðinde kurban kesmeyip bedelinin infak edilmesiyle kurban kesilmiþ olmayacaðý hükmünün altýnda yatan hikmetlerden biri de net anlaþýlacaktýr. Belirleyici iktisadi çizgileri olmayan bir Tevhid dini olamaz. Tevhid dini toplum idaresini Kitap ve Sünnet'e endeksli akýl ve iktisat esasýna göre idare eder. Bunun içindir ki bütün peygamberler ayný zamanda üstün bir iktisatçýdýr. Misal; Yusuf (a.s)'ýn iktisatçýlýðý malum ve meþhurdur. Kamu yönetiminde beceriksiz ya da hain idarecilerin en belirgin özelliði iktisadi hayatý katletmeleridir. Ýslam'ýn iktisadi emir ve tavsiyeleri, ibadi konularýn iktisadi hayatla baðlantýlarý, kamu yönetiminde Ýslam'ýn becerikli kudretinin ön habercisidir. Halkýna sevdalý her yönetici toplumun iktisadi yönlerini mutlak ayrýntýlý hesap eder. Deðer ve fayda ortaya çýkarmada en iktisatlý yönleri keþfedip iktisadý toplumun lehine kullanmayý hedefler. Kurban kesme ibadetinin iktisat ile baðlantýsý da bu noktadadýr. Ýktisadi hayatýn güçlenmesinde en önemli ayaklardan biri tarým ve hayvancýlýk sektörüdür. Tarým ve hayvancýlýðý zayýf toplumlar iktisadi olarak mutlak zayýf toplumlardýr. Burada denilebilir ki "Japonya sanayileþmiþ bir ülkedir ve iktisadi kalkýnmasý üst düzeydedir." Doð rudur ancak Japonya gýda ihtiyacýnýn % 60'ýný deniz ürünlerinden saðlamaktadýr. Tarým noktasýnda da esaslý projeler yürütmekteler. Ýkincisi; tarým ve hayvancýlýk sanayileþmeye engel deðildir. Allahu Teâla'nýn verdiði yaðmur, toprak, bitki iktisadi bir deðere dönüþüyor. Yaratýlýþ gerçeðiyle hayvanat çoðalýyor. Sýfýra yakýn maliyetle elde edilmiþ bitki yem'e dönüþüyor. Sünnetullah'ýn gereðiyle büyüyüp geliþen hayvan kýsa sürede iktisadi bir deðer haline geliyor. Doðal iþleyiþte tek masraf iþ gücü. Hayvan nakite dönüþtüðünde ise iþ gücü masrafý fazlasýyla karþýlanabiliyor. Hayvan sayýsýndaki fazlalýk maliyeti ciddi oranda azaltýyor. Söz gelimi iki koyunu da iki yüz koyunu da tek kiþi yayacaktýr. Sayýsal oran yakalandýðýnda tarým da, hayvancýlýk da en az bire on verecektir. Ýktisat ilminde artan verimler kaidesinin en güzel iþlediði alanlardan biride hayvancýlýk sektörüdür. Ýnsanlýða verilen bu doðal nimet bilgi ve teknoloji vasýtasýyla daha da verimli hale gelecektir. Eðer aç gözlü kapitalizm daha çok kazanmak için fýtrata müdahele etmezse Allah'ýn yarattýklarý mutlaka iktisatlý ve istifadelidir.
Kurban kesim ibadeti tarým ve hayvancýlýða ivme kazandýrýcý boyuttadýr. Kurban kesimi vasýtasýyla daðlardaki bitki, koyun, keçi v.s þehirlerde iktisadi hayata aktif olarak katýlýp nakite dönüþecektir. Ayný zamanda kurban kesimiyle birlikte deri giysi ve ayakkabý gibi eþya maliyetlerini pozitif yönde etkileyecek deðerler iktisadý hayata girmiþ olur. Kurban kesmeyip bedeli infak edilmiþ olsa doðadaki pasif deðerler aktife dönüþmemiþ olur ki bu da ciddi bir ekonomik kayýptýr. Kurban kesmeyip, nakit infaký yapan kiþinin sadece kendi iktisadi deðeri toplumsal aktife dönüþmüþ olur. Bu, tek yönlü bir aktivitedir. Ama kurban kesiminde alýcý ve satýcýnýn iktisadi deðerleri toplumsal aktife dönüþür. Ýktisadi olarak söz konusu iki durum arasýnda derin bir vadi vardýr. Kurban ve iktisat konusu zekatla da iliþiktir ancak konumuz gereði o yöne girmiyoruz.
3) KURBAN ÝBADETÝNÝN SOSYAL YÖNÜ:
Kurban ibadetinin sosyal hayata katkýsý büyük orandadýr. Kurbanýn sünnetleri arasýnda yer alan bir hükümde; kurban etinin üç hisseye bölünüp bir hissesinin ev halkýna, bir hissesinin misafire, bir hissesinin de ihtiyaç sahibi akraba ve komþulara daðýtýlmasý kayýtlýdýr. Kurban bayramý dýþýndaki zamanlarda çoluk çocuðuna et yedirme imkaný olanlarýn daðýtma ve ikram sünnetini yerine getirmeleri evladýr. Görülüyor ki kurbanýn yarýdan fazlasý toplumsal katkýya dönüþüyor. Toplumsal katkýnýn bu derece oranlanmasý ikram ve daðýtýmda gayri Müslimlerin de hesaba katýlmasý toplum içerisinde birlik ve merhamet duygularýný pekiþtiriyor. Ayný zamanda ekonomik sebeplerden dolayý evine et alamayan fakir fukarayý senede bir seferde olsa et nimetini tadýp gýdalanmasý saðlanmýþ oluyor. Her þeyi karþýlýk esasýna dayamýþ kapitalist mantýðýn ve her þeyi katký esasýna dayamýþ sosyalist mantýðýn üzerinde bir yardým ve ikram anlayýþýyla Ýslam halkçýlýðýn gerçek boyutlarýný bu ameliyeyle de belirginleþtiriyor.
Kasýtlarý Ýslam'ýn bir hükmüne karþý gelmek olan sözde "hayvan severler" kurban bayramlarýnda feryat figan etmektedir. Oysa ayný "hayvancýlar"ýn yýlbaþý günlerindeki hindi kýyýmýna ses çýkartmamalarý gariptir. Ya da çevrecilerin "sevgililer günü" adý altýnda yapýlan bitki ve çiçek katliamýna, yine noel günlerindeki çamaðacý cinayetlerine alkýþ tutmalarý maksatlarýnýn ne olduðunu anlatýr durumdadýr. Ýslam coðrafyasýnda insan katliamý sürerken yahut kendi halklarý açlýk, sefalet sürerken gözlerini kýpýrdatmayanlar, insana fino köpeði kadar deðer vermeyenler kurban bayramýna karþý çýkarken aslýnda Ýslam'ýn sosyal yardýmlaþma ulviliðine hasedlerini dile getirmektedirler. Bu psikoloji bildik psikolojidir. Kur'an'da "Dini yalanlayaný gördün mü? Yetimi itipkakan, yoksulu doyurmayýp doyurulmasýna da engel olan odur"(Maun 1/2/3) buyruklarýyla bu tipler deþifre edilmiþtir. Asýl sýkýntýlarý dindir. Özellikleri ise; yetim malý yemek, yoksulu gözetmemektir.
4)KURBAN ÝBADETÝNÝN TIBBÝ YÖNÜ:
Kurban kesme ibadeti yerine getirilip fukaranýn dahi et nimetine bolca kavuþmasýyla týbbi olarak olumlu neticeler doðacaktýr. Ýbni Mace'nin süneninde kayýtlý Ebu Davut(r.a) rivayetiyle Resulullah (s.a.v) "Dünya ve ahiret ehlinin yemeklerinin en üstünü ettir." Buyuruyor. Ýbn Kayyim el-Cevziye'nin Týbb'un-Nebevi'sinde Hz. Ali (r.a)'ýn "Et yiyiniz, zira et, rengi netleþtirir, kaný yumuþatýr ve huyu güzelleþtirir" sözü kayýtlýdýr. Et hakkýnda sahabe ve tabiinden daha çokça övgü dolu sözler vardýr.
Fýkýhta, kurbanýn en faziletlisi olarak erkek koyunun kurban edilmesi zikredilir. Erkek koyunun kurban edilmesi kurbanýn sünnetleri arasýndadýr. Etler içerisinde en kýymetli ve kalitelisi koyun etidir. Koyun etinin de en kýymetlisi koç etidir. Et, protein ve vitamin bakýmýndan zengindir. Kan oluþumundaki kaliteyi arttýrdýðý gibi güçkuvvet verici bir gýdadýr. Aþýrýya kaçmamak þartý ile et yiyen insanlarda dinamiklik oluþur. Sýðýr eti ise koyun eti kadar makbul deðildir. Özellikle sýðýr etini domates, kekik, biber, sarýmsak gibi gýdalarla tüketmekte fayda vardýr. Týbben yenilmesi gereken bir gýda olan etin kurban vesilesi ile senede bir sefer de olsa bolca tüketilebilmesi Ýslam'ýn insanlýða bir ikramýdýr.
Et gýdasýnýn toplumsal psikolojiyle de alakasý vardýr. Güçkuvvet ve dinamizm veren et gýdasýnýn az tüketilmesiyle miskin ve öz güvensiz bireyler çoðalýr. Güdülümcü ve kabulcü bir toplum oluþur. Tabiatta otçullarýn uysal ve ehil, etçillerinde atik ve asi olduðu gibi et tüketimi azalmýþ toplumlarda siyasi idarenin güdümü daha kolay olacaktýr. Haksýzlýk karþýsýnda susabilmenin arkasýnda manevi gýdasýzlýðýn yanýnda maddi gýdasýzlýkta vardýr. Ýbni Kayyim'in Týbb'unNebevi'sin de Hz. Ali (r.a)'dan rivayet edilir ki; "Bir kimse kýrk gün et yemeyi býraksa ahlâký kötüleþir".
Gýda biyolojiyi etkiler, biyoloji psikolojiyi etkiler, psikoloji sosyolojiyi etkiler, sosyoloji siyaseti etkiler, siyaset de tarihi etkiler, tarih de birey ve toplumlarýn dünya ve ahiretini etkiler. Bu etkileþim zincirinde gýdanýn rolü azda olsa mutlaktýr. Ama asýl etkileþim zinciri birey ve toplumlarýn iman gýdasýndan ne oranda nasiblendiðiyle belirginleþecektir.
5) KURBAN ÝBADETÝNÝN ZÝRAÎ YÖNÜ:
Fýtrata müdahalede mahir kapitalist ve vahiysiz mantýk zirai dengeye de el atarak binlerce hastalýðýn türemesine sebep olmuþtur. Günümüz týbbýnýn uðraþtýðý hastalýklarýn çoðu fýtri dengeye yapýlan müdahaleler sebebiyledir. Hormonal gýdalar ve olmadýk þeylerin hayvan yemi olarak kullanýlmasý insanlara bitki ve hayvanlar vasýtasýyla bir çok hastalýðýn bulaþmasýna sebep olmaktadýr. Deli dana, çýlgýn keçi(!) gibi bir çok garip hastalýklarýn temelinde fýtratla oynamalar yatmaktadýr. Kurban kesim ibadeti saðlýklý et gýdasýnýn temininde önemli bir rol oynar. Þöyle ki; erkek ve diþi canlýnýn kromozomlarýnýn bir araya gelmesiyle yumurta ana rahminde yerleþik bir cenin haline dönüþür. Sünnetullah'ýn muazzam iradesi gereði genler eþleþirken baskýn gen esasýna göre þekillenir. Yani babanýn genlerinde görme duyusu zayýfsa annenin görme duyusu güçlü ise, ceninde oluþan gen yapýsý, görme duyusu güçlü olana tekamül edecektir. Gen ilmiyle de sabit olan bu gerçek üzere hareket edilerek bir adaya bir çift insan ya da hayvan konsa bunlar tek erkek üzerinden çoðalsalar oluþacak nesil mutlak saðlýksýz olacaktýr. Nesil tek erkek eliyle çoðalacaðý için baskýn gen iþlevi gerçekleþmeyeceðinden hastalýklý nesil baskýn genleri oluþturacaktýr. Kurban kesimi ibadetiyle sürüdeki nesil yenilenerek saðlýklý nesillerin oluþumuna zemin hazýrlanmýþ olur ki bu da Ýslam'ýn nice hikmet ve ikramlarýndan biridir.
Ýslam Hukuku'nda birinci dereceden akraba evliliðinin haramlýðý fýkhen, ahlaken, fýtraten olduðu gibi genetik olarak da mahsurludur. Burada akla gelmiþtir zanný ile Hz. Adem ve Hz. Havva'dan türeyen neslin durumuna kýsaca deðinirsek; birincisi; insanlýk tek erkek eliyle çoðalmamýþtýr, ikincisi; Hz. Adem (a.s)'ýn çocuklarý arasýndaki nikah karýndaþlar arasýnda da haramdý, üçüncüsü; takdiri ilahi gereði çoðalým bu þekilde olmuþtur, dördüncüsü; bu nikah þekli sonradan nesh edilmiþtir, beþincisi; belki de genetik hastalýklarýn çoðu ilk nikaha dayanmaktadýr. Hz. Havva annemiz de Hz. Adem'den bir nevi kopyalanarak yaratýlmasý da genetik hastalýklar noktasýnda üzerinde düþünülmeye deðer bir konudur. Allahu Alem. Buradan sonrasý Müslüman gen mühendislerinin ve tabiplerin iþidir.
Netice olarak; kurban kesim ibadetinin hükmü, gerek vacip gerek sünneti müekkede olarak algýlansýn, yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Bu ibadetin yerine getirilmesine nebatatýn, hayvanatýn, insanatýn ihtiyacý vardýr. Kurban kesim ibadeti Rabbimizin bizlere bir öðretisi ve ikramýdýr. Kurban edenlerin, kurban olanlarýn, kurbanýndan diðer insanlara tattýranlarýn, kurban kesemeyenlerin, Kurban Bayramlarý mübarek olsun.
|
