Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1632
Toplam 15269848
En Fazla 20355
Ortalama 2609
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Mahremiyetin korunmasý

Mahremiyet, þahýslarýn, diðer insanlarýn öðrenmelerini istemedikleri özel hâllerine denir. Mahremiyete saygý, "gizlilik"", "özel hayatýn gizliliði" ve "özel yaþama saygý" tabirleriyle de ifade edilmektedir. Mahremiyetin ihlali, izni ve rýzalarý olmadan insanlarýn özel yaþamlarýna girmek, özel bilgi ve belgelerine ulaþmak, gizli konuþmalarýný dinlemek demektir.

31/01/2012

Mahremiyete saygý, Yüce Dinimiz Ýslam’ýn üzerinde önemle durduðu bir husustur. Ayet ve hadislerle mahremiyetin sýnýrlarý çizilmiþ ve bu sýnýrlara herkesin uymasý istenmiþtir. Ýslam dini, mahremiyetin korunmasýný teþvik ederken ihlalini de büyük bir suç saymýþtýr.

Dinimize göre mahremiyet alanlarý

Mahremiyet alanlarýný üç baþlýkta toplamak mümkündür. Birincisi, insanlarýn içinde yaþadýklarý evleri ve hane halkýna nispetle ev içindeki odalar (örneðin ebeveyn odasý), mahrem alanlardýr. Buna “konut dokunulmazlýðý” veya “fiziksel mahremiyet” de denilmektedir. Ýkincisi, gizli konuþmalardýr. Þahýslar, diðer insanlarla yaptýklarý gizli konuþmalarýn baþkalarý tarafýndan bilinmesini istemeyebilirler. Üçüncüsü, özel eþya ve bilgilerdir. Þahýslarýn özel eþyalarý, hatýra defterleri, özel fotoðraflar vs. mahremdir. Kiþinin izni olmadan bunlarýn öðrenilmesi doðru deðildir. (Armaðan, Servet, Ýslâm Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler, Ankara 2004, s. 105-106.) Yalnýz insanlarýn mahremiyet alaný dýþýndaki (kamu alaný) hâlleri ve topluluk içindeki konuþmalarý mahrem deðildir. Abdullah b. Mes’ud’a ait olan “Tecessüs bize yasaklanmýþtýr. Fakat bir suç alenen iþlenmiþse onun gereðini yaparýz.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 37.) sözü, mahremiyet alaný-kamu alaný konusuna açýklýk getirmektedir. Þimdi bu üç alaný biraz daha geniþ ele alalým.

Kiþinin mahremiyeti denince ilk akla gelen evlerdir. Ayet ve hadislerde bir baþkasýnýn evine girmek için ilk önce izin almak, eðer izin verilmezse geri dönmek gerektiði bildirilir. Öyleyse sahibinin izni olmadan evine girmek dinen yasaktýr ve dolayýsýyla mahremiyeti ihlaldir. Nûr suresinde geçen bir ayette izin almadan ve selam vermeden baþka evlere girmenin yasak olduðu belirtildikten sonra (Nûr, 24/27.) devamýndaki ayette, eðer evde kimse bulunmazsa yine de ev sahibinin izni alýnmadan girilmemesi emredilmektedir. Kimse yokken eve girmenin yasaklanmasý, evin hâllerine muttali olmayý engellemek içindir. Zira evin içi daðýnýk olabilir veya ev sahibinin baþkasýnýn görmesinden utanacaðý özel eþyalar orta yerde bulunabilir. Zaten ayet-i kerimede de eve girmemenin daha nezih ve makbul olduðu, kiþi izinsiz girecek olursa da Allah’ýn onun yaptýklarýný bildiði vurgulanmaktadýr. (Nûr, 24/28.)

 

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), baþkalarýnýn evine girmek için izin þartýný (Buhârî, Ýsti’zân, 11; Müslim, Edeb, 40, 41.) getirirken yabancý bir evi gizlice gözetlemeyi de þiddetle yasaklamýþtýr. Bu konuyla ilgili bir hadis-i þerif’te “Kim örtüyü kaldýrarak (kapý ve benzeri þeyleri açarak) kendisine izin verilmeden gözüyle eve dalarsa ve (uygunsuz bir durumdan dolayý) görülmemesi gereken bir kimseyi veya yeri görürse helal olmayan ve cezayý gerektiren bir suç iþlemiþ olur.” (Tirmizî, Ýsti’zân, 16; Ahmed b. Hanbel, V, 181.) Bu hadisten Rasul-i Ekrem’in, ev sahibine mahremiyetini korumasý için önemli bir hak tanýdýðý anlaþýlmaktadýr.

Bir kimsenin baþkasýnýn duymasýný istemediði konuþmalarý mahremdir ve bir baþkasýnýn bunu öðrenmeye kalkmasý Dinimize göre doðru deðildir. Bir hadiste “Bir kimse, bir baþkasýyla konuþurken etrafýna bakýnýrsa o konuþma gizli sayýlýr.” (Tirmizî, Birr, 39; Ebû Dâvûd, Edeb, 32.) buyrulmaktadýr.

Ýnsanlarýn, baþkalarýnýn öðrenmesini istemediði yazýþmalarý ve özel eþyalarý da mahremdir. Ýzni olmadan kimse onlarý öðrenemez. Bir hadiste “Kardeþinin kitabýna onun izni olmadan bakan kimse, ateþe bakmýþ gibidir.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 23.) buyrularak özel eþyalarýn izinsiz teftiþ edilmesi yasaklanmýþtýr.

Dinimiz mahremiyetin araþtýrýlmasý þiddetle yasaklar

Ýslam’da mahremiyete saygýnýn temelini “… Birbirinizin gizli hâllerini araþtýrmayýnýz!...” (Hucurât  49/12.) ayet-i kerimesi oluþturmaktadýr. Tecessüs, baþkasýnýn hususiyetlerini belirten veya hislerini aksettiren hâllerini öðrenmeye çalýþma gayretidir. (Armaðan, a.g.e., s. 107.) Ayette geçen “tecessüs” kelimesi, daha çok ayýp ve kötü hâller (Ýbn Manzûr, Lisânü’l-Arap, “css” md., (VI, 38); Ýbn Kesîr, Tefsîrü’l-Kur’âni’l-Azîm, XIII, 158.) için kullanýlsa da bunlar dýþýndaki ayýp ve kötü olmayan gizli (özel) hâlleri de ifade etmektedir. (Ýbn Manzûr, a.g.e., “css” md., (VI, 38).) Ýnsanlar, ayýp olmayan bazý gizli durumlarýnýn bilinmesini de istemeyebilirler.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) “Ýnsanlarýn özel hâllerini araþtýrmayýnýz!” (Buhârî, Nikâh, 45, Edeb, 57, 58; Müslim, Birr, 28-30.) buyurarak özel durumlarýn araþtýrýlmasýný yasaklamýþ, ayrýca “Müslümanlara eziyet etmeyin!” ve “Müslümanlarýn gizli taraflarýný araþtýrmayýn!” emirlerini zikrettiði bir baþka rivayette ise, gizli hâlleri araþtýrmanýn insanlarý üzen ve onlara eziyet veren bir durum olduðunu bildirmektedir.

Peygamberimiz (s.a.s.), Muaviye b. Ebi Süfyan’a bir tavsiyesinde “Eðer sen insanlarýn gizli hâllerinin peþine düþüp araþtýrýrsan onlarý bozarsýn yahut bozulmalarýný çabuklaþtýrýrsýn.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 37.) demektedir.

Ýnsan kendisinin veya baþkasýnýn mahremiyetini ifþa edebilir mi?

Sosyal paylaþým sitelerinin yaygýnlaþmasýyla insanlar, kendilerine ait mahrem bilgi ve görüntüleri kendi istekleriyle diðer insanlara açmaktadýrlar. Bu mahrem konularýn bazýlarý onlarýn kendi masum hâlleri olsa da bazýlarý iþledikleri günahlar olabilmektedir. Aslýnda her ikisinin de alenîleþtirilmesi dinimizce doðru deðildir. Yüce Dinimiz Ýslam, mahremiyetin araþtýrýlmasýný nasýl yasaklamýþsa, ayný þekilde bir kimsenin baþkasýna veya kendine ait mahrem bilgi ve görüntüleri ifþa etmesini de þiddetle yasaklamýþ; insanlarýn ayýp ve kusurlarýnýn örtülmesini emretmiþ, böyle yapanlarýn ahirette mükâfatlandýrýlacaklarýný, aksini yapanlarýn ise cezaya çarptýrýlacaklarýný bildirmiþtir.

Cenab-ý Hakk’ýn isimlerinden biri de “Settar”dýr. “Settar”, ayýplarý, kusurlarý örten manasýna gelmektedir. Bir hadiste bu konuya iþaret edilerek þöyle denilmektedir: Herhangi biriniz Rabbine yaklaþýr da Rabbi onun üzerine koruma perdesini kor ve ona “Þu þu günahlarý iþledin mi?” diye sorar. Mümin de “Evet Rabbim iþledim!” der. Rabbi yine ona “Þu þu günahlarý da iþledin!” buyurur. Mümin de “Evet” diyerek tasdik eder ve içinde helak olduðu kanaati hâsýl olur. Bunun üzerine Yüce Allah “Ben senin bu günahlarýný dünyada iken (halktan) gizledim. Bugün de onlarý senin lehine maðfiret ediyorum!” buyurur ve müminin hasenat defteri kendisine verilir.” (Buhârî, Mezâlim, 2, Edeb, 60, Tevhid, 36; Müslim, Tevbe, 52.)

Rasulüllah insanlarýn ayýp ve kusurlarýnýn örtülmesini tavsiye ederek þunlarý söylemiþtir: “Bir mümin, kardeþinin bir ayýbýný görüp de örterse cennete girer.” (Nureddin el-Heysemî, Mecmau’z-zevâid, VI, 372.) “Her kim bir Müslümanýn dünyadaki ayýbýný örterse, Allah da kýyamet günü onun ayýbýný örter.” (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58, 72.) Hatta baþka bir hadiste Allah Teala’nýn, baþkasýnýn ayýbýný örten kimsenin dünyadaki ayýplarýný da örteceði belirtilmektedir. (Ýbn Mâce, Hudûd, 5.)

Bir defasýnda Peygamberimiz (s.a.s.), mahremiyete dikkat etmeden açýkta birisinin yýkandýðýný görünce hemen minbere çýkmýþ ve Allah’a hamd ü senadan sonra “Muhakkak ki, Allah hayâ sahibidir ve ayýplarý örtendir. O, hayâyý ve örtünmeyi (hayâlý ve ayýp yerlerini örten kullarýný) çok sever. Sizden biriniz yýkanacaðý zaman (ayýp yerlerini kimsenin görmeyeceði þekilde) örtünsün” buyurmuþtur. (Ebû Dâvûd, Hammâm, 1; Nesâî, Gusl, 7.)

Rasul-i Ekrem (s.a.s.), bilhassa karý-kocanýn, birbirlerinin sýrlarýný ifþa etmemeleri hususuna ayrý bir ehemmiyet vermiþtir. Bir hadiste O (s.a.s.) “Kýyamet gününde insanlarýn Allah nezdinde derecesi en fena olaný, karý-koca birbirine yakýn olduktan sonra kadýnýn sýrrýný yayan erkektir.” (Müslim, Nikâh, 123, 124; Ebû Dâvûd, Edeb, 32.) buyurmuþtur. Görüldüðü gibi karý-kocanýn, aile içinde geçen özel hâllerini ve konuþmalarýný baþkalarýna anlatmalarý haramdýr. Çünkü bunlar onlara emanet edilen ve gizlenmesi gereken aile sýrlarýdýr. (Güler, Zekeriya, Hz. Peygamber, Toplum ve Aile, Ýstanbul 2007, s. 32.)

Bir adam, Peygamberimize (s.a.s.) gelerek haddi gerektiren bir günah iþlediðini ve dolayýsýyla kendisine had cezasý uygulanmasýný istemiþti. Rasulüllah o kimseye ne günah iþlediðini sormadý. Bu esnada namaz vakti girdi. O adam, cemaatle birlikte namaz kýldý. Namaz bittikten sonra o kiþi, Rasulüllah’a ayný þeyleri tekrar söyledi. Rasulüllah ona “Sen þimdi bizimle beraber namaz kýldýn deðil mi?” dedi. O da “Evet” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem “Þüphesiz ki, Allah senin günahýný maðfiret etmiþtir!” buyurdu. (Buhârî, Hudûd, 27.) Böylece Rasulüllah, günahýný açýkça belirtmeyen bu adama “ne iþlediðini” sormayarak o kimsenin günahýnýn bilinmesine mani oldu.

“Ümmetimin hepsi affolunmuþtur, günah iþleyip de onu ifþa edenler bundan müstesnadýr. Günahýný ifþa þu demektir: Bir kimse, geceleyin bir günah iþler ve o kimse, Allah onun iþlemiþ olduðu günahýný örtmüþ olarak sabahlar. Allah günahlarýný örtmüþ olduðu hâlde o tutup bir baþkasýna: Ey falanca, ben dün gece þöyle þöyle iþler yaptým, der. Hâlbuki o, Rabb’i onun günahýný örtmüþ olarak gecelemiþti. Fakat bu kimse, Allah’ýn örttüðü perdeyi açarak sabaha çýkýyor fasýklýðýný söyleyip ilan ediyor.” (Buhârî, Edeb, 60; Müslim, Zühd, 56.) hadisi, daha açýk olarak günahlarýn gizlenmesi gerektiðini vurgulamaktadýr. Ýnsan nefsine uyarak günah iþleyebilir, fakat onu teþhir ederse ikinci bir günah iþlemiþ olur. Bir insanýn, bir günahý nasýl cesaretle iþlediðini anlatmasý, hem günahýný teþhir etmesi hem de diðer insanlara kötü örnek olmasý bakýmýndan doðru bulunmayan bir davranýþtýr.

Netice itibarýyla diyebiliriz ki, Müslüman kimse, bilerek veya bilmeyerek bir günah iþleyip hataya düþerse hemen Allah’a tövbe etmelidir. Ýþlediði günah ve masiyeti de insanlara ifþa etmeyip, kendisiyle Allah arasýnda gizli tutmalýdýr. Çünkü iþlediði kötü fiili insanlara ilan etmede bir nevi Allah’ýn dinine ve hükümlerine karþý gelmeye sevinme ve aleyhine þahitleri çoðaltma vardýr. Hâlbuki mümin iþlediði günahýn ezikliði içerisinde bulunmalý, kendisinde bulunan hayâ duygusu bunu insanlara ilan etmeye engel olmalýdýr. Hatta iþlenen bir kötülüðe þahit olan baþka Müslümanlarýn da bunu gizli tutmasý Ýslami edep ve ahlak kurallarýndandýr.

Gizli iþlenen günahlarýn ifþa veya teþhir edilmemesiyle ilgili ayet ve hadislere bakýlarak günahlarýn gizli iþlenebileceði gibi bir anlam asla çýkarýlmamalýdýr. Çünkü Ýslamiyet’e göre, fuhþiyatýn açýktan iþlenmesi yasak olduðu gibi gizli iþlenmesi de kati surette yasaktýr. (Ýlgili âyet ve hadisler için bkz. En‘âm, 6/151, A‘raf, 7/33; Buhârî, Tefsîru Sûrati’l-En‘âm (6), 7, Tefsîru Sûrati’l-A‘râf (7), 1.) Ýslam’ýn, gizli iþlenen günahlarý ifþa veya teþhir etmemeyi tavsiye etmesi, nefsine veya þeytana yenik düþen bir kimsenin toplum nezdinde haysiyetini korumaya, o kimseye tövbe kapýsýný açýk býrakmaya ve çirkin iþlerin yaygýnlýk kazanmasýný önlemeye matuftur. Yine buraya kadar geçen ayet ve hadisler genel olarak deðerlendirildiðinde, mahremiyeti gizlemenin asýl; ifþa etmenin ise arýzi olduðu ortaya çýkmaktadýr. Suç-günah iþleyen kimsenin suçu-günahý sabit olsa bile neþriyatla ifþa edilmesi, ancak halkýn o kimsenin zararlarýndan korunmasý (kamu yararý) maksadýna matuf olabilir.

Burada ele aldýðýmýz ayet ve hadislerden anlaþýldýðýna göre, insanlarýn nefis ve þeytana uyarak zina etme, içki içme gibi iþledikleri günahlarýn örtülmesi istenmektedir. Kul hakkýna giren suçlarýn örtülmesi ise doðru deðildir. Bir insanýn öldürülmesi, yolsuzluk gibi suçlar ise örtülemez. Bunlar ilgili mercilere iletilmeli, olayýn aydýnlatýlmasý için herkes üzerine düþeni yapmalýdýr.

Allah Teala, hata yapan kullarýna tövbe kapýsýný ölünceye kadar açýk býrakmýþtýr. Suç iþleyen kimse belki de hatasýndan dönecek, tövbe edecek ve toplum içinde yaþamaya devam edecektir. Burada “Bir müminin ayýbýný görüp de onu örten kimse, diri diri mezara gömülen bir kýz çocuðunu mezardan çýkararak hayata kavuþturan kimse gibidir.” (Ebû Dâvûd et-Tayâlisî, Müsned, II, 345-346; Ebû Dâvûd, Edeb, 38; Hâkim, el-Müstedrek, IV, 539.) hadisini dikkate almak gerekir. Fakat suç veya günah iþleyen bir kimse teþhir edildiði takdirde iþlediði günahtan tövbe etse bile insanlar arasýnda huzur içinde dolaþamayacaktýr. Burada elbette ki en önemli görev sosyal medyaya düþmektedir. Sosyal medya dediðimiz yayýn organlarý, insanlara iþlediði günahlardan piþmanlýk duyup tövbe etme fýrsatýný tanýmalý, kimsenin onurunu ve kiþilik haklarýný ayaklar altýna almamalýdýr.

 

Bu yazý 12898 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

15 Sevvâl 1445 |  24.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ey iman edenler! Allah'ýn size olan nimetini hatýrlayýn. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) kalkýþmýþtý da, Allah (buna engel olmuþ) onlarýn ellerini sizden çekmiþti. Allah'a karþý gelmekten sakýnýn. Mü'minler yalnýz Allah'a tevekkül etsinler.


( Maide Suresi - 11)

Bir Hadis

Berâ b. Âzib (ra) dan rivayetle,

Hz. Peygamber (sav) þöyle buyurdu:
“Yatmak istediðinde namaz abdesti gibi abdest al. Sonra sað tarafýna yat ve þöyle de:

Allahým! Yüzümü (kendimi) sana teslim ettim. Ýþimi sana havale ettim. Sýrtýmý sana dayadým. Ümidim de sendedir korkum da. Senden ancak sana sýðýnýlýr. Allahým! Ýndirdiðin kitaba ve gönderdiðin peygambere iman ettim.

(Allahumme eslemtü vechî ileyk ve fevvedtü emrî ileyk ve elce’tü zahrî ileyk, raðbeten ve rehbeten ileyk, lâ melcee velâ mencâ minke illâ ileyk. Allahumme âmentü bi-kitâbikellezî enzelte ve nebiyyikellezî erselte.)

O gece ölürsen fýtrat üzere ölmüþ olursun. Bunlar son söylediðin sözler olsun.”

Buhârî, 247

Bir Dua

“Bizi yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan eyleyen Allah’a hamdolsun.”

(Tirmizî, Deavât, 56)

Hikmetli Söz

Biz Müslümanlar hak ile batýlý birbirinden ayýrmak için söyleyene deðil, söylenene baktýðýmýz; þahsý deðil, sözü tanýdýðýmýz devirlerde cihanýn en yüksek milletiymiþiz.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com