Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 5114
Toplam 15281263
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Öfke baldan tatlý mý?

"Öfke baldan tatlýdýr." derler. Öfkeye kapýlýp ne dediðini ve ne yaptýðýný bilmez bir halde savrulmak insanýn kolayýna gelir. Oysa aklýselim sahibi yetiþkin bir kimsenin zarara dönüþecek bir öfke duyduðunda bunu en kýsa sürede dindirerek sabýrlý ve saðduyulu olmasý lazýmdýr.

06/02/2012

Öfke doluydu adam… Karþýsýndakine var  gücüyle baðýrýrken yüzü kýpkýrmýzý kesiliyor, þah damarý boynunda belirginleþiyordu. Öfkenin alevi yüzüne yansýrken, kýrýcýlýðý da sesinde çýnlýyordu. Onun bu hâli Rahmet Peygamberi’nin dikkatini çekince, yanýndakilere dönerek o sakin ve huzur veren sesiyle þöyle demiþti: “Öyle bir söz biliyorum ki, eðer þu kiþi o sözü söylese, kendisinde bulunan öfke hâli yok olur gider. Eðer bu adam ‘Eûzü billâhi mine’þ-þeytânir-racîm’ (Kovulmuþ þeytandan Allah’a sýðýnýrým) dese, kendisinde bulunan bu öfkeli hâl diner.” Bunu duyan sahabiler hemen adamýn yanýna gelerek þeytandan Allah’a sýðýnmasýný yani euzü besmele çekmesini söylemiþler ama o “Ben deli miyim de bunu yapacaðým!” diyerek itiraz etmiþti. (Buhârî, Bed’ü’l-halk, 11.)

 Elbette deli deðildi adam. Onun deli olmadýðýný Peygamberimiz de biliyordu. Fakat öfkesi onu delirtmiþ gibiydi. Kendini kontrol edemez ve saðlýklý düþünemez hâle gelmiþ, dolayýsýyla þeytanýn kötü yönlendirmesine dur deme kabiliyetini yitirmiþti. Rasul-i Ekrem onun bu savunmasýz hâlini gördüðü için Allah’ýn engin merhametine sýðýnmasýný ve þeytandan uzaklaþmasýný istemiþ, öfkenin etkisi altýnda sonradan piþman olacaðý adýmlar atmasýna engel olmayý arzu etmiþti.

Sevgili Peygamberimiz “Öfke þeytandandýr, þeytan da ateþten yaratýlmýþtýr. Ateþi su söndürür, dolayýsýyla biriniz öfkelendiði zaman abdest alsýn.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 3.) buyurarak da öfkenin þeytanla  ilgili olduðuna dikkat çekmiþtir. Öfke, insanýn iradesini zayýflatarak onu her türlü olumsuz yönlendirmeye açýk hale getirmektedir. Atalarýmýzýn “Öfke gelince akýl gider.” diyerek tarif ettiði bu hâl elbette þeytanýn iþine gelecektir!

Aslýnda öfke gayet doðal bir duygudur. Ýnsanýn kendisini tehlikelere karþý korumasýnda, kiþiliðine ve deðerlerine yönelik bir saldýrý karþýsýnda savunmaya geçmesinde tetikleyici güç olarak görev yapan içgüdüsel bir duygudur. Bedenine, malýna, inancýna, ýrzýna ve sevdiklerine karþý bir tehdit algýladýðýnda öfkelenen insan, bedensel, duygusal ve zihinsel güçlerini ayný anda harekete geçirerek söz konusu tehdidi uzaklaþtýrmaya çalýþýr. Ancak öfkenin yaratýlýþ kodlarýmýzda var olmasý onun bütünüyle masum olduðu anlamýna gelmemektedir. Çünkü hepimiz biliriz ki öfke, kontrol edilmesi gereken ve haddini aþtýðýnda hem öfkelenen kiþi hem de karþýsýndakiler için son derece tahripkâr olan bir duygudur. Kýsacasý Allah Rasulü’nün de söylediði üzere, ateþ gibidir öfke; ona muhtaçtýr insan, ama gereðinden fazla olup kontrol edilemez hâle geldiðinde yakar, yýkar, periþan eder…

 

Ýmtihan dünyasý, her adýmýnda farklý sorunlarla insanýn karþýsýna çýkar. Bir problemle yüz yüze geldiðinde, kendisini bir anlaþmazlýðýn ortasýnda bulduðunda, gayretlerine raðmen duygu ve düþüncelerini ifade etmekte zorlandýðýnda, istekleri gerçekleþmediðinde minicik bir bebek bile olsa öfkelenir insan. Hâlbuki akýl sahibi olan ve Rabbinin sýnýrsýz lütfu ile bu kâinatýn en deðerli varlýðý olma þerefine eren insandan istenen, öfkesinin aklýný perdelemesine izin vermemesidir. Doðru zamanda ve doðru bir þekilde dýþa yansýttýðý öfke ile kimi zaman baþarýlý olabilecekse de,  öfkenin yanlýþ yer ve zamanda patlamaya hazýr bir dinamit gibi avucunda gezdiðini unutmamasýdýr.

“Öfke baldan tatlýdýr.” derler. Öfkeye kapýlýp ne dediðini ve ne yaptýðýný bilmez bir halde savrulmak insanýn kolayýna gelir. Oysa aklýselim sahibi yetiþkin bir kimsenin zarara dönüþecek bir öfke duyduðunda bunu en kýsa sürede dindirerek sabýrlý ve saðduyulu olmasý lazýmdýr. Hiçbirimizin öfke girdabýna kendini býrakýp bütün olumsuz enerjisini karþýsýndakilere boþalttýktan sonra “Ne yapayým, öfkeme yenildim.” deme gibi bir l ü k s ü yoktur. Öfkesini denetlemek ve kendine hâkim olmak yaþý, cinsiyeti ve konumu ne olursa olsun, herkesin vazifesidir. “Öfke ile kalkan zararla oturur.” ise, anne, baba, öðretmen, idareci, esnaf ya da usta, herkes kendisini ve çevresini zarardan korumakla sorumludur.

Peygamber Efendimiz, kendisinden nasihat isteyen bir kiþiye “Öfkelenme!” buyurmuþ ve bunu üç defa tekrar etmiþtir. (Buhârî, Edeb, 76.) Elbette bir alev topunu andýran öfkeyi yutmak kolay bir iþ deðildir. Ama Allah Rasulü’nün ifadesiyle, “Asýl pehlivan güreþte karþýdakini yenen deðil, öfke anýnda kendini kontrol edebilendir!” (Müslim, Birr ve sýla, 106.) Velhasýl, marifet, güreþmeyi ve ezmeyi deðil, öfke ile mücadele edebilmeyi öðrenmektir. Bu konuda Peygamber Efendimizin hayatýnda eþsiz örnekler vardýr. Haksýzlýk karþýsýnda öfkesini göstermekten çekinmeyen Allah Rasulü, bunun dýþýnda gayet sakin, soðukkanlý ve aðýrbaþlý davranmýþ, öfkenin insanlarý esir aldýðý bir cahiliye toplumuna hilm, þefkat ve merhamet aþýlamýþtýr. Sözgelimi, Huneyn Savaþý’nda elde edilen ganimetleri paylaþtýran Hz. Peygamber (s.a.s.), gönüllerini Ýslam’a ýsýndýrmak için çabaladýðý bazý kimselere fazla mal vermiþ, bunu gören ensardan bir kiþi de öfkesine hâkim olamayarak, “Vallahi bu, adaletin gözetildiði ve Allah rýzasýnýn hedeflendiði bir paylaþtýrma deðildir!” demiþti. Bunu duyan Peygamber Efendimiz, mübarek yüzünün rengi deðiþecek kadar öfkelendiði halde sabretmiþ ve þöyle demiþti: “Allah ve Rasulü de adaletli davranmayacaksa kim adil olacak! Allah, Musa’ya rahmet etsin. Bundan daha fazla eziyete uðramýþtý da o bunlara sabretmiþti.” (Buhârî, Farzu’l-humus, 19.)

Öfke kontrolü konusunda ümmetinin yardýmýna koþan Rasul-i Ekrem, “Biriniz ayakta iken öfkelenecek olursa hemen otursun, eðer (oturunca öfkesi) dinecek olursa ne âlâ! Ama eðer dinmezse o zaman da uzansýn.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 3.) buyurmuþ ve öfkelenen insanýn kýrýcý olmamasý için susmasýný tavsiye etmiþtir. (Ýbn Hanbel, I, 239.) Öfkenin kabullenilmesine ve kiþiliðe yer etmesine razý olmayarak ismi Baðîz (öfkeli/nefretli) olan bir adamýn ismini Habib (sevecen/sevgili) olarak deðiþtirmiþtir. (Ýbn Hacer, Ýsâbe, I, 320.) Kendisi de öfkenin etkisiyle hata yapmaktan endiþe etmiþ ve bu konuda Rabbinden þöyle yardým dilemiþtir: “Allahým! Muhammed ancak bir beþerdir. Her insanýn öfkelendiði gibi o da öfkelenir. Eðer bir Müslüman’a haksýz yere lanet okur, aðýr konuþur, beddua edersem, bunu onun için (günahlarýndan) temizlenme ve rahmet vesilesi kýl.” (Müslim, Birr ve Sýla, 89.)

Hz. Ömer’in oðlu Abdullah der ki: “Allah katýnda, Allah’ýn rýzasýný dileyerek öfkelendiðinde yutkunan bir kulun bu yudumundan daha hayýrlý bir yudum yoktur.” (Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, s. 446.) Rasulüllah da öfkesini yenen ve gücü yettiði halde kendisini tutarak karþýsýndakini incitmeyen kulun ahiretteki mükâfatýný anlatmýþtýr. (Tirmizî, Sýfatü’l-kýyâme, 48.) Nihayetinde mesele, inanan bir kul olarak Rabbin hoþnutluðu uðruna ateþin yalýmýna karþý durmak ve Kur’an’da kendilerinden övgüyle bahsedilenler arasýna girmek deðil midir? “Onlar bollukta ve darlýkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanlarý affedenlerdir… Ýþte onlarýn mükâfatý Rab’leri tarafýndan baðýþlanma ve içinden ýrmaklar akan cennetlerdir ki orada ebedî kalacaklardýr. (Allah yolunda) çalýþanlarýn mükâfatý ne güzeldir!” (Âl-i Ýmrân, 3/134, 136.) “Öfke baldan tatlýdýr.” derler. Öfkeye kapýlýp ne dediðini ve ne yaptýðýný bilmez bir halde savrulmak insanýn kolayýna gelir. Oysa aklýselim sahibi yetiþkin bir kimsenin zarara dönüþecek bir öfke duyduðunda bunu en kýsa sürede dindirerek sabýrlý ve saðduyulu olmasý lazýmdýr.

 

Bu yazý 3115 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

16 Sevvâl 1445 |  25.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah'ýn dilemesi olmadýkça siz dileyemezsiniz. Þüphesiz Allah hakkýyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. O, dilediði kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazýrlamýþtýr" (Ýnsan suresi, 30-31)

( Ýnsan sûresi - 30)

Bir Hadis

Ebu Hureyre (ra) anlatýyor:

Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki:

"Allah Teâla, ümmetim, içinden geçen fena þeylerle amel etmedikçe veya onu konuþmadýkça, o þey yüzünden ümmetimi hesaba çekmeyecektir."

Buhari, Eyman Ve'n-Nüzûr 15

Bir Dua

Peygamberimiz (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým! Bildiðin her zararlý þeyin þerrinden sana sýðýnýyorum. Bildiðin her hayýrlý þeyi senden istiyorum. Bildiðin her günah için baðýþlamaný diliyorum. Sen gizli olan þeyleri en iyi bilensin.”

(Tirmizî, Deavât, 23)

Hikmetli Söz

Ýyilik ticaret deðildir, Allah için yapýlýr ve unutulur.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com