Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1630
Toplam 15255375
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Ýsraf duyarlýlýðý ya da tüketim ahlaký

Ýsrafýn önüne geçmeyi hedefleyen terbiye anlayýþý, dünya nimetlerinden yararlanýrken insanlarýn kendilerini malýn maliki gibi davranmaktan biraz olsun uzaklaþtýrabilir.
27/06/2012

Ýsraf, itidali aþmak, makul sýnýrý zorlamak, orta yoldan ayrýlmak anlamýna bir Kur’an kavramýdýr. Genellikle mal ve servet gibi maddi imkân ve kýymetler hakkýnda kullanýlýrsa da insanoðlunun haddi aþtýðý her hususu içine alan geniþ bir manayý kapsar. Dolayýsýyla israf yeme-içme ve giyim-kuþam gibi tüketim alanlarýnda olduðu gibi insan, zaman, saðlýk ve çevre gibi konularda da olur.

Tüketim ve harcamanýn en aþaðý derecesi cimrilik, itidali iktisat ve kanaat, aþýrýsý ise israftýr. Nitekimþu iki ayet-i kerimede konu þöyle açýklanmaktadýr: “Onlar ki harcadýklarý zaman israf etmezler, cimrilik de yapmazlar, ikisi arasý orta yolu tutarlar.” (Furkan, 67.) “Elini boynuna baðlý tutma (cimrilik yapma!) Büsbütün de saçýp savurma; sonra kýnanmýþ olursun, eli boþ açýkta kalýrsýn.” (Ýsra, 29.)

Ýslam’da cimrilik de israf da nefsani duygulardýr. Ýnsan nefsine olan zaafý sebebiyle sýnýrsýz harcamalarda bulunur ve israfa düþer. Yine insan, nefsinin biriktirme tutkusuyla cimrilik yaparak mala bekçilik eder. Ýlahî ve dinî bir emir olan zekât, bu itibarla bir bakýma arýnmadýr; insandaki bencillik duygusunu terbiye edip, hasetten ve cimrilikten kurtularak israfa düþmeden iktisat üzere yaþamayý öðretir. Zekât emrinde insanýn sahip olduðu maddi imkânlarý baþkasýyla paylaþma özelliði vardýr.

Ýslam, adli emreden, dengeyi ve itidali önemseyen, tüketirken bile ahlaklý olmayý telkin eden vasat/orta yoldur. Ýktisadi hayatta cimrilik edenler de, israf edip saçýp savuranlar da nefislerini putlaþtýranlardýr. Çünkü cimri sadece kendisini düþündüðü için kimseyle bir þey paylaþmak istemediði gibi, müsrif de sadece kendi hazlarý için elinde ve avucundakini hoyratça savurarak nefsini ve benliðini putlaþtýrmaktadýr. Bu yüzden kiþinin nefsi için yaptýðý aþýrý masraf, israf sayýlmýþtýr. Baþkalarý adýna yaptýðý harcamalar ise bu kapsama dâhil deðildir.

Ýsrafta gerekli olandan çok harcamak ve kanaatsizlik söz konusudur. Kur’an’da orta yolu izleyen bir millet olarak tanýmlanan Müslümanlarýn (Bkz. Bakara, 143.) itidalden ayrýlýp israfa düþmelerini yasaklayan pek çok ayet-i kerime vardýr. Bunlardan ikisi þöyledir:

1- “Ey Âdemoðullarý, her camiye çýkýþýnýzda güzel giysilerinizi giyin. Yiyin, için, fakat israf etmeyin; Allah israf edenleri sevmez.” (Araf, 31.)

2- (Meyve, sebze ve ekinlerin) her biri mahsul verdiði vakit ondan yiyin için ve hasat günü onun hakkýný zekât ve öþrünü verin, israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.” (En’am, 141.)

Kur’an’da israfa yakýn anlamda kullanýlan tebzir (Ýsra, 26.) denilen bir kavram daha vardýr. Tebzir,“döküp saçmak” manasýna, “meþru olmayan yere yapýlan harcama” anlamýnadýr. Ýsrafýn daha ileri bir boyutudur.

Yüce dinimizin koyduðu güzel ölçüleri çiðnemek, fiil ve davranýþlarda aþýrýlýk göstermek de israf sýnýrý içinde deðerlendirilir. Bu yüzden Allah Teala bizim kendisine: “Ey Rabbimiz bizim günahlarýmýzý, iþlerimizdeki israf ve aþýrýlýklarý baðýþla!” (Âl-iÝmran, 147.) diye dua etmemizi emrediyor.

Ýsrafýn zararlarý

Ýsraf bir tüketim çýlgýnlýðýdýr ve savurganlýktýr. Ýsrafýn hem kiþisel planda, hem de toplumsal boyutta maddi ve manevi pek çok zararlarý bulunmaktadýr.

1- Ýsrafýn zararýnýn kiþisel boyutu

Ýsrafýn kiþisel hayatta hem maddî, hem manevi, hem de psikolojik pek çok zararlarý vardýr. Ýsraf kiþinin ürettiðinden fazla tüketmesi veya gereðinden fazla harcamasý manasýna geldiðinden önce þahsi ve ailevi bütçeleri allak bullak eder. Oysaki ekonomiyi tarif edenler onu “sýnýrsýz ihtiyaçlarý sýnýrlý kaynaklardan karþýlama ilmi” olarak tanýmlarlar. Yani ekonomi, ihtiyaçlarýn sýnýrsýz; kaynaklarýn sýnýrlý olduðunu kabul eder. Bu duruma göre kaynaklarýn çok iyi kullanýlmasý, ihtiyaçlarýn sýnýrlandýrýlmasý ve tüketimin ahlaki esaslara göre yapýlmasý en çýkar yoldur.

Bu da israfý önleyip tüketimiden gelmekle olur. Ýnsanýn arzu, istek ve ihtiyaçlarý bitip tükenmek bilmez. Bunlarýn hepsinin karþýlanmasý ise bir ömre sýðmaz. Böyle olunca insan bütün ömrünü ihtiyaçlarýný temine harcar, ulvi duygulara, ibadet ve sanat gibi manevi ihtiyaçlara zaman ayýramaz.

Nitekim þair þöyle der:

 

“Ümmîd cihândan da büyük zevk ise mahdûd

Her saniyesi ömrün emel-efzâ, elem-efzûd”

 

“Aradýðýný bilmeyen bulduðunun farkýnda olmazmýþ” derler. Günümüz insaný da ulvî deðerlerini ve kýymet hükümlerini kaybettiði için daima isteklerinin ve tüketimin peþinde koþuyor, insanlýða yaraþýr sanat, edebiyat, ibadet ve hizmet gibi ulvî duygulardan çok uzakta bulunuyor.

Ýsrafýn kiþisel hayatta bir de manevi ve ahlaki zararlarý vardýr ki, bunlar israfýn maddi ve ekonomik zararýndan daha az önemli deðildir. Tüketim arzusu, insanda fýtri bir arzudur. Bu arzu insanýtul-i emel ve hýrs adý verilen dünya nimetlerine sahip olma ve dünyanýn peþinden koþma duygusuna yöneltir.

Tüketim ve israf, insaný egoist ve bencil yapar. Böylece insanoðlu, mayasýnda bulunan topraðýn suyu tutma özelliði gibi, dünyevi þeyleri tutar ve yutar. Zira insanýn temel meyli hodkâmlýk; yani bencilliktir. Ýnsanoðlu, kendi nefsine olan sevgi ve düþkünlüðü sebebiyle nefsinin ihtiyaçlarýný tatmin etmeyi arzular ve bunun yolunu arar. Ýsrafýn önüne geçecek eylemler ile birlikte iyi bir nefis ve irade terbiyesi olmadan, bu duygularýn frenlenmesi zor, hatta imkânsýzdýr.

Ýþte bu israfýn önüne geçmeyi hedefleyen terbiye anlayýþý, dünya nimetlerinden yararlanýrken insanlarýn kendilerini malýn maliki gibi davranmaktan biraz olsun uzaklaþtýrabilir. Türkçemizde “malýn maliki” yerine “malýn sahibi” tabiri kullanýlýr.

Çünkü aralarýnda fark vardýr. “Malik”te kalýcý bir aidiyet duygusu olduðu halde, “sahip” kelimesinde beraber bulunma, arkadaþ ve yoldaþ olma gibi bir ariyet ve emanet manasý vardýr. Ayrýca malik olma, düþünmeden harcamayý ve israfý getirmek Ýktisadi tedir. Ama diðerkâmlýk duygusunun olduðu durumlar israf deðil, paylaþým getirir. Böylece tüketirken bile baþkalarýný düþünme boyutu belirgin hâle gelir.

Yasak olan israf, insanýn kendisi için yaptýðý lüzumundan fazla harcama ve tüketimdir. Yoksa baþkalarý için yapýlan harcamalarda israf söz konusu deðildir. Nitekim ahlaki bir esas sayýlan “fütüvvet” anlayýþýna göre insanýn nefsi için yaptýðý masraf israf sayýldýðý halde; dost ve kardeþleri için yaptýðý harcama, ne kadar çok da olsa, israf sayýlmamýþtýr.

Ýsraf, bireyselcilik ve pragmatist duygularý kamçýlamaktadýr. Ferdiyetçilik ve pragmatizm insaný fedakârlýk anlayýþýndan uzaklaþtýrarak kiþileri “kendi hayatýný yaþama” anlayýþýyla baþkalarý adýna verici olmaktan alýkoymaktadýr. Aslýnda bu duygularýn önüne geçecek tavýr “bir lokma bir hýrka” anlayýþýdýr. Çünkü bu düþünceye göre aslolan mala sahip olmak deðil, onu baþkalarýyla paylaþmak, kardeþlerini kendine tercih ederek bir lokma ve bir hýrkanýn dýþýnda elinde ve avucunda bulunaný baþkalarýna daðýtmaktýr. Çalýþmayý býrakýp üretimden kaçmak deðil, çalýþýp þahsi ve nefsi tüketimden kaçarak ihtiyaç içindeki kardeþini kendine tercih etmek; yani isar sahibi olmaktýr.

“Bir lokma ve bir hýrka” anlayýþýnýn asýl etkili ve geçerli olduðu yer, tüketim alanlarýdýr. Özellikle günümüzde çok çeþitli reklam vasýtalarýyla “israf ekonomisi” alabildiðine körüklenmektedir. Her þey tüketim esasýna dayandýrýlmýþ, bu yüzden israf hýzla artmýþtýr. “Bir lokma ve bir hýrka” düþüncesinden

hareketle ihtiyaçlarýn kontrol altýna alýnmasý, israf ekonomisinin yerini ihtiyaç ekonomisinin almasýný saðlayacaktýr. Böylece insanlar teknolojinin ürettiði imkânlarý hovardaca harcamaktan kurtulacak, zengin fakiri ezmeyecek; fakir, içinde fakirliðin buruk acýsýný ömür boyu taþýmak ve zengine haset nazarýyla bakmak sancýsýndan kurtulacaktýr.

Ýnsanýn canýnýn her istediði þeye ulaþmasý ve bu konuda bir sýnýr tanýmamasý israf sayýlýr. Ýnsanýn istek ve ihtiyaçlarýna sýnýrlama getirmesi, tüketim ahlâkýnýn esasýný teþkil eder. Nitekim Hz.Ömer, oðlu Abdullah’ý bir gün et yerken görmüþ ve: “Hayrola et mi yiyorsun?” diye sormuþtu. Oðlu: “Evet caným çekmiþti de...” deyince Hz.Ömer üzülmüþ ve ona: “Demek sen öyle canýnýn çektiði her þeyi alýp yiyor musun? Bilmez misinki Peygamberimiz: “Ýnsanýn canýnýn çektiði her þeyi yemesi de israftýr.” buyurmuþtur.” (Bkz. Ýbn Mace,Et’ýme, 51.) dedi.

Ýsraf insaný nefse hâkim olma özelliðinden de yoksun býrakmaktadýr. Ýnsaný nefsinin kölesi, nefsini de tanrýsý hâline getirmektedir. Nitekim Kur’an’daki: “Nefsinin isteklerini kendine tanrý edineni gördün mü?” (Furkan, 43.) ayeti buna iþarettir. Ayrýca insan çoðu zaman aþýrý tüketim ve israfýnýn farkýnda bile olmaz. Çünkü “israf edenlere yaptýklarý hoþ gelir.” (Yunus, 12.)

Nimetlerden aþýrý doyum, yeni arayýþ ve açlýklar meydana getirir, nimetlerin çekiciliðini azaltýr. Ýnsanýn dünya nimetlerinden haz almaz hâle gelmesi sonucunu doðurur. Ýsrafa varmayan mutedilbir tüketim, nimetleri insan gözünde daha sevimli ve çekici kýlar. Her gün her istediðini yiyen, giyen, ya da baþka türlü tüketen kiþinin gözünde nimetlerin deðeri küçülür. Kendi iradesiyle israfa düþmeyen ve bazý isteklerini frenleyebilen insan daha mutludur. Çünkü nimetler, gözünde daha deðerlidir.

2- Ýsrafýn zararýnýn toplumsal boyutu

Ýsraf, fert kadar, belki daha da fazla toplumu ilgilendiren bir sapmadýr. Ýsrafa alýþan insan baþkalarýný düþünmez hale geldiðinden toplumda sýnýf farklýlýklarý artmaktadýr. Zenginlerin müsrif tavrý fakirleri ezmekte, onlarý da israfa yönlendirecek birtakým sosyal yaralar açmaktadýr. Oysaki insan, paylaþmayý bildiði ölçüde saygýn ve mutlu olur. Sevginin temel þartý paylaþým ve özveridir. Sahip olunan nimetlerden baþkalarýný da yararlandýrmaktýr.

Ýsraf illetine müptela olanlarda paylaþým olmaz. Bu yüzden Hz. Peygamber (s.a.s.) insanlarýn israfa alýþmamalarý için, “nehir kenarýnda bile abdest alýyor olsalar, suyu israf etmemelerini emir buyurmuþtur.” (Ýbn Mace, Tahare, 48.) Bugün evlerimizde boþa akan musluklardan çöpe atýlan ekmeðe varýncaya kadar yapýlan her türlü israf, toplumsal bir yaradýr. Ýsraf ettiðimiz mal ve enerjinin yýllýk miktarýnýn bütçe açýðýmýzýn üstünde bir rakama ulaþtýðý söylenmektedir.

Toplumlarýn selameti biri maddi, diðeri manevi iki temel esasa baðlýdýr. Bu esaslardan maddi olaný ekonomik güç, manevi olaný ise inanç ve ahlaktýr. Ekonomik güç iktisattan, üretimden ve israfa varmayan tüketimden geçer. Ýsrafa müptela olan toplumlar, gerekli ekonomik güce eriþemezler. Borçlanmadan kurtulamazlar. Borçlarý kendilerini hem iktisadi açýdan, hem de kültürel açýdan esarete düþürür, dýþa baðýmlý kýlar. Ancak toplum yararýna yapýlan her türlü yatýrým ve harcamalar israf kapsamýnýn dýþýndadýr.

Ýsrafý hazýrlayan sebepler

Ýsrafý hazýrlayan sebeplerin baþýnda insanda fýtri olan tüketim arzusu gelir. Bu arzu frenlenmeye alýþtýrýlmadýðý sürece veya o duyguyu canlý tutacak bir ortam var olduðu sürece insan kendini israf içinde bulur. Ýsrafý körükleyen sebeplerden biri de sosyal çevredir; insanlarýn birbirlerinden görerek etkileþimleridir. Bugün buna bir de “reklam” unsuru ilave edilmiþ bulunmaktadýr. Özellikle göze ve kulaða, ya da hem göze hem kulaða hitap eden reklam araçlarý, tüketim ve israf ekonomisinin lokomotifleri gibidir.

Ýsraftan kurtulmanýn yollarý

Tüketimin dengeli bir hale gelerek israfýn önlenmesi için ferde, topluma ve devlete düþen birtakým görev ve sorumluluklar vardýr:

1- Fert planýnda

Fertleri israfa düþmekten kurtarmanýn birinci yolu eðitimdir. Önce ailede, ardýndan okul ve toplumda insanýmýz israf konusunda eðitilmeli, gereðinden fazla harcama ve tüketme alýþkanlýðýna düþmemesi öðretilip benimsetilmelidir. Ev ve okul eþyasý ile devlet mallarýnýn kullanýmýnda gösterilecek titizlik konusunda büyükler küçüklere örnek olmalýdýr.

Sosyal ve fizik çevreye verilecek her türlü zararýn israf kapsamýna girdiði; bu ülkede bizim kadar baþkalarýnýn da yaþama hakkýnýn bulunduðu bilinci ortak deðer olarak kalplere ve vicdanlara nakþedilmelidir. Ýsraf edilen, hovardaca tüketilen her ürüne baþkalarýnýn da ihtiyacýnýn bulunduðu unutulmamalýdýr.

2- Toplum planýnda

Toplum hayatýnda paylaþmayý öðrenmek, israfý önleyen en önemli etkendir. Tüketimin sýnýrsýz olmadýðý, baþkalarýna saygý duymadýkça bizim de saygý göremeyeceðimiz bilinmelidir. “Devlet malý deniz” anlayýþý atýlmalýdýr. Toplumun ortaklaþa kullandýðý mekânlarý ve imkânlarý þahsi malýmýz gibi korumak, saðlýk ve boþ zaman konusunda fertleri ve toplumu bilinçlendirecek yayýnlar yapmak ve okuma alýþkanlýðýný yaygýnlaþtýrmak gerekmektedir.

3- Devlet planýnda

Tüketmeden üretim olmaz ama insanlarý ekonomik durumlarýný ve sosyal seviyelerini zorlayacak reklam zulmünden kurtarmak da devletin görevidir. Devlet, zaman, imkân ve kýrtasiye israfýný önleyici tedbirler almalý ve halký israf ve lüks tutkusundan kurtarmalýdýr. Ýsrafýn zýddý verimliliktir. Ýþgücünde, sanayi ve üretimde verimliliði artýrmak birinci derecede devletin görevidir. Sonuç olarak israf her türlü kaynak ve imkâný lüzumsuz ve bilinçsiz olarak kullanmaktýr. Bundan kurtulmanýn yolu ferdî, içtimai bilinçlenmeye, devletin duyarlýlýðýna, halký ile devletin iþbirliði yapmasýna baðlýdýr. Güzel yurdumuzda huzurla yaþamak, gelecek nesillere güzel þeyler býrakmak istiyorsak, devlet ve millet olarak harcamalarý tüketim ahlaký çerçevesinde dengeli hale getirmek, israfýn her türlüsünden kurtulmanýn çarelerini aramak durumundayýz.

 

Bu yazý 3143 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

11 Sevvâl 1445 |  20.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ve kafirler (ahirette) dediler ki:
"Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi (dünyada) dalalete düþürenleri bize göster de ayaklarýmýzýn altýna alalým, en aþaðýlýklardan olsunlar."


( Fussilet Suresi - 29)

Bir Hadis

Ebu Katâde (radýyallahuanh)'nin anlattýðýna göre:

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn þöyle söylediðini iþitmiþtir:

"Rüya Allah'tandýr. Hulm (sýkýntýlý rüya) þeytandandýr. Öyle ise, sizden biri, hoþuna gitmeyen kötü bir rüya (hulm) görecek olursa sol tarafýna tükürsün ve ondan Allah'a istiâze etsin (sýðýnsýn). (Böyle yaparsa þeytan) kendisine asla zarar edemeyecektir."



Buharî, Týbb 39, Bed'ü'l-Halk 11, Ta'bir 3, 4, 10,14, 46; Müslim, Rüya 5; Muvatta 1; Tirmizî, Rüya 4; Ebu Dâvud, Edeb 96

Bir Dua

“Allah’ým! Cehenneme götüren fitneden, cehennemin azabýndan, zenginliðin ve
fakirliðin þerrinden sana sýðýnýrým.”

(Ebû Dâvûd, Vitir, 32)

Hikmetli Söz

Sana söz getiren, senden de söz götürür. Babasýna ve annesine itaatli olan, evladýný kendisine itaatli bulur.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com