Müþrikler geri çekilmeye baþlamýþ ve bunun üstünede müslümanlar ganimete yönelmiþlerdi. Bunu gören daðdaki grup savaþý kazandýk düþüncesiyle bulunduklarý yerden ayrýlarak Peygamber (s.a.v)’in kendilerine vermiþ olduðu emrin dýþýna çýktýlar.
05/09/2008
Müslümanlar ilk etapta bin kiþilik bir orduya sahiptiler. Fakat daha sonra münafýklarýn ordudan ayrýlmalarýyla bu rakam yediyüze düþtü. Bedir’de olduðu gibi Uhud savaþýnda da müslümanlar sayýca müþriklerden azdýlar.
Müslüman ordusu yerini almýþtý. Uhud daðýna bir grup okçu koyulmuþ baþlarýnada Abdullah ibni Cubeyr getirildi. Peygamber (s.a.v) kendisinden bir emir gelinceye kadar daðý terk etmemelerini söyledi.
Az olan sayýlarýna raðman müslümanlar büyük kahramanlýklar gösteriyor ve savaþ meydanýnda geçirdikleri her dakikayla müþriklerin kalplerine korku salýyorlardý.
Müþrikler geri çekilmeye baþlamýþ ve bunun üstünede müslümanlar ganimete yönelmiþlerdi. Bunu gören daðdaki grup savaþý kazandýk düþüncesiyle bulunduklarý yerden ayrýlarak Peygamber (s.a.v)’in kendilerine vermiþ olduðu emrin dýþýna çýktýlar.
Daðda mevzilenmiþ grubun kumandaný Abdullah ibni Cubeyr (r.a)’ýn bütün ikazlarýna raðmen daðda çok az kiþi kalmýþtý. Bunu fark eden müþriklerin kumandaný Ebu Süfyan daða doðru emrindeki birlikle hareket etti. Daðda bulunan az sayýdaki müslümanda burada þehit oldu. Þimdi müslümanlar kaçmaya baþlýyan müþrik ordularýnýn da cesaretlenerek geri dönmesiyle iki ateþ arasýnda kalmýþlar ve böylece kazanacaklarý bir savaþý kaybetmek zorunda kalmýþlardý.
Savaþ esnasýnda Rasulullah (s.a.v)’ýn yüzü ve dudaðý yaralanmýþ¸ azý diþi ve ön diþleir arasýndaki diþi kýrýlmýþtý. Bir ara Peygamber (s.a.v)’in öldüðü söylentisi yayýlýnca müslümanlar moral olarakta büyük çöküntü yaþadýlar.
Savaþ sonunda müslümanlardan yetmiþ kiþi þehit olmuþtu. Bu þehitlerin arasýnda Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in amcasý Hz Hamza’ da bulunuyordu.
Hind adýnda bir kadýn tarafýndan özgür olma vaadiyle tutulan Vahþi adýnda bir köle Hz Hamza’yý þehit etmiþ ve Hind’de Hz. Hamza’nýn cansýz bedenine canice eziyetlerde bulumuþtu.
Kur’an-ý Kerim’de ise Uhud savaþýna þöyle deðiniliyor: “(Ey mü’minler)¸gevþemeyin¸ mahzun olmayýn. Siz eðer (gerçekten) mü’min iseniz (düþmanlarýnýza galib ve onlardan) çok üstünsünüzdür. Eðer size (Uhud’da) bir yara deðmiþ bulnuyorsa (Bedir’de) o kavme de o kadar yara deðmiþtir. O günler (öyle günlerdir ki) biz onlarý insanlar arasýnda (gah lahlarine¸ gah aleyhlerine olmak üzere elden ele ve nöbetleþe nöbetleþe) döndürür dururuz. (Bu da ) Allah’ýn (ezeldeki) ilmini¸ ¸iman edenlere açýklamasý¸ içinizden þehitler edinmesi¸ mü’minleri tertemiz yapýp kafirleri helak etmesi içindir. Allah¸ zalimleri sevmez.” (AL-Ý ÝMRAN_139-141)
Doðrusu biz daðlara boyun eðdirdik, akþam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah'ý) tesbih ederlerdi.
( Sâd sûresi - 18)
Bir Hadis
Taberânî’nin kendi senediyle
Ebu Hureyre (r.a.) rivayet ettiðine göre
Resulullah (s.a.v.) þöyle buyurdu:
“Þüphesiz aziz ve celil olan Allah bir lokma ekmek, birkaç tane hurma ve buna benzer yoksulun faydalanacaðý þeyler sebebiyle üç kiþiyi cennete koyar: Bunlarýn verilmesini emreden kiþiyi, bunlarý hazýrlayan hanýmý, yoksula bunlarý eliyle uzatan hizmetçiyi.”
Resulullah (s.a.v.): “Bize hizmet edenleri unutmayan Allah’a hamdolsun.”diye buyurdu.
Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, III, 112
Bir Dua
“Allah’ým! Bize imaný sevdir, kalplerimizi imanla süsle. Bize küfrü, itatsizliði ve isyaný sevdirme, kerih göster, bizi doðru yolu bulanlardan eyle.”
(Hâkim, Deavât, No: 1868)
Hikmetli Söz
Komþuluðu korumak, ahde uymak, iyiliðe itaat, kibre karþý çýkmak, fazileti almak, aþýrýlýktan sakýnmak, öldürmeyi büyük suç olarak görmek, insanlar için insaflý olmak, öfkeyi yutmak ve yeryüzünde fesat çýkarmaktan sakýnmak gibi övülecek hasletler için mutaassýp olun.