Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2445
Toplam 15278594
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Toplumda Yardýmlaþma ve Dayanýþma Ruhunu Canlý Tutan Ýbadet KURBAN

Dinî bayramlarýmýzdan olan Kurban Bayramý'nýn arefe ve bayram günleri, Ýslâm dünyasýnýn en seçkin günleridir. Çünkü arefe günü dünyanýn her tarafýndan gelen hacý adaylarý; Mekke'deki Arafat alanýnda toplanarak, Allah'a yönelmekte ve O'ndan af ve baðýþ dilemektedirler. Oradaki bu manzara, Ýslâm'ýn birlik ve kardeþliðe verdiði önemin bir simgesidir.
12/10/2009

Dinî bayramlarýmýzdan olan Kurban Bayramý'nýn arefe ve bayram günleri, Ýslâm dünyasýnýn en seçkin günleridir. Çünkü arefe günü dünyanýn her tarafýndan gelen hacý adaylarý; Mekke'deki Arafat alanýnda toplanarak, Allah'a yönelmekte ve O'ndan af ve baðýþ dilemektedirler. Oradaki bu manzara, Ýslâm'ýn birlik ve kardeþliðe verdiði önemin bir simgesidir. Diðer taraftan malî bir ibadet olan ve sosyal yardýmlaþmayý saðlayan "Kurban" da bu günlerde yerine getirilmektedir.
Sözlükte; yaklaþmak, yakýnlýk peyda etmek anlamýna gelen kurban, dinî terim olarak; ibadet niyetiyle kurban kesme günlerinde, belirlenmiþ bir hayvaný Allah rýzasý için kesmektir. Buna "Udhiyye" de denir.
Mezheplerin çoðuna göre udhiyye kurbanýn hükmü sünnettir. Hanefi fýkhýnda tercih edilen görüþ ise bunun vacip olduðudur. Kurban ibadeti, Hicretin ikinci yýlýnda eda edilmeye baþlanmýþ ve Hz. Peygamber de vefatýna kadar on yýla yakýn bir süre hep Kurban (udhiyye) kesmiþtir.(1)
Kurban ibadetinin tarihi oldukça eskidir. Hemen bütün semavî dinlerde kurban kesmek, insaný Allah'a manen yaklaþtýran ve ulaþtýran bir ibadet sayýlmýþtýr. Biraz önce de belirttiðimiz gibi kurban, "kurbet" yani Allah'a yakýnlýk manasýna gelmektedir.
Hz. Adem'in iki oðlunun kurban kesmelerinin Kur'an-ý Kerim'de söz konusu edilmesi, bu ibadetin ne kadar eskilere gittiðini gösterir. Konu ile ilgili olarak ayette þöyle buyrulmaktadýr: "Ey Muhammed! Onlara Adem'in iki oðlunun kýssasýný doðru olarak anlat! Ýkisi birer kurban sunmuþlardý da birinin ki kabul edilmiþ; diðerinin ki ise kabul edilmemiþti...''(2)
Ýslam'daki kurban ibadetinin Hz. Ýbrahim ve Hz. Ýsmail ile de yakýn ilgisi vardýr. Þöyle ki: Hz. Ýbrahim, bir oðlu olursa, Allah yolunda onu kurban edeceðini adamýþtý. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra oðullarý olmuþ, fakat o, adaðýný unutmuþtu. Rüyadakendisini, oðlu Ýsmail'i kurban ediyor görünce, adaðýný hatýrlamýþtý. Konuyu oðlu Ýsmail'e açmýþ, oðlu da bu emre büyük bir teslimiyyet göstermiþti. Bu konuda Kur'an-ý Kerim'de þöyle buyrulmaktadýr: ''(Ýsmail) babasý Ýbrahim'le birlikte yürüyüp gezecek çaða gelince: 'Ey oðulcuðum! Rüyada seni boðazladýðýmý görüyorum, bir düþün, ne dersin? Dedi. (Ýsmail'de): Ey babacýðým! Ne ile emrolundunsa yap, Allah dilerse beni sabredenlerden olduðumu göreceksin' dedi. Böylece ikisi de Allah'a teslimiyyet gösterip, babasý oðlunu alný üzerine yatýrýnca, Biz: 
-Ey Ýbrahim! Rüyayý gerçek yaptýn, iþte biz iyi davrananlarý böylece mükafatlandýrýrýz'' diye seslendik. Doðrusu bu apaçýk bir deneme idi. Ona, fidye olarak büyük bir kurbanlýk verdik. Sonra gelenler için de 'Ýbrahim'e selam olsun' diye ona iyi bir ün býraktýk. Ýþte biz iyileri böylece mükafatlandýrýrýz.''(3)
Çok eski zamanlardan beri sürüp gelen kurban geleneði hatta insanlarý kurban etme inancý Hz. Peygamber'in zamanýna kadar devam etmiþ, Abdülmuttalip, oðlu, Hz. Muhammed'in babasý Abdullah'ý kurban etmeye teþebbüs etmiþ, sonra vazgeçmiþti. Bundan dolayý Sevgili Peygamberimiz: ''Ben iki kurbanlýðýn çocuðuyum.'' (4) buyurmuþtur. Kurban, gerek fert gerekse toplum açýsýndan çeþitli yararlar taþýyan malî bir ibadettir. Kiþi kurban kesmekle Allah'ýn emrine boyun eðmiþ ve kulluk bilincini koruduðunu canlý bir biçimde ortaya koymuþ olur. Mü'minler her kurban kesiminde Hz. Ýbrahim ile oðlu Hz. Ýsmail'in Yüce Allah'ýn buyruðuna mutlak itaat konusunda verdikleri baþarýlý sýnavýn hatýrasýný tazelemiþ ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazýr olduðunu sembolik davranýþla göstermiþ olmaktadýrlar.
Kurban, toplumda kardeþlik, yardýmlaþma ve dayanýþma ruhunu canlý tutar, sosyal adaletin gerçekleþmesine katkýda bulunur. Özellikle et satýn alma imkaný hiç bulunmayan veya çok sýnýrlý olan yoksullarýn bulunduðu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malýný, Allah'ýn rýzasý, yardýmlaþma ve baþkalarýyla paylaþma yolunda harcama zevk ve alýþkanlýðýný verir, onu cimrilik hastalýðýndan, dünya malýna tutkunluktan kurtarýr. Fakirin de varlýklý kullar aracýlýðýyla Allah'a þükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki daðýlýmý konusunda karamsarlýk ve düþmanlýktan kendini kurtarmasýna ve kendini toplumun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.
Ramazan Bayramý'nda fýtýr sadakasý, Kurban Bayramý'nda etle günlük rýzýk temin etme kaygýsýndan kurtarýlan fakirlerin, bir neþe ve sevinme günü olan bayramlara gerçekten ve gönülden katýlmalarý saðlanmýþ olur. Allah rýzasý ve fakirlere et ikramý þartlarý yerine getirilirse; bundan sonra, kurbanýn etinden çoluk-çocuðun yediði kýsým içinde insan sevap alýr.
Kurban Bayramý sebebiyle milyonlarca hayvanýn boðazlandýðýný ve geniþ çapta mal varlýðýna kýyýldýðýný ileri sürüp, kurban kesmenin ekonomik bakýmdan sakýncalý olduðunu söyleyenler bulunabilir. Ancak, kesilen kurbanlarýn, týrnaklarýna varýncaya kadar en küçük parçasýný zayi etmemek pekala mümkündür, genellikle böyle de olmaktadýr. Ayrýca, kurbanlarýn kesildiði ayda kasaplarýn kestikleri hayvanlarýn sayýlarýnda bir azalma olmaktadýr. Zenginler her zaman et yediklerinden, kurban kesimi suretiyle et tüketiminde meydana gelen artýþ, daha ziyade, ya hiç et yüzü görmeyen fakirler veya yeterince et yiyemeyen orta tabaka lehinde olmaktadýr. Zaten meselenin sosyal adalet ve yardýmlaþma cephesi de budur. 
Diðer taraftan, kurban kesme geleneðinin, besiciliði teþvik ettiði, iþsizlere iþ sahasý açtýðý, pazarlara hareket getirdiði, zenginlere kurban satan fakirlerin ve orta hallilerin durumlarýnýn iyileþtiði bir gerçektir.
Tekbir getirilerek kurban kesenlerle hacýlar arasýnda bir benzerlik vardýr. Mekke'ye gidemeyenler, bu suretle hacýlarýn ulvî duygularýna ortak olurlar, ayný hayatýn bir örneðini yaþarlar. 
Kur'an-ý Kerim'de: "Onlarýn (kesilen kurbanlarýn) ne etleri ne de kanlarý Allah'a ulaþýr; fakat O'na sadece (iyi duygu ve niyetiniz) ulaþýr. Sizi hidayete erdirdiðinden dolayý, Allah'ý büyük tanýyasýnýz diye O, bu hayvanlarý böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananlarý müjdele.''(5) buyurulmaktadýr. Buna göre kurban ibadetinde önemli olan, sadece kaný akýtmak veya et yemek yahut da dinî bir geleneði yerine getirnek deðil, Allah rýzasý için maksadý ve hikmeti tahakkuk ettirecek þekilde kurban kesmektir.(6) Kesim iþlemi tamamlandýktan sonra çevre temizliðinin iyice yapýlmasý, hayvanýn artan parçalarýnýn topraða derince gömülmesi, mümkün olduðu ölçüde dýþarýda hiçbir parçanýn býrakýlmamasý gerekir. Bu husus, kurbanlýk hayvana ve kurban ibadetine karþý gösterilecek saygýnýn bir gereði olduðu gibi, özellikle büyük þehirlerde ve kalabalýk yerleþim birimlerinde saðlýk kurallarý ve çevre temizliði açýsýndan da son derece önemlidir.Kurban kesmenin ve etini ihtiyaç sahiblerine daðýtmanýn ecrini, çevre kirliliði meydana getirerek ve kul haklarýný ihlal ederek azaltmamak gerekir.
Kurban bayramýna yaklaþtýðýmýz þu günlerde, halkýmýzdan, kurban ile ilgili pek çok soru gelmektedir. Bunlardan önemli gördüðümüz bazý sorularla, bunlarýn cevaplarýný burada zikretmek istiyorum.
Kurban kesme yükümlülüðünün þartlarý nelerdir?
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayýlmasý için bulunmasý gereken þartlara vucub þartlarý denilir. Kurban kesmenin sünnet olduðunu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet oluþun þartlarýdýr. Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için þu þartlar aranýr:
a) Müslüman olmak
b) Akýllý ve ergenlik çaðýna girmiþ olmak 
c) Yolcu olmamak, yani mukim olmak 
d) Dinen zengin olmak.
Buradaki zenginlikten maksat; kiþinin temel ihtiyaçlarýndan baþka 80.18 gr. altýn veya bunun kýymetinde mal veya paraya sahip olmasý demektir. Zekattaki zenginlik ölçüsü ile, kurbandaki zenginlik ölçüsü ayný olmakla beraber, zekatta olduðu üzere, malýn artýcý olmasý þart olmadýðý gibi, üzerinden bir yýl geçmiþ olmasý da gerekmez. Daha önce fakir iken, kurban kesme günlerinde, biraz önce bahsedilen zenginlik ölçüsüne ulaþan kimse, kurban kesmekle yükümlü olur.  

 

Ailede bir kiþinin kurban kesmesi yeterli mi? yoksa tüm aile fertlerinin kurban kesmesi gerekir mi?
Ýslâm dininde; ailede "mal birliði deðil", "mal ayrýlýðý" prensibi vardýr. Yani bir aile içinde de olsa, herkesin malý kendisine aittir. Bir kimse, babasýnýn, eþinin veya oðlunun servetiyle zengin sayýlamaz. Baba fakir olduðu halde oðlu; koca fakir olduðu halde karýsý zengin olabilir. Bu bakýmdan, aile içinde, diðer þartlarla beraber kimler dinen zengin sayýlýrsa, sadece onlar kurban kesmekle yükümlü olurlar. Hepsi zengin sayýlýrsa, her birinin, ayrý ayrý kurban kesmesi gerekir. Aile içinde zengin sayýlan kimse yoksa, hiç biri kurban kesmekle yükümlü olmaz.
Hangi hayvanlardan kurban olur ve kurbanlýk hayvanda bulunmasý gereken özellikler nelerdir?
Kurban; koyun, keçi, sýðýr, manda ve deveden olur. Bu hayvanlarýn erkekleri kurban edilebileceði gibi, diþileri de kurban edilebilir. Bunlardan devenin beþ, sýðýr ile mandanýn iki, koyun ile keçinin bir yaþýný doldunnuþ olmalarý gerekir. Ancak, koyunun semizlik ve gösteriþ olarak bir yaþýndakilerle ayný olmasý halinde altý ayýný tamamladýktan sonra kurban edilebilir. Tavuk, kaz, ördek, deve kuþu, ceylan gibi hayvanlarýn kurban olarak kesilmesi geçerli deðildir. Koyun ve keçi sadece bir kiþi için; deve, sýðýr ve manda ise yedi kiþiyi aþmamak üzere ortaklaþa kurban olarak kesilebilir. Yedi kiþiyi geçmemek þartýyla , ortaklarýn tek veya çift olmalarýnda bir fark yoktur.
Bir hayvanýn kurban olmasýna engel olan kusurlar nelerdir?
Kurbanlýk hayvanýn, kurban olmaya engel bir kusurunun bulunmamasý gerekir. Kurban edilecek hayvanýn saðlýklý, düzgün, azalarý tamam, besili olmasý hem ibadetin gaye ve mahiyetine, hem de saðlýk kurallarýna uygun düþer. Kötürüm derecesinde hasta, zayýf ve düþkün, bazý azalarý eksik, mesela bir veya iki gözü kör, kulaklarý ve boynuzlarý kökünden kesilmiþ, dili kesik, diþlerinin tamamý veya çoðu dökülmüþ, kuyruðu ve memesi kesik hayvanlar kurban olmaz. Ancak hayvanýn doðuþtan boynuzsuz, þaþý, topal, biraz hasta, bir kulaðý delinmiþ veya yýrtýlmýþ olmasýnda kurban açýsýndan bir sakýnca yoktur.
 

Kurbanlýk hayvanýn canlý olarak tartýlýp kilogram fiatý üzerinden anlaþarak veya kesildikten sonra eti tartýlarak fiyatýnýn belirlenmesi ile satýn almak caiz midir?
Tane hesabý ile satýn alýnan hayvanýn kurban edilmesi caiz olduðu gibi; alýcý ve satýcý arasýnda, sonunda anlaþmazlýk çýkmamak þartý ile, bedeli kesildikten sonra, etinin beher kilosu için taraflarca önceden belirlenen fiyattan ödenmek üzere satýn alýnan hayvanýn kurban olarak kesilmesi; yine, canlý olarak tartýlýp beher kilosu için takdir edilen bedel karþýlýðýnda satýn alýnan hayvanýn kurban edilmesi de caizdir. Kurbanlýk hayvanýn taksitle veya visa kartý ile satýn alýnmasýnda da bir sakýnca yoktur.
Kiþinin kurbanýný bizzat kendisinin kesmesi veya kesilirken baþýnda bulunmasý gerekir mi? Bu iþ için bir kimseyi ya da resmi veya özel bir hayýr kurumunu vekil edebilir mi?
Kurban kesmekle yükümlü olan kiþinin, keseceði kurbaný bizzat satýn almasý, kendisinin kesmesi veya kesilirken yanýnda bulunmasý -kurbanýn sahih olmasý için-gerekli deðildir. Bunlar vekalet yoluyla da yapýlabilir. Çünkü kurban malî bir ibadettir. Malî ibadetlerde vekalet caizdir. Hiçbir mazeret olmadan da, kiþi kendi adýna kurbanýný satýn alýp kesmek üzere güvendiði bir kimseyi vekil tayin edebilir. Vekil, hakiki þahýs olabileceði gibi, hükmî þahýs, yani özel veya resmi bir kuruluþ da olabilir. Buna göre, yurtiçinde veya yurtdýþýnda bulunan kimselerden, isteyenlerin, önceden bedelini ödeyerek, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ve Türkiye Diyanet Vakfý'nýn müþterek organizesiyle, vekaleten kurbanlarýný kestirmeleri ve bu kurbanlarýn etlerinin yurtiçi veya yurtdýþýndaki muhtaç dindaþ ve soydaþlara ulaþtýrýlmasý dinen caizdir.
Kadýn Ve Ehl-i Kitap, Kurbanlýk Hayvaný Kesebilir mi? Ve Kestikleri Yenir mi? 
Bir müslümanýn, erkek olsun kadýn olsun usulüne uygun olarak kestiði hayvanlarýn eti yenir. Yine ehl-i kitap olan, yani peygamberlerden ve semavi kitaplardan birine inanmýþ olan (Yahudi, Hýristiyan) larýn kestikleri hayvanlarýn etleri de yenir. Bu bakýmdan, müslüman bir kadýnýn yahut ehl-i kitap kadýn veya erkeðin kurbanlýk hayvaný kesmesi caizdir. Bunlarýn kestikleri kurbanýn eti de yenir. Ancak, kurban, bir ibadet olduðundan -imkan varsa- onu müslümanýn kesmesi daha uygun olur.
Kurban etinden, müslüman olan komþulara hediye etmek caiz olduðu gibi, müslüman olmayan komþulara da vermek caizdir.
Kurbanýn derisi satýlabilir mi?
Kurbanýn derisini seccade veya evde kullanýlacak bir þey yapmak caiz olduðu gibi, bir fakire veya hayýr iþlerine hizmet eden bir kuruluþa vermek de caizdir. Kurbanýn derisi, kurbanýn bir parçasý olduðundan, satýlmasý caiz olmadýðý gibi, kurbaný kesene kasap ücreti olarak verilmesi de uygun deðildir.
Ölü kurbaný diye bir þey var mýdýr?
Bilindiði gibi, ölen bir kimsenin dini yükümlülükleri sona erer. Bu itibarla ölü kurbaný diye bir þey söz konusu deðildir. Ancak, bir kimse, ölmüþ bulunan anne veya babasýna yahut diðer yakýnlarýna sevabýný baðýþlamak üzere, çeþitli hayýr kurumlarýna, fakir ve muhtaç kiþilere yardýmda bulunabileceði gibi, kurbanda kesebilir. Ölen kimsenin kendisi için kurban kesilmesine dair vasiyyeti yoksa, bu kurban etini fakirler yiyebileceði gibi, kurban kesen kimse ve zenginler de yiyebilir. Ölenin vasiyyeti varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya daðýtýlmasý gerekir. Böyle bir kurbanýn etinden kurban kesen mirascýlar ve dinen zengin sayýlanlar yiyemezler. Ölen kimsenin vasiyyeti olmaksýzýn, sevabý onun ruhuna baðýþlanmak üzere kesilen kurbanýn herhangi bir zamanda kesilmesi caiz ise de, kurban kesme günlerinde kesilmesi daha faziletli ve daha sevaplýdýr. Ölenin vasiyyeti gereðince kesilen kurban ise ancak, kurban kesme günlerinde kesilir. Vasiyyeti yoksa ölen kimse için mirascýlarýnýn kurban kesmesi gerekmez.
Teþrik tekbirleri nedir? Kurban kesmeyenlerde teþrik tekbirlerini getirir mi?
Bilindiði üzere kurban bayramý, kamerî aylardan Zilhicce'nin onuncu günü baþlar ve dört gün devam eder. Bayramýn dört gününe, Arefe günü de ilave edilince bu beþ güne ''Eyyamý Teþrik'' denilir ki, ''Tekbir Günleri'' demektir. Bu tekbirlere de ''Teþrik Tekbirleri'' denir. Teþrik tekbiri farz namazlarýn peþinden þöyle alýnýr: "Allahu Ekber, Allahu Ekber, La Ýlahe Ýllallahu vallahu Ekber, Allahu Ekber Velillahilhamd'' Arefe gününün sabah namazýndan itibaren bayramýn dördüncü günü ikindi namazýna kadar yirmiüç vakit farz namazlarýnýn peþinden, selamdan sonra bu tekbiri; bir defa getirmek vaciptir.
Ýster cemaatle, ister yalnýz baþýna namaz kýlan, kurban kesen veya kesmeyen yolcu olan veya olmayan kadýn-erkeðin, farz olan her namazýn peþinden Teþrik tekbirlerini getirmeleri gerekir.
Kurban Bayramýný idrak etmek üzereyiz. Bu bakýmdan biraz da Bayramlarýn dinî ve millî hayatýmýzdaki öneminden bahsetmek yerinde olur.
Ötedenberi her toplumun ve din mensuplarýnýn bayramlarý olagelmiþtir. Bayram, neþe ve sevinç günü demektir. Belli günlerde, süslenmek, neþelenmek ve eðlenmek suretiyle dinlenmek, sýkýntýlarý atarak rahatlamak, üzüntüleri býrakýp topluca hoþ vakit geçirmek bir ihtiyaçtýr.
Bayramlarýn millî ve dinî duygularýn, inanýþlarýn pekiþmesi, taze ve canlý tutulmasý fonksiyonu yanýnda, toplumun birlik ve beraberliðini saðlamada ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardýr. Gerçekten dinî bayramlar, insanlar arasýnda kaynaþmanýn, dostluklarý ve ahbaplýklarý ilerletmenin bir yolu olarak belli bir öneme sahip olduklarý gibi, dinî his ve þuurun sosyal boyutta tazelenmesinin de bir vesilesidir.
Bayramlar, sosyal dayanýþma ve barýþ þuurunun fertlere kuvvetle hakim olduðu günlerdir. Dargýnlarýn kucaklaþmasý, aralarýnda kin ve nefret bulunan kabile, aile ve þahýslarýn, düþmanlýk ve husumet duygularýnýn sevgiye dönüþmesi, küçüklerin büyüklere saygý, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastalarýn ziyaret edilmeleri, verilecek küçük hediyelerle çocuklarýn gönüllerinin alýnmasý, hýsým ve akrabanýn bir kere daha yeniden kaynaþmasý, genellikle bayram günlerinde mümkün olmaktadýr.
Hz. Peygamber Medine'ye hicret ettiklerinde, Medinelilerin eðlendikleri iki günleri vardý. Hz. Peygamber: "Bu günler nedir? Diye sorduðunda Medineliler: Biz cahiliyetten beri bu günlerde eðleniriz'' dediler. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz: "Allah size, o iki gün yerine daha hayýrlý iki bayram vermiþtir.'' (7) buyurmuþtur. O günden beri kutlanagelen bu iki bayram, müslüman milletlerin ayný zamanda millî bayramlarý yerine de geçmiþtir.
Bayram günleri mutlak ve halis ibadet günü olmadýðý gibi, katýksýz eðlenme günü de deðildir. Bu iki hususu bir arada toplayan günlerdir. Bayramlarý, ibadet ve taatten tecrit edip, sadece oyun, eðlence, zevk ve safâ günü olarak anlamak yanlýþ olduðu gibi, meþru oyunlardan ve mübah eðlencelerden tecrit edip, sýrf bir ibadet ve taat günü olarak anlamak da hatalýdýr. Çünkü insanýn manevî varlýðý yanýnda, maddî varlýðýnýn da beslenmeye ihtiyacý vardýr. Ýbadet ve taatlarla ruh ve kalp gibi manevî varlýðýmýz tatmin edildiði gibi çeþitli ikram ve ziyafetlerle, belli ölçüler içinde yapýlan meþru oyun ve eðlencelerle de maddî varlýðýmýz tatmin edilmiþ olur. Meþru sýnýrlar içinde yapýlan oyun ve eðlenceler, bayramlarýn özünde mevcuttur. Nitekim Hz. Peygamber, bir bayram günü habeþliler tarafýndan oynanan kalkan ve mýzrak oyununu Hz. Aiþe ile birlikte seyretmiþ; yine Hz. Aiþe'nin hane-i saadette muðanniye kýzlara bazý ezgiler söyletmesine ses çýkarmamýþtýr.(8) Ancak þurasý unutulmamalýdýr ki, herþeyin ifradý olduðu gibi oyun ve eðlencenin de ifradý iyi deðildir. Bu sebeple oyun ve eðlence konusunda ölçülü hareket etmek, meþruiyet ve cevaz sýnýrlarýna dikkatle riayet etmek gerekir. (9)
Bayram günlerinde annemizin-babamýzýn ellerini öpüp hayýr dualarýný almalýyýz. Kur'an-ý Kerim'de, Yüce Allah'a ibadetten sonra, anne-babaya saygý ve iyilik emredilmiþ, onlara karþý ''öf '' bile demek yasaklanmýþtýr. (10) Akraba ve komþularla tebrikleþerek karþýlýklý sevgi ve saygý duygularýmýzý aktarmalýyýz. Karþýlaþtýðýmýz herkese selam vermeli, tanýdýðýmýz ve tanýmadýðýmýz kimselerin bayramýný kutlamalýyýz. Tanýdýklarýmýzý ziyaret ederek, hatýrlarýný sormalý ve gönüllerini almalýyýz. Hastahanelerde ve evlerde yatan hastalarý görmeli, þifa dileklerimizi sunmalýyýz. Yetimlerin ve kimsesiz çocuklarýn baþlarýný okþamalý, onlara anne ve baba gibi davranmalýyýz. Çevremizdeki yoksullara ve bakýma muhtaç çocuklara yardým ellerimizi uzatmalý, onlarýn da bayram sevinci yaþamalarýný saðlamalýyýz. Bizden dua bekleyen ölülerimizin mezarlarýna giderek ruhlarýný þâd etmeliyiz. Tanýdýklarýmýzdan dargýn olanlarý barýþtýrmaya çalýþmalý ve aralarýný bulmalýyýz. Çocuklara hediyeler daðýtmalý ve onlarý sevindirmeliyiz. Her zaman olduðu gibi, bayram günlerinde de yüce dinimizin emrettiði þekilde çevremizdeki insanlara iyi davranmalý, incitici ve zarar verici davranýþlardan sakýnmalýyýz. Bütün bunlar, toplum fertlerini birbiriyle kaynaþtýrarak millî birlik ve beraberliðin saðlanmasýnda; devleti ve milleti rahatsýz eden ayrýlýk ve düþmanlýklarýn bertaraf edilmesinde etkili olan hususlardýr. Deðerli okurlarýmýzýn Kurban Bayramlarýný tebrik eder, hayýrlara vesile olmasýný Cenab-ý Haktan niyaz ederim.

1- Bkz. Tirmizî, Edâhî, 11, Hadis No: 1507.
2- Mâide, 27.
3- Saffât, 102-110.
4- Aclûni, Keþfül-Hafâ, c. 1, s. 109. 
5- Hac, 37.
6-Prof. Dr. Süleyman ULUDAÐ, Ýslâm'da Emir ve Yasaklarýn Hikmeti, TDV Yayýný, s. 99, 100, 101.
7- Ebû Dâvûd, Sâlât, 245; Nesâî, Sâlâtü'l-Ýdeyn, 1; Tecrîd-i Sarih Tercemesi, c. 3, s. 157. 
8- Bkz. Buhârî, Ýdeyn, 3; Müslim, Ýdeyn, 16. 
9- ULUDAÐ; a.g.e, s. 101, 102, 103.
10- Ýsrâ, 23. 

 

Bu yazý 2684 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

16 Sevvâl 1445 |  25.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

"Rabbimiz Allah’týr deyip sonra da dosdoðru yaþayanlara melekler gelerek: ‘Korkmayýn, üzülmeyin, size vadedilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatýnda da âhirette de sizlere dostuz. Esirgeyip baðýþlayan Allah’ýn ikrâmý olarak (cennette) canýnýzýn çektiði ve dilediðiniz her þey sizindir’ derler."

( Fussilet sûresi - 30)

Bir Hadis

Eyub (radýyallahu anh) anlatýyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kim Ramazan orucunu tutar ve ona þevval ayýndan altý gün ilave ederse, sanki yýl orucu tutmuþ olur."


Müslim, Sýyâm 204, (1164); Tirmizî, Savm 53, (759); Ebu Dâvud, Savm 58, (2432).

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbimiz! Peygamberlerin aracýlýðýyla bize vaad ettiklerini ver bize; kýyamet gününde
bizi rezil etme. Sen asla sözünden dönmezsin.”

Âl-i Ýmrân Suresi-194

Hikmetli Söz

Edep bir tac imiþ Nur-i Hüda’dan

Giy ol tacý, emin ol her beladan...

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com