Akrabalarınızla bağlarınızı koruyunuz.
Enes İbn Malik in(ra) rivâyet ettiği bir hadiste Allah Rasûlü(sav) şöyle buyurur: "Kim rızkının bollaşmasını, ömrünün uzamasını arzu ediyorsa akrabalık bağlarını koruyup gözetsin." [1]
04/06/2012 - 11:28

Bizleri belli bir nesep bağı ve silsilesi çerçevesinde yaratan Rabbimiz; “Onun adını anarak birbirinizden isteklerde bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve sıla-i rahime riâyetsizlikten (akrabalık bağlarını zarar verecek davranışlardan) sakının. Şüphesiz Allah sizi daima murakabe edendir,”(Nisâ, 4/ 1)buyurur.

   Şer -i Şerifin korunmasını, ısrarla üzerinde titrenilmesini emrettiği sıla-i rahim, akraba ve yakınlarla bağların korunmasıdır.

 Günümüzde sıla-i rahim denilince daha çok farklı şehirlerde oturan insanların kendi köylerini, kasabalarını ziyaret etmeleri, orada bulunan anne-baba ve akrabasının yanına varma, gönüllerini alma anlaşılır oldu. Bu ziyaretlerin akrabalık bağlarını canlı tutma ve koruma konusunda güzel bir davranış olduğunda şüphe yoktur. Ancak sıla-i rahim ile kastedilenin bütünü bu değildir.

   Sıla-i rahim, akrabalarla sıcak bağların kurulması ve korunmasıdır. İhtiyaçları olduğunda yanlarında yer almak, sıkıntılarını, acılarını, coşkularını, sevinçlerini paylaşmak, maddî, manevî iyiliklerini istemek ve bunun için çalışmaktır. Büyüklerine hürmet göstermek, küçüklerinin yetişmesi için gayret etmektir. Onlarla ziyaretleşmek, hediyeleşmek, haberleşmek, düğünlerinde, derneklerinde hazır bulunmak, onlarla aynı duyguların paylaşıldığını kendilerine hissettirmek, çocukların birbirlerini yakından tanımalarına ve kaynaşmalarına imkan hazırlamaktır.

   Günümüzde şehir hayatı bizleri kalabalıkların içinde yalnızlığa itiyor. Binlerce insanla yaşıyoruz. Kendimizi onlardan uzak hissediyoruz. Otobüslerde, vapurlarda, trenlerde yolculuklar yapıyor yanımızda oturanlarla tek kelime bile konuşmadan inip kendi yolumuza gidebiliyoruz. Akan veya kaynaşan kalabalık bizim için çok mânâ ifade etmiyor… Biz hayal dünyalarımıza dalarak onların arasında yaşıyor, kendi dertlerimiz, sıkıntılarımız veya sevincimizi içimizde hapsediyoruz. Birçoğumuz her gün aynı kapıdan girip çıksa da, aynı asansöre binse de kendi binalarında oturan insanları, komşularını bile tanımıyor.

 Biz yalnızız ve bu yalnızlığı giderek daha fazla kabulleniyoruz.

  Sıla-i rahim, yalnızlıktan kurtulmanın, çevremizdeki insanlardan bir parça olduğumuz şuurunu yeniden canlandırmanın, yakınlarımızla bütünleşmenin, hafızalarımızın derinliklerinde kalan hatıraları yeniden yaşamanın adıdır.

    Ayrıca çocukların diğer yakınlarını tanımaları, onlara kan bağlarının ne kadar güçlü olduğu konusunda bilgi verecek, kalplerinde güven duygularının kök salmasına vesile olacaktır. İç dünyalarına garip bir mutluluk hissi yayılacaktır. Amcaların, dayıların, teyzelerin, halaların, onların çocuklarının varlığını bilmek, onlarla karşılaşmak, onlar tarafından sevgiyle karşılanmak ve kucaklanmak elbette güzeldir. Akrabanın evlerinin, yerlerinin bilinmesi, kendileri için kapılarının açılması karşılıklı sevinç ifadeleri elbette ki kalplerde yer bulacaktır.

  Akraba ile yardımlaşma ve dayanışma, bir çok zorluğun kolaylıkla aşılmasını, bir çok sıkıntının silinip yok edilmesini sağlayacaktır. Yaşanan Marmara Depreminde akraba olanların birbirlerini kurtarmak, birbirlerine yardım etmek için çırpınışlarını, maddî, manevî yarlarını sarmak için gayretlerini unutmayınız. Gözler önüne serilen bir çok ibret sahnelerini görmemezlikten gelmeyiniz.

   Yardım için önce akrabanın seçilmesinin doğru olduğu gibi, davete de ilk olarak yakınlardan başlanılması doğru olandır.

   Bunun için Rabbimiz, Rasûlü ne;  "Yakın akrabanı hakka uyandır, onlara hak yolu tebliğ et. Sana inanan ve tabî olan mü minlere şefkat kanatlarını indir," (Şuarâ 26/ 214-215) buyuruyor. Artık açık davet yapılmasını ve davete Allah Rasûlü nün kendi yakınlarından başlamasını emrediyordu.

   Alacakları tavır ne olursa olsun doğru olan yakınlardan başlanılması ve giderek halkanın genişletilmesiydi. Bazen çok uzakların yakınlara geldiği ve en yakın akrabadan daha yakın olduğu da, insanın gönlünde farklı bir yer edindiği de bir gerçektir. Ancak hayra davet, yardımlaşmak ve dayanışmak için akrabadan başlanılması daima doğru olandır…

  Sıla-i rahim, Allah ın korunmasını emrettiği bağlardandır[2] .

 _________________________________________________________________

  [1]  Sahih-i Buhârî, Edeb ( 18/ 127, 128), Sahih-i Müslim, Birr ve Sıla (4/ 1982).

 [2]  Bak: Ra d Sûresi(13), Âyet: 21, Nisâ Sûresi(4), Âyet: 1, 36.