Kur'an-ı Kerim ve Biz
Bizden İstenen, Kur’an Okumak mı? Kur’an’ı Okumak mı? Sorunun cevabına geçmeden önce bahis mevzuu olan Kur’an-ı Kerim’den kısaca bahsetmek istiyorum.
01/03/2008 - 00:50

Kelime anlamı “okumak ve okunan şey” olarak karşılık bulan Kur’an, özel anlamı itibariyle, ilahi kitapların sonuncusu olarak Hz. Muhammed (sav)’e indirilen mukaddes metindir. Kur’an-ı Kerim’in bizatihi ayetlerde geçen diğer isimleri ise şöyledir: Kitab, Furkan, Zikr, Rûh, Şifâ, Nûr, Mecîd, Kelâmullah, Hablullah, Kerîm, Mübîn, Mübârek, Rahmet. “Mushaf” ise Kur’an-ı Kerim’in harflerle yazıya dökülmüş şekline verilen isimdir. Kur’an-ı Kerim’in Değeri Böylesine farklı isimleri olan bu mukaddes kitabın Allah katındaki değerinden de kısaca bahsetmek isterim. Bir âyette şöyle buyrulur: “Ey insanlar! Andolsun ki, (bu Kur’an) Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerinizdeki sıkıntılara bir şifadır. Ve o aynı zamanda mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir rahmettir.” (Yunus, 10/57) Hz. Peygamber (sav) ise şöyle buyurmaktadır: “Kur’an, Allah Teala’ya, göklerden, yerlerden ve bunların içinde bulunanlardan daha sevimlidir.” (Darimî, Fedailu’l-Kur’an) Kur’an-ı Kerim böylesine değerli, böylesine hidayet ve rahmet vesilesi iken, nasıl oluyor da bazı insanlar onun şifasından, rahmetinden istifade ediyor da, bazıları rahatsızlık duyabiliyor? Önce konuya işaret eden bir âyete kulak verelim isterseniz… “Biz Kur’an’dan, müminler için bir şifa ve rahmet kaynağı olacak ayetler indiriyoruz. Bununla beraber bu Kur’an, zalimlerin ancak hüsranını artırmaktadır.” (İsra, 17/82) Kanaatimizce ayeti anlamamıza en çok yardımcı olacak izahlardan birini Hz. Mevlana, şu anlamlı misali vererek yapmaktadır. Konuyla ilgili olarak şöyle der, gönül dünyamızın müstesna misafiri: “Nisan yağmurları yağdığında bir yağmur damlasını ağzını açarak yakalayan balık, o damlayı alarak suyun derinliklerine gider. Bir süre sonra o bir damlacık yağmur, balığın karnında bir inci tanesine dönüşür. Aynı yağmur damlasını, yılan da ağzını açarak bekler ve bir damla sudan o da istifade eder. Lakin, o bir damla su, bir müddet sonra yılanın ağzında en kuvvetli zehirlerden birine dönüşür. Yağan yağmur aynı yağmurdur fakat netice itibariyle o, birinde inci, birinde ise zehir olur. İşte Allah’ın âyetleri de böyledir. Onlar sadece ve sadece rahmettir. Ancak mü’minlere şifa olan bu âyetler, zâlimler için bir sıkıntıdır, bir hüsrandır…”