ELEŞTİRİ BİR NİMETTİR
Eleştiri; yanlış giden şeyleri farkeden, 'liyâkat' sahibi 'sâlim aklın' yanlış giden şeyleri yeterince farkedemeyenlere lisân-ı münasip ile yani doğru bir uslup ile bildirmesi, hakkı tavsiye etmesi ve bâtılı nehyetmesidir. Yani eleştiri sonuçta bir hayırlı 'ıslah' çabasıdır.
27/10/2021 - 15:39

Burada eleştirilen kişi yada kurum, yapılan eleştiri iyi niyetli ise bu eleştiriyi adeta 'nimet' bilmeli, önemsemeli, eleştiri yapan kişiye değer vermelidir. Çünkü eleştiren, eleştirileni bir yönüyle 'düzelmek' ve sonuçta onun 'hayrını' istemektedir. Bu da çok 'kutlu' bir davranıştır.

Ancak eleştiri tek düze değildir. Genel anlamda ikiye ayrılır. Birisi iyi niyetli ve yapıcı iken, diğeri kötü niyetli ve yıkıcıdır.

YAPICI ELEŞTİRİ:

Düzeltmek ve 'ıslah' etmek için yapılır. Değerlidir ve önemlidir. Bu tür eleştirilerden korkulmaz, yapana kızılmaz, yersiz alınganlık gösterilmez, aksine desteklenir, saygı duyulur ve 'takdir' edilir! 

Çünkü eleştiriyi yapan kişi sonuçta sizi düşündüğü ve hayrınızı istediği için size 'iyi niyetli' olarak bir eleştiri yapar. 
O bir dosttur..

YIKICI ELEŞTİRİ:

Düzelmek ve ıslah etmek için değil, bozmak ve zarar vermek için yapılan eleştiridir. İyi niyetli değildir ve maksadı başkadır. Sizin hayrınızı ve iyiliğinizi istemez! Çünkü sizden hoşlanmaz, derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir! Zaten bu tür eleştiriler hemen belli olur.

Ancak tüm bunlar ile birlikte; 

Yapıcı eleştiri yapanları kınamak, onlara kızmak, onların önünü kesmek, toplumda onlar ile ilgili adeta yaygara çıkarıp aşağılamak, onları küçük düşürmek asla doğru değildir. Bu tür yaklaşımlar sağlıklı bir ruh halinin sonucu değildir! 

Sonuçta; 

'Yapıcı eleştiri' ile 'yıkıcı eleştiri' bir değildir. Çünkü ikisinin amacı ve niyeti farklıdır. Birisi 'düzeltmek' için yapılırken, diğeri tamamen  'yıkmak' için yapılır! İkisi birbirinden çok farklıdır. Her ikisini aynı kefeye koymak doğru ve âdil değildir. 

Eğer bir yerde eleştiriye muhatap olan kişi yapıcı eleştiriyi, yıkıcı eleştiri gibi sayıyor ve ikisini aynı kefeye koyuyor ise biliniz ki o kişi eleştiriye hiç tahammülü olmayan 'kral ruhlu' bir insandır!

'Kral ruhlu' insanlar hep kendisinin doğru olduğunu düşünür. Nefsini önemli ve yüce görür. Çünkü kendinin her dâim % 100 haklı olduğuna inanır. Bunun aksini düşünenlere ise asla müsamaha gösteremez ve tahammül edemez. 

Halbuki, 

Yapıcı eleştiri bir 'nimettir'. Yapıcı eleştiri yapanlar kınanmamalı ve gözden düşürülmemelir. Aksine dinlenilmeli ve anlaşılmaya çalışılmalıdır. Çünkü onlar dosttur ve bazen dostlar acı söyler!
 
Ayrıca dost her zaman bulunmaz. Dürüst dost çok büyük bir kazançtır. Kaldı ki dost her zaman bize uygun da olacak değildir. Bizim 'doğruya' uymamız gerekir. 

Her şeyin bizim istediğimiz gibi ve 'bize uygun' olmasını istemek sağlıklı bir iç durum değildir! Çünkü o zaman kendimizi 'merkeze' almış oluruz.

ÖZELEŞTİRİ

Bu anlamda eleştirinin en değerlisi; özeleştiridir. Özeleştiri, kişinin kendisini görmesi, tartması ve eleştirmesidir ki Allah (c.c) bunu âyet olarak övmüştür Kıyâmet sûresinin ta başında..

Bilelim ki,  

Eleştiriye tahammülü olmayanlar ise 'özeleştirisi' olmayanlardır! Sorunun ana kaynağıda burasıdır. Allah (c.c) onlara yardım etsin ve onları ıslah etsin inşaallah.

Selâm ile.. 
Abdülhamit Kahraman

 [email protected]