Mümini Kemale Ulaştıran Hac ve esrarı

Hac; Zilhiccenin onuncu günü Arafat'ta vakfe yapmak, Beytullah'ı yedi kere tavaf etmek ve Safa ile Merve arasında sa'y etmektir. Hac: Hac ve umre niyetiyle özel mekanda, özel zamanda ve özel fiillerle, Allah'a yaklaşmak için Beytullah'a yönelmektir. (1)

11/10/2011


A) Haccın Önemi:1.Hac, temeli tevhid olan İslâm binasının dört direğinden birisidir. (2) 2. İslâm Dini hac ile kemal bulmuştur. Kişinin dini de hac ile kemal bulur. Âyette Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Bugün dininizi kemâle erdirdim, size olan nimetimi tamamladım ve din olarak da İslâm'a razı oldum." (3) Din, hac ile kemâl bulmuştur, kişinin dini de hac ile kemâl bulur. Kim hac etmezse kemâli kaybeder, demektir. (4) 3. Allah Teâlâ hacca gitmeyi emretmiş hem de dünya ve âhiret menfaatleri vadetmiştir. Bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "İnsanlar içinde haccı ilan et. Gerek yaya, gerek her uzak yoldan gelerek yorgunluktan incelmiş binekler üzerinde sana gelsinler. Ta ki kendilerine ait menfaatlere şahit olsunlar." (5) 4. Hac, günahları ve fakirliği yok eder: Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Kim (Beytullah'ı) Allah için ziyaret eder de cinsî münasebette (ve ona götüren şeylerde) bulunmaz ve taat yolundan çıkmazsa, o kimse (günahtan sıyrılıp) anasının onu doğurduğu günkü gibi (temiz bir hayata) kavuşur." (6) Hz. Peygamber (s.a.s.) başka bir hadîsinde şöyle buyurmuştur: "Hac ve umreyi peşi peşine yapınız. Bu ikisi, körüğün; demir, altın ve gümüşün pasını yok ettiği gibi fakirliği ve günahları yok eder." (7) Amr b. Âs (r.a.), İslâm'a giriş biatinde, af olunmasını şart koşarak biat etmek istediği zaman Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurdu: "Bilmez misin ki İslâm, kendinden önceki günahları yok eder, hicret de ondan önceki günahları yok eder, hac da ondan önceki günahları yok eder?"(8) 5. Haccın Mükâfatı Cennettir. Hz. Peygamber (s.a.s.) umre ve mebrûr hac hakkında şöyle buyurmuştur.: "Umre kendisiyle öbür umre arasındaki zaman içinde işlenilen (küçük) günahlara keffârettir. Mebrûr haccın karşılığı da ancak cennettir" (9) Haccı mebrûr'u, Hz. Peygamber (s.a.s.), amellerin hangisi daha üstündür? sorusuna verdiği cevapta, önce Allah'a ve Rasûlü'ne iman sonra, Allah yolunda cihad, sonra da haccı mebrûrdur, diyerek amellerin en üstünleri arasında üçüncü sırada zikretmiştir. (10) Hacc-ı mebrûr, makbul/kabul edilmiş olan ve günahın karışmadığı hac, demektir. (11) 6. Hacılar ve umre yapanlar, Allah'ın elçisi ve ziyaretçileridir. Dua ve şefaatleri kabul edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Hacca ve umreye gidenler Allah'ın elçileridir. Onlar Allah'a dua ederlerse Allah dualarını kabul eder ve onlar Allah'tan günahlarının bağışlanmasını isterlerse Allah onların günahlarını bağışlar." (12) Hz. Ömer (r.a.) bir defasında umreye gitmek için Hz. Peygamber'den izin istedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) de kendisine izin verip ona: "Ey kardeşçiğim! Sen duanın bir parçasına bizi ortak et ve bizi (duadan) unutma" buyurdu. (13) Bu hadîsi şerîf ile yukarıdaki hadîsi şerîften, hacca ve umreye gidenlerin kendi memleketlerindeki insanların elçileri oldukları anlaşılmaktadır. Demek ki onlar için Allah Teâlâ'dan mağfiret isteseler, onlar adına olan dua ve mağfiret istekleri yerine getirilir.



B) Haccın Esrârı:Hac, mü'mini Hakk'a ulaştırır. Hakk'a ulaşmak için şunlara dikkat etmelidir: 1. Anlayış: a) Şehvetlerden uzaklaşmak, b) Lezzetlere dalmaktan çekinmek, c) Zarurî ihtiyaçlarla yetinmek. 2. Şevk ve iştiyak: Beytullahı/Allah'ın evini ziyaret, adeta Allah'ı ziyaret. Elest bezmindeki ahdi tazeleme. Hacerulesvedi öperken sanki Allah'ın sağ elini öpmek. Hac aksiyonunu, âhiretteki cemale ermenin şevki bilmek... 3. Azim: Riya ve gösterişten uzak durarak ihlasla yönelmeye azmetmek. 4. Alakalardan kesilmek: a) Hak sahipleriyle helalleşmekle, b) Günahlardan tövbe etmekle, c) Âhirete gider gibi bütün alakalardan kesilmekle. 5. Yol azığı: Maddî ve manevî azıkla azıklanmak: Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: "Azık hazırlayın! Şüphesiz azığın en hayırlısı takva (Hakk'a ve halka karşı yanlışlardan korunmak ve yapılması gerekenlerin de terkedilmesinden korunmak)dır." (14) Takvaya erebilmek için sabır gerekmektedir. Onun için şöyle denilmiştir: "Sabrın ve paran varsa hacı olursun." 6. Binek: İbadete mani olmayacak ve kişiyi hedefe ulaştıracak bir bineğe sahip olmak 7. İhram: Kefeni hatırlamak. Belki yolda ölürse bu da kefenim olsun anlayışıyla ihram giymek.. 8. Memleketten Allah'a doğru yola çıkış: Bir âyette Allah Teâlâ: "...Kim evinden, Allah'a ve O'nun peygamberine muhacir olarak çıkıp da sonra kendisine ölüm yetişirse muhakkak ki onun mükâfâtı Allah'a düşmüştür. Allah Ğafûr/çok bağışlayan ve Rahîm/çok merhamet edendir." buyurmuştur. (15) 9. Mikat: Buralarda ihramı giyerken kabre girer gibi giymek... 10. İhram ve telbiye: İhram haramları ve bir müddet helalleri bile kendine haram kılmaktır. Telbiye, Allah'ın davetine icabetin, emrine boyun eğmenin, bütün varlığıyla teslim olmanın tevhidin ifadesi; bütün nimetlerin, hamdlerin ve bütün kâinatın Allah'ın olduğunun ikrarıdır.



C) Hareme Mekke'ye Giriş:1. Allah'ın haremine girerken azabından emin olmayı istemeli, 2. Ev sahibinin ziyaretçiye eman vermesi ve bir şeyler ikram etmesi hakdır anlayışını kalbinde bulundurması, 3. Emin bölgeye sığınanın hakkı elbette gözetilir düşüncesini kalbinde bulundurması.



D) Kâbeyi İlk Görüş:1. Azametini kalbde hazır bulundurmalı, 2. Sanki Rabbini müşahede eder gibi bakmalı, 3. Âhirette de cemâlini nasip etmesini ümit etmeli, 4. Kalbinde; sırf mahabbetullahı/Allah sevgisini kazanma düşüncesi, âhirette cennet arzusu ve âhireti kazandıran dünya isteği bulundurmalı, 5. Kâbeyi ilk görünce en değerli olan mahabbetullahı ve onu kazandıran şeyleri istemeli, diğer gördüklerinde de Allah'ın razı olduğu şeyleri istemeli, 6. Kâbeyi her gördüğünde tavaf etmeli ve secdelere kapanmak adeta ayaklarına kapanırcasına küçülerek, tevazu ile, oradakilerin en aşağısı bir kul idrâkiyle, Hakk'ın mağfiretini, azabından emin olmayı tıpkı günahkârın hakaret ve zulme uğrayandan günahının affı için özür dilemesi ve senden başka sığınak yoktur diyerek ve ısrarla istemek, 7. Her tavafta; kalpde tazim, korku, ümid ve muhabbet bulunarak, hem kalble hem iskeletle arşın etrafında dönen melekler gibi... 8. Kâbe'de kılınan namazın Mescidi Nebevî'de kılınan namazdan yüz bin kat; Mescidi Nebevî'de kılınan namazın, Mescidi Aksâ' da kılınan namazdan bin kat; Mescidi Aksâ'da kılınan namazın sâir yerlerdekinden beş yüz kat evlâ olduğunu bilmeli ama burada kılınan bir kaza namazının başka yerlerde kılınan yukarıda belirtilen miktar kadar kaza namazına denk olduğu yanlış anlayışına düşülmemelidir. Kâbe, bu kadar önemli ve buradaki namazın sevabı bu kadar fazla olduğuna göre Kâbe'ye saygıda kusur etmemek ve imkan dahilinde namazları burada kılmak gerekir. Ancak usançlık göstermemelidir. Kâbe'ye çok yakın bir yerde kalınıyorsa beş vakit namazı Kâbe'de kılma imkanı bulunduğu için usançlık söz konusu olamaz. Uzak yerde kalınıyorsa gelip gitmek zor olduğundan dolayı Kâbe'ye karşı usanma meydana getiriyorsa bu doğru değildir. Bunun çaresi şudur: Belli vakitleri Kâbe'de rahatça, diğer vakitleri de durulan o uzak yerde imkan nisbetinde cemaatle kılmaya dikkat edilmelidir. Kâbe'de; ya tavaf etmek, ya namaz kılmak, ya Kur'ân okumak, ya Kâbe'ye bakmak, ya da zikir ve tefekkürle meşgul olmak için bulunulmalı; orada boş ve gereksiz söz ve davranışlarda bulunulmamalıdır. Ayrıca haccı iyi değerlendirmek için vücut sıhhatine çok dikkat edilmelidir. Çünkü sağlam ibadet ve taat, sağlam iman ve sağlam vücutla yapılır. Hac ve umrede en önemli husus daha yola çıkmadan önce rehberin âlim ve fedakar, arkadaşın halim (yumuşak huylu) ve vefakar olanını seçmeye özen göstermektir. 9. Tavaftan sonra Safâ ve Merve arasındaki sa'yi yaparken her Safâ ve Merve tepelerine geldikçe Kâbeye bakıp "ziyaretin kabul edildi" müjdesini duymak için bakan bir anlayışla yapmak. Kıyamette hayır ve günahları tartan terazinin iki kefesi arasında gidip gelmeyi hatırlayarak Safâ'yı hasenât kefesine, Merve'yi de seyyiât kefesine benzeterek hangi tarafın ağır olduğunu gözeten gibi azap ile af arasında koşup geldiğini hatırdan çıkarmamak...



E) Arafat Vakfesi:1. Kıyamette, Arasat meydanında, peygamberler ve sâlihlerle birlikte ümmetlerin şefaatını ummasını hatırlamalı, 2. Şerefli bir makamda olduğun idrakiyle şefaat talebine kesin gözüyle bakmalısın, 3. Arafat vakfesi ebdâl ve ebrâr denilen salih kullardan hali olmadığı hüsni zannıyla dualarının kabul edileceğini ummalıdır. Zira Arafat'ta hazır bulunduğu halde Allah Teâlâ'nın kendisini affetmediğini zannetmesi büyük günahlardandır.



 F) Cemrelere Taş Atmak:1. İbrahim aleyhisselâm'ın şeytana attığı gibi şeytana taş atmak, 2. Sırf Allah emrettiği için emrini yerine getirmek, nefsin ve aklın o emri yerine getirmekte payı var mıdır, yok mudur diye düşünmemek suretiyle şeytanın belini kırmak...



G) Kurban Kesmek:1. Kurbanın ilâhî bir emir olduğu iman ve idrakiyle kurban kesmek, 2. İlâhî bir emre yapışmak O'na yakınlığa sebepdir itikadıyla yapmak, 3. Kurbanın her parçası insanın her organının ateşten azad olacağını bilmek, 4. Kurbanı para ve mal sevgisini Allah sevgisine kurban etmek olduğu düşüncesi, anlayışı ve inancıyla kesmek...Zira âyeti kerîmede Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır." (17)



Dipnotlar: 1- Sa'dî Ebû Ceyb, el-Kâmûsu'l-Fıkhî, s. 76,77. 2- Müslim, Îmân, 21; Buhârî, Îmân, 1; Tirmizî, Îmân, 3; Nesâî, Îmân, 13. 3- Mâide sûresi 5/3. 4- Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn, III, 48. 5- Hacc sûresi 22/27, 28. 6- Buhârî, Muhassar, 9-10, Hac, 4; İbn Mâce, Menâsik, 3. 7- Tirmizî, Hac, 2; Nesâî, Hac, 6; İbn Mâce, Menâsik, 3. 8- Müslim , Îmân, 192. 9- Buhârî, Umre, 1; Müslim, Hacc, 437; Tirmizî, Hac, 88. 10- Buhârî, Îmân, 18, Hacc, 4, Umre, 1; Müslim, Îmân, 135, 186. 11- Aynî, Umdetü'l-Kârî Şerhu Sahîhi'l-Buhârî, VII, 399. 12-İbn Mâce, Menâsik, 5. 13- İbn Mâce, Menâsik, 5; Miras, Kâmil, Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi, IV, 206. 14-Bakara sûresi 2/197. 15 -Nisâ sûresi 4/100. 16 -Geniş bilgi için bkz. A. el-Kârî, a.g.e., II, 393. 17- Hac sûresi 22/37.