İslâm’da Anne hakkı

İslâm’da annelik hakkı ve insanın hayatındaki rolünü anlayabilmemiz için yüce Rabbimizin kitabına ve Resulullah (s.a.s.)’in hak olan sözlerine müracaat etmemiz gerekir.
02/04/2012


Biz de mümkün mertebe ayet ve hadislerden yararlanarak bu konuyu müslüman kardeşlerimize anlatmaya çalışıcaz… Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:



  "Biz insana, anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Banadır" (Lokman, 14)



  Bir başka ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır.



  "Rabbin, O’ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.



  Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki:" Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse, Sen de onları esirge." (İsra, 23-24)



 Allah Teâlâ, anne ve babaya iyilik etmeği, onlara şükretmeyi, kendine yapılan ibadet ve şükürle yan yana zikretmiştir. Bu da, anne ve babanın Hak Teâlâ indindeki makamını ve onlara iyilik ve itaat etmenin önemini göstermektedir. Onun içinde anne ve babaya itaat farz, isyan ise haramdır…



  Abdullah b. Mes’ud (r.a.) şöyle anlatıyor:



Ben, Rasulullah (s.a.s.)’e:



Amellerin hangisi Allah'a daha sevgilidir? diye sordum.



"Vaktinde kılınan namazdır" buyurdu.



Abdullah:



Sonra hangisi? dedi.



"Sonra anne-babaya iyilik etmektir" buyurdu.



Abdullah:



"Sonra hangisi? dedi.



"Allah yolunda cihad'dır" buyurdu.



İbn Mes'ud:



Bunları, bana Rasulullah söyledi. Daha fazlasını sorsaydım, elbette bana yine haber verecekti, dedi."1



  Gerçek  bir iman ile inanan müslümanın üze­rine ilk vazife, farz olan namazı gereği üzere edâ etmektir... Namazdan sonra eğer hayatta iseler, anne ve babasına ihti­yaçları olan hizmeti vermektir... Bu hizmet,  anne ve baba mü’min müslümanlar oldukları müddetçe, Allah yolunda cihad’dan daha önde gelir...



Abdullah b. Amr (r.a.) şu ha­disi rivayet etmektedir.



Bir adam, Rasulullah (s.a.s.) ’e:



Ben, cihada gidiyorum, dedi.



Rasulullah (s.a.s.):



"Senin annen-baban var mı?" diye sordu.



O zât:



Evet, var, dedi.



Rasulullah (s.a.s.):



"Öyleyse sen (evvela) onların rızaları yolunda çalış" buyurdu. 2



Çünkü onların bakıma ve kendileriyle ilgilenilmeye ihtiyaçları vardır. Anneyi ve babayı ihtiyaçlı bir hâlde bıra­kıp cihada gitmeyi uygun görmeyen, Rasulullah (s.a.s.) ’den Muaviye b. Cahime (r.a.), şu hadisi rivayet eder:



Cahime, Rasulullah (s.a.s.)’e gelerek:



Ya Rasulullah, savaşa katılmak istiyorum. Bunu sormaya geldim, dedi.



Rasulullah (s.a.s.):



"Annen sağ mı?" diye sordu.



Evet, deyince Rasulullah (s.a.s.):



"Annene hizmet et. Çünkü cennet, onun ayakları al­tındadır." buyurdu. 3



"Cennetin annenin ayağı altında" oluşu bize, Enes b. Mâlik (r.a.)'ın rivayet ettiği, halk arasında şöhret bulmuş şu hadisi hatırlatıyor.



Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:



"Cennet, annelerin ayağı altındadır."4



"Cennetin annenin ayağının altında" olması, mü’mine annenin rızası, yani evladından razı olması, evladın cennete girmesi ve Allah'ın rızasına nail olması demektir!... Anne’nin müslüman evladından razı olması, Allah'ın da razı olması demektir. Çünkü müslüman anne, ancak Rabbimiz Al­lah'ın memnun olup rıza gösterdiği itikad ve amelden razı olur... Mü’mine annenin ölçüsü, Allah'ın dinidir... O, ancak İslâm'a uygun hâl, hareket ve sözlerden hoşnut olur...



    Ayrıca bu hadis-i şeriflerden şu gerçek de net olarak anlaşılmaktadır ki, mü'mine anne evladı için vazgeçilmez bir eğitimci ve öğreticidir... Onun eğitimi ve öğretimi sonucun­da evlad, cenneti kazanacak bir seviyeye ulaşır ve annenin yetiştirmesiyle bunu elde edebilir... Müslüman anne, çocuğuna ilk imanî bilgileri ve ahlâkî eğitimi verendir... Anlattığı hikâye ve masallarla, söylediği ninnilerle çocuğun kültür alt yapısını hazırlar... Çocuktaki temel alt yapı sağlam olunca, onun üzerinde yükselen bina sapasağlam olur...



Ebu Ümame (r.a.)’ın rivayet ettiği bir hadiste mesele, daha da açıklık kazanmaktadır...



Bir adam:



Ya Rasulallah, çocuğu üzerinde baba ve annenin hakkı nedir? diye sordu.



Rasul-ı Ekrem (s.a.s.):



"Onlar (baban ve annen), senin cennetin ve cehenne­mindir." buyurdu.5



Onların rızasını kazanmak, diğer İslâmî vazifelerini yapmak ve imanı korumak kaydıyla kişiyi cennete ulaştırır... Onların, hoşnutsuzluğu, kişiyi cehennemlik eder. Bundan dolayı anne ve babanın tavrı ve tutumu, kişiyi cennetlik veya cehennemlik yapmakta. Bu, bir eğitim ve hayat görüşüdür. Kişinin dünya görüşü ne ise, yaşantısı ona göre olur... Dünya görüşü, yani akidesi ve ameli! Neye inanmış ve nasıl yaşamış ise, öyle ölür, hangi hâl üzere öl­müş ise, öyle dirilip hesab vererek karşılık bulur.



Cabir (r.a.)’ın rivayetiyle önderimiz Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:



"Her kul, öldüğü hâl üzere diriltilecektir."6 



İmtihan sahası olan dünya hayatında, imtihanı başarılı bir şekilde kazanmak veya iflâs edip kaybetme noktasında, anne ve babanın payı büyüktür.



"Cennet, annenin ayağı altındadır" diye buyuran Ra­sulullah (s.a.s.), babanın hakkı için de Abdullah b. Amr (r.a.)’ın rivayetiyle şöyle buyurur:



"Rabb’ın  rızası, babanın rızasında, Rabb’ın hışmı (gadabı), babasının hışmındadır."7



"Güzide Ashab’dan (Allah cümlesinden razı olsun) Ebu'd-Derdâ (r.a.) da, bize şu hadisi nakleder. Önderimiz Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:



 "Baba, cennet kapılarının en hayırlısı (ndan girmeye vesile) dir. Artık (ya baba hakkını ihmal etmekle) o kapıyı yitir, (ya onun hakkına riâyetle) o kapıyı koru (elde etmeye çalış)." 8 Tevhid ailesindeki müslüman babanın duâsı, Rabbimiz Allah'ın indinde kabul gören üç zümrenin du­âsından biridir...  



___________________                                                                                                      



 1-  Sahih-i Buhârî, Kitabu'1-Edeb, B.l, Hds. 1.Sahih-i Müslim, Kitabu'1-İman, B.36, Hds. 137-138-139.



2- Sahih-i Buhârî, Kitabu'1-Edeb, B.l, Hds.3. Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Birri ve's-Sıla, B.l, Hds. 5.



3- Sünen-i Neseî, Kitabu'l-Cihad, B.6, Hds. 3090. Sünen-i İbn Mâce, Kitabu'l-Cihad, B.12, Hds. 2781



4- İmam Suyutî, Camiu's-Sağir Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, çev. İsmail Mutlu,  Vdğ, İst.    1996, C.2, Sh. 294, Hds. 1934 (3642) [Hatib'in Tarih'inden]



5- Sünen-i İbn Mâce, Kitabu'1-Edeb, B.l, Hds. 3662.



6- Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Cenne, B.19, Hds. 83.



7- Sünen-i Tirmizî, Kitabu'İ-Birri ve's-Sıla, B.3, Hds. 1962



8- Sünen-i İbn Mâce, Kitabu'1-Edeb, B.l, Hds. 3663. Sünen-i Tirmizî, Kitabu'İ-Birri Ve’s    Süa, B.3, Hds. 1961.