Kuran'ın Öngördüğü İdeal Aile - 2

Geçen ayki yazımızda hatırlarsanız, ideal ailenin birinci bölümünü yazmıştık. Şimdi o yazının ikinci bölümü olan evlilik sonrası durumu ele alacağız.
31/12/2008


Temelleri ve hedefleri çok erken yaşlarda alınan kararlarla şekillenen evlilikler, her zaman olumlu ve istenen sonuçlar vermeye namzettir. Ancak gelişi güzel ve etrafındaki insanlara bakarak ve önemli bir beklenti olmadan gerçekleştirilen evlilikler, her zaman sorunlara ve çözümsüzlüklere namzettir. İdeal bir evlilik gerçekleştirmek için önce gerçekten istemek ve niyet etmek gerekir.  



Hz. Peygamberin, ameller niyetlere göredir, hadisini unutmamalıdır.



       Niyeti düzgün olanın amelleride düzgün olur..



 





      İDEAL AİLE İÇİN EVLİLİK SONRASI DURUM





      Temiz Kalmaya Devam Etmek;



       Evlilik sonrası durumda en öncelikli konu, temiz kalmaya devam etmektir. Özü, sözü ve zihni ve kalbi temiz olanın hayatıda ve evliliğide temiz olacaktır. Temiz olarak evlenenlerin yuvalarıda ve yavrularıda temiz olacaktır.



       Temiz kalmanın sırrı yada hikmeti, Rahman’ın ezelde bizi yaratırken kendi ruhundan üflediği ruhumuzu, bu kirli hayatta yaşarken kirletmeden tertemiz Allah’a sunabilme çabasıdır. Bu çaba insanın en şerefli ve en erdemli amacıdır. Bunu başarabilen insanlar ideal insanlardır.



       İyi bir ailede herşeyin iyi gitmesi için, göz ardı edilen bir konu vardır, oda helal ve temiz rızk. Eğer bir baba kazancının helal olmasına dikkat etmiyorsa, hem kendisi takvaya ulaşamayacaktır, hemde ailesini kirletecektir. O yüzden ideal aileyi kurmak isteyen kişiler mutlaka helal rızka ve yediklerine içtiklerine mutlaka dikkat etmelidirler. Şüpheli şeylerden ısrarla kaçınmalıdır. Kişinin rızık temiz olursa zihin olur (anlama derinleşir), kalp temiz olur (iman güçlenir), hayat temiz olur (ameller güzelleşir).



       Allah, size verdiğimiz rızıkların temiz(helal) olanlarından yiyin diyor. 



      



       KUR’ANİ LEŞMEDE DERİNLEŞME



      Evlilik öncesi başlaması gereken Kur’anileşme yani doğruluk, temiz ahlak ve kalbileşme çabasına kişiler evlendikten sonrada hız vererek ve elele tutuşarak yoluna devam etmelidir. Çünkü kişiler bekarken birçok sosyal aktiviteye katılır. Ancak evlendikten sonra bunların bir çoğu ortadan kalkmaktadır. Kişiler artık yeni bir hayata başladıklarını, onunda kendi içinde bazı kuralları olduğunu ve artık ona göre davranmak gerektiğini düşünürler. İşte şeytanda tam burada devreye girer.  Kişilerin ideal bir aileyi kurmalarını engellemek için, daha önce evlenmiş, hayattan hiçbir beklentisi olmayan ideal bir yuvada kurmamış insanları ön plana çıkararak onları örnek gösterir. Kişiler bu noktada onlara değilde asr-ı saadete yada onun güncel uzantısı olan hedefli ailelere yüzünü çevirirse doğruya bakmış olur.



       İyi bir alilenin temelinde, güzel bir niyet ve güzel ahlak vardır. Ahlakı güzel olanlar, ahlakı güzel insanlar ortaya çıkamasına vesile olurlar. Ahlakın güzel olması içinse kişilerin doğru üzere olması gerekir.



       Doğruluk ise dürüslüğün sonucudur.



      



       HEDEFLERE UYMADA ISRAR



       Kişi evlenmeden önce hayatı nasılsa, evlendikten sonrada çoğunlukla aynı devam eder. Yani bekarken çalışmayan, gayretli olmayan, hedefleri olmayan, gelişi güzel yaşayan insanlar evlendikten sonrada aynı kalacaklardır. O yüzden üç temel hedefimiz evlendikten sonra devam etmelidir.



       a) Kişisel Hedefler



       Evlilik öncesi başlayan, kendini tanıma ve ıslah etme evresi, dahada ciddileşerek hiçbir gevşekliğe kendini bırakmadan devam etmektedir.



Kişi artık tekbaşına değildir. Önemli bir hayat arkadaşı vardır yanında. Davranışlarını, düşüncelerini eşiyle mümkün olduğunca uyumlu bir hale getirmelidir.



       Artık ben yok, biz vardır!



 





       b) Ailevi Hedefler:





       Nasıl bir aile kuracağını kişiler daha önce iyice tanımlamalı. Ancak bunda bir aşırılığa gitmemelidir. Hele ideolojik, hayattan kopuk, yada siyasi bir bakış açısıyla değil , hayatın gerçeklerini göz önünde bulundurarak, nasıl sahabi bir evlilik yapacağını iyice belirlemeliler. Herşeyde olduğu gibi evliliktede denge asıldır. Ailevi hedeflerde en büyük ideal, olgun ve düzgün insanlar yetiştirmeye nilet etmiş ve bu konuda gayret gösterir olmalıdırlar.



       Ailede, eşlerin birisi bir tarafa, diğeri başka bir tarafa bakan bir evlilik oluşturmamalıdırlar. Aile içinde çıkabilecek sorunlara çözüm getirirken önceden konulmuş ilkeler gözardı edilmemelidir.   Ne çok kuralcı nede tamamen boşverci olunmamalıdır.



     



      c) Toplumsal Hedefler:



      İyi niyetle kurulmuş bir aile, ileride iyi olacak, yüzü Rahman’a dönük olarak yaşayacak bir toplumun temelini/çekirdeğini oluşturur. O yüzden idealist bir ailenin toplumla ilgili ıslah projeleri olmalıdır. Evlilik öncesi kendinden kendine yaşayan insanlar, evlilik sonrasıda ne yazık ki pek istifini bozmamaktadır. Bu, şeytanın “artık evlendin, bundan sonra herkez gibi yaşa” sözüne  aldanmış insanlardır. Halbuki idealist bir çift, toplumu yakından takip eder ve kendisine düşen sorumlulukla, görevini layıkıyla yerine getirir.



      İdeal aile, her zaman toplumun içinde ve toplumun elinden tutarak yaşar.



 





      ALLAH İÇİN ÇOCUK EDİNME





      Allah, bellli bir hikmete binaen çocuk ikram etmediği çiftler hariç her evlenene çocuk verir. Bu çocuklar hiç terbiye edilmez ve müdahale edilmezler ise, gelişi güzel ve kirli büyür. Daha sonraki müdahaleler çoğ kez artık bir fayda vermez. Aslolan, daha çocuk annne karnındayken, Hanne’nin yaptığı gibi, daha çocuğunu görmeden, öpüp koklamadan herşeyi kendisinden aldığımız Rahman’a adamaktır. Anne karnındayken Allah’a adanmış çocuklar gelecekte inşaallah, yaşadıkları toplumu inşa edecek, ıslah edecek ve yol gösterecektir. Allah’a adanmış çocuklarım terbiyesi ve güzelleymesi ebeveynlere hiçbir zaman zor gelmez. Çünki onların artık Allah mürebbisidir. Ve Allah’tan daha güzel terbiye edecek kimsede yoktur.



      Unutulmamalıdır ki Allah’a adanmış bir çocuğun, hem dünyası, hem ahireti hayırlı olur.



     



      ÇOCUKLARIN DOĞRU VE SABIRLI EĞİTİMİ



      İdealist bir aile için çocuk eğitimi, dünyadaki tüm işlerden daha önemlidir. Çünkü iyi yetişmiş bir çocuk, iyi yetişecek bir toplumun temel taşını oluşturur. Bunu iyi bilen idealist aileler çocuklarının eğitimine çok dikkat ederler. Son yıllarda çok yaygınlaşan çocuk eğitimi kitaplarının önemli bir kısmının, batılı insanların kendi toplumları ve kendi hayat projelerini için hazırladığını unutmaz, ihtiyatla yaklaşırlar. O yüzden bu tür kitapları ilahi bir süzgeçten geçirerek okurlar. Ve en önemlisi kendi insanın yazdığı, sağlıklı çocuk eğitimi kitaplarını öncelerler.



      Çocuk eğitiminde annne karnı ve ilk on yaş arası çok önemlidir. Tüm bilinç altları, gelecek yılların doğru şekillenmesi bu yıllarda başlar. İyi bir aile çocuğuna önce paylaşmasını öğretmelidir. O yüzden ilahi terbiyede infak ilk inen emirlerdendir. Paylaşmasını öğrenmiş, bencilliğini yenebilmiş bir çocuk, iyi yetişen bir çocuktur. Ayrıca bir yaşından itibaren sevgiyle ve mantıkla yapılan izahlar, biz farketmesekte onun belleğinde derin derin izler bırakır. Şunu hiç unutmayalım ki iyi yetişmiş çocuklar, uzun ve sabırlı bir eğitimden geçmişlerdir. Çocuk eğitiminde aceleci davranmak, olumsuz durumların ortaya çıklasına yol açacaktır. Bu durumun daha kötüsü ise, çocukları kendi haline bırakarak, sevgisiz büyümesini sağlamaktır. İlerki yaşlarında sürekli  sorun çıkaran, toplumu rahatsız eden ve geçimsiz insanlar, hep çocukluğu iyi geçmemiş, sevgisiz ve eğitimsiz büyümüş çocuklardır.



 





Yapılan önemli bir hatayıda dile getirmeden geçmemek gerekir. Oda çocuğa aşırı sevgi yüklemesi yapıp, onun hiç ağlamaması, hiç sızlamaması için her isteğini yerine getirmektir. Bu ileriki yıllarda şımarık, bencil, ve eğosantrik insanların ortaya çıkmasına yol açacaktır. herşeyde olduğu gibi çocuk eğitiminde denge asıldır.





      Çocuk eğitiminde başarılı olanlar, ailevi sorunların üstesinden gelmeyi başaranlar, toplumla ilgili söz söyleme hakkınada sahip olurlar. Ailesini düzene koyamamış, çocuklarını eğitmeyi sağlıklı bir yapıya getirememiş insanlar, topluma çoğukez faydalı olamazlar. Herşeye kişi kendisinden ve yakını olan ailesinden başlamalıdır.



     Aile içi sorunlara ve çözüm yollarına ise önümüzdeki sayıda devam edeceğiz inşaallah.



      Dünyadayken Allah’ın yanında olanlar, ahirettede inşaallah O’nun yanında olacaklardır.



      Yüzü Allah’a dönük olarak yaşayan ailelere selam olsun.