EVLİLİK AKDİ: NİKÂH

Nikâh: aralarında evlenme engeli bulunmayan bir erkekle bir kadının hayatlarını geçici olmaksızın birleştirmelerini sağlayan bir akittir.
01/02/2016


1 Nikâh, karşı cinsten iki kişinin, birlikte yaşamalarına ve karşılıklı yardımlaşmalarına imkân veren ve taraflara karşılıklı hak ve sorumluluklar yükleyen bir sözleşmedir. Nikâh, iki Müslümanın İslâmî kurallar çerçevesinde bir araya gelmesidir.


 


Nikâh ve evlenme insanın fıtratına uygun olan davranışlardandır. Nikâh, evlilikle beraber meşrû cinsel ilişkiyi de içerisine alan bir akittir, bir beraberliktir. Nikâh, yalnızca neslin devamını sağlayan veya cinsel arzuları doyurup gideren bir olay değildir. Nikâh bunlarla beraber daha önemli işlevi olan toplumsal bir kurum oluşturmaktır. Nikâhta, insanlar için çok bereketli ve faydalı başka amaçlar da vardır. İnsan, yaratılışı gereği yalnız yaşayamaz. Zâten “insan” kelimesi de ünsiyet kuran, başkalarıyla beraber yaşayan anlamındadır.


 


Evlilik bağı, kadınla erkeğin birbiriyle uyuşma ve anlaşmasına dayanan nikâh akdiyle başlar. Karşılıklı sevgi, saygı, sadakat ve güvenle devam eder. Kur’ân’da: insanlar için kaynaşıp huzur bulacakları kendi türünden eşler yaratıp aralarında sevgi ve merhamet meydana getirmesi Allah’ın delillerinden sayılmış, (Rûm, 30/21) mecazi bir anlatımla eşler birbirinin elbisesi olarak tarif edilmiştir. (Bakara, 2/187) Birçok âyette evlilik teşvik edilmiş, (Nahl, 16/72) neslin ve toplumun bozulmasına yol açacak gayr-i meşru ilişkiler de yasaklanmıştır. (İsrâ, 17/32; Nûr, 24/1)  Nikâh akdi, erkek tarafından kadına verilen sağlam bir teminat olarak kabul edilmiştir, (Nisâ, 4/21) evlenemeyenlerinde, imkân buluncaya kadar iffetlerini korumaları kendilerinden istenmiştir. (Nûr,24/33)


 


Kur’an’da eşlerin birbirileri üzerinde birtakım haklarının bulunduğu bildirilmiştir. Prensip olarak kocayı ailenin geçiminden sorumlu ve aile reisliği için uygun görmüştür.  (Bakara, 2/228, 233;Nisâ, 4/34; Talâk, 65/6-7) Mehrin, kadınların hakkı olduğunu, kadınların malları üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabileceğini bildirmiş ve onlarla iyi geçinilmesini istemiştir. (Bakara, 2/237; Nisâ, 4/4, 19, 32,33) Evli olanların aralarında anlaşmazlıklar çıkabileceği ancak bunun aile mahremiyeti içerisinde çözümlenip, evlilik birliğinin korunması emredilmektedir. Buna imkân bulunmaması halinde de nikâh bağının iyilikle sonlandırılması ve bu durumun ortaya çıkaracağı hak ve yükümlülüklere de riayet edilmesi istenmiştir.  (Bakara,4/229; Nisâ, 4/35)


 


Peygamber Efendimiz de bu konu üzerinde ehemmiyetle durmuştur. Hadislerde evliliğin, Peygamberimizin ve önceki peygamberlerin sünneti olduğu bildirilmiş,2 imkânı olanlar evlenmeye teşvik edilmiş ve bunun iffeti koruma ile neslin devamındaki önemi vurgulanmıştır.3 Evliliğin kalıcı olması ve mutluluk içinde sürmesi için, eşler arasında denkliğe dikkat edilmesi istenmiş ve evlenmeden önce eşlerin birbirlerini görmeleri tavsiye edilmiştir.4 Velisiz nikâh yapılmaması,5 fakat mutlaka kadının da rızâsının alınması istenmiştir.6 Ciddi bir sebep yokken evliliğin sonlandırılmasından Allah’ın hoşnut olmadığı bildirilmiştir. 7 Nikâhın en az iki şahidin huzurunda alenen gerçekleştirilmesi istenmiş 8 ve en hayırlı nikâhın en kolay olanı olduğu vurgulanmıştır.9 Bizler de Kur’ân ve Sünnette açıklanan bu hususlara riayet edelim. Evlilik çağında olan ve evlenmek isteyenlere yardımcı olalım. Taraflar olarak evlilikleri kolaylaştıralım. Evlilik dışı ilişkilerden uzak duralım. Eşler olarak birbirimizin haklarına dikkat edelim. Toplumun temelinin aile, ailenin temelinin de nikâh olduğunu unutmayalım.


 


Nikâhın Önemi


 


Evlilik fıtri bir ihtiyaçtır. Evlilik de nikâha dayanır. Nikâhsız bir aile yuvası düşünülemez. Dünyevî ve uhrevî pek çok faydası olan nikâh, sadece neslin temiz yolla gelmesi açısından değil, nesillerin sağlıklı olması içinde vazgeçilmezdir. Nikâhla kurulmuş aile ortamında yetişen çocuklar, karakter olarak daha sağlıklı, sosyal ilişkilerde daha düzeyli, daha huzurlu ve uyumludurlar. Nikâh sevgiyi artırır. Evliliğin aşkı ve sevgiyi öldüreceğini savunanların aksine Allah Rasûlü, nikâhın eşler arasındaki sevgiyi artıracağını müjdelemektedir: “Birbirini seven iki kişi arasında, nikâh kadar sevgiyi artıran başkabir şey görülmemiştir.”10


 


Nikâh: toplumların ayakta kalmasının da bir garantisidir. Toplumların temelini aile oluşturduğu için, aile kurumu çöken toplulukların ayakta kalması mümkün değildir. Birlikte yaşayan iki kişinin ‘aile’ olabilmesi ise, ancak nikâhla mümkündür. Nikâhsız birlikteliklere aile denmez. O yüzden aile, sosyal bir fayda ve garantidir. Tersinden bakıldığında nikâhsızlık toplumların sonudur. Nikâhsız birlikteliğin diğer adı olan fuhuş ve gayr-i meşrû ilişkiler, müdavimlerinde birçok maddî ve mânevî hastalıklara yol açar. Hastalıklı nesillerden oluşan toplumun da uzun ömürlü olmayacağı herkesin malumudur.


 


Hz. Peygamber (s.a.s.): "Nikâh benim sünnetimdir, kim benim sünnetimden yüz çevirirse (nikâh yapmaz, evlenmezse) benden değildir. (Sünnetimi terk etmiştir)”11 buyururmaktadır. Günümüzde yaygınlaşan nikâhsız beraberlikler ve evlilik dışı ilişkiler, insanlık bünyesinde oluşan, aileyi ve toplumu içten kemiren kanser türü bir hastalık gibidir. İnsan, hayatında muhtaç olduğu anne-baba, çocuk, sevgi-saygı, ilgi-alâka, huzur ve mutluluk gibi pek çok şeye hep nikâhla kurulmuş ailelerde kavuşur.


 


Nikâhsız beraberlikler ise asla bu yüce duyguları barındırmaz. Bu yüzden İslâmiyet, nikâh dışı bütün beraberlikleri gayr-meşrû ve haram sayarak yasaklamıştır. (İsrâ, 17/32) Bu tür ilişkiler İslâm’a göre iffetsizlik ve hayâsızlık sayıldığından, Kur’ân, iffetin korunmasını nikâhlanıp evlenmeye bağlamıştır. (Nûr, 24/33) Bu yüzden iffetli, namuslu ve ahlâklı gençler, nikâh olmaksızın; ‘nasıl olsa evleneceğiz’ diyerek evlilik öncesi ilişkiden veya sırf gönül eğlendirmek amacıyla beraber olmaktan şiddetle sakınmalıdırlar.


Bu sebeple flört, Dinimizin ahlâk anlayışına uymaz. Flört, nikâhsız beraber olmanın, gezip tozmanın, eğlenmenin çağdaş ismidir. İslâm, kızların kandırılıp terk edildiği, aldatıldığı ve iffetini yitirdiği; erkeklerin ise kötü ahlâkın kıskacında kıvrandığı, adına flört denen bu illeti asla tasvip etmez. Flörtten en çok mağdur olanlar kızlardır. Bu sebeple iffetini ve ahlâkını tertemiz tutmak isteyen gençlerimiz flört denen illetten uzak durmalıdırlar. Uzmanların da zaman zaman dikkat çektiği gibi, son yıllarda film ve dizilerde evlilik dışı ilişkiler, nikâhsız birliktelikler normalmiş gibi gösterilerek, bu tür gayr-i ahlâkî ilişkiler toplumda özendirilmektedir.


 


Toplumdaki ahlâkî değerleri bozan ve aile ilişkilerini temelden sarsan televizyon dizilerine dikkatli yaklaşmalı ve bu konuda seçici olmaya çalışmalıyız. Özellikle Batı ülkelerinde artan ve maalesef yaşadığımz bu ülkede de kendine yer bulan, nikâhsız beraberlik, nikâha gerek duymama gibi teşebbüsler ve cinsel hürriyet anlayışı, nikâhı ve aile kurumunu, dolayısıyla başta yaşadığımız bu ülkeyi ve insanlığı tehdit eden en önemli tehlikedir. Evlilik, kişiyi zinâdan korur, insan neslinin devamını sağlar. Nikâhsız kurulan ilişkiler toplumu yozlaştırır, aile mefhumunu yıkar. Evlenmek, Yüce Rabbimiz’in emri,  Peygamberimiz’in sünneti, kadın ve erkek olarak yaratılışımızın da gereğidr.  Kısaca ifade etmek gerekirse; ferdî ailevî ve sosyal hayatta İslâm’ın prensiplerine uygun davranış sergilenirse dünya ve âhiret mutluluğu elde edilir. Ne mutlu, İslâm’a uygun yaşama gayreti içersinde olanlara!


 


    Dipnot


 


TDV İslam Ansiklobedisi, c. 33. ‘Nikâh’ Mad.


Buhârî, Nikâh, 1; Tirmizi, Nikâh, 1


İbn Mace, Nikâh, 8; Ebû Davud, Nikâh, 1.


İbn Mace, Nikâh 6


Buhârî, Nikâh 36


İbn Mace,  Nikâh, 11


Ebû Davud, Talak 3; Nesai, Talak 34.


Ebû Davud, Nikâh 19


Ebû Davud, Nikâh 32


İbni Mâce, Nikâh 3


Buhârî, Nikâh 1; Nesâî Nikâh 4


 


Süleyman GÜLEK / Vuslat dergisi