Müslümanca Yaşıyor muyuz? 

Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp oraya giderler. Ve seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah'ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Zira Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Cuma/ 11)
07/03/2009


Eski devirlerde ticaret kervanlarını bir sevinç gösterisi olmak üzere davul çalarak karşılarlardı. Peygamber efendimiz bir cuma günü hutbe okurken Medine'ye bir ticaret kervanı gelmiş ve adet olduğu üzere davul çalarak karşılanmıştı. Davul sesini duyanlar mescidi terkederek kervanı karşılamaya koştular. Mescidde sadece 10 kişi kalmıştı. Bu duruma Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem üzüldüler ve yukarıdaki ayet-i kerime bu hadise üzerine nazil oldu. Elbette kazananlar mescidde kalanlar, kaybedenler de kervanı karşılamak için mescidi terkedenler olmuştur. Çünkü gerçek ticaret ahiret ticaretidir ve o ticaret Allah'a ve Rasulü'ne tam bir teslimiyet ile mümkündür. Allah'a kullukta ve Peygamber'in sünnetine ittibada ihlas ve samimiyet gösterenlerin ecirleri kat kat fazla verilecek ve gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç bir beşerin kalbinden geçirmediği nimetlere gark olacaklardır.



"Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti  göstereyim mi? Allah'a ve Rasulü'ne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. İşte bu taktirde O, sizin günahlarınızı bağışlar. Sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en güzel kurtuluş budur. Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah'dan yardım ve yakın bir fetih. Mü'minleri bununla müjdele." (Saf/ 10-13)



Müslümanlar olarak kesinkes tercihimizi yapmak mecburiyetindeyiz. EBEDİ OLANI MI, YOKSA FANİ ve GEÇİCİ OLANI MI? Sözle hepimiz ebedi olanı tercih ettiğimizi ifade ederiz.Fakat amellerimiz sözlerimizi doğrulamıyor.



• Günlük meşgalelerimize bakalım, Allah yolunda kaç saat çalıştık?



• Harcamalarımıza bakalım, Allah için kaç kuruşumuzu sarfetik?



• İbadetlerimize bakalım, Allah'ı görürcesine bir huşu içinde miyiz?



• Konuşmalarımıza bakalım, Allah ve Rasulü'nün razı olacağı kaç kelime konuştuk?



• Ticaretimize bakalım, helal ve haram hududuna riayet ediyor muyuz?



• Aile hayatımıza bakalım, İslâmî bir aile manzarası arzediyor mu?



• Hülasa olarak A'dan Z'ye günlük hayatımızın bir muhasebesini yapalım, acaba BİZ MÜSLÜMANCA YAŞIYOR MUYUZ? Ve böyle çok ciddi bir nefs muhasebesinden sonra, örnek gösterebileceğimiz kaç müslüman bulabiliriz?



"Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını artırırız. Kim dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şey veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz." (Şûra/ 20)



Geliniz, Allah yolunda öncelikle zamanımızdan ve malımızdan fedakârlık edelim. İslâm için bir hizmet mevzuu bahs olduğu zaman dünyevi işlerimiz ne kadar sıkışık olursa olsun islâmî hizmete koşalım. Dünyevi maslahatlar için yaptığımız çoğu fuzuli ve israf olan harcamalarımızı kısarak mallarımızı İslâm'ın hakimiyeti uğrunda ihlasla harcama yarışına girelim. Sonra da evlad-u iyalimizi ve canlarımızı İslâm için fedaya hazır olalım. Bunun için kendimizi sürekli muhasebe altında bulunduralım. Gevşeyip gaflete düşmeyelim. Bizi devamlı başkalarının teşvik etmesini beklemeyelim. Kendi içimizden gelen bir azim, bir şevk ve bir gayret ile imanımızın gereğini yapalım. Dış görüntülere, dünya alâyişine, dünyalıkların elindekilere ve Tağutların debdebeli yaşantılarına asla iltifat etmeden tevazu, vakar, sebat ve ihlasla yolumuza devam edelim. "Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin.Sanki onlar  duvara dayatılmış kerestelerdir.Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır; onlardan sakın. Allah onları kahretsin. Nasıl olup da döndürülüyorlar?" (Münafikûn/4) Unutmayalım ki İslam ,bir hayat dinidir.Ve bir devlet nizamıdır.Onu öğrenelim,yaşantımıza hakim kılalım.Ve eskilerin tabiri ile elimizde demir âsâ ,ayağımızda demir çarık  dolaşarak ulaşabildiğimiz herkese ,onun yüce prensiplerini tebliğ edelim.Ve İslamı sürekli gündemde tutalım.Tağutların ve tağuti düzenlerin oluşturduğu gündemlerin kör döngüsü içinde bunalıp kalmayalım.İmanımızdan kaynaklanan islami hizmet ve kulluk heyecanımızı her zaman her yerde tâ iliklerimize kadar hissedelim. Bilelim ki hislerin heyecanı geçici ve saman alevi gibi sönücüdür.İmanın coşturduğu heyecanlar ise devamlı ve nisan yağmurları gibi ihya edicidir



Halimize bir bakalım, kalbler körelmiş, hisler duyarlılığını kaybetmiş, tepkisiz bir toplum haline gelmiş daha doğrusu getirilmişiz. Fert ve millet olarak günübirlik plansız ve proğramsız darmadağınık  bir yaşantıya mahkum olmuşuz. Gündemimizde ciddi ve hayati konular yok. Hatta "gündem" diye bir meselemiz bile yok. İçte ve dışta bizim dışımızdaki merkezlerin ve medyanın oluşturduğu gündemlerin içinde kör bir cedelleşme ve çekişmenin zebunu olmuşuz. Artık müslümanlar olarak gündemimizi biz hazırlayıp dışımızdakiler hedeflediğimiz doğrultuda yönlendirmek ve toplumları bilinçlendirerek milletimiz içte ve dışta gayri milli ortamların etkisinden kurtarmak mecburiyetindeyiz.



Müslümanın gündemi İslam'dır. İslam'ın asırlar ötesine ışık tutan yüce prensipleridir. Vahiy kültürünün asırlar boyu meydana getirdiği Kur'an medeniyetidir. Bu paha biçilmez hazineyi meydana getiren altın nesildir. Bu çok zengin ve misli görülmemiş gündemi bir hayat boyunca işlesek tamamlamak mümkün olmadığı gibi, güncelliğinden, tazeliğinden ve etkinliğinden de hiçbir şey kaybetmeyecektir. Çünkü O Rab'dan gelen akıl ve ruha hitap eden bir diriltici nefhadır.



 Ruhsuz ceset ne ise,



İslam'sız bir toplum da odur. Ve hatta daha da manasızdır.



Müslümanlar olarak İslam'ın itikadi, siyasi, iktisadi, ahlâkî bütün esaslarını sürekli gündemde tutmayı bir vazife bilelim. Ve böylece insanımızın düşünce, konuşma ve yaşantısında sürekli İslam olsun. Böylece bizi köleleştiren bütün esaret zincirlerini kırarak gerçek hürriyete kavuşalım.  Ve tüm sahteliklerin, aldatmacaların, çifte standartların maskesini  indirelim. Amerika ve batılıların tağuti ve şeytani düzenlerinden kurtulup yeni dünya düzeninin vahyin aydınlığında biz müslümanlar kuralım. Ve ne Amerika Irak'ı şamar oğlanı haline getirebilsin ve ne de Sırp ve Hırvatlar Bosna-Hersek'te, Ermeniler Azerbaycan'da ve ne de Yahudiler  Filistin'de müslümanlara zulüm yapabilsin. Sen uyan müslümanlara  reva görülen işkenceler son bulsun.



"Mevlamız Allah'tır. O ne güzel mevla ve ne güzel yardımcıdır."