Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1310
Toplam 15255055
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Zamana Yenik Düþmemek
22/03/2010 - 16:29
 
Ramazan Kayan
Ýnsanoðlunun dünya serüveni aþama aþama sürüyor… Ýniþli-çýkýþlý, uzun ve ince bir yol… Çocukluk, gençlik, olgunluk, yaþlýlýk yani tekrardan çocuklaþma dönemi… Her evrenin ayrý bir imkaný ve ayrý bir imtihaný var… Her yaþýn kendine göre görevleri, kurallarý ve erdemleri var…

Yüce kitabýmýz Kur’an yeryüzü sýnavýna tabi tutulan insanoðlunun yaþam evrelerine dikkatimizi çekiyor:

‘‘Sonra sizi bir bebek olarak dýþarý çýkarýrýz. Sonra güçlü çaðýnýza ulaþmanýz için (sizi büyütürüz) Ýçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrünün en kötürüm ve yaþlý çaðýna kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir þey bilemez hale gelsin….’’ (Hac-5)

Sünnetullah böyle iþliyor… Tebdil yok … Tahvil yok… Taðyir yok…

Ýnsan mukadder akýbetine yürürken yaþýn önüne geçilmiyor...Doðrusu kimse yaþlanmak istemiyor ya da kabullenemiyor... Modern zamanlarýn insanýnýn iki önemli korkusu bulunuyor: Þiþmanlýk ve yaþlýlýk… Ýnsanlar hem yaþlanmaktan hem de yaþlýlardan ürküyor, kaçýyor… Ancak yaþlanmak nihai kader, buna alýþmak ve anlamlý hale getirmek lazým…

Evet , korkularýmýza yeni bir korku daha eklendi… Yaþlýlýkla birlikte geliþen yalnýzlýk… Ýnsanlar kalabalýklar içerisinde çaresiz, kimsesiz, yalnýz… Bireyci, bencil, cimri dünyacý yaþam tarzý insaný deðerlerinden etti. Kiþiyi kendine, topluma yabancýlaþtýrdý ve yalnýzlaþtýrdý… Toplumsal hayat sosyal bir mezarlýða dönüþtü… Ýnsani temas, sýcak dostluklar dumura uðradý: duyarlýlýk, duygu ve ilgi yara aldý…

Ýnsan dünyalýk olarak belki çok þey kazandý ancak insanlýktan ödün vere, vere… Karagün dostluklarý yerini iyi gün dostluklarýna býraktý… Güvensiz, doyumsuz ve yalnýz insanlar þaþkýn… Hayata nasýl tutunacaðýný bilemiyor… Çocuklar anasýz anaokullarýnýn kapýlarýnda, yaþlýlar huzursuz huzur evlerinin eþiðin de sürünüyor...

Zamanýnda yük almayan insanlar þimdi yük olmamak için yol arýyor… Evlerin metrekaresi büyüdü ancak insanlarýn gözü dýþarýda… Evler sýkýcý, içindekileri dýþarý atýyor… Herkes bir arayýþ içinde… Köyünü, yurdunu, yolunu, hayallerini, düþlerini arayan, arayana…

Modern kent yaþamý bir çok erdemi katletti… Birbirinden kaçan bireyler sýðýnabilecekleri bir güven ve huzur limaný arýyorlar… Hele, hele seksenlik sabiler, aksaçlý çocuklar daha bir sahipsiz… Erzeli’l-umur’un; ömrün en zor çaðý’nýn çilesine maruz kaldýlar…

Evet, yaþlýlýk insanýn sevgisiz ve ilgisiz kaldýðý çaðdýr… Yaþlýlýk yalnýzlýk ve hastalýk limanýdýr… Hafýza kaybýna orantýlý itibar kaybýnýnda sürdüðü dönemdir… Gelecekle ilgili umutlarýnda sönmeye yüz tuttuðu günlerdir. Acziyet, mahrumiyet bellerini kýrmýþtýr…

“Ýhtiyar neye yarar?’’ sorusu her þeyi “yarar’’ ve “çýkar” üzerinden hesaplayan bir toplumda ürkütücü bir sorudur…

“Yaþý yetmiþ, iþi bitmiþ” mantalitesi manasýzlýðýn týrmanýþýna iþaret etmiyor mu?

Artýk þunu fark etmemiz gerekiyor; emekli, engelli, özürlü,malul insanlar toplumun sýrtýnda bir yük deðil, tam aksine yücelik yolunda bulunmaz bir imkandýr…

Bu bakýmdan yaþlýlýk trajedisini, yalnýzlýk dramýný tarihi bir fýrsata dönüþtürebilme þansýmýz var…

Efendimiz buyurmuyor mu?

“Saçý sakalý aðarmýþ yaþlý Müslüman’a saygý gösterip ikram etmek, Allah’a saygýdandýr.’’ (Ebu Davud)

Onlara saygý kendimize olan saygýdandýr... Hele, hele bu yaþlý kiþi anne baba ise ; uyarýnýn dozu daha da artýyor:

“Anne ve babasýna veya onlardan sadece birine yaþlýlýk günlerinde yetiþipte onlar sebebiyle cennete giremeyen kimseye yazýklar olsun, yazýklar olsun, yazýklar olsun! ’’ (Müslim)

Ýþte bulunmaz bir fýrsat, muhteþem bir nimet… Cennete ramak kalan anlar… Cennetin ayaklarý altýna serildiði analar… Þimdi neredeler?

Onlar bizim hem dünya, hem de ahiret cennetimiz…

Onlarýn güvenli kollarýnda, ýþýk ve umut yayan gözlerine bakarak, O yaþlý çýnarlarýn gölgesine sýðýnýp ruhumuzu teskin ve teselli edebiliriz.

Ýnþirahýn, itminanýn adresi onlar…

Onlar birer sýðýntý deðil, kanatlarý altýna sýðýnacaðýmýz sýðýnak, barýnak ve tutamaktýr…

Onlarýn duasýný almadan hangi davayý sürdürebiliriz?

Önce þunu tespit edelim; insaniyetimizin ve Ýslamiyetimizin test edildiði husus; yaþlýlarýmýz… Þimdi onlar bizden davacý mý, duacý mý?

Yaþlýlarý ihmal korkarým ki; bize kriz, kaos ve kabus olarak geri dönecek, o zamanda buhran ve bunalýmdan kurtulamayacaðýz…

Yaþlýlarýn gözü yolda kaldý ise, yolumuz onlara düþmüyorsa, hayatýn hayrý ve bereketi kalmadý demektir…

Gözlerimiz onlarý görmüyorsa, gözlerimizi kaybetmeye baþlamýþýz demektir.

Bugün yaþlýlardan yüz çeviren, yarýn kendisinin de yüzü gülmeyecektir… Ekmeðimizi onlarla paylaþalým ki ; bereket olsun… Yer ve gök sofralarýnýn bize açýlmasýný istiyorsak soframýza yaþlý eli deðsin…

Kapýmýzý onlara açmaz isek korkarým ki, rahmet kapýlarý yüzümüze kapanacaktýr…

Yaþlýlarýn ellerinden tutalým ki , ellerimiz dert görmesin…

Biz yerdekilere merhamet etmedikçe, göktekilerde bize merhamet etmeyecektir…

Ýhtiyaç anýnda, yalnýzlýðýn karanlýðýnda bazen umutlar yeþerir, acaba vefalý bir dost ‘ ‘ Hýzýr ’ ’ gibi yetiþmez mi diye?

Ýnsan yalnýzken “alo” diyecek bir ses bekler… Kulaklar kapýnýn zilindedir bir dokunan olacak mý ?

Buðulu camlarda kalan nemli gözler ufukta umut arayýþýndadýr…

Kim bilir hangi viranede, sýcak bir çorba midesine inmeyen, derdini kimseye yanmayan, yol-yordam bilmeyen nice nine ve dede yolumuzu gözlemekte…

Belki de çok yakýnýmýzda, yan binada, arka sokakta, yaný baþýmýzda…

Unutmayalým, yaþlýlýk bir gün bizimde kapýmýzý çalacak… Yaþlýlýðýmýz piþmanlýðýmýz olmasýn… Yarýnlarda “keþke’’ lerle konuþmak istemiyorsak, bir þeyler yapalým…

Yaþlýlarýn eli, ayaðý, dili, gözü olabilirsek, onlar bizimle görür,yürür, tutar ve kalkarlarsa iþte kalkýnma budur… Kurtuluþ budur…

Herkes itse bile, biz onlar üzerine titreyen olmalýyýz… Yalnýzlýðýn, yoksulluðun en ürkütücü anýnda yanlarýnda beliren biz olmalýyýz…

Yapmaz isek ne olur?

Bir gün ahý tutar onlarýn… O gün hayatýn huzuruna hasret kalýrýz…

O halde onlara “ah” çektirmeyelim… “of” dedirtmeyelim…

Onlarýn derdi, duasý; hatýrlanmak… Temel sorun; Ýlgisizlik… Çözüm; iyilik...

Evet, hatýrlanan olmak ne büyük bir bahtiyarlýk… En güzel vefa; unutmamak... Vefa, cefayý göze almaktýr… Çileye göðüs germektir…

Bize düþen ihsandýr… Kelimelerimizi deðil ihsanýmýzý ve erdemimizi konuþturmak… Daralan ruhumuza, sýkýþan kalbimize de þifa olacaktýr…

Allah’ýn bize emaneti olan yaþlýlarda, kendi yaþlýlýðýmýzý görmeliyiz. Bu gün onlarýn bizden beklentisi ne ise yarýn bizde bir baþkasýndan bekleyeceðiz.

Herkes ektiðini biçer… Ettiðini bulur…

Bu bizim sýnavýmýz… Her þeyi Sosyal Güvenlik Kurumuna ihale edemeyiz…

Müþfik eller nerede? Þefkat yüklü yüreklere ne oldu?

Önce bir özür dilemeliyiz, yaþayan yaþlýlardan…

Sonrada iþ baþý yapmalýyýz: “Her aileye bir yaþlý” projesini hayata geçirmek için…

Doðrusu çok yaþamak marifet deðildir, önemli olan her yaþta vahye þahitliðimizi sürdürebilmektir…

Yaþlýlýk arkasýna sýðýnacaðýmýz bir mazerette deðildir; Ýmam Humeyni, Þeyh Ahmed Yasin, Said-i Nursi, Þeyh Said vb. öncülerin hallerine tanýk olduktan sonra…

Þakaklarda ki beyazlýk, alýnlarda ki kýrýþýklýk ruhlarda ki direnci ve diriliði etkilemez... O zaman hikmet yaþlýlýkta da çiçeklenmeye devam eder…

Ne zaman ki ideallerin yerini anýlar almaya baþlar, iþte o zaman yaþlandýk demektir…

Gerçek yaþlý; iddialarýndan vazgeçmi, iradesi çökmüþ, ideali kalmamýþ olan kiþidir...

Zamana yenik düþmeyenler, Ýbnü’l vakt olanlardýr...


Bu Makale 4765 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:12 Ýnsan kalmak

©

30/03/2020 - 10:43 Ev ödevi

©

02/03/2020 - 11:06 Normalleþtirilmiþ anormallikler

©

27/01/2020 - 13:13 Vahiyle vücud bulmak

©

16/12/2019 - 10:40 Örtülü çýplaklýk

©

14/10/2019 - 10:50 Toplumsal Enkazýn Altýnda: “AÝLE”

©

02/09/2019 - 10:19 Oyalanma odaklan!

©

10/06/2019 - 12:39 Ýnsan, en muhteþem muamma…

©

21/05/2019 - 11:03 Sade hayat

©

01/02/2019 - 14:09 Deðiþim Ýradesi

©

13/10/2018 - 14:29 Hayat paylaþmaktýr

©

19/02/2018 - 12:35 Heva ile Heba Olmamak Ýçin

©

19/01/2018 - 18:49 Kaybolmamak için…

©

25/12/2017 - 14:04 Rüya mý, kabus mu?

©

20/11/2017 - 10:36 Heyecanýmýza ne oldu?

©

25/10/2017 - 09:48 Ömür Boyu Davet

©

28/09/2017 - 14:33 Hicri hicranlar

©

07/07/2017 - 16:15 Onur Sýnavý

©

29/05/2017 - 12:26 Ýnsanoðlu Zayýftýr

©

03/05/2017 - 15:51 Nebevi Vasiyet

©

13/03/2017 - 11:10 Tevbesizliðe Tevbe

©

01/02/2017 - 11:48 Kâbe’nin Mesajý

©

03/01/2017 - 14:25 Nasýl kurtuluruz?

©

08/12/2016 - 09:14 Ertelenen Evlilikler

©

05/10/2016 - 10:20 Allah’la Dost Olmak...

©

25/06/2016 - 09:43 ÝSRAF TOPLUMU

©

08/04/2016 - 14:22 Gaye ve Gayret

©

20/02/2016 - 11:07 Þahit Olmak...

©

19/01/2016 - 16:38 HELAL YAÞAM

©

15/12/2015 - 13:44 ZAFER ZAAFI

©

18/11/2015 - 11:31 DÜNYA VE DURUÞ

©

13/10/2015 - 12:30 SORUMLULUK ALANIMIZ

©

10/03/2015 - 10:59 “Haydi gelsene…”

©

31/10/2014 - 14:33 DEÐER AÞINMASININ ACI AKIBETÝ; VEFASIZLIK…

©

01/09/2014 - 15:25 YAÞAMIN EMARI

©

04/08/2014 - 13:52 Öncemiz ve sonramýz bayram olsun.

©

04/07/2014 - 15:51 Açýn Halinden Kim Anlar

©

09/06/2014 - 11:51 KENDiMiZ OLMAK KENDiMiZ KALMAK

©

05/05/2014 - 12:31 YENÝDEN KARDEÞLÝK

©

09/04/2014 - 14:14 Ýyilik Erleri

©

01/02/2014 - 13:44 Temiz Hayatlar

©

04/12/2013 - 13:38 Dindarlýðýn Modernizmle Sýnavý

©

04/10/2013 - 14:16 Selim bir gelecek için

©

12/08/2013 - 10:40 Duayý Kuþanmak

©

19/06/2013 - 16:24 Uyum Krizi

©

20/05/2013 - 14:23 Yeniden Kardeþlik

©

18/04/2013 - 10:49 Geleceði Ýnþa Sorumluluðu

©

19/03/2013 - 14:35 Aktif ve Afif kadýn

©

19/02/2013 - 11:22 Güzel bir gelecek için

©

28/01/2013 - 14:03 Fýkýhsýz Toplum Fakihsiz Hareket

©

24/12/2012 - 11:13 Ýhtilaf Ahlaký

©

22/11/2012 - 14:17 Hicri hicranlar

©

25/09/2012 - 15:25 Mekke`de Mekke`yi aramak

©

27/08/2012 - 12:41 Haddini aþan zýddýna döner

©

23/07/2012 - 11:30 Sýcak Sýnav

©

28/06/2012 - 12:36 Denge ve düzen

©

04/06/2012 - 11:34 Allah’ýn Ýhsaný, Ýnsan

©

25/04/2012 - 15:05 Dindarlýðýn modernizmle sýnavý

©

26/03/2012 - 11:47 Modern Zamanlarda Aile Açmazý

©

02/01/2012 - 12:07 NASIL BÝR GENÇLÝK?

©

28/11/2011 - 13:08 Arzýn ýslahý için...

©

03/10/2011 - 12:13 Evrensel Kardeþlik Buluþmasý; Hac

©

05/09/2011 - 14:37 Müsait zamanlar Müslümanlýðý

©

03/08/2011 - 11:07 Güzele, En Güzele

©

04/07/2011 - 12:49 Tembelizm

©

03/06/2011 - 12:06 Yüce Ahlak

©

09/05/2011 - 12:01 Kaygan zeminde kaim kalmak

©

11/04/2011 - 15:05 Muttaki toplum

©

07/03/2011 - 13:17 Üçlü Reçete

©

14/02/2011 - 12:08 SERVET SINAVI

©

06/01/2011 - 11:51 Evlad-ý Rasul’ün Vedasý…

©

02/12/2010 - 11:24 Evlilik mi, Evcilik mi?

©

14/10/2010 - 19:12 Tüketen ve Tükenen Ýnsan

©

27/07/2010 - 11:07 Aklý Selim

©

22/06/2010 - 12:18 Tevhidi Varoluþ

©

18/05/2010 - 12:12 5 EM

©

16/04/2010 - 11:26 Nebevi Vasiyet

©

22/03/2010 - 16:29 Zamana Yenik Düþmemek

©

18/02/2010 - 12:20 Ýnsan ve Ýnfak

©

21/01/2010 - 11:17 Hesap dönümü

©

03/12/2009 - 11:30 Ýlla Namaz

©

19/10/2009 - 13:47 Özgün eðitim

©

24/09/2009 - 11:13 TEZKÝYE GÜNLERÝ

©

25/06/2009 - 09:43 Müslüman þahýs mýyýz? Müslüman þahsiyet miyiz?

©

01/06/2009 - 15:02 Eti Senin, Kemiði Benim!

©

28/04/2009 - 16:09 Geciken Adalet

©

07/04/2009 - 14:15 Hakkýyla Kulluk

©

09/03/2009 - 16:35 Ödünç Özgürlükler

©

09/03/2009 - 15:18 Toplumsal Ýnþa Sorumluluðumuz!

©

10/11/2008 - 22:32 Yürüyen Ahlak

©

05/09/2008 - 13:42 EY DÝRÝ AY! DÝRÝLT BÝZÝ!
 
 

Site Ýçi Arama

11 Sevvâl 1445 |  20.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

Onlar, Rablerine kavuþacaklarýný ve gerçekten O’na öneceklerini çok iyi bilirler.




( Bakara Sûresi - 46)

Bir Hadis

Hz. Aiþe (Radiyallahu Anh) anlatýyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:

"ALLAH'ýn en ziyade buðzettiði erkek, þiddetli düþmanlýk yapan hasýmdýr."

(Buhari, Ahkam 34)

Bir Dua

Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki:

“Allah’ým! Seni zikretmek, nimetlerine þükretmek ve sana en güzel biçimde ibadet etmek konusunda bana yardým eyle.”

(Ýbn Huzeyme, Duâ, No: 751)

Hikmetli Söz

Huzur ve afiyet bir
köþede oturmak
deðildir. Afiyet
nefsinden kurtulmaktýr.
Kurtul da, ondan sonra
dilersen bir köþede
otur; dilersen halk içine
karýþ!

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com