Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 3664
Toplam 15239371
En Fazla 20355
Ortalama 2607
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
ÜMMETÝN ZAYIF MÜ’MÝNLERÝ
14/02/2011 - 13:30
 
Abdullah Dai
Mus’ab þöyle anlatýr:

Babam Sa’d b. Ebi Vakkas, diðer Sahabîler üzerinde kendisinde (yiðitlik ve zenginlik yönünden) bir üstünlük olduðunu düþünürdü.

Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s.):

Sizler, ancak zayýflarýnýz(ýn duâsý) sebebiyle yardým ediliyor ve rýzýklandýrýlýyorsunuz.” Buyurdu.1

          “Ýbn Battal (rh.a.), bu hadis hakkýndaki görüþlerini þöyle açýklamýþtýr:

          “ Zayýf ve yoksul insanlar duâ ederken daha samimî (ihlâslý) olduklarý gibi, ibadet ederken de daha huþûlu olurlar. Çünkü onlarýn gönülleri dünyanýn gelip geçici süslerinden uzaktýr, kalbleri asla bunlara baðlanmaz.”

          Abdurrezzâk, bu rivayeti Mekhûl’den farklý bir þekilde nakletmiþtir. Mürsel olan bu rivayete göre:

          Sa’d, Rasul-i Ekrem (s.a.s.)’e gelerek:

          —Ey Allah’ýn Rasulü, bir adam düþünün! Bu adam, kavminin koruyucusudur ve arkadaþlarýný düþmana karþý savunmaktadýr. Böylesi birinin alacaðý pay, diðerlerinin payý gibi olur mu? demiþtir.

          Bu durumda Sa’d’ýn düþündüðü üstünlük, ganimet payýnýn daha fazla verilmesi gerektiðine dairdir. Ancak Rasulullah (s.a.s.) O’na, savaþa katýlan mücahidlerin ganimetten eþit þekilde pay alacaklarýný söylemiþtir. Burada, güçlü ve cesur kimselerin üstünlüðü, savaþta gösterdikleri yararlýlýktan ileri gelirken, zayýf kimselerin üstünlüðü ise, duâlarý ve samimiyetleri dolayýsýyladýr.”2

          Mus’ab (b. Sa’d) babasý (Sa’d b. Ebi Vakkas)’dan rivayet eder:

          Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:

         “Allah, bu ümmete, zayýflarýnýn duâlarý, namazlarý ve ihlâslarý sebebiyle yardým eder.”3

          Ümmetin zayýf kiþileri… Dünyalýk, mal, mülk ve servet bakýmýndan fakir olan kiþiler… Maldan yana fakir, fakat gönülden yana zengin olan muvahhid mü’min Müslümanlar… Cüzdandan yana fakir, imandan yana zengin olan þahsiyetler… Gerçek zenginlik budur ve gerçek zengin bu zenginliðe sahip olandýr…

          Ebu Hüreyre (r.a.)’ýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:

          “Zenginlik, mal çokluðundan meydana gelir(gelen bir hal) deðildir. Lâkin asýl zenginlik, insanýn gönül zenginliðidir.”4

          Ýman ve Ýhlâs zenginliði, gönül zenginliðidir… Ýman tarafýndan ihâta edilen mü’minin kalbi, en zengin olan kalbdir… Ýhlâs ile bezenmiþ ameli ise, en salih ameldir… Böyle bir iman ve böyle bir salih amel sahibi, dünyanýn en mutlu ve en zengin kiþisidir… Mal bakýmýndan ise, insanlarýn ölçüsünce fakir görülmekte… Hâlbuki bu mü’min Müslüman kiþi, helâl yollardan rýzkýný temin etmekte, anlýnýn teriyle kazanmakta ve kifâyet derecede geçimini yapmaktadýr… Onun helâl kazancý, onun için bereketlenmekte, O, Rabbi Allah’a gereði gibi kulluðuna devam ederken, onun þükrü, onun sabrý ve onun hamdý az kazancýný çoðaltmakta, onun için yeterli seviyeye ulaþtýrmaktadýr…

          Allâme Ýbn Hacer el-Askalânî (rh.a.), bu hadisin þerhinde þunlarý gündeme getiriyor:

          “Malýn hayýrlý olmasý, zâtýndan kaynaklanmamaktadýr. Aksine genel olarak hayýr þeklinde isimlendirilse de, ona taalluk eden þeye göre gerçekleþmektedir. Çok mala sahib olan kimsede, zâtý itibariyle zengin deðildir. Aksine O malý tasarrufuna göre zengindir. Kiþi, gönlü itibariyle zenginse, malýný çeþitli iyilik ve Allah’a yakýnlýk yerleri olan vâcib ve müstehablara sarf etmekten geri durmaz. Gönlü fakirse, o zaman malý bitip tükenecek korkusuyla kendisine emredilen yerlere harcamaktan kaçýnýr. Bu kiþi, aslýnda elinde mal olduðu hâlde sureten ve mânen fakirdir. Çünkü elindeki maldan ne dünyada, ne de ahirette yararlanmamaktadýr. Hattâ bu mal, onun aleyhine vebal bile olabilir.

          Ýbn Battal (rh.a.), hadise þu mânâyý vermiþtir:

          Zenginliðin aslý ve esasý, mal çokluðu deðildir. Çünkü yüce Allah’ýn, eline mal geniþliði verdiði kimselerden birçoklarý kendisine verilenden yararlanmaz. Elindeki malý daha da arttýrmaya çaba harcar ve o malýn nereden geldiðine aldýrmaz. Böyle bir kimse, mala olan aþýrý hýrsýndan dolayý âdeta fakir gibidir. Asýl zenginlik ise, gönül zenginliðidir. Gönül zenginliði, kiþinin sanki zenginmiþ gibi kendisine verileni yeterli görmesi, buna kanaat etmesi, razý olmasý, daha da arttýrma hýrsý içinde olmadýðý gibi, para kazanmada ýsrar etmesidir.”5

          Dünya geçimini helâlinden devam ettirecek yeterli geliri olan ve bununla kanaat edip sabýrla geçinmeye gayret eden, bununla beraber canýyla, malýyla ve diðer imkânlarýyla Allah yolunda çalýþma konusunda bütün gücünü sarf eden mü’min Müslüman þahsiyetler, üzerlerine düþeni yerine getirmiþlerdir… Yetecek rýzký olan muvahhid bir mü’min, her ne kadar malca zengin olanlara göre fakir sayýlýyorsa da, imanca ve gönülce zenginliði yeterli gelir…

          Rabbimiz Allah Teâlâ tarafýndan “âlemlere rahmet olarak gönderilen”6 ve “pek büyük bir ahlâk üzerinde olan”7 yegâne önderimiz Rasulullah (s.a.s.)’in, Rabbi Allah’a duâsý ve dileði!..

          Ebu Hüreyre (r.a.)’dan.

          Rasulullah (s.a.s.):

          “Allahým, Muhammed ailesine geçinecek kadar rýzýk ihsân eyle!” diye duâ ederdi.8

          “Kurtubî (rh.a.) þöyle dedi:

          Hadisin mânâsý: Rasulullah’ýn, yüce Allah’dan kendi ihtiyacýna yetecek mikdarý istediðidir. Çünkü “Kût” bedeni besleyen ve ihtiyacý gideren þey demektir. Bu durumda kiþi, zenginliðin ve fakirliðin bütün afetlerinde selâmette olur. Doðruyu, en iyi yüce Allah bilir.”9

          Mü’minlerin annesi Âiþe (r.anha.)’nýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.), þöyle duâ ederdi:

          “Allahým, zenginlik gurûrunun þerrinden Sana sýðýnýrým. Fakirlik fitnesinden de Sana sýðýnýrým.”10

          Unutulmamalýdýr ki, mal ve servet bakýmýndan zenginlik bir imtihan olduðu gibi, fakirlik de imtihandýr… Bu, sabýr ve þükür imtihanýdýr…

          Rabbimiz Allah þöyle buyurur:

          Her nefis ölümü tadýcýdýr. Biz sizi, þerle de, hayýrla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz, Bize döndürüleceksiniz.11

          Þüphesiz Biz, yeryüzü üzerindeki þeyleri ona bir süs kýldýk. Onlarýn hangisinin daha güzel davranýþta bulunduðunu deneyelim diye.”12

          “Merhamet olunmuþ Vasat Ümmet”, 13 “insanlar için þahid kýlýnmýþ Ümmet”14 en son Nebî ve en son Rasul Rasulullah Muhammed (s.a.s.)’in Ümmeti!.. Bu Ümmet, yediden yetmiþe, kadýnýyla, erkeðiyle tek millettir: Ýslâm Milleti!..

          Aziz Ýslâm Milleti’nin zayýf ferdleri… Yalnýz ve yalnýz Allah’a ibadet edenler… Âlemlerin Rabbi Allah’dan baþka hak rab, ilâh ve melik tanýmayanlar, “Bizim Rabbimiz Allah’dýr deyip dosdoðru bir istikamet tutturanlar”15 ve yalnýzca kendisine ibadet ettikleri Rabbleri Allah’dan yardým isteyenler…16 Ýþte bu sadýk kýllarýna yardým eder Allah Teâlâ !.. Çünkü katýksýz iman eden ve emrolunduklarý gibi dosdoðru olmaya çalýþan,17 dolayýsýyla “ iman edip takvaya ulaþan”18 muvahhid mü’min kullarý için þöyle buyurur Rabbimiz Allah:

          Ýman edenlere yardým etmek ise, Bizim üzerimizde bir haktýr.19

          Yardýmý hak eden kullarýn, bütün ibadetleri, namazlarý, duâlarý,  hayatlarý ve ölümleri Allah içindir…20 Allah Teâlâ, kendisini, yardým edene, yardým eder ve kendisini, ananý, anar!.. 21

          Ýþte böyle, çünkü Allah, iman edenlerin velîsi (yardýmcýsý/destekleyicisi) dir.”22

          Allah, iman edenlerin velîsi (dostu ve destekçisi)dir. Onlarý, karanlýklardan nûra çýkarýr.23

         

           Muvahhid mü’minler, katýksýz iman ederler ki: “Allah’ýn katýndan baþkasýnda nusret

 

( zafer ve yardým) yoktur.24

          Rabbleri, Melikleri, Ýlâhlarý, Velîleri ve Mevlâlarý Allah’dan baþka bir güvenceleri olmayan Ümmetin zayýf muvahhid mü’min müslüman þahsiyetleri, yalnýzca kendisine ibadet ettikleri ve yalnýzca kendisinden yardým diledikleri Allah’ýn yardýmýný görmektedirler… Onlar, yalnýzca Allah’ yönelmiþ, inanmýþ ve güvenmiþlerdir… Onlarýn ihlâs ile yaptýklarý duâlarý ve namazlarý ile Rabbleri Allah’ýn ipine sýmsýký baðlanmýþ, Rasulü Muhammed (s.a.s.)’in Sünneti’ne samimiyetle sarýlmýþ, hayatlarýný Kur’ân ve Sünnet’e göre düzenlemiþ kullardýr… Onlar, Allah’a ve Rasulü (s.a.s.)’e gereði gibi itaat etmiþ, bundan dolayý yardým görmüþlerdir… Onlarýn bu ihlâslý ve bu takvalý hâllerinin sayesinde Ümmet de yardýma ulaþmakta, bu ilâhi rahmetten faydalanmaktadýr…

          Ebu’d- Derdâ (r.a.)’ýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:

          “Bana zayýflarý çaðýrýnýz. Çünkü siz, ancak zayýflarýnýz (ýn duâsý bereketi) ile rýzýklandýrýlýr ve yardým edilirsiniz.”25

          Hadisin mânâsý þudur:

          “Siz, bana güçten-kuvvetten yoksun olan ve fakr u zaruretden dolayý halk tarafýndan önemsenmeyen müslümanlarý çaðýrýnýz. Ben, onlarla birlikte oturup Allah’dan düþmana karþý zafer dileyeyim. Çünkü siz, onlarýn duâlarý ve varlýklarý hürmetine rýzýklandýrýlýr ve yardým edilirsiniz. Zirâ onlarýn ihlâslarý ve Allah’a yakýnlýklarý sizden daha fazla olduðundan onlarý vesile kýlarak yapýlan duâlar makbuldur. Kuvvetli kimseler ise,  kuvvetlerine güvenip kibre kapýlýrlar ve cesaretlerine güvenirler. Oysa zafer, sadece Azîz ve Hakîm olan Allah’ýn yardýmýyla kazanýlýr.”

          Mevzumuzu teþkil eden bu hadis-i þerifle, “Kuvvetli mü’min, Allah yanýnda zayýf mü’minden daha hayýrlý ve daha makbuldür. Amma her ikisinde de hayýr vardýr.”26 meâlindeki hadis-i þerif arasýnda bir çeliþki yoktur. Çünkü övülen kuvvetten maksad, mü’minin Allah yolundaki azîmetinin þiddetidir. Övülen zayýflýktan maksad da, bedenen zayýf olan mü’minin etrafýna takýndýðý mülayim tavýr, þefkat ve Allah’ýn celâl sýfatýnýn tezâhürünü görmesinden doðan tevâzudur. Yahud da burada yerilen kuvvetten maksad, büyüklenme ve zalimleþmedir. Orada yerilen zayýflýktan maksad da, yüce Allah’ýn haklarýný yerine getirme hususunda gösterilen zaaf ve gayretsizliktir.

          Nitekim hadis-i þerifte, “siz, zayýflarýn kuvvetiyle zafere erersiniz” demeyip de; “ Siz, onlar(ýn duâsý) ile zafere erdirilirsiniz” buyrulmasý da bunu gösterir.”27

          Rabbimiz Allah Azze ve Celle, Ümmetin zayýf ve fakir mü’min müslümanlarýnýn kýymetlerinin bilinip takdir edilmesi ve onlara sahip olunmasýný emrediyor:

          Rabblerine ( götürülüp) toplanacaklarýndan korkanlarý onunla (Kur’ân’la) uyarýp korkut. Onlar için ondan baþka ne velîleri vardýr, ne þefaatçileri. Umulur ki, korkup sakýnýrlar.

 

          Sabah-akþam-O’nun (Allah’ýn) yüzünü (rýzasýný) dileyerek-Rabblerine duâ edenleri kovma. Onlarýn hesabýndan senin üzerine bir þey (yükümlülük) senin hesabýndan da bir þey (yükümlülük) yoktur ki, onlarý kovmak gereksin. Yoksa zalimlerden olursun.

 

          Böylece: ‘Allah, içimizden bunlara mý lütufta bulundu?’ demeleri için onlardan bazýsýný bazýsýyla denedik. Allah, þükredenleri daha iyi bilen deðil mi?28

          Ayet-i kerimelerde hitab, Rasulullah (s.a.s.)’e ve O’nun þahsýnda ayný þartlarda olan Ümmetinedir!.. Ümmetin önderi ve hayat örneði Rasulullah (s.a.s.), Ümmetin zayýf fertlerine karþý nasýl davranmýþ ise, Ümmette öyle davranmalýdýr… Rasulullah (s.a.s.), onlarýn kýymetini bildi, onlara deðer verip gerekli ilgiyi gösterdi… Aziz Ýslâm Milleti de, önderlerinin izinden giderek, onlara karþý ayný þekilde davranýp deðerlendirmelidir…

          Sehl ibn Sa’d es-Saidî (r.a.) anlatýyor:

          Rasulullah (s.a.s.)’in yanýndan bir adam geçti. Rasulullah, yanýnda oturmakta olan bir adama:

          “Þu adam hakkýnda görüþün nedir?” diye sordu.

          O adam:

          — Bu, insanlarýn eþrafýndan (þereflilerinden) bir adamdýr. Vallahi, bu zât, bir kadýnla nikâhlanmaya talib olsa nikâh olunmaya, birisi hakkýnda þefaat etse, þefaat kabul edilmeye lâyýk bir kimsedir, dedi.

          Rasulullah, sükût etti. Sonra oradan diðer bir adam daha geçti.

          Rasulullah (s.a.s.), yine yanýnda oturana:

          “Bu adam hakkýndaki re’yin, görüþün nedir?” diye sordu.

          O da:

          — Ya Rasulullah, bu, müslümanlarýn fakirlerinden bir adamdýr. Bu, bir kadýnla nikâhlanmaya talib olsa, nikâh olunmaya, birisi hakkýnda þefaat ederse, þefaatý kabul edilmemeye, bir re’y söylerse, sözü dinlenmemeye lâyýk bir kimsedir, dedi.

          Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s.):

          “Ýþte bu (fakir) zât, öteki zengin gibi dünya dolusu insandan hayýrlýdýr!” buyurdu.29

          Ebu Zerr (r.a.) anlatýyor:

          Rasulullah (s.a.s.), bana:

          “Ya Ebu Zerr, mescidde ki en gösteriþli adamý bana göster!” dedi.

          Ben de baktým, üzerinde kaftan bulunan bir adamý iþaret ederek:

          —Ýþte bu, ya Rasulallah! dedim.

          Bu sefer de:

          “Mescidde bulunan en kalender adamý göster!” dedi.

          Baktým üzerinde yýrtýk-pýrtýk elbise bulunan bir adam gördüm ve Rasulullah’a yönelerek:

          —Ýþte þu, ya Rasulallah! dedim.

          Rasulullah (ikinci zâtý göstererek):

          “Ýþte þu var ya, Allah katýnda öteki gibi dünya dolusu adamdan daha deðerlidir.” buyurdu.30

          Kendisi gibi olmayan bir dünya dolusu adama bedel bir kiþi!.. Maddî cepheden fakir ve zayýf, yoksul ve güçsüz görünen amma manevî cephede çok güçlü ve zengin olan bir kiþi!.. Âlemlerin Rabbi Allah katýnda çok deðerli  bir kul!.. Katýksýz imaný, salih ameli, Allah’a ve Rasulü Muhammed (s.a.s.)’e olan itaatý, yani Kitab ve Sünnet’e olan kopmaz baðlýlýðý, takvasý ve ihlasý ile bu yüce makama ulaþmýþ, bu deðeri kazanmýþ muvahhid mü’min bir kul!..

          Ebu Hüreyre (r.a.)’ýn rivayetiyle þöyle buyurur Rasulullah (s.a.s.):

          “Saçý-Baþý daðýnýk, eli-yüzü tozlu, kapýlardan kovulmuþ öyleleri vardýr ki, bu, þöyle olacak diye yemin etseler Allah, onlarý yeminlerinde sadýk çýkarýr.”31

          “Böyle bir kimsenin kapýlardan kovulmasý, insanlar nazarýnda kýymet ve hakir görüldüðü içindir. Hâlbuki o zâtýn, Allah indinde mertebesi çok yüksek olabilir. Hattâ bir þeyin vukuuna yemin etse, Allah Teâlâ onu, yemininden döndürmemek için dileðini kabul eder. Bu sûretle kendisine ikramda bulunur. Ve olacaðýna yemin ettiði þey olur. Bazýlarý, Buradaki yeminin duâ, yemininde sadýk kalmanýn da duânýn kabulu mânâsýna geldiðini söylemiþlerdir.”32

          Ýmam Hasan el-Basrî (rh.a.)’den.

          Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:

          “Size, cennet ehlinden haber vereyim mi?”

            — Evet, dediler.

          Bunun üzerine þöyle buyurur:

          “Her zayýf, Mustaz’af ve giydiði yýrtýk elbisesinden baþka bir þeyi olmayanlardýr. Allah’dan yemin ederek bir þeyi isteseler, Allah, onlarý doðru çýkarýr ve verir.”33

          Haris ibn Vehb el-Huzaî (r.a.)’dan.

          Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:

          “Dikkat edin! Size cennet ehlini haber veriyorum: Her zayýf olan ve mutevazý Mü’min kiþi-yahud-insanlar tarafýndan zayýf görülen kiþi ki, Allah onu, yemininden(onun yeminini) gerçek çýkarýr.

          Dikkat edin! Size, ateþ ehlinden de haber veriyorum: Onlar da, her katý yürekli, kibirli, þerrli, ululuk taslayan kimselerdir.”34

          Allâme Ýbn Hacer el-Askalânî (rh.a.) bu hadisi þerh ederken þunlarý beyan eder:

          “Zayýf olan ve insanlar tarafýndan zayýf görülüp horlanan her bir insan, Allah’a yemin etse, Allah Teâlâ onu yemininde haklý çýkarýr.

          Zayýf kimseden maksad, tevazusundan dolayý nefsi zayýf olan kiþi ile dünyadaki güçsüz durumda olan kiþidir. Mustaz’af ise, insanlar arasýnda bir yeri olmamasý hasebiyle hor görülen kimsedir.”35

          Taðutlarý her yönüyle reddetmiþ, sahte ilâhlarý ve rablarý asla kabul etmemiþ, insan kullarýnýn üstünde yegâne hüküm koyucu olarak âlemlerin Rabbi Allah’ý bilmiþ, tanýmýþ, görmüþ, kabullenip iman etmiþ, “Benim Rabbim Allah’dýr” demiþ ve bundan hiçbir taviz vermemiþ muvahhid mü’minler, görünüþte Ümmetin zayýf ferdleri bile olsa, Allah katýnda dereceleri yüksek, imanlarý kuvvetli þahsiyetlerdir… Allah’ýn velîleri olan bu kullara, Allah yardým eder ve onlar vasýtasýyla Ümmet yardým görür…

            Rabbimiz Allah Teâlâ’nýn onlara va’di:

          Biz ise, yeryüzünde güçten düþürülenlere lütufta bulunmak, onlarý önderler yapmak ve mirasçýlar kýlmak istiyoruz.

 

          Ve (istiyoruz ki,) onlarý yeryüzünde iktidar sahibleri olarak yerleþik kýlalým.”36

          (Bu,) Allah’ýn va’didir. Allah, va’dinden dönmez.”37

          “ (Bu,)  Allah’ýn va’didir. Allah, va’dinden geri dönmez. Ancak insanlarýn çoðu bilmezler.38

 

 

1)Sahih-i Buhârî, Kitabu’l-Cihad ve’s-Siyer, B.75, Hds. 108.

Ýmam Suyutî, Câmiu’s-Saðir Muhtasarý Tercüme ve Þerhi, çev. Ýsmail Mutlu, Vdð. Ýst. 1996, C.1. Sh. 40-41, Hds. 35 (58). Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.1, Sh. 173. C.5, Sh. 198’den.

2)Ýbn Hacer el- Askalânî, Fethu’l-Bârî- Muhtasar, çev. Dr. Osman Güman-Mehmet Odabaþý, Ýst. 2007, C.6, Sh. 228.

3)Sünen-i Neseî, Kitabu’l-Cihad, B.43, Hds. 3164.

4)Sahih-i Buhârî, Kitabu’r-Rikak, B.15, Hds.33.

5)Ýbn Hacer el- Askalânî, A.g.e. C. 12, Sh. 555.

6)Enbiya, 21/107.

7)Kalem, 68/4.

8)Sahih-i Buhârî, Kitabu’r-Rikak, B.17. Hds.47.

Sahih-i Müslim, Kitabu’z-Zühd, Hds. 19.

9)Ýbn Hacer el- Askalânî, A.g.e. C. 12, Sh. 572.

10) Sahih-i Buhârî, Kitabu’d-Davaat, B.39. Hds.63.

11)Enbiya, 21/35.

12)Kehf, 18/7.

13)Bkz. Bakara, 2/143.

14)Bkz. Âl-i Ýmrân, 3/110.

15)Fussilet, 41/30.

16)Bkz. Fatiha, 1/5.

17)Bkz. Hud, 11/112.

18)Yunus, 10/63.

19)Rum, 30/47.

20)Bkz. En’âm, 6/162.

21)Bkz. Muhammed, 47/7. Bakara, 2/152.

22)Muhammed, 47/11.

23)Bakara, 2/257.

24)Enfal, 8/10.

25)Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’l-Cihad, B. 70, Hds. 2594.

26) Sahih-i Müslim, Kitabu’l-Kader, B.8. Hds. 34. (Ebu Hereyre’den)

27)Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Hzr. Necati Yeniel, Vdð. Ýst. 1990, C.10,Sh. 97-98.

28)En’âm, 6/51-53.

29) Sahih-i Buhârî, Kitabu’r-Rikak, B.16. Hds. 34.

30)Ahmed Ýbn Hanbel, Kitabu’z-Zühd, çev. Mehmed Emin Ýhsanoðlu, Ýst. 1993, C.1, Sh. 50, Hds. 148.

31) Sahih-i Müslim, Kitabu’l-Birri ve’s Sýlâ, B. 40, Hds. 138.

Kitabu’l- Cenne, B. 13, Hds. 48.

32)Ahmed Davudoðlu, Sahih-i Müslim Tercüme ve Þerhi, Ýst. 1983, C. 10, Sh. 588.

33)Ahmed Ýbn Hanbel, Kitabu’z-Zühd, C.2, Sh. 547, Hds. 2355.

34)Sahih-i Buhârî, Kitabu’t- Tefsir, B. 327, Hds. 438.

35) Ýbn Hacer el- Askalânî, A.g.e. C. 10, Sh. 116.

36) Kasas, 28/5-6.

37)Zümer, 39/20.

38)Rum, 30/6.


Bu Makale 4778 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:04 HESABA ÇEKÝLMEK

©

03/07/2017 - 15:52 EN GÜZEL SÖZLÜ OLMAK

©

01/02/2017 - 11:24 KENDÝLERÝNE MÜHLET VERÝLEN ZALÝMLER

©

07/11/2016 - 11:47 ALLAH'IN VELÎLERÝ KÝMLERDÝR?

©

18/10/2016 - 14:06 KUDÜS VE MESCÝD-Ý AKSÂ HAKKINDA BÖYLE BUYRULDU

©

27/09/2016 - 11:22 AZ GÜLÜP ÇOK AÐLAMAK!

©

10/08/2016 - 13:03 KALBLERÝ ÝÞGALDEN KURTARMAK

©

28/06/2016 - 12:04 CAHÝLLERÝ, CEHÂLETEN KURTARMAK

©

02/05/2016 - 12:18 MÜ'MÝNLERÝN MÝSALÝ

©

09/03/2016 - 14:01 EN HAYIRLI NESÝL BÖYLE ÝDÝ!

©

01/02/2016 - 10:59 DOSDOÐRU YOLDAN SAPMAMAK ÝÇÝN

©

04/01/2016 - 11:38 BÜYÜK CÝHAD

©

01/12/2015 - 13:49 EN HAYIRLI NESÝL BÖYLE ÝDÝ!

©

31/07/2015 - 14:48 Dosdoðru Yolun Eþkiyasý

©

06/05/2015 - 14:28 KALBE DAÝR

©

16/12/2014 - 12:16 AHDE VEFÂ, KATIKSIZ ÝMANIN GEREÐÝDÝR

©

23/10/2014 - 15:41 “BÝZ, ÜMMÎ BÝR ÜMMETÝZ!”

©

01/09/2014 - 15:35 ÜMMETÝN HELÂK SEBEBÝ

©

04/07/2014 - 15:08 KÝM KAZANDI?..

©

09/06/2014 - 11:09 ALLAH’IN KULU VE RASULÜ MESÝH ÝSA (A.S.)’IN HÝKMETLÝ BEYANLARINDAN

©

05/05/2014 - 12:39 MÜSLÜMANLARDAN ÝLKÝ OLMAK

©

09/04/2014 - 13:03 ZULÜMLE ABÂD OLANLAR

©

01/02/2014 - 14:16 MUVAHHÝD, MÜCAHÝD VE ÖNCÜ BÝR ÝSLÂM ÂLÝMÝ

©

04/12/2013 - 13:50 RASULULLAH (S.A.S.) E ÝTAAT

©

04/10/2013 - 14:26 ALLAH’IN SEVGÝSÝNÝ KAZANMA YOLLARI

©

12/08/2013 - 16:04 BU VASÝYET HEPÝMÝZE!

©

16/07/2013 - 13:09 Þirk: En Korkunç Münker

©

19/06/2013 - 16:40 ÞÝRK CEPHESÝNÝN TUZAK TEKLÝFLERÝ

©

20/05/2013 - 15:24 MÜ’MÝNÝN DEÐERÝNÝ BÝL!

©

18/04/2013 - 11:30 SEVGÝNÝN BEDELÝ

©

19/03/2013 - 14:46 CENNETLÝK KULUN AMELÝ

©

19/02/2013 - 11:36 CEMAAT VE AYRILIK

©

28/01/2013 - 13:39 KUR'AN'DA ÝMAN ÝLKELERÝ

©

24/12/2012 - 15:50 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

24/12/2012 - 15:36 KUR'AN'DA ÝMAN ÝLKELERÝ

©

21/11/2012 - 14:04 TOPLUMSAL DEÐÝÞÝMÝN ÝLKESÝ

©

25/09/2012 - 12:31 ALLAH YALNIZ ANILINCA

©

23/07/2012 - 12:38 EY FIKIH OKUYANLAR, FIKHEDÝN!

©

04/06/2012 - 12:36 RASULULLAH (S.A.S.)’E MUHALEFET ETMEMEK

©

25/04/2012 - 15:42 DEÐERLENDÝRMEDE ÖLÇÜ

©

26/03/2012 - 12:43 "ÝSLÂM EN YÜCEDÝR!"

©

30/01/2012 - 11:45 TEVHÝD VE AHLÂK

©

02/01/2012 - 14:34 EHL-Ý SÜNNET’E GÖRE ULU’L-EMRE ÝTAAT

©

28/11/2011 - 14:02 AZ DA OLSA, DAÝMÎ ÝBADET

©

03/10/2011 - 12:32 ÂLÝMLER: TOPLUMUN ÖNDERLERÝ

©

05/09/2011 - 15:00 AMELLERÝ BOÞA GÝDENLER

©

01/08/2011 - 12:10 Zulmedenlere Meyletmeyin !

©

04/07/2011 - 14:25 YALNIZ ALLAH ÝÇÝN OLMAK

©

03/06/2011 - 15:01 Zilletlerini Düþünmeden Dinlerini Tartýþanlar

©

09/05/2011 - 12:25 Ümmet’in Diriliþi

©

11/04/2011 - 15:19 “Benim Rabbim Kim? Sorusuna Cevab Aramak

©

07/03/2011 - 14:31 Mü’minlerin Yolu

©

14/02/2011 - 13:30 ÜMMETÝN ZAYIF MÜ’MÝNLERÝ

©

06/01/2011 - 11:04 Felâketi Önlemek

©

02/12/2010 - 12:18 Allah’dan yardým dilemenin þartlarý: NAMAZ (2)

©

14/10/2010 - 18:18 Rasulullah (s.a.s.) Sevgisi

©

22/06/2010 - 12:49 Allah ve Rasulünden (s.a.s.) Müjde!

©

18/05/2010 - 11:42 Âl-i Cengiz Oyununa Gelmemek

©

16/04/2010 - 11:55 Allah’tan Baþkasýna Kulluk Yapanlar

©

22/03/2010 - 16:53 Þirk: En Korkunç Münker

©

21/01/2010 - 11:03 Mesuliyeti Ýdrak Etmek

©

23/11/2009 - 16:00 Batýla Tabi Olanlar

©

23/10/2009 - 09:56 Evla Olan Def-i Mefasiddir

©

24/09/2009 - 11:05 "Lâ Ýlâhe Ýllallah Deyin

©

24/07/2009 - 12:13 Mü’minlerin Yolu

©

25/06/2009 - 11:04 Tevhid Kalesine Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 16:18 Ümmetin Hakemi : Kur’an Ve Sünnet

©

28/04/2009 - 16:47 Her Çaðda Deðiþmeyen Tavýr

©

07/04/2009 - 15:48 Deðerlendirmede Ölçü

©

09/03/2009 - 16:19 Allah ve Rasulü (s.a.s.)´in Lânetini Hak Edenler

©

17/11/2008 - 23:52 Tevhid ve Dünyevîleþmek

©

05/09/2008 - 13:36 Allah ve Rasulü(s.a.s.)’in Lânetlediði Toplum

©

30/05/2008 - 22:58 Allah’ýn Razý Olduðu Üç Þey

©

02/03/2008 - 16:19 Kur’ânî Sorumluluk
 
 

Site Ýçi Arama

7 Sevvâl 1445 |  16.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ben, onlardan bir rýzýk istemiyorum ve onlarýn beni doyurup-beslemelerini de istemiyorum.

( Zâriyât sûresi - 57)

Bir Hadis

Yatsý namazýný cemaatle birlikte kýlan bir kimse, gecenin yarýsýný namaz kýlarak geçirmiþ gibidir. Sabah namazýný da cemaatle kýlan bir kimse (böylece) gecenin tamamýný namaz kýlarak geçirmiþ gibi olur.

Hadisi Müslim, Ebu Davud ve Tirmizî rivayet etmiþ olup, Ebu Davud ve Tirmizî´deki lafýz þöyledir:

Yatsýyý cemaatle birlikte kýlan bir kimse, gecenin yarýsýný namaz kýlarak geçirmiþ gibi olur. Hem yatsý hem de sabah namazýný cemaatle birlikte kýlan kimse de bütün geceyi namaz kýlmakla geçirmiþ gibi olur.

[Müslim, 1/454; Ebu Davud, 1/152; Tirmizî, 1/433]

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým! Helal olan nimetlerinle yetinmemi, haramlardan müstaðni olmamý ihsan eyle, fazlý kereminle beni senden baþkasýna muhtaç eyleme.”

(Hâkim, Deavât, No: 1973)

Hikmetli Söz

Ey Âdemoðlu! Sen bil ki; kendinden gafil olur hazýrlanmazsan baþkasý senin yerine hazýrlanmaz. Mutlaka Allah’ýn huzuruna çýkacaksýn; kendini hazýrla, kendi iþlerini baþkasýna havale etme.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com