Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6742
Toplam 15282891
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
MÜ’MÝNÝN DEÐERÝNÝ BÝL!
20/05/2013 - 15:24
 
Abdullah Dai
Mü’min kullar!.. Ýmaný, bütün ve katýksýz, ameli, Sünnet üzeri ve salih… Ýmaný, salih amel iþletmekte ve emrolunduðu gibi dosdoðru olmasýný saðlamaktadýr…

Mü’min kullar!.. Mallarýnýn ve canlarýnýn bedeli ebedî cennet olan kullar… Yalnýz ve yalnýz, kendilerini yaratan Âlemlerin Rabbi Allah âzze ve Celle’ye kul olmuþ olanlar… Allah’dan baþka rabb, melik ve ilâh kabul etmeyen salîh kullar… Allah’a ve Rasulü Muhammed (s.a.s.)’e iman edip itaat eden sadýk kullar…

 
 Allah Teâlâ’nýn, kendileri için:
 
“Hiç þübhesiz Allah, mü’minlerden-karþýlýðýnda onlara mutlaka cennet vermek üzere-canlarýný ve mallarýný satýn almýþtýr.”1 diye buyurduðu muvahhid kullar…
 
“Gevþemeyin, üzülmeyin, eðer (gerçekten) iman etmiþseniz en üstün olan sizlersiniz.”2 diye Allah tarafýndan övülen muttakî kullar…
 
Yaratýlýþ gayeleri, Allah’a kul olmak… Onlar da bu gayelerinin gereði, kendisinden baþka hak ilâh olmayan, kullarý üzerindeki hâkimiyetinde eþi, benzeri ve ortaðý bulunmayan Allah Teâlâ’ya kul olmuþ, kulluðun icâbý olan itaatlerini, kendilerine Rasulullah (s.a.s.)’i örnek ederek gerçekleþtirmiþlerdir… “Hayat, iman ve cihaddýr.” Hakikatýna inanmýþ, bütün iman edip imanlarýný asla zedelememiþ ve Allah yolunda cihada devam etmiþlerdir…
 
Muvahhid mü’min kullar… Allah’ýn hükümlerine teslim olmuþ müslüman kullar… Kadýn olsun, erkek olsun bu teslimiyetlerini hakkýyla yerine getiren kullarý, Rabbimiz Allah deðerli kýlmýþ, deðerlerini yüceltmiþ ve onlardan razý olmuþtur…
 
“Ýman edip salih amellerde bulunanlar ise, iþte onlar da yaratýlmýþlarýn en hayýrlýlarýdýr.
 
Rabbleri katýnda onlarýn ödülleri, içinde ebedî kalýcýlar olmak üzere ardýndan ýrmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razý olmuþtur, kendileri de O’ndan razý kalmýþlardýr.”3
 
Böyle buyurur onlar hakkýnda, onlardan razý olup onlarý razý eden yegâne ilâhýmýz Allah Teâlâ…
 
Yaratýlmýþlarýn en hayýrlýlarý olan mü’min kullarýn, Allah katýndaki deðerini, “alemlere rahmet olarak gönderilen” Rasulullah (s.a.s.) hadis-i þeriflerinde beyan buyurmaktadýr…
 
Abdullah b. Amr (r.a.)’ýn rivayetiyle þöyle buyurur Rasulullah (s.a.s.):
 
“Allah katýnda mü’minden daha deðerli hiçbir þey yoktur.”4
 
Abdullah ibn Abbas (r.anhum) anlatýyor:
 
Rasulullah (s.a.s.), Ka’be’ye bakýp þöyle buyurdu:
 
“Lâ ilâhe Ýllallah, ne güzelsin, ne kadar da güzel kokuyorsun. Ne kadar büyük bir saygýnlýk ve dokunulmazlýða sahibsin.
 
Mü’min kiþinin saygýnlýk ve dokunulmazlýðý,  seninkinden daha büyüktür.
 
Yüce Allah, sana dokunulmasýný ve zarar verilmesini haram kýlmýþtýr. Ayrýca mü’min kiþinin malýný, canýný ve ýrzýný saygýn ve dokunulmaz kýlýp onun hakkýnda kötü düþünülmesini yasaklamýþ ve haram kýlmýþtýr.”5
 
Mü'min kulun deðeri, kalbinde taþýdýðý katýksýz imandan ileri gelir... Kalbi ihâta eden Tevhid ve Ýman, bedenin diðer organlarýna te'sir eder ve onlarýn imanýn emrine girmesini saðlar... Bir kulu deðerli kýlan, kalbinde yer alan ve kalbini tamamýyla kuþatan katýksýz imandýr... Kul, bu imaný sayesinde deðer kazanýr ve yücelir... Ýmanýn gereði olan salih ameller iþleyerek takvaya ulaþýr ve takvasýyla Rabbi Allah'ýn katýnda bir üstünlük saðlar... Bu imandýr, ona hakkýyla sahip olan mü'min kulu tertemiz yapan... Bu imandýr, dünyada izzete, ahirette de cennete sahip olmayý saðlayan...
 
Bir kalbde, imanýn yerine küfür, Tevhidin yerine þirk yer aldýðý zaman o kalbin sahibini pisleþtirir, kirletir, necis bir hâle getirir... Dünyada zillet, ahirette ise ebedî cehennem onun hakký olur... Necâset olan þirk ve küfür, girdiði kalbin sahibini necis yaptýðý gibi, dünyada da, ahirette de çok deðersiz bir hâle getirir...
 
 ''Ey iman edenler, müþrikler ancak bir pislik (necis)tirler. Öyleyse bu yýllarýndan sonra artýk Mescid-i Haram'a yaklaþmasýnlar.''6 diye buyurmakta Âlemlerin Rabbi Allah...
 
 Ýman edip salih amel iþleyenler, yaratýlmýþlarýn en iyisi iken:
 
 ''Þüphesiz kitab ehlinden ve müþriklerden inkâr edenler, içinde sürekli kalýcýlar olmak üzere cehennem ateþindedirler. Ýþte onlar, yaratýlmýþlarýn en kötüleridir. ''7
 
 Yaratýlmýþlarýn en iyisi, en temizi, en güzeli ve en hayýrlýsý olan mü'minler, salih ameller iþler ve bu hayýrlý hâllerini titizlikle korumaya çalýþýrlar… Ýman üzere, Ýslâm üzere yaþar ve bu akîde ile bu salih amel üzere ölmeyi dilerler…
 
Allah'ý seven ve Allah'ýn sevdiði kullar...
 
Mü'min kardeþlerine karþý alçak gönüllü, kâfirlere karþý güçlü ve izzetli kullar... Allah yolunda üzerine düþen cihad vazifelerini hakkýyla yapan ve hiçbir kýnayýcýnýn kýnamasýndan çekinmeyen vakarlý kullar...8 Allah'ý velî edinmiþ,9 Allah'ýn velîleri...10 Muvahhid Mü'minler, Rahman Allah'ýn velîleridirler...
 
 Ebu Hüreyre (r.a.) rivayet eder.
 
 Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
 
 ''Allah þöyle buyurdu:
 
Her kim, (Beni tanýyan ve ihlâs ile bana ibadet eden ) velîme düþmanlýk ederse, Ben de ona harb ilân ederim. ''11
 
 Ve:
 
 ''Ýman edenlere yardým etmek, Bizim üzerimize bir haktýr.''12 buyurur Allah Teâlâ...
 
 Allah Azze ve Celle, þirkin ve küfrün her türlüsünden arýnmýþ, asla þirk koþmamýþ, kendisini Tevhid eylemiþ ve yalnýzca kendisine ibadet, yani itaat etmiþ olan muvahhid mü'min kullarýna kendisinin takdir buyurduðu deðeri vermiþ, kalblerini uzlaþtýrmýþ, kalblerine imaný yerleþtirmiþ, onlarý ateþ çukurunun kenarýnda ateþe düþmekten kurtarýp kardeþler kýlmýþtýr... 13 Dinlerini kemâle erdirmiþ, üzerlerindeki nimetini tamamlamýþ, din olarak onlara Ýslâm'ý seçmiþ ve ondan razý olmuþtur...14Onlara düþman olanlarýn, kendisine düþman olduklarýný ve o düþmanlara harb aþtýðýný beyan buyurmuþtur:
 
 ''Ýnkâr edenler, kaçýp kurtulduklarýný sanmasýnlar. Gerçek þu ki onlar, (Bizi) âciz býrakamazlar.
 
 Onlara karþý gücünüzün yettiði kadar kuvvet ve besili atlar hazýrlayýn. Bununla, Allah'ýn düþmaný ve sizin düþmanýnýzý ve bunlarýn dýþýnda sizin bilmeyip Allah'ýn bildiði diðer (düþmanlarý) korkutup caydýrasýnýz. Allah yolunda her ne infâk ederseniz, size noksansýz olarak ödenir ve siz, haksýzlýða uðratýlmazsýnýz. ''15
 
Allah, mü'min müslüman kullarýna böyle deðer veriyor ve onlarýn velîsi, yani dostu, yardýmcýsý, destekleyicisi olduðunu, bundan dolayý yalnýz Allah'a dayanýp güvenmelerini emir buyuruyor:
 
 ''Sizin velîniz, ancak Allah, O'nun Rasulü, rukû ediciler olarak namaz kýlan ve zekât veren mü'minlerdir.
 
 Kim Allah'ý, Rasulünü ve iman edenleri velî edinirse, hiç þüphe yok, galib gelecek olanlar, Allah'ýn taraftarýdýr.''16
 
 '' ( Yakup dedi ki : ) ' Hüküm, yalnýzca Allah'ýndýr. Ben, O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnýzca O'na tevekkül etmelidirler.''17
 
Allah katýnda en deðerli varlýk olan Mü'min müslüman kulun rahatsýz edilmesi, ona eziyet edilmesi, korkutulmasý câiz olmadýðý gibi, haram ve günahtýr...
 
''Mü'min erkeklere ve mü'min kadýnlara irtikab etmedikleri (bir suç) sebebiyle eziyet edenler ise, gerçekten bir iftira ve açýk bir günah yüklenmiþlerdir.''18
 
 Ýbn Ömer (r.anhuma) rivayet eder.
 
 Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
 
 ''Kim bir mü'mini korkutursa, onu, kýyamet gününün korkularýndan emin kýlmamak, Allah üzerine hak olur.''19
 
 Allah Teâlâ, O'na velî olmuþ ve kendisinin velîsi olduðu bir mü'min kulunu, mü'min olduðu için bilebile öldüren kimsenin ebedî cehennemlik olduðunu, gazaba ve lânete uðradýðýný beyan buyurur:
 
 ''Kim bir mü'mini kasýtlý olarak (taammüden) öldürürse cezasý, içinde ebedî kalmak üzere cehennemdir. Allah, ona gazablanmýþ, onu lânetlemiþ ve ona büyük bir azab hazýrlamýþtýr.''20
 
 Ýmam Nesefî (rh.a.), '' Medârikût-Tenzîl '' adlý meþhur tefsirinde, bu ayeti tefsir ederken þöyle diyor:
 
 ''Yani, bir kimseyi mü'min olduðunu bilerek kasýtlý bir þekilde öldürürse, demektir. Ki bu, küfürdür. Ya da bir mü'mini öldürmeyi helâl sayarak öldürürse, bu da aynen küfürdür. Cezasý, içinde ebediyen kalacaðý cehennemdir. Yani, Allan onu cezalandýrýrsa eðer. Çünkü Rasulullah (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: :
 
 ''Eðer Allah onu cezalandýrýrsa, iþte bu cehennemde ebedî kalýþ onun cezasýdýr.''
 
 Bazen, 'hulûd' ifadesiyle cehennemde uzun müddet cezalý olarak kalmak kasdolunur.
 
 Allah, ona gazab etmiþ, intikam ve öç almýþ, onu lânetlemiþ ve büyük bir suç iþlediðinden muazzam bir yanlýþ yaptýðýndan dolayý, onun için büyük bir azab hazýrlamýþtýr. ''21
 
 El-Berâ b. Âzib (r.a.)'ýn rivayetleriyle þöyle buyurur Rasulullah (s.a.s.) :
 
 ''Þüphesiz dünyanýn yok olmasý Allah katýnda, haksýz yere bir mü'mini öldürmekten ehvendir.''22
 
 Ýmam Sindî (rh.a.), bu hadisin mânâsýyla ilgili olarak özetle þöyle der:
 
 '' Bu hadis, bir müslümaný öldürmenin çok büyük ve aðýr bir suç olduðuna delâlet eder.
 
 Þöyle ki:
 
Ýnsanlarýn nazarýnda dünya, yani yer küresi büyük ve önemli bir varlýktýr. Yer küresinin yýkýlýp gitmesi de, insanlarýn gözünde çok büyük bir musîbettir. Bu itibarla, ' dünyanýn yok olmasý, müslümaný öldürmekten daha ehven ve basittir ' denilince, müslümaný öldürmenin anlatýlmayacak derecede tehlikeli, korkunç, çirkin ve çok büyük bir âfet olduðu belirtilmiþ olur.
 
Bazýlarýna göre, bu hadisteki mü'minden maksad, Allah Teâlâ'yý gerçek mânâsýyla tanýyan, sýfatlarýn mahiyetine vakýf olan kâmîl mü'mindir. Çünkü yer küresinin yaratýlýþ hikmeti, böyle mü'minlerin yaþamasý, Allah'ýn azametini düþünmesi yerde, gökte bulunan varlýklarda tefekkür edip imanla ilâhî sýrlara kavuþmasýdýr. Þu hâlde yer küresi ve dünya, kâmil mü'minler için yaratýlmýþtýr. (Dünya,) Allah katýnda asil bir yaratýk deðildir. Asil yaratýk, kâmil mü'mindir. Durum bu olunca, dünyanýn yýkýlýp yok olmasý, kâmil mü'minin öldürülmesinden daha hafiftir.''23
 
Enes b. Malik (r.a.) rivayet eder.
 
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
 
''Her mü'minin iki kapýsý vardýr. Bir kapýdan ameli akar, diðer kapýdan rýzký iner. Öldüðü zaman, bu iki kapý onun için aðlar.
 
 Ýþte: ''Onlar için ne gök, ne yer aðlamadý ve onlarýn azabý ertelenmedi.'' (Duhan, 44/29)24 ayet-i kerimesi'' buna dairdir.
 
 Saîd b. Cübeyr (rh.a.) anlatýyor:
 
 Bir adam Abdullah b. Abbas'a geldi ve O’na:
 
—  Ya Ýbn Abbas, Allah Teâlâ’nýn:
 
 ''Onlar için ne gök, ne yer aðlamadý ve onlarýn azabý ertelenmedi.'' (Duhan, 44/29) kelâmý için ne dersin? Gökler ve yer bir kimse için aðlar mý? diye sordu.
 
 Abdullah Ýbn Abbas þöyle dedi:
 
—  Evet, hiçbir yaratýk yoktur ki, onun gökte bir kapýsý, bulunmuþ olmasýn. Kiþinin rýzký O kapýdan iner ve ameli o kapýdan yukarý çýkar.
 
 Mü'min kul ölünce, amelinin yukarý çýktýðý ve rýzkýnýn aþaðý indiði, gökteki o kapý kapanýr. Bundan dolayý gök onun için aðlar. Yeryüzünde namaz kýlmýþ olduðu ve üzerinde Allah'ý zikrettiði yerini kaybedince de yeryüzü onun için aðlar.
 
 Fir'avn kavminin ise, ne yeryüzünde faydalý bir eseri vardý, ne de göklere yükselecek salih bir amelleri. Bu sebeple gökler ve yer onlarýn üzerine aðlamadý.26
 
 Þureyh b. Ubeyd el-Hadrâmî (r.a.)'dan.
 
 Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
 
“Þübhesiz Ýslâm garib baþladý. Baþladýðý gibi yine garib olarak dönecektir.
 
Þunu bilin ki; mü’minin adýna gurbet olmaz. (Çünkü) kendisi için aðlayacaklarýn yanýnda bulunduðu bir gurbette bir mü’min ölecek olursa, mutlaka gök ve yer onun için aðlar.”
 
Sonra Rasulullah (s.a.s.):
 
“Onlar için ne gök, ne yer aðlamadý.” Buyruðunu okudu. Arkasýndan:
 
“Çünkü onlar, kâfir için aðlamaz.” Buyurdu.27
 
Mücahid (rh.a.) þöyle dedi:
 
— Bir mü’min ölürse, mutlaka gök ve yer kýrk sabah (kýrk gün) onun için aðlar.
 
(Ebu Yahya) dedi ki:
 
Ben de O’na:
 
— Yer aðlar mý? Dedim.
 
O:
 
— Buna þaþýyor musun? Yer, ruku’ ve sucudla kendisini imâr eden bir kul için neden aðlamasýn? Gök de, tekbiri ve tesbihi ile kendisinde arý výzýltýsý gibi bir uðultu uyandýran bir kul için neden aðlamasýn?28
 
Abdullah Ýbn Abbas (r.anhuma), Mücahid (rh.a.), Said b. Cübeyr (rh.a.) ve benzeri âlimlerden, bu aðlamanýn kýrk gün devam ettiði rivayet edilmektedir.29
 
Kadýn olsun, erkek olsun katýksýz iman eden mü’min þahsiyet, en kýymetli, en deðerli ve en hayýrlý olan kiþi, taðutu reddedip Allah’a inanmýþ ve hiç kopmayan kulpa yapýþmýþ kul!..
 
Bir kalenin fethi esnasýnda bir mü’minin öldürülmesi söz konusu olunca, Emiru’l mü’minin Ýmam Ömer ibnu’l Hattab (r.a.) þöyle söyler:
 
— Ben, tek bir kimsenin dahi burnunun kanamasýna razý olmam. Bir mü’mini dünyalara deðiþmem!
 
Ýmam Ömer (r.a.), Enes b. Mâlik (r.a.)’a sorar:
 
— Herhangi bir þehri kuþattýðýnýzda ne yaparsýnýz?
 
Enes (r.a.) bu soruya:
 
— Önce, bir adama silah iþlenmesin diye deriden bir elbise giydirir, sonra da onu þehre göndeririz, cevabýný verir.
 
Ýmam Ömer:
 
— Peki, ya onu taþlarlarsa? Diye sorar.
 
Enes:
 
— O zaman ölür, bir þey yapamayýz, dediðinde,
 
Ýmam Ömer:
 
Böyle yapmayýn! Hayatým elinde olan Allah’a yemin ederim ki, eðer bir mü’mini kaybedecekseniz, dört bin silah þörlü bir þehri alma pahasýna da olsa bu beni sevindirmez! Dedi.
 
Baþka bir zaman da Ýmam Ömer (r.a.)’ýn, o günün imkânsýzlýklarý içinde tehlikeli bir denizde fethe giriþme teþebbüslerine karþý ise þu cevabý verdiði bilinmektedir:
 
— Vallahî, benim için bir tek müslüman, Bizans’tan ve Bizans’ýn içinde bulunan her þeyden çok daha deðerli, çok daha sevimlidir. Sakýn, sakýn bana bu konuda bir daha bir þey sormayýn!30
 
Mallarýna ve canlarýna cennet bedel kýlýnan mü’min kullar, kullara kul olmayý reddedip yalnýzca Allah’a kul olmuþ ve bu deðerli dereceyi elde etmiþlerdir… Bundan dolayý diyoruz ki:
 
Mü’min müslüman þahsiyet kendi deðerini bilmeli, bu servetin, be cevherin ve bu hazinenin farkýna varmalýdýr… Her zamanda ve mekânda Allah için mütavazý olup kýymetini takdir etmeli ve onu asla aþaðýya düþürmemelidir… Her ânda olmasý gerekli olduðu hâlini korumalýdýr… Çünkü Allah katýndaki en kýymetli varlýk, mü’minin varlýðýdýr…
 
Mü’min ferdin en yakýn çevresi, muvahhid ailesidir… Tevhid ailesinin her ferdi muvahhid mü’mindirler… Aile reisi olan mü’min baba, hem kendi deðerini bilecek, hemde muvahhid mü’min olan hanýmýnýn deðerini bilecektir… Mü’min müslüman olan haným da, hem kendi deðerini bilecek, hem de mü’min olan kocasýnýn deðerini bilecektir… Muvahhid mü’min olan anne ve baba, yine Muvahhid mü’min olan çocuklarýnýn deðerini bilecek, çocuklar da mü’min anne ve babalarýnýn deðerini bileceklerdir…
 
Bu muvahhid aile, en yakýn çevreleri olan mü’min müslüman akrabalarýnýn ve komþularýnýn deðerini bilecek, karþýlýklý birbirlerini sevip sayacaklardýr…
 
Merkezden çevreye bu deðer bilip takdir edilerek, büyük Tevhid ailesi olan vasat ve þahid ümmetin her mü’min ferdinin deðeri takdir edilip bilinmesi gerekir…
 
Aziz Ýslâm Milleti’nin mü’min müslüman ferdleri, birbirlerinin kýymetini bilir, hürmet ve muhabbetlerini, Rabbleri Allah’ýn rýzasýna uygun gerçekleþtirecek olduklarý vakit, kalbleri uzlaþýr, aralarýndaki velâyet baðlarý pekiþir, Hepsi sýkýlmýþ bir yumruk, yâda bir vücûdun organlarý hâline gelirler… Kardeþ ve dost olurlar… Hep beraber Allah’ýn ipine sýmsýký sarýlýr, iman kardeþi olduklarýnýn deðerini bilir, kardeþliklerini son nefesine kadar korurlar… Bir ümmet, birbirine kardeþ olur, birbirinin velîsi hâline gelirlerse, dünyada izzet ve zafere kavuþur, Ýnþaallah ahirette cennette buluþurlar…
 
Ebu Said el-Hudrî (r.a.)’ýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
 
“Mü’minden baþkasýný dost tutma/arkadaþlýk etme!”31
 
 
 
Dipnot
 
1-       Tevbe, 9/111.
 
2-       Âl-i Ýmrân, 3/139.
 
3-       Beyyine, 98/7-8.
 
4-       Taberânî, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, çev. Ýsmail Mutlu, Ýst. 1997, c.2, Sh.313, Hds.615                                                                                                                                                             Ýmam Suyutî, Câmiu’s-Saðir Muhtasarý Tercüme ve Þerhi, çev. Ýsmail Mutlu, Vdð. Ýst. 1996, C.3, Sh. 237, Hds. 3313 (7603). Taberânî, Mu’cemu’l- Evsat’tan. Ayruca bkz. Mü’nâvî, Feyzu’l-Kadir, C.5, Sh. 366, Hds.7603.
 
5-       Nûreddin el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, çev. Mehmut Bilici-Yaþar Hüngör, Ýst. 2009, C.6, Sh.198, Hds.5736. Hadisi Teberânî- Mu’cemu’l-Kebîr’(10966)de rivayet etmiþtir. Ýsnadýnda yer alan Hasan b. Ebi Ca’fer Þâibeli olmakla birklikte güvenilirdir.
 
6-       Tevbe, 9/28.
 
7-       Beyyine, 98/6.
 
8-       Bkz. Mâide, 5/54.
 
9-       Bkz. Bakara, 2/257. Mâide, 5/55.
 
10-   Bkz. Yunus, 10/62.
 
11-   Sahih-i Buhârî, Kitabu’r-Rikak, B.38, Hds.89. Beyhakî, Kitabü’z-Zühd, çev. Enbiya Yýldýrým, Ýst. 2000, Sh.228, Hds.798.
 
12-   Rum, 30/47.
 
13-   Bkz. Âl-Ýmrân, 3/103.
 
14-   Bkz. Mâide, 5/3.
 
15-   Enfal, 8/59-60.
 
16-    Mâide, 5/55-56.
 
17-   Yusuf, 12/67.
 
18-   Ahzab, 33/58.
 
19-    Ýmam Suyutî, Câmiu’s-Saðir Muhtasarý,c.3, Sh.321, Hds. 3537 (8349). Taberânî, Mu’cemu’l-Evsat’tan. Sh.357, Hds.3648 (8714) Beyhakî, Þuabu’l-Ýman’dan. Þerhi Ýçin bkz. Münâvî, Feyzu’l-Kadir, c.6, Sh.41, Hds.8349.
 
20-   Nisa, 4/93.
 
21-   Ýmam Nesefî, Nesefî Tefsiri, çev. Harun Ünal, Ýst,2006, C.3, Sh.129.
 
22-   Sünen-i Ýbn Mace, Kitabu’d-Diyât, B.1, Hds.2619. Sünen-i Tirmizî, Kitabu’d-Diyât, B.7, Hds.1414.
 
        Sünen-i Nesâî, Kitabu Tahrimu’d-Dem, B.2, Hds.3974-3977.               
 
23-   Haydar Hatipoðlu,  Sünen-i Ýbn Mace Terceme ve Þerhi, Ýst.1983, C.7, Sh.259.
 
24-   Duhan Sûresi, ayet 17’den 31’e kadar, Musa (a.s.) ile Fýr’avn kavmi hakkýnda olup, müþrik ve kâfir kavmin helâký beyan edilmekte, bu helâk ediliþi hak ettikleri için onlara, ne gök, ne de yerin aðlamadýðý açýklanmaktadýr.
 
25-    Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru’l Kur’ân, B.45, Hds. 3470. El-Hafýz Ýbn Hacer el-Askalânî, Metâlibu’l-Âliye, çev. Adem Yerinde-Hüseyin Kaya, Ýst. 2006, C.4, Sh.314, Hds.3733. Ebu Ya’lâ el- Mevsilî, Müsned’den.
 
Not: Ebu Ya’lâ’nýn rivayetinde þu ziyade yer alýr:
 
“(Rasulullah,) sonra þöyle dedi:
 
“Onlar, yeryüzünde birtane bile salih amel iþlemediler ki, (gök ve yer) onlar üzerine aðlasýn. Onlarýn amelleri ve sözlerinden göðe bir tane bile güzel bir söz yada salih bir amel çýkmadi ki, onlarý özleyip onlar için aðlasýn.”
 
 Nûreddin el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, c.11, sh.600, Hds.11332. Ebu Ya’lâ’dan.
 
Ebu Ca’fer Muhammed b. Cerîr et-Teberî, Teberî Tefsiri, çev. Hasan Karakaya-Kerim Aytekin, Ýst.1996, C.7, Sh.363.
 
26-   et-Teberî, Teberî Tefsiri, C.7, Sh.363. Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, Ýbn Kesîr Tefsiri, çev. M. Beþir Eryarsoy, Ýst. 2012, c.10, Sh.73.
 
27-   Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, A.g.e. c.10, Sh.73, Hds.5997. Ýbn Cerir’den.
 
28-   Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, A.g.e. c.10, Sh.74.
 
29-   et-Teberî,  A.g.e. c.7, Sh.363. Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, A.g.e. c.10, Sh.74.
 
30-   Ýmam Suyutî, A.g.e. C.3, Sh.213 (þerh bölümünden)                                                                                                                                                          
 
31-   Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’l-Edeb, B.16, Hds.4832.
 
         Sünen-i Tirmizî, Kitabü’z- Zühd, B.44, Hds.2506.
 
         Sünen-i Dârîmî, Kitabu’l-Et’ime, B.23, Hds.2063.
 
         Ayrýca bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3,sh.38.

Bu Makale 4794 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:04 HESABA ÇEKÝLMEK

©

03/07/2017 - 15:52 EN GÜZEL SÖZLÜ OLMAK

©

01/02/2017 - 11:24 KENDÝLERÝNE MÜHLET VERÝLEN ZALÝMLER

©

07/11/2016 - 11:47 ALLAH'IN VELÎLERÝ KÝMLERDÝR?

©

18/10/2016 - 14:06 KUDÜS VE MESCÝD-Ý AKSÂ HAKKINDA BÖYLE BUYRULDU

©

27/09/2016 - 11:22 AZ GÜLÜP ÇOK AÐLAMAK!

©

10/08/2016 - 13:03 KALBLERÝ ÝÞGALDEN KURTARMAK

©

28/06/2016 - 12:04 CAHÝLLERÝ, CEHÂLETEN KURTARMAK

©

02/05/2016 - 12:18 MÜ'MÝNLERÝN MÝSALÝ

©

09/03/2016 - 14:01 EN HAYIRLI NESÝL BÖYLE ÝDÝ!

©

01/02/2016 - 10:59 DOSDOÐRU YOLDAN SAPMAMAK ÝÇÝN

©

04/01/2016 - 11:38 BÜYÜK CÝHAD

©

01/12/2015 - 13:49 EN HAYIRLI NESÝL BÖYLE ÝDÝ!

©

31/07/2015 - 14:48 Dosdoðru Yolun Eþkiyasý

©

06/05/2015 - 14:28 KALBE DAÝR

©

16/12/2014 - 12:16 AHDE VEFÂ, KATIKSIZ ÝMANIN GEREÐÝDÝR

©

23/10/2014 - 15:41 “BÝZ, ÜMMÎ BÝR ÜMMETÝZ!”

©

01/09/2014 - 15:35 ÜMMETÝN HELÂK SEBEBÝ

©

04/07/2014 - 15:08 KÝM KAZANDI?..

©

09/06/2014 - 11:09 ALLAH’IN KULU VE RASULÜ MESÝH ÝSA (A.S.)’IN HÝKMETLÝ BEYANLARINDAN

©

05/05/2014 - 12:39 MÜSLÜMANLARDAN ÝLKÝ OLMAK

©

09/04/2014 - 13:03 ZULÜMLE ABÂD OLANLAR

©

01/02/2014 - 14:16 MUVAHHÝD, MÜCAHÝD VE ÖNCÜ BÝR ÝSLÂM ÂLÝMÝ

©

04/12/2013 - 13:50 RASULULLAH (S.A.S.) E ÝTAAT

©

04/10/2013 - 14:26 ALLAH’IN SEVGÝSÝNÝ KAZANMA YOLLARI

©

12/08/2013 - 16:04 BU VASÝYET HEPÝMÝZE!

©

16/07/2013 - 13:09 Þirk: En Korkunç Münker

©

19/06/2013 - 16:40 ÞÝRK CEPHESÝNÝN TUZAK TEKLÝFLERÝ

©

20/05/2013 - 15:24 MÜ’MÝNÝN DEÐERÝNÝ BÝL!

©

18/04/2013 - 11:30 SEVGÝNÝN BEDELÝ

©

19/03/2013 - 14:46 CENNETLÝK KULUN AMELÝ

©

19/02/2013 - 11:36 CEMAAT VE AYRILIK

©

28/01/2013 - 13:39 KUR'AN'DA ÝMAN ÝLKELERÝ

©

24/12/2012 - 15:50 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

24/12/2012 - 15:36 KUR'AN'DA ÝMAN ÝLKELERÝ

©

21/11/2012 - 14:04 TOPLUMSAL DEÐÝÞÝMÝN ÝLKESÝ

©

25/09/2012 - 12:31 ALLAH YALNIZ ANILINCA

©

23/07/2012 - 12:38 EY FIKIH OKUYANLAR, FIKHEDÝN!

©

04/06/2012 - 12:36 RASULULLAH (S.A.S.)’E MUHALEFET ETMEMEK

©

25/04/2012 - 15:42 DEÐERLENDÝRMEDE ÖLÇÜ

©

26/03/2012 - 12:43 "ÝSLÂM EN YÜCEDÝR!"

©

30/01/2012 - 11:45 TEVHÝD VE AHLÂK

©

02/01/2012 - 14:34 EHL-Ý SÜNNET’E GÖRE ULU’L-EMRE ÝTAAT

©

28/11/2011 - 14:02 AZ DA OLSA, DAÝMÎ ÝBADET

©

03/10/2011 - 12:32 ÂLÝMLER: TOPLUMUN ÖNDERLERÝ

©

05/09/2011 - 15:00 AMELLERÝ BOÞA GÝDENLER

©

01/08/2011 - 12:10 Zulmedenlere Meyletmeyin !

©

04/07/2011 - 14:25 YALNIZ ALLAH ÝÇÝN OLMAK

©

03/06/2011 - 15:01 Zilletlerini Düþünmeden Dinlerini Tartýþanlar

©

09/05/2011 - 12:25 Ümmet’in Diriliþi

©

11/04/2011 - 15:19 “Benim Rabbim Kim? Sorusuna Cevab Aramak

©

07/03/2011 - 14:31 Mü’minlerin Yolu

©

14/02/2011 - 13:30 ÜMMETÝN ZAYIF MÜ’MÝNLERÝ

©

06/01/2011 - 11:04 Felâketi Önlemek

©

02/12/2010 - 12:18 Allah’dan yardým dilemenin þartlarý: NAMAZ (2)

©

14/10/2010 - 18:18 Rasulullah (s.a.s.) Sevgisi

©

22/06/2010 - 12:49 Allah ve Rasulünden (s.a.s.) Müjde!

©

18/05/2010 - 11:42 Âl-i Cengiz Oyununa Gelmemek

©

16/04/2010 - 11:55 Allah’tan Baþkasýna Kulluk Yapanlar

©

22/03/2010 - 16:53 Þirk: En Korkunç Münker

©

21/01/2010 - 11:03 Mesuliyeti Ýdrak Etmek

©

23/11/2009 - 16:00 Batýla Tabi Olanlar

©

23/10/2009 - 09:56 Evla Olan Def-i Mefasiddir

©

24/09/2009 - 11:05 "Lâ Ýlâhe Ýllallah Deyin

©

24/07/2009 - 12:13 Mü’minlerin Yolu

©

25/06/2009 - 11:04 Tevhid Kalesine Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 16:18 Ümmetin Hakemi : Kur’an Ve Sünnet

©

28/04/2009 - 16:47 Her Çaðda Deðiþmeyen Tavýr

©

07/04/2009 - 15:48 Deðerlendirmede Ölçü

©

09/03/2009 - 16:19 Allah ve Rasulü (s.a.s.)´in Lânetini Hak Edenler

©

17/11/2008 - 23:52 Tevhid ve Dünyevîleþmek

©

05/09/2008 - 13:36 Allah ve Rasulü(s.a.s.)’in Lânetlediði Toplum

©

30/05/2008 - 22:58 Allah’ýn Razý Olduðu Üç Þey

©

02/03/2008 - 16:19 Kur’ânî Sorumluluk
 
 

Site Ýçi Arama

16 Sevvâl 1445 |  25.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Rab'lerinin rýzasýný isteyerek sabah akþam O'na dua edenleri yanýndan kovma. Onlarýn hesabýndan sana bir þey yok, senin hesabýndan da onlara bir þey yok ki onlarý kovasýn. Eðer kovarsan zalimlerden olursun."


( En'âm Suresi - 52)

Bir Hadis

Ýbnu Mes'ud (radýyallahu anh) anlatýyor:

Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Siz aranýzda kimi pehlivan addedersiniz?" diye sordu.

Ashab (radýyallahu anhum):

"Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadýðý kimseyi!" dediler.

Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):"Hayýr, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiði zaman nefsine hakim olabilen kimsedir."

Müslim, Birr 106, (2608); Ebû Dâvud, Edeb 3, (4779)

Bir Dua

Peygamberimiz (s.a.s.)'e salavat getirmek sünnet; vesile duasýný yapmak menduptur (Ýbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, I, 398).

"Ezan ile kamet arasýnda dua reddolunmaz." (Tirmizî, Salât, 158) hadisi gereði vesile duasýnýn ardýndan baþka dualar da yapýlabilir (Nevevî, el-Mecmu', III, 116-117).

Ezan duasýnýn dinî hükmü nedir?

Hikmetli Söz

Gerçek sevgi, iyiylik gördüðünde artmayan, kötülük gördüðünde eksilmeyendir.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com