Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1428
Toplam 15266260
En Fazla 20355
Ortalama 2609
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
GERÇEK MÜ’MÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ
01/03/2008 - 00:58
 
Hadis-i Þerifler Iþýðýnda: "لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعاً لِماَ جِئْتُ بِهِ."

Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki: “Sizden birinizin arzusu, benim getirdiðime -Kur’ana uygun- olmadýkça, gerçek mü’min olamaz”.[2]

Ýman, kesin olarak inanmak, boyun eðmek ve teslim olmaktýr. Ýman; Allah”ýn, “inan” dediklerine O’nun istediði ve emrettiði þekilde inanmaktýr.

“Ýþte onlar gerçek mü’minlerdir”,[3] þeklinde bazý ayet-i kerimelerde bazý özelliklerine iþaret edilen Gerçek Mü’min konusu, hadis-i þeriflerde de önemle vurgulanan, üzerinde durulmasý gerekli bir konudur.

Her mü’min, gerçekten Allah’ýn Rýzasýna ermiþ, Rasûlünün “Ümmetim!..” hitabýna layýk bir “Gerçek Mü’min” olmayý arzu eder. Ancak bu ideal arzunun gerçekleþtirilebilmesi için bazý noktalarýn üzerinde önemle durulmasý ve bu yönde samimî ve ihlaslý bir çaba harcanmasý gerekir.

Ýmanýnýn gereðini yaþayabilmek ve Allah ve Rasûlünün emrettiði þekilde Gerçek Mü’min olabilmek için Kur’an ve Sünnette tavsiye edilen pek çok husus bulunmaktadýr. Bu makalede Gerçek Mü’minin özelliklerinden sadece bir kýsmýna temas edeceðiz.

1.Arzu ve isteklerin Kur’ana uygunluðu:

Ýman, kabul edip boyun eðmeyi, baðlýlýk ve teslimiyeti gerektirir. Ýman yeniden yapýlanmayý, yeniden varolmayý gerektirir. Ýman, yeni bir kimlik ve kiþilik kazanmadýr. Ýman kiþinin uðrunda canýný verebileceði ulvî bir ideale candan baðlanma analamýndadýr.

Ýman, manevî ve kalbî bir sözleþmedir. Ýman, sözleþmelerin en deðerlisidir. Kelime-i Þehadet bu sözleþmenin imzasýdýr. Kelime-i Þehadetle altýna imza atýlan bu sözleþmenin gayet tabiî yerine getirilmesi gerekli bazý þartlarý ve gerekleri vardýr. Sözünde veya sözleþmesinde sadýk olmayan iþadamý, dürüst ticaret adamý kabul edilmediði gibi; sadece iman etmekle kalýp bunu uygulamada hayata yansýtmayan kiþi de gerçek anlamýyla mü’min kabul edilmeyecektir.

Gerçek mü’min olabilmek için, hayta Kurân çerçevesiyle çizilmeli, arzu ve istekler, dilek ve temenniler Kur’ana uygun olmalýdýr. Kur’anýn belirlediði manevî ilke ve prensipler çerçevesinde hareket edilmelidir. Kur’anýn onaylamadýðý ve asla onaylamayacaðý süflî gaye ve hedefler mü’minin gaye ve hedefi olmamalýdýr.

Peygamberimiz bu hususu þu hadis-i þerifiyle açýklamaktadýr: “Sizden birinizin arzusu, benim getirdiðime -Kur’ana- uygun olmadýkça, gerçek mü’min olamaz”.[4]

Kurân odaklý, Kur’an merkezli, Kur’an eksenli bir hayatý benimseyen mü’min; “Allah’ýn Kulu” olduðu þuurunu taþýyan ve hayatýný bu þuurla aydýnlatan kiþidir. Mü’minin hayat anlayýþý Kur’anýn öngördüðü hayat anlayýþýdýr. Onun ahlaký, Kur’an ahlakýdýr, Onun ölçüleri Kur’an ölçüleridir.

Kur’anýn iman, ibadet ve ahlak esaslarý baþtacý edildiði gibi gibi, Allah Yolunda Cihad ve Hakký Tavsiye, emr bil-ma’ruf ve nehy anil-münker emirleri de ayný þekilde baþtacý edilmelidir. Zikir, dua, istiðfar, ihlas, takva ve nafile ibadetler gibi güzellikleri yaþama yanýnda zalime karþý elimiz, dilimiz veya gönlümüzle tepkide bulunma ve mazluma destek olma, din kardeþimize yardýmcý olma görevleri de ihmal edilmemelidir.

Kýsaca: Kur’an emirleri arasýnda ayýrým yapýlmamalý, Kur’an imanî, ahlakî, hukukî, iktisadî, ictimaî.. v.s her yönüyle bir bütün olarak yaþanmalý ve gönülden uygulanmalýdýr. Kur’anýn bütün olarak kabulü düþüncesi, imanýmýzýn gereðidir. Zira biz mü’minler Kur’anýn bir kýsmýný kabul edip bir kýsmýný reddetme hakkýna sahip deðiliz. Biz, Kur’anýn tamamýna inanmakla yükümlüyüz. Kur’an þöyle buyuruyor:

“Siz - mü’minler- Kitabýn tamamýna inarsýnýz”.[5]

2.Allah Rasûlünü candan çok sevme:

Hz. Muhammed Mustafa -sallalalhu aleyhi vesellem-in Allah’ýn seçkin kulu ve son elçisi olduðuna inanmak, Kelime-i Þehadetin ikinci yarýsýdýr, imanýmýzýn temel þartlarýndandýr. Allah Rasûlünü sevme, imanýmýzýn gereðidir. O’nu evladýmýzdan, anne ve babamýzdan hatta bütün insanlardan daha fazla sevmek zorundayýz.

“Sizden biriniz, beni -Allah Rasûlünü- kendi evlâdýndan, anne ve babasýndan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe, gerçek mü’min olamaz”.[6]

Ümmetini sonsuz bir sevgi ile baðrýna basan, ümmeti için yaþayan, Allah’ýn Dinini ümmetine en güzel þekilde anlatan Efendimiz (s.a.v)’in bu sevgisine sevgiyle karþýlýk vermeli, onu kendimize en güzel rehber ve ideal örnek olarak kabul etmeliyiz.

Kur’aný hayatýnda en müstesna þekilde uygulayan, hayatýyla Kur’aný yorumlayan Allah Rasûlü’ne baðlýlýk Kur’anýn emridir. O’na itaat Allahâ itaattir, O’na isyan etmeAllah’a isyan etme demektir. O’nun sözleri ve tavýrlarý hatta sükûtu bie bizim için izlenmesi ve uylumasý gerekli birer Sünnet’tir.

Baþta O’nun eðitiminden geçen Sahabe olmak üzere, Ýslâm Tarihi boyunca yþayan bütün Ýslâm alimleri, Ýslânm büyükleri ve gönül adamlarý O’nu candan sevmiþler ve bu sevgilerini ilâhî, kaside, mevlid, medhiye, miraciye… gibi edebî eserlerle dile getirmiþlerdir. Hadis alimleri O’nun mübarek hadis-i þeriflerini okuyup okutmuþler, ezberleyip ezberletmiþler, Hadis açýklamlarý ve Hadis Ýlimleri için yüzbinlerce cilt eser yazmýþlardýr.

Peygamberimiz (s.a.v)’e olan sevginin iþareti olmak üzere, O’nun mübarek ismi anýldýðýnda Salat ü Selâm veya Salevat-ý Þerife getirmemiz emredilmiþ, Allah’ýn Sevgilisi’nin ismi daima sevgiyle ve coþkuyla anýlmýþtýr.

O’an olan sevgimiz, Ona itaat etme, O’nun Sünnetine baðlýlýk, O’nu aile hayatýmýzda, eðitim hayatýmýzda, günlük hayatýmýzda manevî rehber kabul etme, O’nun müstesna hayatýný kendimize örnek edinme þeklinde hayatýmýza yansýmalýdýr.

3.Ahlakî Güzellik:

Ulvî Ýslâm Dâvâsýnýn temsilcisi olan mü’min, dâvâsýný en güzel þekilde temsil eden, çevresine en güzel örnek olan, ahlakî en güzel olan insandýr. Güzel ahlak tebliðden önce gerçekleþtirilmesi gerekli merhaledir. Ýman güzel ahlak sahibi olmayý gerektirir. Güzel ahlak imanýn alametidir.

“Mü’minlerin iman yönünden en kâmil olaný, ahlâký en güzel olanýdýr”.[7]

Bu ahlakî güzelliðe eriþebilmek için ilk uygulama, mü’minin kendisi için istediklerini mü’min kardeþi için de istemesidir. Bunun anlamý her türlü kýskançlýk ve nefreti, kin ve intikam duygularýný terk etmektir.

“Sizden biriniz, kendisi için arzu ettiði bir þeyi din kardeþi için arzu etmedikçe, gerçek mü’min olamaz”.[8]

Gerçek Mü’min, ahlaký son derece güzel olan mü’mindir. Ahlakî problemler yaþayan insan, ahlaký henüz güzelleþmemiþ kiþi, imanýnýn sesini pek duymamýþ demektir. Tevazu, merhamet, iffet, adalet, müsamaha, fedakârlýk, feragat, cömertlik, ikramseverlik, ziyaretleþme, hediyeleþme gibi ahlakî görevleri yerine getirmemiz, ahlakýmýzý güzelleþtirmeye çalýþmamýz bizim gerçek mü’min olmamýzý saðlayacaktýr.

Ahlakýmýzýn güzelleþmesi için daima salih, mübarek, hayýrlý, faziletli kiþilerle beraber olmamýz ve her konuda olduðu gibi bu konuda da Cenab-ý Hakka samimiyetle yakarýþta bulunmamýz gerekir. “Allahým!.. Beni güzel yarattýðýn gibi, ahlakýmý da güzelleþtir”, duasý bu konuda -özellikle aynaya bakarken- okunmasý tavsiye edilen dualardandýr.

4.Ýman Kardeþliði:

Ýman ve sevgi toplumunu kurmak ve yaþatmakla yükümlü olan mü’min, iman kardeþliðini gerçekleþtirmek için gerekli bütün özellikleri taþýr.

“Mü’min mü’minin kardeþidir.”

Ýmaný bir binaya benzeten Allah Rasûlü binanýn tuðlalarýnýn birbirine destek vermesi gibi mü’minlerin birbirlerine her yönden destek ve yardýmcý olmalarýný emrediyor.

“Mü’min, mü’min kardeþi için birbirine destek veren bir binanýn tuðlalarý gibidir”. [9]

Peygamberimiz (s.a.v) bu hadis-i þerifi söylerken mübarek ellerini birbirine geçirerek mü’minlerin tek yumruk, yekvücut, tek vücut olmalarý gereðine iþaret ediyor.

Bir baþka hadis-i þerifte ise vücut organlarý arasýndaki organik bað gibi mü’minler arasýnda da sýký organik bir bað bulunmasý gerektiðine iþaret etmekte ve þöyle buyurmaktadýr:

“Müminler birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet etme ve birbirlerine þefkat gösterme konusunda bir vücut gibidir. Vücudun bir organý rahatsýz olsa, diðer organlar uykusuzluk ve hararette ona ortak olurlar”.[10]

Þu kelimelere dikkat edin: Sevgi… Merhamet.. Þefkat.. Bunlar hiç eskimeyen, eskimeyecek olan evrensel deðerlerdir. Bunlar Ýslâm toplumunun manevî harcýdýr. Bu sýrlý, bu büyülü kavramlar sayesinde ailede huzur yaþanýr. Bu manevî deðerlerle toplumun dirlik ve düzeni devam eder.

Bu deðerlerle iman arasýnda bað kuran Efendimiz, imanýn sadece kuru bir iddia ve yararsýz bir temenniden ibaret olmadýðýný, imanýn hayata anlam katan canlý bir unsur olduðunu göstermektedir.

Gerçek mü’min seven, sevilen, çevresiyle sýcak iliþkiler kuran, geçim ehli, uyumlu ve ýlýmlý kiþidir.

“Gerçek Mü’min baþkalarýna ülfet eden (sýcak davranan), kendisine ülfet edilen kiþidir. Baþkalarýna ülfet etmeryen ve kensdisine ülfet edilmeyen kiþide hayýr yoktur.”.[11]

Dünyanýn deðiþik bölgelerinde acý ve ýstýrap çeken katrdeþlerimizin sesini duymamýz imanýmýzýn gereði deðil mi? Biz lüks ve refah içinde yaþarken yaný baþýmýzda yaþayan yoksul komþumuz, iþsiz arkadaþýmýz hatta yardýma muhtaç yakýnlarýmýzla ilgilenme sorumluluðumuz yok mu?

Ne dersiniz?

“Gerçek Mü’min” özelliklerini ne derece taþýyabiliyoruz? Gerçek Mü’min olma yolunda dikkate deðer ciddî bir çabamýz var mý? Günlük olaylar karþýsýnda imanýmýzýn sesini ne kadar duyabiliyoruz? Acaba içinde yaþadýðýmýz toplum bizim imanýmýza menfî yönden ne kadar tesir ediyor? Ýmanýmýzý yaþaya biliyormuyuz? Toplum içindeki þerre ve kötülüklere doðru giden deðiþim bizi ne kadar etkiliyor? Hayra ve iyiliklere yöneliþ ve hayýr yoluna doðru deðiþim noktasýnda neler yapabiliyoruz?

Gerçek Mü’min olma hepimizin en önemli hedefi olduðuna göre; bu noktada kendimizi muhasebe etmemiz ve sorgulamamýz gerekir.

Bu ifadelerle kesinlikle birilerini suçlama ve itham etme gibi bir düþüncemiz yoktur. Hepimiz bu noktada ayný konumdayýz. Gerçek Mü’min olma noktasýnda biraz çaba harcamaya vesile olabilirsek ne mutlu!..


[1] E-mail adresi: [email protected]

[2] Nevevî, Erbaîn: 41.Hadis; Makdisî: Kitabu’l-Hucce, Hadis sahihtir.

[3] Enfal: 4, 74

[4] Nevevî, Erbaîn: 41.Hadis; Makdisî: Kitabu’l-Hucce, Hadis sahihtir.

[5] Al-i Imran: 119

[6] Buharî: Ýman 8; Müslim: Ýman 70

[7] Tirmizî: Radâ’ 10; Ýbn Mace: Nikâh 4

[8] Buharî: Ýman 7; Müslim: Ýman 71

[9] Buharî: Salât 88; Müslim: Birr 65

[10] Buharî: Edeb 27, Müslim: Birr 66

[11]Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/400; 5/335; Heysemî, Mecmau’z-Zevaid: 10/

 

[email protected]


Bu Makale 4448 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

04/07/2014 - 16:00 ÝTÝKÂF, MANEVÝYAT KAMPIDIR

©

04/12/2013 - 13:41 CÝHAD VE BARIÞ PEYGAMBERÝ

©

04/10/2013 - 14:33 Asr-ý Saadette Kardeþlik Örnekleri

©

04/06/2012 - 12:14 Sahabe Kardeþliði Nasýl Yaþadý?

©

02/01/2012 - 13:36 EHL-Ý SÜNNET VE HADÝS

©

09/05/2011 - 14:03 Tek Çözüm Yolu Kuran ve Sünnet Yoludur

©

06/01/2011 - 11:19 Peygamberimiz ve genç nesil

©

02/12/2010 - 11:04 Sevgili peygamberimizi üzmeyelim (2)

©

14/10/2010 - 18:21 SevgÝli Peygamberimizi Üzmeyelim (1)

©

24/09/2009 - 11:52 ÝSLÂMÎ DURUÞ

©

24/07/2009 - 12:00 Öncü Kuþaðýn Öncüsü HAZRETÝ EBUBEKÝR SIDDÎK r.a.

©

27/06/2009 - 11:44 Umre Yolcusuna Notlar

©

01/06/2009 - 15:51 MANEVÎ PROGRAM

©

02/05/2009 - 15:11 Ýlim Yolculuðu

©

07/04/2009 - 14:50 Ýslami Ölçülere Uygun Düðün

©

09/03/2009 - 15:38 Onlar, Rasûlullah (sav)’a Âþýk Ýdiler

©

17/11/2008 - 23:37 Kur'an Âyetlerinde seçici Davranma Fitnesi

©

30/05/2008 - 22:54 Gençleri Nasýl Kazanabiliriz.

©

01/03/2008 - 00:58 GERÇEK MÜ’MÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ
 
 

Site Ýçi Arama

14 Sevvâl 1445 |  23.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Sözünüzü ister gizleyin, ister açýða vurun.

Þüphesiz O, sinelerin özünde saklý duraný bilendir."




( Mülk Suresi - 13)

Bir Hadis

Allah Rasulü (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Oruç tutunuzki sýhhat bulasýnýz.”


Ahmed ibn. Hanbel, “Müsned”, IX, 218

Bir Dua

“Allah’ým! Bana doðru olaný ilham et ve beni nefsimin þerrinden koru.”

(Tirmizi, Deavât, 70)

Hikmetli Söz

Eðer düþmanýn sana zarar vermesinden korkuyorsan iyilikle onun gönlünü baðlamalýsýn.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com