Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 3435
Toplam 15252667
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Modern dünya hepimizi yara bere içinde býraktý
07/04/2015 - 12:35
 
Yaþar Deðirmenci
Günaha ayarlý bir zihin yapýsýyla inþa edilmeye çalýþýlan hayat tarzý, kaygan zemin ve cam kýrýklarý üzerinde yalýn ayakla gitmeye çalýþan mü’minler…

Modern dünya hepimizi yara bere içinde býraktý. Maddi/manevî zor günler geçiriyoruz. Ýnsanlarýn tüketmek için yaþar hale getirilmeye çalýþýldýðý, israfýn hayat standardý olduðu bir dünyada yaþýyoruz. Dinin basit þeylere feda edildiði bir dünya. Ölümü unutturan dünya. Ýslamî deðerlerin ya imha edildiði yahut içiyle oynandýðý, içi boþaltýlmýþ dindarlýðýn revaçta olduðu bir dünya. Kutsalsýz veya mukaddesten arýndýrýlmýþ hayat. Adýna da ‘modern dünya’ denilen hayat.

 Günaha ayarlý bir zihin yapýsýyla inþa edilmeye çalýþýlan hayat tarzý, kaygan zemin ve cam kýrýklarý üzerinde yalýn ayakla gitmeye çalýþan mü’minler… Meleðin mahkûm, iblisin hâkim olduðu insan tasavvurunu ikame eden bir hayat.

Ýnsaný Rabbi ile kulluk baðlarýndan koparan, fýtratýndan uzaklaþtýran bu düzende nasýl yaþayacaðýz? Mü’mince bir hayatý, kýble merkezli bir düzeni nasýl kuracaðýz? Daðýlan/daðýtýlan aileleri nasýl toplayacaðýz? Konforu, refahý artýrma gayreti içindekilere ‘Dünyada bir yolcu gibi ol!’ hakikatini haykýrýp dünyevîleþme hastalýðýndan kurtarma faaliyetlerine nereden baþlayacaðýmýza kafa yormayacak mýyýz?

 Dýþ dünyasý güzelleþtikçe, iç dünyasý çirkinleþenlere, dýþ dünyasý zenginleþtikçe iç dünyasý fakirleþenlere ‘dengeli hayat’ý kim hatýrlatacak? Psikologlarýn iþsiz kaldýðý, Adliye saraylarýnýn kulübeye döndüðü, kadýnýn evine/yuvasýna kavuþtuðu bir dünyanýn hasretini mi çekeceðiz? Ýnsanýn insanlýðý, hayvanlýðýna kurban mý edilmeliydi? Allah’la kulluk irtibatýný koparmýþ bir insana israfý, sade hayatý, sabrý/þükrü/ kanaati nasýl izah edersiniz? Bu insana hayatýn ve sahip olduðu deðerlerin ilahi bir emanet olduðunu açýklayabilir misiniz?

 Mü’minlerin beþ vakit namazda kýrk defa ‘Ýhdinassýratalmüstakîm’ demelerine raðmen niçin istikamet üzere devam etmiyor/edemiyorlar. Mutlaka bu soruya cevap aranmalý. Eleþtiriye kapalý olma hastalýðý beraberinde kusursuzluk (‘hiç yanýlmam’ deme hastalýðýný) da barýndýrýyor. Kendi kendisini de dar çevreye mahkûm ediyor. Ýpek böceði misali kendi ördükleri kozanýn kurbaný oluyorlar. Ýkaza en fazla ihtiyaç duyduklarý zamanlarda bile kendilerini uyaracak birinden mahrum olurlar. Ýstiþarenin lafta kaldýðý bir yapýda ‘her þeyi ben bilirim’ havasýnýn hâkim olduðu bir sistemde ‘ehliyet ve liyakat’ nerede bulunur? Arayan soran da olmaz. Çünkü getirilen her yer, kullanýlan her imkan ‘hak edilmiþtir’ çünkü… Her tenkidi düþmanlýk, her eleþtireni de düþman görme düþüncesi, hatayý savunma gibi bir baþka hastalýða götürüyor. Tavizkâr hareket etme, müdahane, aþaðýlýk kompleksi, özgüven yokluðu, mü’min þahsiyette olmasý gereken özelliklerin kaybedilmesi de ayrý bir mesele…

 Ýþte bütün bu sebepler iþimizin hakikaten ne kadar zor olduðunun da göstergesi deðil mi?

 Hedef elbette dünyadan el etek çekmek deðildi. Dünyayý, iman etmeyenlerin tasallutunda býrakýp ibadete çekilemeyiz. Bizim dünyayý imar etmemiz de kulluk dairemiz içinde kalýr. Ancak dünyayý imar etmekle dünyanýn esiri olmak arasýndaki fark, yaþayýþýmýza yansýyor mu?  Zengin olmanýn bile sýnýrý yoktur. Bir mü’min dilediði kadar zengin olabilir.   Dilediði kadar mal, mü’mine helaldir. Yeter ki elde edilme yollarý helal olsun ve o mal Allah’a kulluktan, insani kimlikten tavize sebep olmasýn, o kadar… Kýnanan þey mal edinmek, dünyalýk sahibi olmak deðil, mala ve dünyaya esir olmak, ona tapar hale gelmektir. Ashaptan yamalý giyinenler de vardý, büyük serveti olanlar da. Ýki grup da ayný safta namaz kýlýyor, birbirlerinden uzak kalmýyorlardý. ‘Allah’ýn elindekini senin elindekinden daha deðerli ve güvenli’ gördükçe mal ve dünya tehlikeli deðildir.

 Ýslâm, insanlýk dinidir. Ýnsanlýðýn olmadýðý yerde Ýslamlýktan da insanlýktan da bahsedilemez. Analarýn/babalarýn evlatlarý tarafýndan aðlatýldýðý, herkesin konumuna veya sýnýfýna göre yaþadýðý, zengin-fakir arasýnda kapanmaz uçurumun oluþtuðu, ilim yuvalarý olmasý gereken müesseselerin diploma daðýtan büro gibi olduðu bir toplum, Ýslamýn yaþandýðý bir toplum olamaz. Namaz kýlanlarýn, baþörtülülerin sayýsý çoðalsa bile.  

 Camilerde namaz kýlmak kadar, hýsým, akraba, konu-komþuyla münasebetlerimizi kesmememiz de ‘Mü’minlik kalitemiz’dir. Hiçbir ‘önemli toplantý’ hiçbir iftar sofrasý, çoluk-çocuk aile efradýyla bir araya gelme samimiyetinin yerini tutamaz. Rasulüllah Efendimizin hayatý bizler için ‘örnek hayat’týr.

 Ashabýn gençlerinden Abdullah bin Ömer anlatýyor:

“Biz öyle bir zaman gördük ki, kimse dinarýný/dirhemini (altýn ve gümüþ parasýný) Müslüman kardeþinden kýymetli bilmezdi. Þimdi ise, dinar ve dirhem bize, Müslüman kardeþimizden daha deðerli geliyor.” Devamýnda da:

 Ben Rasulüllahtan þöyle buyururken iþittim, “Nice komþular kýyamet günü komþusunun yakasýna yapýþýp, Ya Rabbi! Bu kapýsýný bana kapatýp iyilik yapmadý” diyecek.

 Maide sûresinde: “Küfre sapanlar birbirleriyle dayanýþma içindedirler. Siz de böyle yapmadýkça yeryüzünde zorbalýk ve büyük baský hâkim olacaktýr.” (5/2)

 Enfal sûresinde ise çare ve yol gösteriliyor: “Allah’a ve Onun Rasulüne tâbi olun. Birbirinizle didiþmeyin. Sonra direnciniz, mukavemetinizi yitirirsiniz, rüzgârýnýz (kuvvet ve yardýmýnýz) da kesilir. (8/73)

Bütün bunlarýn ýþýðýnda iç dünyamýza dönüp bir ‘nefs muhasebesi’ yapmaya ne dersiniz?


Bu Makale 4806 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

29/02/2016 - 10:00 Mü’minler izzet ve þerefi nerede arýyorlar?

©

07/04/2015 - 12:35 Modern dünya hepimizi yara bere içinde býraktý

©

17/03/2015 - 11:15 Ýtidal Notlarý

©

13/02/2015 - 16:15 Mü’mince bakýþa olan ihtiyaç

©

26/01/2015 - 14:07 Âlim bedel öder!

©

31/12/2014 - 15:56 Cinnet toplumunun figüraný olmayalým! Mesele yýlbaþý deðil, kimlik kiþilik meselesi

©

03/12/2014 - 16:11 Cihat eðitimi/Eðitimin cihadý

©

04/11/2014 - 19:03 Peygamberlerin yol gösterdiði hicret ve düþündürdükleri

©

13/10/2014 - 16:24 Kardeþlik zamaný!

©

02/09/2014 - 18:35 Dostane bir ikaz!

©

04/08/2014 - 13:32 Ramazan Bayramý sonrasý düþünceler

©

09/06/2014 - 13:56 Âlimler ne zaman celadet gösterecek?

©

06/05/2014 - 10:17 Dinimizi parçalayýp dünyamýza yamadýk!

©

03/04/2014 - 10:09 Mü’min bünyesinde açýlan yara!

©

04/02/2014 - 09:19 Tartýþmanýn galibi yoktur!

©

10/01/2014 - 10:18 Peygamberimize olan hasret ve düþündürdükleri

©

04/12/2013 - 13:13 Bir hadis-i þerif ve düþündürdükleri

©

06/11/2013 - 11:17 Mü’minler aman dikkat!

©

03/10/2013 - 14:06 Haccýn Þuuru

©

12/09/2013 - 12:49 Ýki Üstad Ýki Dergi Necip Fazýl KISAKÜREK Sezai KARAKOÇ Büyük Doðu ve Diriliþ

©

24/08/2013 - 14:12 Unuttuðumuz iki haslet: Dil ve Nezaket

©

08/07/2013 - 12:11 Ramazan ayýný hasret muhabbet ve hürmetle karþýlarken

©

10/06/2013 - 10:42 Üstadýn 30. Seneyi devriyesi münasebetiyle…

©

03/06/2013 - 12:05 Miraç bize ne söyler?

©

13/05/2013 - 18:28 Sessiz çýðlýk: ÖLÜM

©

18/04/2013 - 10:36 ‘Kutlu Doðum Haftasý’ Münasebetiyle

©

10/04/2013 - 11:04 Bir çýnarýn ardýndan

©

17/01/2013 - 11:37 Ümmetin Hastalýðý: Yolsuzluk

©

31/12/2012 - 13:43 Yýlbaþý deðil, kimlik, kiþilik, þahsiyet meselesi

©

20/12/2012 - 11:50 Yüksek binalar ve altýnda ezilen insanlýk!

©

20/11/2012 - 14:20 Hicret hayatýmýzýn neresinde?

©

04/10/2012 - 10:52 Ümmetin Hastalýðý: Dünyevîleþme

©

27/08/2012 - 12:49 Gönül dostlarýna kulak vermek

©

23/07/2012 - 11:44 Hepimiz yolcuyuz

©

25/06/2012 - 11:44 Âyetlerin ýþýðýnda karnemiz!

©

04/06/2012 - 11:45 Müslümanlarýn sorumluluðu ve düþündürdükleri

©

25/04/2012 - 14:32 Cömertliðin önemi ve düþündürdükleri

©

04/04/2012 - 14:27 Vahyin Dilinden
 
 

Site Ýçi Arama

10 Sevvâl 1445 |  19.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

Biz seni sýrf Kur'ân'la müjdelemen ve uyarman için gerçeðin ta kendisi olarak gönderdik. Yoksa sen cehennemliklerden ötürü sorguya çekilecek deðilsin.



( Bakara suresi - 119)

Bir Hadis

Hz. Muaz (Radiyallahu Anh) anlatýyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem), bir kimsenin: "Ya Rabbi senden nimetin kemalini talebediyorum" dediðini iþitmiþti.

Sordu: "Nimetin kemali nedir?"

"Bu bir duadýr, onunla dua edip, onunla hayýr (çok mal) ümid ettim" dedi. "Sordum, zira, nimetin kemali cennete girmektir, ateþten kurtulmaktýr" dedi.

Bir baþkasýnýn da þöyle söylediðini iþitti: "Ey celal ve ikram sahibi Rabbim!" Hemen þunu söyledi: "Duana icabet edilmiþtir, (ne arzu ediyorsan) durma iste!" derken, bir baþkasýnýn :"Ya Rabbi senden sabýr istiyorum!" dediðini iþitmiþti, ona da: "ALLAH'tan bela istedin, afiyet de iste!" dedi.

(Tirmizi, Da'avât 99)

Bir Dua

“Allah’ým! Senden sana teslim olan bir kalp, doðru sözlü bir dil ve dosdoðru bir
ahlak istiyorum.”

(Hâkim, Deavât, No:1872)

Hikmetli Söz

Sabýr ve tahammül sana zehir gibi görünür. Fakat içine yerleþince bal kesilir. d Ýnsanýn merhameti, yumuþaklýðý ve cömertliði kendisini düþmanlarýna bile sevdirir.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com