Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4460
Toplam 15253692
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Kur'an Âyetlerinde seçici Davranma Fitnesi
17/11/2008 - 23:37
 
Kur’an buyuruyor ki: Siz mü’minler Kur’an’ýntamamýna iman edersiniz.1 Mü’min kul, Kur’an’ýn tamamýna iman eder. Kur’an’ýn tamamýnýn Allah (cc) tarafýndan indirildiðine gönülden inanýr. Kur’an’ýn Fatiha Sûresi’nden sonraki ilk ayeti, diye baþlar.2 Kur’an’ýn tamamýna iman, imanýn olmazsa olmaz þartlarýndandýr.

  Kur’an konusunda en küçük bir tereddüt, bu imaný lekeler, zedeler veya yok eder. Kur’an okuyan, ezberleyen mü’min kul Kur’an’ý anlamaya ve yaþamaya çalýþýr. Kur’an konusunda hiçbir itirazý kabul etmez. Kur’an’ýn nesillerden nesillere bir harfi bile, bozulmadan, deðiþtirilmeden mütevatir olarak nakledildiðine iman eder. 

   Kur’an, mü’minlerin bu özelliðini þöyle dile getirmektedir: “Siz –mü’minler- Kitabýn tamamýna iman edersiniz.”3 Evet, biz mü’minler kitabýmýz Kur’an’ýn tamamýna iman ederiz. Kur’an’ýn tamamýna iman etmenin imanýmýzýn gereði olduðunu kabul ederiz. Bu imanýmýza aykýrý her söz ve davranýþý “fitne” kabul ederiz.

• Âyetlerde Seçici Davranma Kur’an Ýfadesiyle Fitnedir Dün Mekke müþrikleri Allah Rasûlü (sav)’nü Kur’an âyetlerinde fitneye düþürme planlarý yapýyorlardý. Bugün de onlarýn torunlarý ayný projeyi hayata geçirme yolunda çaba harcamaktadýrlar: “Onlarýn Allah’ýn sana indirdiði âyetlerin bir kýsmýnda seni fitneye düþürmelerinden, (seni þaþýrtmalarýndan, seni kandýrmalarýndan) sakýn.”4 Allah’ýn indirdiði bazý hükümlerde, Allah’ý Kitabýndaki bazý âyetlerde; nefsî, hissî, maddî ve dünyevî kaygýlarla yanlýþ yorumlar ortaya konulmasý, bir kýsmýnýn beðenilip bir kýsmýnýn beðenilmemesi fitnedir. Kur’an’ýn iman, ibadet ve ahlakla ilgili ayetlerini kabul edip ahkâm ayetlerini (hukuk ve ekonomi ile ilgili ayetlerini) reddetmek, yok saymak, ya da onlarý sadece kültürel ve tarihsel (!) deðer kabul ederek belirli bir tarihte geçerli kabul edip günümüzde geçersiz saymak bu âyete göre fitnedir. Bu âyette her ne kadar muhatap Allah Rasûlü (sav) olsa da; O (cc)’nun ilahî koruma altýnda bulunmasý ve dolayýsýyla müþriklerin fitnesine düþmesinden emin olmasý sebebiyle asýl hitap biz ümmetinedir. Kur’an’ýn tamamýna inanma ve tamamýný uygulama göreviyle yükümlü olan bir Müslüman’ýn; seçici davranarak bazý âyetleri þu veya bu sebeple gözardý etmesi, imanýyla çeliþki teþkil etmektedir. Kur’an’da “ayýklayýcý” davranma hakký ve yetkisi kadýn-erkek hiçbir kiþi veya makama verilmemiþtir. “Allah ve Rasûlü bir konuda hüküm verdiði zaman, mü’min erkek veya kadýnýn o hususta seçicilik hakký yoktur.”5 Fetva, irþad, ilim ve davet erbabýnýn da, toplum üzerinde etkili ve yetkili güçlerin de Allah (cc)’ýn âyetleri üzerinde “pazarlýk” yapma haklarý yoktur. Allah (cc)’ýn âyetleri siyâsî çýkar veya ekonomik rant elde etmelerine engel olduðu düþüncesine kapýlanlar bu âyetleri cephe almakta ve Allah’ýn Kitabý ile savaþý bile göze almaktadýrlar. ABD’li veya Avrupalý bazý yetkililer tarafýndan bazý Ýslam ülkeleri yetkililerine yapýlan; þiddet ve teröre sebep oluyor bahanesiyle cihadla ilgili âyetlerin Kur’an’dan silinmesi, ya da bu âyetlerin okul ders programlarýndan kaldýrýlmasý gibi son derece mantýksýz, garip ve tuhaf teklifler, gayet tabii olarak Ýslam âlimleri ve yetkilileri tarafýndan þiddetle reddedilmiþtir. Ýslam düþmaný bazý bilim adamlarý, daha da ileri giderek yeni “global bir din” oluþturma projesinin alt yapýsýný kurma amacýyla, Arapça, Ýngilizce, Türkçe vb dillerde piyasaya sürdükleri el-Furkanü’l-Hak (Gerçek Kur’an) adlý kitapta; Kur’an, Ýncil, Tevrat karýþýmý yeni bir mukaddes kitabý Ýslam Dünyasýnda piyasaya sürmüþler, ancak baþarýlý olamamýþlardýr. Dün basit dünyevî çýkarlarýný ön plana alarak Allah’ýn Kitabý Ýncil ve Tevrat’ý tahrif edenlerin torunlarý, bugün Allah’ýn Kitabý Kur’an’ýn tahrif edilmesini teklif etmektedirler. Böyleleri veya bunlarýn içimizdeki hayranlarý Kur’an’ýn ilahî himaye altýnda olduðunu, tarih boyunca Kur’an’a yönelik tahrif, taðyir, tebdil çalýþmalarýnýn baþarýsýzlýkla sonuçlandýðýný ve sonuçlanacaðýný bilmelidirler: Ýnkâr edenler, mallarýný Allah yolunu engellemek için harcarlar. Daha da harcayacaklar! Ama sonunda bu durum, onlara yürek acýsý olacak ve en sonunda yenilgiye uðrayacaklardýr. Kafirlikte ýsrar edenler, Cehennem’e sürükleneceklerdir.”6

• Kur’an’da Seçici Davranma Fitnesinin Yerli Temsilcileri Ne hazindir ki, Ýslam düþmanlarýnýn “Kur’an’ý ayýklama” projesini ülkemizde ve Ýslam ülkelerinde seslendiren bazý Müslüman akademisyenlerin ve medya mensuplarýnýn varlýðý da bir gerçektir. Kadýnlar, þahitlik, miras hukuku, ceza hukuku, faiz, tesettür ve benzeri konulardaki net hüküm ifade eden ayetler yerli fitneciler tarafýndan ya inkâr edilmekte, ya da çarpýk bir þekilde yorumlanmaktadýr. Kur’an ayetlerinden sadece Cennet’le ilgili âyetlerin seçilip anlatýlmasý, sadece ümit veren ayetlerin dile getirilip diðerlerinin bilerek ihmal edilmesi ayný þekilde bir fitnedir. Sadece Cehennem ve azap ayetlerinin gündeme getirilmesi, pedagojik ve psikolojik açýdan ne kadar yanlýþsa; sadece Cennet’ten söz etme, sadece ümit aþýlama da ayný þekilde yanlýþtýr. Zira Peygamberimiz (sav) hem müjdeleyici, hem uyarýcý olarak görevlendirmiþtir. O (cc)’nun yolundan giden irþad erbabý da ayný çizgiyi izlemek zorundadýrlar. Ehl-i Sünnet inancýna göre; mü’minin korku ile ümit arasýnda olmasý, yani hem Allah’ýn azabýndan ve gazabýndan korkmasý hem de Allah’ýn rahmetinden ümidini kesmemesi prensibi hakimdir. Ne sadece sürekli ümitsizlik ne de sadece sürekli müjde ve ümit aþýlama doðrudur.

• Ýslam Düþmanlarýný Dost Edinme Fitnesi Günümüzde yaygýn fitne örneklerinden biri, Ýslam Düþmanlarýný dost edinme fitnesidir. Müslüman’ýn dost ve düþmanýný Kur’an ölçülerine göre tesbit etmemesi ciddî bir problemdir. Ne yazýk ki, zaman zaman dünyevî ölçüler ve maddî menfaatler gerçekleri perdelemekte, Ýslam Düþmanlarýný dost edinmeme ile ilgili Kur’an ve Sünnet ilkeleri zaman zaman gözardý edilmektedir. Oysa her konuda ilahî emirleri ve nebevî ölçüleri hayatýna hâkim kýlmasý istenen Müslüman’ýn; sevgi ve nefret konusunda da; beþerî, þahsî ve hissî ölçüler yerine, ilâhî emirleri ve nebevî ölçüleri ön plana almasý gerekmektedir. Kur’an-ý Kerim’de kimi dost edinmemiz ve kimi dost edinmememiz konusunda çok net ve çok açýk ayet-i kerimeler bulunmaktadýr. Ýmanýmýz gereði; Kur’an kimi sevmemizi emrediyorsa onu sevecek, kime buðz etmemizi emrediyorsa ona buðz edeceðiz. Sevgi ve nefrette ölçümüz, Kur’an ve Sünnet prensipleri olmalýdýr. Biz, “Kiþi, -kýyamet günü- sevdiði kimse ile beraberdir.”7 Hadis-i Þerif’ini ölçü olarak kabul etmiþ insanlarýz. Bu ölçü; hem müjde hem de uyarý niteliðindedir. Bu ilke, iyileri sevenler için bir müjde, kötüleri sevenler için de bir uyarý ve tehdittir. Mü’minin yegâne dostu Allah (cc)’týr. Allah (cc)’ýn Rasûlü (sav)’dür. Mü’min kardeþleridir. Mü’minin gönlü; Allah (cc) sevgisi, Rasûlullah (sav) sevgisi ve mü’minlerin sevgisiyle doludur. Mü’minin gönlü; Kur’an ve Sünnet sevgisiyle, ana- baba sevgisiyle, eþ ve çocuk sevgisiyle, ilim ve âlim sevgisiyle, yetim ve yoksul sevgisiyle, komþu ve arkadaþ sevgisiyle, Mekke ve Medine sevgisiyle doludur. Mü’minin gönlünde Þeytan’a, þeytanlaþmýþ insanlara, inançsýzlara, Allah düþmanlarýna, Yahudi ve Hristiyanlara, içkici, kumarcý ve uyuþturuculara, fitneci ve fesatçýlara, anarþist ve teröristlere sevgi yoktur.

• Yahudi ve Hristiyanlarý Dost Edinmek Fitnedir. Ýlk ve son din, yeryüzünde tek din sadece Ýslam’dýr. Hz. Ýbrahim’in de, Hz. Musa’nýn da, Hz Ýsa’nýn da dini Ýslam’dýr. Bozulmamýþ Musevîlik ve Ýsevîlikle Ýslam arasýnda bazý hukûkî konular dýþýnda fazla bir farklýlýk yoktur. Ancak Yahudiler Musevîliði, Hristiyanlar Ýsevîliði tahrif edip deðiþtirdiler, bozdular, Zaten hiç deðiþtirmemiþ olsalardý bile, Ýslam’ýn gelmesiyle Hz. Musa’nýn da Hz Ýsa’nýn da þeriatý geçersiz ve hükümsüz hâle gelecekti. Yahudi ve Hristiyanlar, Kur’an-ý Kerim’e göre müþrik ve kafirdirler.8Ancak diðer müþriklerden ve putperestlerden farklý olarak “ehl-i kitap kafirler” olarak kabul edilmiþlerdir. Ehl-i Kitab hakkýnda kýzlarýyla evlenmenin, Allah’ýn adýný anarak kestikleri hayvanlarýn yenilmesinin caiz olmasý gibi bazý istisnaî hükümler konulmuþtur. Ýnsânî yardým, ikili insanî iliþkiler dýþýnda Yahudi ve Hristiyanlarý sevmek, dost edinmek, baðrýna basmak, imanýmýzý tehlikeye atmak demektir. Benim inandýðým Allah’a inanmayan, Hz. Ýsa’yý Allah’ýn oðlu kabul eden, benim peygamberimi peygamber olarak kabul etmeyen Hristiyan benim samimî dostum olamaz. Ayný þekilde Allah’ý sadece Yahudilerin ilahý (Yahova) olarak kabul eden, bazý Peygamberlerin –haþa- zina ettiðini anlatan muharref Tevrat’ý Hak Kitap kabul eden, Filistin Müslümanlarýna her türlü iþkenceyi reva gören, yeryüzünü fitne kazanýna çeviren Yahudi benim samimî dostum olamaz. Ýnsanlýk için zararlý ve tehlikeli pek çok ideolojinin; Siyonizm, Darwinizm, Kapitalizm, ve Marksizmin, Masonik localarýn kurucusu Yahudi’dir. Yahudi’yi dost edinmek, giderek onun batýl inancýný normal kabul etmekle sonuçlanacaktýr. Ýlahî emir son derece nettir: “Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanlarý dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlarý dost edinirse, hiç þüphesiz ki o da onlardandýr. Allah zalim topluma hidayet vermez.”9

• Ýslam Düþmanlarýyla “Samimî Diyalog” Kurulmasý Fitneciliktir. Müslüman kardeþlerine sevgi, þefkat ve rahmetle muamele etmesi beklenen Müslüman’ýn; Müslüman kardeþlerini þu veya bu sebeple hor ve hakir görerek kâfirlerle “samimî diyalog” kurmasý imanýndaki problemden, gönlündeki hastalýktandýr. Mü’min kardeþlerini bir yana iterek inançsýzlarý samimî dost edinenler; izzet ve itibarý, þeref ve haysiyeti kâfirlerin yanýnda aradýklarý içindir ki, Kur’an tarafýndan “münafýk” olarak damgalanmýþlardýr. Böyleleri dikkatli ve uyanýk olmadýklarý takdirde, inançsýzlarla sürekli samimî birliktelik sonucunda, inançsýzlarýn gönüllerindeki virüslerin farkýnda olarak veya olmayarak etkisinde kalacak ve bu virüsler onlarýn imanlarýný gölgeleyecek, zedeleyecek ya da çürütecektir: “Münafýklarý acýklý bir azapla müjdele. Münafýklar, mü’minleri býrakýp kâfirleri dost edinirler. Onlar izzet ve itibarý kâfirlerin yanýnda mý arýyorlar? Ýzzet ve itibar, tamamen Allah’a aittir.”10 Kendine aþýrý güvenen ama beraber bulunduklarý Yahudi, Hristiyan ya da ateist kimselerden geçen virüslerden giderek etkilenen bazý akademisyenlerin ve bazý medya mensuplarýnýn acýklý durumu ortadadýr. Temel inanç prensiplerinden, Ýslâmî kiþiliðinden, mânevî deðerlerinden, asla vazgeçilemeyecek kýrmýzý çizgilerden taviz vermeme, basit dünyevî çýkar karþýlýðýnda dînini satmama þartýyla, farklý kesimlerle “ilmî diyalog” kurulmasý Ýslâmî esaslara aykýrý deðildir. Ancak dünyanýn deðiþik bölgelerinde Müslüman kardeþlerimiz savaþ, iþgal, baský ve zulüm pençesinde inim inim inlerken, imkân ve yetkileri olduðu halde zulme karþý sessiz kalan, ya da zulmü destekleyen, yahut bizzat acýmasýzca zulmeden süper güçlerin temsilcileriyle mazlum ve maðdur müslümanlarýn lehine kazaným elde etme çabasý harcamaksýzýn, “samimî diyalog” kurarak güle oynaya ayný masayý paylaþmak, en azýndan çilekeþ ve mazlum müslüman kardeþlerimize hakarettir.

• Mü’minlerin Kâfirleri Dost Edinmeleri, Fitnenin Çýkmasýna Sebep Olur Mü’min, sadece mü’min kardeþini sever ve sadece Allah için sever. Mü’min, mü’min kardeþine karþý þefkatli ve merhametlidir. Mü’minler, Kur’an ifadesiyle takdir edilen sahabe-i kiram gibi, “Kâfirlere karþý þiddetli, kendi aralarýnda merhametlidirler.”11Müslüman’ýn samimî dostu, can dostu sadece mü’min kardeþidir. Mü’min; kâfirle karþýlýklý çýkar anlayýþý üzerine kurulu; ilmî, kültürel, ticarî, siyasî, ekonomik, ikili veya devletlerarasý iliþki kurabilir. Ýnsânî ve ahlakî konularda inancý farklý olan komþusuna ve arkadaþýna yardýmcý olabilir, ancak onlara karþý her zaman dikkatli, ihtiyatlý ve uyanýk olmalýdýr. Ýlahî emir gayet açýktýr: “Mü’minler, mü’minleri býrakýp kâfirleri dost edinmesinler.”12 Dün Sýrp komþusunu kendisine Müslüman kardeþlerinden daha yakýn, can ciðer dostu sayan Bosnalý Müslüman, savaþ çýktýðýnda ilk darbeyi en yakýn Sýrp komþusundan yemiþtir.. Kur’an Âyetlerinde Seçici Davranma Fitnesi Mü’min can dostu, gönül dostu olarak sadece mü’min kardeþini kabul edebilir. Kardeþleriyle bir ve beraber olmasý, gönüller arasý ve toplumlar arasý Ýslam Birliði’ni kurmasý ve devam ettirmesi istenen Müslüman’ýn; korku, aþaðýlýk kompleksi, baþkalarýna þirin görünme ve çýkar duygusu gibi sebeplerle kâfirlerle “samimî dostluk” kurmasý sonucunda yeryüzündeki sosyal denge Müslümanlarýn aleyhine bozulacak, bâtýl inanç sahibi olan Yahudiler ve Hristiyanlar yeryüzünü kasýp kavuracaktýr. Mü’minleri býrakýp inançsýzlarý, ya da batýl inanç mensuplarýný samimî dost edinmek, kâfirlerin ilerlemelerine, yükselmelerine, bâtýl inançlarý gereði zulüm ve haksýzlýklara yönelmelerine sebep olacaktýr. Bu durum, yeryüzünde fitnenin ve fesadýn yaygýnlaþmasýna sebep olacaktýr: “Kâfirler birbirlerinin dostlarýdýr. Siz onlarý dost edinirseniz, yeryüzünde fitne ve büyük fesat çýkar.”13 Yeryüzündeki özellikle Ortadoðu’da kan ve gözyaþýnýn dinmesi isteniyorsa, Ýslam ülkeleri ve Ýslâm toplumlarý arasýndaki kardeþlik baðlarý güçlendirilmeli, siyasî, kültürel, ekonomik ve benzeri her alanda gerçek anlamýyla güçlü bir Ýslam Birliði kurulmalýdýr. Burada önemli bir hususu not etmeliyiz: Kur’anî ölçüler mü’minlere ait ölçüler olup sadece mü’minleri baðlamaktadýr. Mü’min olduðunu söyleyip Kur’an’ýn mesajýndan habersiz olan kimselere yukarýda açýklanan Kur’an’î ifadeler ilk anda ters gelebilir. Allah’ýn Kitabý’ný kendimize uydurmak mümkün olmadýðýna göre, tek çare Kur’an’ýn emrine boyun eðmek, Kur’an’ýn çizgisini aynen kabul etmek, ya da yanlýþlarýmýzý Kur’an ölçülerine göre doðrultmaktýr. Bu, bizim ve her iman ehlinin en önemli görevidir. Allahým! Bizi sevgili kullarýndan eyle. Bizi sevgili Habibin (sav)’le ve diðer sevdiklerinle beraber haþreyle. Sevdir bize sevdiklerini. Yerdir bize yerdiklerini. Zalimlerin zulmünden, Fitnecilerin fitnesinden, Siyonistlerin þerrinden bizi ve bütün Ýslâm Dünyasýný koru, Allah’ým. Âmin!

Dipnotlar: 1-Âl-i Ýmran, 3/119 2-Bakara, 2/2 3-Âl-i Ýmran, 3/119 4-Maide, 5/49 5-Ahzab, 33/36 6-Enfal, 8/36 7-Buharî: Edeb 96, Müslim: Birr 165 8-bkz. Maide, 5/17,72,73,78 9-Maide, 5/51 10- Nisa, 4/139 11- Fetih, 48/29 12-Âl-i Ýmran, 3/28 13- Enfal, 8/83•

 

[email protected]


Bu Makale 4429 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

04/07/2014 - 16:00 ÝTÝKÂF, MANEVÝYAT KAMPIDIR

©

04/12/2013 - 13:41 CÝHAD VE BARIÞ PEYGAMBERÝ

©

04/10/2013 - 14:33 Asr-ý Saadette Kardeþlik Örnekleri

©

04/06/2012 - 12:14 Sahabe Kardeþliði Nasýl Yaþadý?

©

02/01/2012 - 13:36 EHL-Ý SÜNNET VE HADÝS

©

09/05/2011 - 14:03 Tek Çözüm Yolu Kuran ve Sünnet Yoludur

©

06/01/2011 - 11:19 Peygamberimiz ve genç nesil

©

02/12/2010 - 11:04 Sevgili peygamberimizi üzmeyelim (2)

©

14/10/2010 - 18:21 SevgÝli Peygamberimizi Üzmeyelim (1)

©

24/09/2009 - 11:52 ÝSLÂMÎ DURUÞ

©

24/07/2009 - 12:00 Öncü Kuþaðýn Öncüsü HAZRETÝ EBUBEKÝR SIDDÎK r.a.

©

27/06/2009 - 11:44 Umre Yolcusuna Notlar

©

01/06/2009 - 15:51 MANEVÎ PROGRAM

©

02/05/2009 - 15:11 Ýlim Yolculuðu

©

07/04/2009 - 14:50 Ýslami Ölçülere Uygun Düðün

©

09/03/2009 - 15:38 Onlar, Rasûlullah (sav)’a Âþýk Ýdiler

©

17/11/2008 - 23:37 Kur'an Âyetlerinde seçici Davranma Fitnesi

©

30/05/2008 - 22:54 Gençleri Nasýl Kazanabiliriz.

©

01/03/2008 - 00:58 GERÇEK MÜ’MÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ
 
 

Site Ýçi Arama

10 Sevvâl 1445 |  19.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ey iman edenler, Allah'ýn þiarlarýna, haram olan ay'a, kurbanlýk hayvanlara, (onlardaki) gerdanlýklara ve Rablerinden bir fazl ve hoþnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakýn saygýsýzlýk etmeyin. Ýhramdan çýktýnýz mý artýk avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan alýkoyduklarýndan dolayý bir topluluða olan kininiz, sakýn sizi haddi aþmaya sürüklemesin. Ýyilik ve takva konusunda yardýmlaþýn, günah ve haddi aþmada yardýmlaþmayýn ve Allah'tan korkup-sakýnýn. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandýrmasý pek þiddetli olandýr.


( Maide Suresi - 2)

Bir Hadis

Abdullah Ýbni Mes’ûd radýyallahu anh þöyle dedi:

HZ. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Bana Kur’an oku!” buyurdu. Ben:
- Ey Allah’ýn Resûlü, Kur’an sana indirilmiþken ben mi sana Kur’an okuyayým? dedim. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Kur’an’ý baþkasýndan dinlemekten pek hoþlanýrým” buyurdu.
Bunun üzerine ben kendilerine Nisâ sûresini okumaya baþladým.” “Her ümmetten bir þâhit getirip seni de bütün bunlara þâhit tuttuðumuz zaman onlarýn durumu nice olur?” anlamýndaki âyete [Nisâ sûresi (4), 41] geldiðimde:
- “Þimdilik yeter!” buyurdu. Bir de baktým Resûlullah, iki gözü iki çeþme aðlýyordu



Buhârî, Tefsîru sûre (4), 9, Fezâilü’l- Kur’ân 33, 34; Müslim, Müsâfirîn 247

Bir Dua

"Rabbim, beni (girilecek yere) doðru bir girdiriþle girdir ve (çýkarýlacak yerden) doðru bir çýkarýþla çýkar ve katýndan bana yardýmcý bir kuvvet ver." (Ýsra Suresi 80)

Peygamberimizin yapmasý istenen dua

Hikmetli Söz

Kudretinin üstündeki iþlere ve bilmedikleri ilme müdahale edenler, kadir ve meziyetlerini kaybederler.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com