"Düşman birliklerini takip edip arkadan sıkıştırmada gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da tıpkı sizin gibi acı çekiyorlar. Kaldı ki Siz Allah'tan, onların ümid edemeyecekleri birçok şeyleri umuyorsunuz. Allah her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir."
( Nisa Suresi - 104)
Bir Hadis
Ebû Abdullah Zübeyr İbni’l-Avvâm radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Herhangi birinizin iplerini alıp dağa gitmesi ve sırtına bir bağ odun yüklenip getirerek onu satması ve Allah’ın bu sebeple onun yüzsuyunu koruması, verseler de vermeseler de insanlardan bir şeyler dilenmesinden çok hayırlıdır.”
Buhârî, Zekât 50, 53; Büyû‘ 15, Müsâkât 13
Bir Dua
“Allah’ım, senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.”
(Müslim, Zikir, 72)
Hikmetli Söz
ELHAMDÜLİLLAH
Büyük fıkıh âlimi ve Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife, ilmî faaliyetlerinin yanı sıra ticaretle de iştigal ederdi. Bir gün talebelerine ders verirken adamın biri telaşla yanına geldi ve “Ya İmam, gemin battı.” dedi. Ebu Hanife’nin ticari mallarını taşıyan gemiyi kast etmişti. O, bu habere: “Elhamdülillah” dedi. Adam çekip gitti ve tekrar yeni bir haberle çıkageldi: “Ya İmam, yanlışlık oldu, batan gemi senin değilmiş.” dedi. Bu habere de aynı cevabı verdi İmam ve: “Elhamdülillah” dedi. Haberi getiren adam hayrete düştü. Biri kötü
diğeri iyi, iki haber getirmişti ve büyük âlim Ebu Hanife ne sevinç ne de üzüntü alameti gösteriyordu. Şaşkınlıkla sordu: “Ya İmam, her iki habere de ‘Elhamdülillah’ dedin. Bu nasıl hamd etme böyle? İmam-ı Azam: “Sen gemin battı diye haber getirdiğinde kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah’a hamd ettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğinde, dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Bu hâli bana bahşettiği için de Allah’a şükrettim.”