"Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeyler için insanları kıskanıyorlar mı? "
( Nisâ sûresi - 54)
Bir Hadis
Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Bana Kur’an oku!” buyurdu. Ben:
- Ey Allah’ın Resûlü, Kur’an sana indirilmişken ben mi sana Kur’an okuyayım? dedim. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Kur’an’ı başkasından dinlemekten pek hoşlanırım” buyurdu.
Bunun üzerine ben kendilerine Nisâ sûresini okumaya başladım.” “Her ümmetten bir şâhit getirip seni de bütün bunlara şâhit tuttuğumuz zaman onların durumu nice olur?” anlamındaki âyete [Nisâ sûresi (4), 41] geldiğimde:
- “Şimdilik yeter!” buyurdu. Bir de baktım Resûlullah, iki gözü iki çeşme ağlıyordu
“Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün
yeter.”
Tahrim Suresi- 8
Hikmetli Söz
Çok söz, kişiyi unutkan yapar.
Üzerine hakikaten konduğu bir terazinin ağır gelmesi haktır. Yine üzerine batılın konduğu bir terazinin de hafif gelmesi haktır.
Allah ile mahlukatından hiçbiri arasında bir nesep bağı yoktur. Allah’a yakınlık ancak O’na itaat ve emirlerine tabi olmakla mümkündür.
Allah, kulunun amelsiz sözünden razı olmaz.
Dostuna dost ol ve bütün arkadaşlarına eşit davran, hepsininde haklarına riayet et!
İnsanlara iyilik etmek, kişiyi afetlerden ve belalardan muhafaza eder.
Mal cimrilerde, silah korkaklarda, yetki zayıflarda olursa işler bozulur.
Ne söylediğini, ne zaman söylediğini iyi düşün!
Hiçbir bela yoktur ki, ondan daha kötüsü olmasın.
Hakk’ı tanıyan ariflerin kölesi ol!
Zülüm, ahde vefa vefasızlık ve hile kimden bulunursa zararlarını yine kendilerine dokunur.