Ve elbette ki, Allah size verdiği (yardım) vâdinde sâdık kaldı. O'nun izniyle onları kırıp geçiriyordunuz (yeniyordunuz). Öyle ki sevdiğinizi (galibiyeti) size gösterdikten sonra, siz çekindiniz ve emir hakkında tartışıp isyan ettiniz.
Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz âhireti istiyordu. Sonra (Allah) bir imtihan için sizi onlardan çevirdi (kurtardı). Muhakkak ki sizi affetti. Allah mü'minlere karşı fazl (ihsan ve lütuf) sahibidir.
( Âl-i İmrân sûresi - 152)
Bir Hadis
Ebû Hüreyre radıyallanu anh’dan rivayet edildiğine göre,
Hz. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Din kolaylıktır. Dini aşmak isteyen kimse, ona yenik düşer.
O halde, orta yolu tutunuz, en iyiyi yapmaya çalışınız, o zaman size müjdeler olsun. Günün başlangıcından, sonundan ve bir miktar da geceden faydalanınız.”
Buhârî, Îmân 29
Bir Dua
Hz. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdularki
“Allah’ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle, dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından bizi koru.”
(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/181)
Hikmetli Söz
Başkalarının nimetlerinde kendi rızkını arama. İsterse güneşin kaynağından gelmiş olsun hiç kimseden,
su bile isteme. Allah‘a güven ve çalış. Bu şerefli İslâm ümmetinin yüzünü utandırma. Bir gün Hz. Ömer at üstünde giderken elinden kamçısi düştü. O etrafındakilerden hiç birinden onu kendisine vermelerini istemeyip, bizzat atından inerek kendisi almıştı.”