Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1141
Toplam 17821308
En Fazla 25928
Ortalama 2785
Üye Sayısı 270069
Bugün Üye Olan 282
Online Ziyaretci
 
 

Çocuklarda İnatlaşma İle Başaçıkmanın Yolları   

Çocuklarda inatlaşma her yaş döneminde görülür. Bağımsız birer birey olduklarının farkına varmaya başlamaları ve dünyayı keşfetme merakları bu inatlaşma sürecini tetikler.
11/03/2009
 Çocuklar anne-babaları ve çevresindekiler ile ayırım yapmaksızın her zaman ve her konuda çatışmaya girebilirler. Çocukların bir inatlaşma nöbeti süresince fikir değiştirdiğine tanık olabilirsiniz. Bazen, neyi isteyip neyi istemediğini bile anlayamazsınız. Örneğin, acıkmıştır ama evdeki yemeği yememekte direnir, hamburger ister, hamburgerciye gidersiniz, ben bundan istememiştim ötekinden al diye tutturur, öteki menüden alırsınız başka bir bahane bulur vs. Birinizden biri yenik düşene kadar devam eder bu sürtüşme.
Çocuğunuzun inatlaşma dönemlerinde her iki tarafın da amaçlarını açıkça ortaya koymaya çalışın. Sizin amaçlarınız çok çeşitli olabilir; ona yemek yedirmek, bir oyuncakçının önünden geri çekmek, ablasının odasından çıkmasını sağlamak veya uyutmak. Onun ise tek bir amacı vardır; sizin dediğinizin tersini yapmak. Ancak bu şekilde size kendisinin bağımsız bir birey olduğunu, kendi tercihlerini kendisinin yapabildiğini kanıtlayacaktır. Pek çok anne-baba bunun farkında olmadığı için çocuklarıyla gereksiz yere çatışmaya girer ve kendilerini de çocuklarını da yıpratır. Daha da kötüsü bazı çocuklar bunu bir alışkanlık haline getirirler, daha ileriki yaşlara taşırlar ve/veya anne-baba bu çatışmalara çözüm olarak şiddete başvurmaya başlar. Kısacası çok küçük yaşlarda başlayan ve çocukların gelişiminde çok doğal olan inatlaşma, anne-baba ve çocuk arasındaki bir iletişimsizliğin başlangıç noktası olabilir ve bir kısırdöngüyle son bulabilir.
Çocuğunuzla çatışmaya girdiğinizde yapmanız gerekenler şöyle sıralanabilir;
1. Her şeyden önce bu durumda soğukkanlılığınızı korumaya çalışın. Derin bir nefes alın ve içinizden "O sadece bir çocuk" deyin. Öfkeli bir tavır takınmayın, yumuşak ve uzlaşmacı bir ses tonuyla konuşmaya özen gösterin. Kesinlikle başarısız olacağınızı aklınıza getirmeyin.
2. Sahada olmadığınızı ve futbol oynamadığınızı unutmayın; her ikiniz de kazanabilir, her ikiniz de amacınıza ulaşabilirsiniz. Amacınız ona, kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu ispatlamak değil, o anda elde edemeyeceği bir şeyden vazgeçmesini sağlamak olmalı.
3. İstediği şeyi neden yapamayacağınızı basit bir şekilde açıklayın ve bu açıklamayı yaparken mutlaka bu durumdan dolayı ne kadar üzgün olduğunuzu belirtin. Onun istediği şeyi sizin de istediğinizi ama koşulların buna izin vermediğini söyleyin. Duygularını paylaştığınızı bilmek onu hem rahatlatacak, hem de sizi ona karşı sürekli engeller koyan bir düşman olarak görmesini engelleyecektir.
4. Ona kararlı ve tutarlı, fakat mutlaka sevecen bir tavırla yaklaşın. Önce "hayır" dediğiniz bir şeye sonradan "evet" derseniz çocuğunuz bunu size karşı sürekli kullanmaya başlayacaktır. Başka zaman ve durumlarda da siz pes edene kadar da sizinle çatışmaya devam edecektir.
5. Ona gerekli açıklamaları yaptıktan, üzgün olduğunuzu söyledikten ve bu konuda kararlı olduğunuzu hissettirdikten sonra biraz zaman tanıyın. Bir süre sonra yeniden istediğini elde etmek konusunda sizinle inatlaşmaya başlarsa hiç tepki vermeyin. Birkaç denemeden sonra vazgeçecektir.
6. Çocuğunuz herşeye rağmen sizinle inatlaşmaya devam ediyorsa, dikkatini istediği şeyden başka bir noktaya çekmeye çalışın. Bu bir çizgi film, bir kuş, bir kedi, sevdiği bir yiyecek veya oyun vb. herhangi birşey olabilir. Çocuğunuz sakinleşene kadar ilgisini çekebilecek değişik alternatifler deneyebilirsiniz. Bu küçük yaştaki çocuklarda daha çok geçerlidir. Ancak, okul yaşına kadar, hatta bazen daha sonrasında bile bu yöntemin yararını görebilirsiniz.
7. Çocuğunuza seçenek sunun, böylece onu bağımsız bir birey olarak tanıdığınızı, onun kararlarına saygı duyduğunuzu düşünecektir. Kendisiyle ilgili kararları verebildiğini ve onun seçimine öncelik tanındığını düşünerek inatlaşmaktan vazgeçecektir. Siz de makul bir kaç seçenekten birini kabul ettirebildiğiniz için kendinizi rahat hissedeceksiniz. Sunduğunuz seçenekler ne kadar az olursa çocuğunuzun karar verme süresi de o kadar kısa olur. Sunduğunuz seçeneklerin, herhangi birinin seçilmesi durumunda onayladığınız seçenekler olmasına dikkat edin ki, yeniden bir anlaşmazlık yaşamayasınız.
 

Bu yazı 4722 defa okunmuştur...

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

08/03/2021 - 08:16 HZ. PEYGAMBER’İN (S.A.S.) TERBİYESİNDE YETİŞEN ÇOCUKLAR

n

02/10/2017 - 05:40 ÇOCUĞA İBADETİ SEVDİRMEK

n

06/10/2016 - 03:37 BEN OKULA   BAŞLIYORUM

n

07/05/2015 - 04:01 ÇOCUKLARIMIZA İBDET BİLİNCİ KAZANDIRMAK

n

01/09/2014 - 03:32 ÇOÇUKTA SORUMLULUK DUYGUSUNUN GELİŞTİRİLMESİ

n

04/07/2014 - 04:11 Çocuk ve Disiplin                       

n

09/06/2014 - 11:20 ÇOCUKLA SAĞLIKLI İLETİŞİM   

n

04/10/2013 - 05:21 Çocuğun İbadet Hayatına Alıştırılması

n

02/04/2012 - 04:33 Mum ışığında televizyon seyretmek

n

31/01/2012 - 02:09 Küçük bir canı huzur iklimiyle tanıştırmak

n

12/10/2011 - 02:07 Çocuk Sevgisi

n

13/07/2011 - 03:33 Genç Dediğin Böyle Olur

n

24/01/2011 - 13:34 Karneler ve Tatile Merhaba

n

24/01/2011 - 13:29 Karne sendromu

n

02/12/2010 - 16:08 Anne ve Babalara 13 ÖĞÜT

n

15/10/2010 - 14:58 Çocukların Dinî ve Ahlâkî Eğitimlerinde Dikkat Edilecek Bazı Hususlar

n

22/06/2010 - 14:19 Anne ve Babalara Tatil Önerileri

n

22/06/2010 - 14:15 Karneler ve Tatile Merhaba   

n

28/04/2010 - 11:11 Hz. Peygamber ve Çocuk Sevgisi

n

25/03/2010 - 14:51 Çocuk Kalbi Ve Kur'an

n

27/07/2009 - 16:33 Çocuğumuza Ramazanı Yaşatmak

n

04/05/2009 - 15:46 Çocuklarımızı Duaya Nasıl Alıştırabiliriz? 

n

04/05/2009 - 15:41 Çocuklar Neden Yalan Söyler?

n

11/03/2009 - 13:55 Öyle Çocuklar Yetiştirmek   

n

11/03/2009 - 13:52 Çocuklarda İnatlaşma İle Başaçıkmanın Yolları   

n

11/03/2009 - 13:51 Çocuklarda Alt Islatma:Bir Uyum ve Davranış Bozukluğu

n

11/03/2009 - 13:50 Çocuklarda Çalma: Bir Uyum ve Davranış Bozukluğu 

n

11/03/2009 - 13:49 Çocuklar’da Kekemelik

n

11/03/2009 - 13:48 Televizyon ve Otizm

n

11/03/2009 - 13:47 Çocuklarda Uyum ve Davranış Bozuklukları   

n

11/03/2009 - 13:46 Çocuklarda “Hayır” Dönemi   

n

11/03/2009 - 13:45 Çocuğunuzun Okul Başarısı İçin 

n

11/03/2009 - 13:43 Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır?   

n

11/03/2009 - 13:41 Ergenlik Kâbusu: Dini Şüphe ve Tereddütler 

n

11/03/2009 - 13:25 Çocuklara Tesir Eden Unsurlar

n

11/03/2009 - 13:24 İslamda Çocuk Eğitimi

n

11/03/2009 - 12:56 Manevi Beslenmesinde Babanın Terbiye Sorumluluğu

n

15/11/2008 - 17:43 Çocuk Zihniyetinin Temel yapıları / a. Egosantrizm

n

15/11/2008 - 17:41 Çocuk Zihniyetinin Temel yapıları / b. Animizm
 

Site İçi Arama

28 Rebîü'l-Âhir 1447 |  21.10.2025

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

"İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selâmla karşılanacaklardır"




( Furkan sûresi - 75)

Bir Hadis

H.z. Peygamberimiz (s.a v.) buyurmuşlardır ki;

"Kim Kur’an okur, onu ezberler,
helalini helal bilir yaşar, haramını haram bilir sakınırsa Allah onu cennetine sokar ve ailesinden cehenneme girmeyi hak
etmiş on kişiye şefaat edip kurtarma hakkı tanır" buyurmuştur.

(İbn Mace

Bir Dua

Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur

“Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allah’ın tam kelimelerine (sonsuz irade-
sine ve hükmüne) sığınırım.”

(Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 10)

Hikmetli Söz

PABUCU DAMA ATILMAK

Bugün, bir atalar sözü olarak dilimize yerleşmiş olan "pabucu dama atılmak" deyimi, Âhilik'ten kalma bir güzellik...

Âhilik geleneğinin devamı olan Osmanlı esnaf teşkilâtı, son derece sağlıklı işleyen bir kuruluştu. Bu sistemde, her esnaf birliğinin bir kethüdası bulunur, bu kethüda, o meslek dalının inceliklerini, kanunlarını, yönetim biçimini iyi bilir, esnafın çalışma düzenini ve dürüstlüğünü denetlerdi.

Esnaf ile kethüda arasında, yiğitbaşı denilen bir kişi bulunur, sanatında hile yapanlar olursa, yiğitbaşı tarafından tesbit edilerek kethüdaya bildirilir ve gerekli cezai işlem başlatılırdı. Yani bugünün TSE kontrolörlüğünün benzeri bir yapılaşma.

Herkesin meslek ahlâkına özen göstererek çalıştığı o dönemde, yanlışlık yapanlar da olurmuş. Yapılan bir çarık, çabuk sökülen yahut delinen ayakkabı sebebiyle şikâyet olursa, kethüda çarıkçılar yiğitbaşını çağırıp tahkikat yaptırır ve eğer bir îmâlât hîlesi söz konusu ise ilgili usta çağırılır, esnafın ileri gelenleri, yiğitbaşı ve diğer meslek temsilcileri huzurunda kethüda tarafından tekdir edilir. Aldığı ücretin müşteriye geri verilmesi sağlanır ve dava konusu olan ayakkabı da kullanılmamak için dama atılırdı.

Bir esnafın yaptığı ayakkabının dama atılması, o usta için büyük ayıp olup meslekteki şeref ve îtibârını sıfırlar ve müşterisinin azalmasına yol açardı. Bu uygulama, bütün esnaf teşkilatı için bir genelleme niteliğinde olup birisi hakkında "pabucu dama atıldı" denilmesi, artık o meslekten ekmek yemesinin zor olduğuna işaret sayılıp esnafın titiz çalışması temin edilmiş olurdu.

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com