Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6109
Toplam 18037719
En Fazla 25928
Ortalama 2800
Üye Sayısı 324598
Bugün Üye Olan 999
Online Ziyaretci
 

 
CEHENNEMİN ŞİKAYETTE BULUNMASI
25/06/2009 - 11:31
 
Fehmi Çiçek
İmam Buhari, Ebu Hureyra (r)’tan naklen Hz. Peygamber (sav.)’in şöyle dediğini rivayet etti: Cehennem, Rabb’ine şikayette bulundu ve Ey Rabbım! Bir kısmım, bir kısmımı yedi dedi. Bunun üzerine Rabbi ona iki nefes izin vrdi. Bir nefes kışın, bir nefes te yazın. İşte bu; yazın duyduğunuz en şiddetli sıcak, kışın duyduğunuz en şiddetli soğuktur.Buhari, Mevâkit 9. Hadis no:537
     Cehennemin bu şikayeti etrafında tartışmalar yapılmaktadır. Acaba cehennemin Rabbine şikayette bulunması hal lisanı ile midir? Yoksa söz lisanı ile midir? Her iki görüşü de savunanlar vardır: İbnü Abdil Berr Her iki görüşün de tutarlı tarafları vardır. Ancak “söz lisanı” ile şikayette bulunması daha ağır basmaktadır” demiştir. Iyaz aynı görüşü savunurken “Bu daha açıktır” demiştir. Kurtubi ise: “Cehennemin söz ile şikayette bulunmasına mani hiç bir engel yoktur. Eğer Es-Sâdık “Câiz” bir haber vermiş ise onu tevil etmeye ihtiyaç yoktur. Bu nedenle o haberi hakikati üzerine almak daha evladır” demiştir. İmam Nevevî de aynı görüşü benimserken “Bu haberi hakikati üzerine yorumlamak daha doğrudur” der.

    Bununla birlikte Beydâvî, mecâzı yorumlamayı tercih ederek “şikayette bulunması” galeyanından mecâz, “bir kısmının bir kısmını yemesi” parçalarının çokluğundan mecâz, “nefesi” bâriz olan şeylerin ondan çıkmasından mecâzdır” demiştir.

    Ancak ez-Zeyn b. El-Münîr “Tercih edilen görüş; bu hadisi hakikati üzerine almaktır. Çünkü Allah’ın kudreti bunu mümkin yapar (Bir başka ifadeyle, bu haberi hakikat üzerine almak muhal (imkansız) değildir. O halde caiz (yani mümkin)dir. Buna göre kudretullah mümkin olan her şeye taalluk eder. Allah dilerse cehenneme böyle bir konuşma yeteneği verebilir. Bu muhal (imkansız) değildir. O halde muhal olmayan bir şeyi yeryüzünün en doğru sözlü insanı (en güzel selamlar onun üzerine olsun) haber veriyorsa, o haberi tevil etmeden hakikati üzerine anlamak en isabetli görüştür).

    Zaten; şikayette bulunmak, şikayet konusunu belirtmek, izin almak, nefes vermek ve bu nefesi ikiyle sınırlandırmak ibarelerinin hepsi mecâz anlamlarından çok uzaktır. Mecâzi anlamayı da zorlaştırmaktadır.

    O halde “Cehennemin, Rabbine şikayette bulunması söz iledir” demek daha isabetlidir. Kundaktaki İsayı konuşturan Allah, denizi kocaman dalgalarla yaran Allah, İbrahimi ateşe yaktırmayan Allah, üç yüz dokuz sene uyutup sonra dirilten Allah, yeri ve göğü yaratan Allah, elbetteki cehenneme böyle bir konuşma yeteneği vermeye kâdirdir. Bu, Allah için hiç de zor değildir. Bu anlamda bir çok Kuran ayeti vardır: “Cehenneme “Doldun mu?” dediğimiz gün, o “fazla yok mu?” der” Kâf: 30.

    Kuran bize yeter deyip hadisleri reddedenler “cehennemde şiddetli soğuğun ne işi var” diyerek bu hadisi reddetmişlerdir. Neyi reddettiklerini, ne yaptıklarını bilmeden... Onlar cehennemin kat kat olduğunu ve bu katlardan birisinde şiddetli soğuğun olduğunu Kurandan okumadılar mı?

    Yukarıdaki hadisi şerifimiz, aynı zamanda “cehennemin kıyamet günü yaratılacağını” ve “şu anda yoktur” diyen mutezileye ve aynı görüşü takibeden herkese bir reddiyedir.

H. Fehmi Çiçek / Melbourne


Bu Makale 5270 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

04/12/2014 - 11:56 HADİSLERİN YAZILMASI VE KORUNMASI

©

04/12/2013 - 13:45 RASULULLAH (S.A.S.)’IN SEVGİSİ

©

12/02/2013 - 16:28 KALBİ OLANLAR İÇİN

©

25/04/2012 - 15:18 HELAL’LER VE HARAM’LAR 3

©

03/04/2012 - 12:52 HELAL’LER VE HARAM’LAR 2

©

08/03/2012 - 14:37 HELAL’LER VE HARAM’LAR 1

©

22/06/2010 - 12:53 Mescide Doğru Atılan Adımlar

©

16/04/2010 - 12:04 GÖZÜ YAŞLI EBÛ BEKİR (R)

©

22/03/2010 - 16:59 RASÛLULLAH (SAV.) GÖZLERİYLE ÖN TARAFI GÖRDÜĞÜ GİBİ ARKA TARAFLARI DA GÖRÜRMÜYDÜ?

©

18/02/2010 - 12:26 HADD’LER ÂHİRETTEKİ CEZÂLARI DÜŞÜRÜR MÜ?

©

21/01/2010 - 16:06 Hz. Enes (R) Anlatıyor

©

23/11/2009 - 16:11 KERAHET VAKTİNDE TAHİYYETÜ’L MESCİT NAMAZI

©

23/10/2009 - 10:17 RAVZADAK İ SÜTÛN

©

24/09/2009 - 11:19 NUBUVVET

©

22/08/2009 - 10:36 NAMAZ VAKİTLERİ

©

24/07/2009 - 12:21 CE HÂLETİN YAYILMASI

©

25/06/2009 - 11:31 CEHENNEMİN ŞİKAYETTE BULUNMASI

©

28/04/2009 - 17:06 ALLAH RAZI OLSUN” NE DEMEK?

©

07/04/2009 - 16:57 O’nun Sevgisi

©

09/03/2009 - 16:32 K İM "LÂ İLÂHE İLLALLAH" DERSE...

©

05/01/2009 - 23:21 RASÛLULLAH (SAV.) ADINA KONUŞMAK
 
 

Site İçi Arama

14 Cemâziye'l-Âhir 1447 |  05.12.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Onlar (Müşrikler), Allah'ı bırakıp, hakkında Allah'ın hiçbir delil indirmediği, kendilerinin de hakkında hiçbir bilgilerinin bulunmadığı şeylere kulluk ederler. Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.



( Hacc Suresi - 71)

Bir Hadis

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Cenazede çabuk olun. Eğer sâlih biri ise, kendisine iyilik yapmış olursunuz. Böyle biri değilse, belayı bir an önce sırtınızdan atmış olursunuz."


Buharî, Cenaiz 52; Müslim, Cenaiz 51; Ebu Dâvud, Cenâiz 50; Tirmizî, Cenâiz 30; Nesâî, Cenâiz 44

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Allah’ım! Gazabından rızana, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana tüm övgüleri saysam yine de bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin.”

(Müslim, Salât, 222)

Hikmetli Söz

Ebû Müslim’e: “Emeviler neden yıkıldı?” diye soruldu. Dedi ki: “Dostlarını, güvendikleri için kendilerinden uzak tuttular, düşmanlarını ise kazanmak için kendilerine yaklaştırdılar. Sonunda yaklaştırdıkları düşmanları dost olmadı ama uzaklaştırdıkları dostları düşman oldu.”


Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com