Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6445
Toplam 17255879
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161623
Bugün Üye Olan 273
Online Ziyaretci
 

 
ZULMÜN VE ZALİMİN PSİKOLOJİSİ..
21/01/2010 - 18:05
 
Abdulhamit Kahraman
Zulüm kelime anlamı olarak, ışığın olmaması yani karanlık anlamına gelir. Ancak daha geniş anlamıyla, bir şeyi yerinden etme, hakkı yerine koymama, baskı şiddet, hak yeme, eziyet ve işkence gibi anlamlara gelir. Kısacası tüm büyük ve küçük haksızlıklar ve dengesizliklerdir.

      Zalim ise tüm bu yukarıda saydığımız tanımları bilerek ve isteyerek, sözüm ona kendince haklı olduğunu bir takım gerekçelere dayandırarak işleyen kişi yada kurumdur.

     Anlatılır; Kedi yavrularını yemeyi kafasına koyduğunda onları fareye benzetirmiş,

İşte tüm zulümlerin ve sonuçta da zalimlerin pisokolojisi buradan başlar. Yani zaten yapmak istediklerini ve tasarladıklarını bir takım ön gerekçeler bularak, haklı bir zemine oturtmak isterler.

      Kur’an’da sıklıkla bahsedilen, tarihin en meşhur zalimlerinden olan Firavun dahi,

Hz Musa’ya karşı zulmünü meşru gösterebilmek için, halkına;

- “Size zarar vermesinden ve sizin dininizi değiştirmesinden korkuyorum” demişti.

Bu günde eskinin zalim Firavunlarında hiçte altta kalmayan dünya Firavunlarıda yaklaşık aynı gerekçeleri ileri sürmektedirler. Çünkü asıl varılmak istenen mevcut işgal düzenini sağlamlaştırmak için karşı tarafı adeta “yemek”tir.

       Bu gün tüm dünyada aslında bir tek rüzgar esmektedir. O da “güçün” rüzgarıdır. Eğer güç varsa ezme, yok etme, evini elinden alma hakkıda var demektir. Çünkü temelde tüm insanlar başarılı ve üstün olmayı istemektedirler. Ancak bunun biraz daha derinine inildiğinde karşımıza çıkan şey güç olacaktır. Güç tüm insanların ortak amacı olagelmiştir. Eğer gücün varsa gözüne kestirdiğin yada evine ve toprağına gözünü diktiğin, hayince emellerini, tüm dünyanın gözünün içine tabessümle bakarak gerçekleştirirsin ve kimsede bu zülme ses çıkaramaz. Çünkü güç herkezi kendisine “secde” ettirmiştir. Allah (cc); Hz. Ademe secde etmesini istediğinde, Şeytan’da kendisinin üstün ve güçlü olduğunu düşünüyordu. Ancak çok geçmeden Allah(cc), O’nu oradan aşağıya indirmişti. Bu böyledir, çünkü zulüm mutlak değildir. Ve Tüm zalimler bunu mutlaka öncekilerin tattığı gibi tadacaktır!

       Zalimlerin zülüm yapmalarını doğuran en büyük etken, zülmetmeyi kendine haklı gördüğü kesimin, kendisine “mutlak itaat” beklentisinde olmasıdır. Çünkü tüm zalimler “mutlak otorite” olmayı isterler. Eğer karşı tarafta birileri ona itaat etmezse, o zaman orası onun gücünün bittiği yer olacaktır. İşte bu durum tüm zülüm işleyenleri çileden çıkaracı bir durum olacaktır. Çünkü kendisine itaat etmesi gerektiğine inandığı halk, itaat etmiyorsa, orada onun gücünün geçmediği ortaya çıkacaktır ki bu bir zalim için olacak şey değildir. İşte bu durum zalime zulüm için haklı bir zemin oluşmuş olacaktır.

      Mutlak itaat isteği, “ilahlaşma sürecininde” bir yansımasıdır. Çünkü kula kulluk zalimlerin en büyük rüyasıdır. Onlar; Tüm kuralları belirlemek ister, onlar nereye gidilip gidilmeyeceğini, neyin giyilip giyilmeyeceğini, nasıl yaşanıp, nasıl yaşanıp nasıl yaşanılmayacağını belirlemek isterler. Tüm zalimlerin özelde kendilerinin çok doğru olduğuna inanan, dolayısıylada “kendisinede tapan” insanlar oldukları içinde, genelde de elinin altındaki tüm insanların tam olarak “kenrisine tapmasını” ister.

        Zalimin cesareti gücünden gelmektedir. Gücü olmadığında şahsiyet olarak bir hiç olduğunu bildiği için de temelde “korkak” insanlardır. Bu korkaklıklarının ortaya çıkmaması için etrafırı abartılı bir duvarla örmüşlerdir. Psikolojik olarakta genelde zayıf karakterli, çeşitli endişeleri ve kompleksleri olan, acımasız ve “yokedici” tipler olduklar için insanlara hep yukardan bakan insanlardır.

Zalimler genelde iç huzuru olmayan ve sürekli acı çeken insanlardır. Acı çektirmeyi bu kadar sevmeleri burdan ileri gelir. Acı onlar için kutsaldır. Kendi inandığı değerlere inanmayanları, inandırmak için tüm kaba kuvvetini devreye sokarlar.

      Tüm zalimler aşırı hırslı ve alıngan insanlardır. Bu durum onlar için cezalandırmayı hızlandırıcı önemli bir unsurdur. Benmerkezciliklerini insanlarının bir takım kısmi yanlışlıkları ile beslerler. Onlar için en önemli şey, kurmuş oldukları camdan kulelerinin devamını sağlamak ve gücünü arttırmaktır. Çünkü gücün bittiği yerde “hiçlik” başlayacaktır.

       Allah (cc) Kitabında zalimleri anlatırken, onların azgınlıklarına dikkat çeker, Azgınlık aslında, insanlığı aşmış ve karşı tarafa geçmiş olmanın bir doğal sonucudur.

       Daha genel bir ifadeyle söylemek gerekirse, tüm zalimler baskı yaparlar ve baskıyı haklı göstermek isterler. Saldırganlık, haksızlık ve azgınlık yapanlar aslında ruhen “hasta” insanlardır. En büyük hastalıkları ise bu hastalıklarının farkında olamamalarıdır.

      Son olarak şunu söylemek gerekir ki, zalimin zulmüne birazda zulme uğrayanlar izin verirler.

      Dahada doğrusu Hz. Ali’nin dediği gibi, zulme rıza göstermek en az zalimlik kadar suçtur.

 

 [email protected]


Bu Makale 5427 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

22/08/2024 - 09:47 BİZİM KÖKLERİMİZ OSMANLIDIR AMA..

©

27/02/2023 - 09:24 DEĞERLİ HOCALARIM

©

28/09/2022 - 14:27 TEKFİRCİ..

©

31/01/2022 - 10:18 CÂMİLERİMİZ BU TOPLUMA NE KATIYOR?

©

24/01/2022 - 09:30 KARDAN HEYKELLER YAPMAK

©

27/12/2021 - 12:53 ÂİLEYE SAHİP ÇIK 

©

06/12/2021 - 09:31 DİN SORGULANABİLİR Mİ?

©

27/10/2021 - 15:39 ELEŞTİRİ BİR NİMETTİR

©

23/09/2021 - 11:47 İMAM HATİP NESLİ NASILDIR?

©

14/06/2021 - 09:27 GENÇLİĞE DİKKAT EDİNİZ

©

02/04/2021 - 10:43 FELSEFENİN ÇALDIĞI İNSANLAR

©

12/01/2021 - 11:22 İŞTE TOPLUMUMUZUN HÂLİ BU

©

21/07/2020 - 13:18 GENÇLİK NEREYE GİDİYOR?

©

21/07/2020 - 13:14 ŞİMDİ TAM ZAMANI

©

21/04/2020 - 09:14 CÂMİLER KAPATILDI CUMALAR KALDIRILDI AMA..

©

21/05/2019 - 10:06 UYARI VE HATIRLATMA

©

22/04/2019 - 09:46 ALLAH'IN (cc) DİNİNE YARDIM EDİNİZ

©

09/01/2018 - 09:50 HADİSLER KUR'AN'A ARZ EDİLEBİLİR Mİ?

©

02/12/2016 - 13:24 SURİYE'DE NELER OLUYOR?

©

23/06/2016 - 12:02 VE RAMAZANIN SULTANI İ'TİKAF GELDİ..

©

03/06/2016 - 16:49 BU RAMAZAN FARKLI OLSUN

©

21/05/2016 - 15:00 BU GECELER BİDAT Mİ DİR ?

©

29/02/2016 - 12:16 28 ŞUBAT BİTTİ Mİ, SİNDİ Mİ?

©

19/07/2013 - 19:54 SÜNNET NEDEN ÖNEMLİDİR?

©

30/07/2012 - 10:55 UNUTULAN SÜNNETLER

©

03/04/2012 - 12:46 EĞİTİMDE EBEVEYN HATALARI

©

26/01/2012 - 14:22 YEDİĞİMİZ HER ŞEY HELAL Mİ­­­?

©

08/12/2011 - 11:15 HİCRİ YENİ SENE (1433)

©

21/09/2011 - 11:53 AKIL VE DOĞRU DÜŞÜNME

©

25/04/2011 - 11:45 Hz.PEYGAMBER (sav)’İN SAHABEYİ YETİŞTİRME YÖNTEMİ

©

11/03/2011 - 11:32 KOMPLEKSLİ İNSANLAR

©

07/01/2011 - 15:12 BENCİL İNSANLAR

©

03/12/2010 - 17:23 HAYANIN ERİMESİ

©

14/10/2010 - 17:51 Menfaatçilik Hastalığı ve KREDİ KARTI GERÇEĞİ

©

26/07/2010 - 14:45 RAMAZAN ve İ'TİKAF

©

21/06/2010 - 12:22 HIRÇIN İNSANLAR

©

22/03/2010 - 14:57 ZEKİ İNSANLAR

©

18/02/2010 - 18:39 AKILLI İNSANLAR

©

21/01/2010 - 18:05 ZULMÜN VE ZALİMİN PSİKOLOJİSİ..

©

31/12/2009 - 21:57 HİCRİ YENİ SENE (1431)

©

25/11/2009 - 11:26 KALBİN TERBİYESİ

©

30/09/2009 - 14:22 ERGENLİK PSİKOLOJİSİ VE DİNİ EĞİTİM - 1

©

20/08/2009 - 17:20 RAMAZAN ve İ’TİKAF

©

25/07/2009 - 11:01 RAMAZANIN HALET-İ RUHİYEMİZE ETKİLERİ

©

02/07/2009 - 11:32 İDEOLOJİK EĞİTİM SİSTEMİ VE SONUÇLARI

©

02/05/2009 - 16:15 POPÜLER KÜLTÜR KISKACINDA İNSAN ve ARINMA

©

08/04/2009 - 17:41 AİLEDE SAYGI VE ANLAYIŞ

©

04/02/2009 - 23:37 FESADIN PSİKOLOJİSİ

©

31/12/2008 - 17:47 HİCRİ YENİ SENE (1430)

©

10/11/2008 - 22:11 İslamın İnfak Anlayışı

©

15/09/2008 - 23:12 CİMRİLİĞİN PSİKOLOJİSİ

©

05/06/2008 - 23:18 KUR’AN’DA İNSANIN TERBİYE SÜRECİ
 
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

"Bu fâsıklar o kimselerdir ki Allah'a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah'ın riayet edilmesini emrettiği ilişkileri keserler ve yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar. İşte bunlar ziyana uğrayanların ta kendileridir."

( Bakara Suresi - 27)

Bir Hadis

Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Derdi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?"

"Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" diye cevap verdi."


Tirmizî, Daavât 80

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Allah’ım! Harama bulaşmaktansa helalinle yetineyim. Beni lütfunla (zengin kılarak) senden başkasına muhtaç etme.”


(Tirmizî, Deavât, 110)

Hikmetli Söz

Hz.Huzeyfe’ye, “Hz. Peygamber ile olan birlikteliğinizi kıskanıyorum. Siz ona yetiştiniz, biz yetişemedik; siz onu gördünüz, biz ise göremedik” dedi. Hz. Huzeyfe (r.a.) şöyle cevap verdi: “Biz de, görmediğiniz hâlde sizin o Peygambere iman etmenizi kıskanıyoruz.”

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com