Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1990
Toplam 17562927
En Fazla 25928
Ortalama 2767
Üye Sayısı 208877
Bugün Üye Olan 396
Online Ziyaretci
 

 
Bir hadis-i şerif ve düşündürdükleri
04/12/2013 - 13:13
 
Yaşar Değirmenci
Tevhid akidesinin hangi açıdan olursa olsun zarar görmesi bir tür su almadır.

Kuran-ı Kerim bizim hayat nizamımızdır. Peygamber Efendimizin Sünneti, Kur’anın hayatımıza uygulanmasıdır. Hadis-i Şerifler, bizim yol haritamız, hayatımıza yön veren ilke ve prensiplerdir. Her hal ve şartta başvuracağımız reçetemizdir. Nakledeceğim hadis-i şerif de yaşadığımız bu hercü merc içinde bize rehberlik edip, yanlış yapmamıza mani olacak, düşeceğimiz muhtemel tehlikelere karşı da Mü’minleri teyakkuza sevk edecektir. İnşaallah.

Peygamberimiz buyuruyorlar ki:

“Allah’ın emirlerine uyanlarla uymayanların durumu, bir gemi için kura çekenlere benzer. Bir bölümü geminin üst kısmına düşmüş, diğerleri de alt kısmına düşmüştür. Alt kısımda kalanlar, su ihtiyacı olduğu zaman üst güverteye çıkıp su ihtiyacını gidermektedirler. Onlar şöyle derler: ‘Bizim bölümden bir delik delelim de üsttekilere eziyet etmeyelim.’ Eğer üsttekiler, onlara ilişmez de serbest bırakırsa hepsi helâk olur. Ellerinden tutup engel olurlarsa onlar da kurtulur, kendileri de.” (Buhari)

Gemi nasıl su alır?

Din olarak, insanlara hayat tarzı belirlemek için indirilmiş olan İslam’ın akidesi veya Şeriat’ı üzerindeki sulandırma bir su almadır.

Tevhid akidesinin hangi açıdan olursa olsun zarar görmesi bir tür su almadır.

Göz göre göre işlenen haramlara tepkisiz bir kitlenin aynı zamanda da namaz kılması, oruç tutması, haccetmesi, zekât vermesi ama haramların alenen işlenmesinin vahim akıbetini kavrayamaması, geminin su almakta olduğunu gösterir.

Müslümanların yaşadığı bir toplumda can güvenliği endişesinin taşınması, mal güvenliğinin bulunmaması, ahlakın değer yitirmesi, geminin su almakta olduğunu, birilerinin gemiye zarar verdiğini gösterir.

Müslümanların kendilerine ait bir kültür yerine kâfir milletleri yansıtan kültürlere imrenmeleri bir su almadır.

Aile parçalanması, ailenin değersiz hâle gelmesi, aşırı boşanmalar, nikâhsızlığa karşı laubalilik, su almanın hızlandığını gösterir.

Geminin sessiz yolcuları

Geminin delinmesine karşı sessiz kalanların neden böyle bir tutum içinde olduklarının ana başlıklarını şu şekilde tasnif edebiliriz:

* Dünya sevgisi sebebiyle Allah’a asi olduğu için geminin delinmesine sessiz kalanlar.

*Malının ve makamının elinden gitmesinden korkup sessiz kalanlar.

*Aralarındaki dostluk ve iyiliğin tesirinde kalarak sessizliğe bürünenler.

*Sessiz kalmasının, insanlar tarafından daha çok sevilmesini sağlayacağını düşünenler.

*Din konusunu, ilgilenmesi gerekmeyecek kadar basit görenler. (Dinini ciddiye almayanlar.)

*Kendisini ibadete adadığı için çevresinde olup bitenlerden haberdar olmayanlar.

*Kendi menfaatine halel geldiğinde gösterdiği tepki kadar Dinine zarar verenlere aynı tepki ve hassasiyeti göstermeyenler.

Fitneler artarak devam etmektedir. Bid’atler çoğalmış ve kökleşmeye başlamıştır.

Müslümanlar bir güven bunalımı yaşamaktadırlar. Dini heyecan sönmeye yüz tutmuştur. Kalabalık camilerde heyecanlı hatipler ve musalliler yoktur. Zahiri büyümenin yanında bâtınî gelişme zayıf kalmıştır. Başta Kur’an ve Sünnet olmak üzere Şeriat ilimleri ilgilenilmez olmuştur. Bunun en önemli göstergelerinden biri de Arapça, Arapların dili hâline getirilmiştir. Hâlbuki Arapça kavim dili değil, din dilidir. Şehvetler tapınılır seviyeye yükseltilmiş, zina suç olmaktan çıkarılmıştır. Ümmet, diğer milletlerin gerisinde kalmıştır. Yeni nesil yetiştirmede sıkıntı aşılamaz durumdadır. Maddi gelişmeler, manevi ilerlemenin önünde set olmuştur. İslam, diğer muharref din mensupları tarafından kuşatma altına alınmış, Müslümanları ezmek için farklı yöntemler denenmektedir. Bu metotların bir kısmı Müslümanlar tarafından kavranamamış, tuzaklara düşülmüştür. Dinler arasında muhabbet ortamı gibi kavramlarla ağlar kurulmuştur. Yapılacak ilk iş, akidenin berraklığını sağlamaktır. ‘İslam’a hizmet’ adı altında yapılan bütün faaliyetleri Kur’ana ve Sünnete arz ederek ifrat ve tefride düşülen hususların tashihinin yapılarak ‘mutedil ve müstakim’ çizgiye gelinmesidir. İnsanların düşünce ve yorumlarından etkilenilmeyip, ashabdan bize ulaşan akide ortaya çıkarılmalı, iman-amel-ihlas yolu takip edilmelidir. Bunun için bid’atlerle mücadele edecek, cihat, şehadet, ilim, ibadet, zikir, sünnet, farz gibi kavramların orijinal hâlinde yeniden Müslümanların gündemine girmesi ve uygulanması sağlanmalıdır.


Bu Makale 5206 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

29/02/2016 - 10:00 Mü’minler izzet ve şerefi nerede arıyorlar?

©

07/04/2015 - 12:35 Modern dünya hepimizi yara bere içinde bıraktı

©

17/03/2015 - 11:15 İtidal Notları

©

13/02/2015 - 16:15 Mü’mince bakışa olan ihtiyaç

©

26/01/2015 - 14:07 Âlim bedel öder!

©

31/12/2014 - 15:56 Cinnet toplumunun figüranı olmayalım! Mesele yılbaşı değil, kimlik kişilik meselesi

©

03/12/2014 - 16:11 Cihat eğitimi/Eğitimin cihadı

©

04/11/2014 - 19:03 Peygamberlerin yol gösterdiği hicret ve düşündürdükleri

©

13/10/2014 - 16:24 Kardeşlik zamanı!

©

02/09/2014 - 18:35 Dostane bir ikaz!

©

04/08/2014 - 13:32 Ramazan Bayramı sonrası düşünceler

©

09/06/2014 - 13:56 Âlimler ne zaman celadet gösterecek?

©

06/05/2014 - 10:17 Dinimizi parçalayıp dünyamıza yamadık!

©

03/04/2014 - 10:09 Mü’min bünyesinde açılan yara!

©

04/02/2014 - 09:19 Tartışmanın galibi yoktur!

©

10/01/2014 - 10:18 Peygamberimize olan hasret ve düşündürdükleri

©

04/12/2013 - 13:13 Bir hadis-i şerif ve düşündürdükleri

©

06/11/2013 - 11:17 Mü’minler aman dikkat!

©

03/10/2013 - 14:06 Haccın Şuuru

©

12/09/2013 - 12:49 İki Üstad İki Dergi Necip Fazıl KISAKÜREK Sezai KARAKOÇ Büyük Doğu ve Diriliş

©

24/08/2013 - 14:12 Unuttuğumuz iki haslet: Dil ve Nezaket

©

08/07/2013 - 12:11 Ramazan ayını hasret muhabbet ve hürmetle karşılarken

©

10/06/2013 - 10:42 Üstadın 30. Seneyi devriyesi münasebetiyle…

©

03/06/2013 - 12:05 Miraç bize ne söyler?

©

13/05/2013 - 18:28 Sessiz çığlık: ÖLÜM

©

18/04/2013 - 10:36 ‘Kutlu Doğum Haftası’ Münasebetiyle

©

10/04/2013 - 11:04 Bir çınarın ardından

©

17/01/2013 - 11:37 Ümmetin Hastalığı: Yolsuzluk

©

31/12/2012 - 13:43 Yılbaşı değil, kimlik, kişilik, şahsiyet meselesi

©

20/12/2012 - 11:50 Yüksek binalar ve altında ezilen insanlık!

©

20/11/2012 - 14:20 Hicret hayatımızın neresinde?

©

04/10/2012 - 10:52 Ümmetin Hastalığı: Dünyevîleşme

©

27/08/2012 - 12:49 Gönül dostlarına kulak vermek

©

23/07/2012 - 11:44 Hepimiz yolcuyuz

©

25/06/2012 - 11:44 Âyetlerin ışığında karnemiz!

©

04/06/2012 - 11:45 Müslümanların sorumluluğu ve düşündürdükleri

©

25/04/2012 - 14:32 Cömertliğin önemi ve düşündürdükleri

©

04/04/2012 - 14:27 Vahyin Dilinden
 
 

Site İçi Arama

8 Rebîü'l-Evvel 1447 |  01.09.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

İşte böyle, çünkü bu onların Allah'a ve Resulü karşı gelmeleri dolayısıyladır. Kim Allah'a ve Resulü karşı gelirse, muhakkak ki Allah cezası pek şiddetli olandır.

( Enfâl sûresi - 13)

Bir Hadis

İbni Mes’ûd (r.a.)’den rivayet edildiğine göre;

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Kim ihtiyaç içine düşer de bunu insanlara açarsa, ihtiyacı kapanmaz.

Kim de ihtiyacını Allah (c.c.)’a arzederse, Allah’ın, hemen veya ileride o kimseye rızık vermesi umulur.


Ebû Dâvûd, Zekât 28. Tirmizî, Zühd 18

Bir Dua

"Bu şehri güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara kulluk etmekten uzak tut."
"Rabbim, gerçekten onlar insanlardan birçoğunu şaşırtıp saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa, artık o bendendir, kim bana isyan ederse elbette Sen, bağışlayansın, esirgeyensin."
"Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalblerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır. Umulur ki şükrederler."
"Rabbimiz, şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz."
"Hamd, Allah'a aittir ki, O, bana ihtiyarlığa rağmen İsmail'i ve İshak'ı armağan etti. Şüphesiz Rabbim, gerçekten duayı işitendir."
"Rabbim, beni namazı(nda) sürekli kıl, soyumdan olanları da. Rabbimiz, duamı kabul buyur."
"Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni, anne babamı ve mü'minleri bağışla!"

Hz. İbrahimin duası (İbrahim Suresi 35-41)

Hikmetli Söz

Bir gün Hz. Peygamber eşine, evde kestikleri koyundan geriye ne kaldığını sordu. Hz. Aişe: “Hepsini tasadduk ettik, bize sadece ön bacağından bir parça kaldı.” deyince Hz. Peygamber: “Öyleyse, bir parçası hariç hepsi bize (sevap olarak) kaldı.” buyurdu.


Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com