Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6129
Toplam 17255562
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161594
Bugün Üye Olan 244
Online Ziyaretci
 

 
ABDEST ALMAK PEYGAMBER’E KARDEŞ OLMAKTIR
30/05/2014 - 18:48
 
Hüseyin K.Ece
Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resûlüllah (sav) buyurdu ki:

“Allah'ın hataları silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kıldığı şeyleri size söylemiyeyim mi?”

Kur’an’da bir âyette abdestten bahsediliyor.

“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsi birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.”(Maide 5/6) 

-      Hadislerde abdestin faziletleri

Abdestin faziletiyle ve dindeki yerini ifade eden pek çok hadis var. İşte onlardan bir kaç örnek:

Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resûlüllah (sav) buyurdu ki:

“Allah'ın hataları silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kıldığı şeyleri size söylemiyeyim mi?”

“Evet ey Allah'ın Resülü, söyleyin!'” dediler. Bunun üzerine şöyle dedi: “Zahmetine rağmen abdesti tam almak. Mescide çok adım atmak. (Bir namazdan sonra diğer) Namazı beklemek. İşte bu ribâttır, işte bu ribâttır. İşte bu ribâttır.” (Müslim, Tahâret/41no: 251. Muvatta, Sefer/55. Tirmizi, Tahâret/39 no: 52. Nesâi, Tahâret 106 no: 107)

Abdullah es-Sunâbihi (ra) anlatıyor: "Resûlüllah (sav) buyurdu ki: “Mü'min kul abdest aldıkça mazmaza yaptı mı (ağzını yıkadı mı) günahlar ağzından çıkar. (Burnunu sümkürdü mü) günahlar burnundan çıkar, yüzünü yıkadı mı günahlar göz kapaklarının altına varıncaya kadar yüzünden çıkar. Ellerini yıkadı mı günahlar tırnak diplerine varıncaya kadar ellerinden çıkar. Başını meshetti mi, günahlar kulaklarına varıncaya kadar başından çıkar. Ayaklarını yıkadı mı, günahlar ayak tırnaklarının altına varıncaya kadar ayaklarından çıkar. Sonra mescide kadar yürümesi ve kılacağı namaz nafile (bir ibâdet) olur.” (Muvatta, Tahâret/30. İbnu Mâce, Tahâret/6 no: 283) Burada abdest organları yıkandıkça dökülen günahların küçük günahlar olduğunu hatırlamak gerekir.

Ebu Mâlik el-Eş'ari (ra) anlatıyor: “Resûlüllah (sav) buyurdu ki:  “Abdest imanın yarısıdır. Elhamdülilllah mizanı doldurur. Sübhanallah ve’l-hamdulillah; yer ve gök arasını doldurur. Namaz nurdur, sadaka bürhandır (belgedir), sabır ziyadır (ışıktır). Kur'ân ise lehine veya aleyhine bir hüccettir (delildir). Herkes sabahleyin kalkar, nefsini satar; kimisi kurtarır, kimisi de helâk eder." (Müslim, Taharet/1 no: 223. Tirmizi, Da'avat/91 no: 3512. Nesai, Zekat/1 no: 2439)

-Abdest nedir?

-Abdest bir iman tazelemedir.

Müslüman imanının gereği olarak ibadet etmek üzere kendisine abdest emredildiği için abdest alır. Her bir ibadet imanın isbatı, pekiştirilmesi, sağlamlaştırılmasıdır. Abdest alan mü’min adeta“işte imanım bunu gerektirir” demiş olur.

-Abdest fiili şehâdettir.

Abdest uzuvlarını yıkayarak fiilen şehâdet getiriyor, kelime-I şehadet söylüyor demektir. Abdestimi imanıma, imanımı da abdestime şahit tutuyorum demiş olur.

-Abdest aynı zamanda bir zikir halidir.

Allah adıyla, ibadet yapmak üzere, ya da Peygamberin tavsiyesine uyarak abdest alan mü’min, Allah’ı hatırlıyor demektir. Abdestli olduğu sürece Allah’ı unutmaz. Ya da günah olan bir şeyi yapmak istediği zaman abdestli olduğu aklına agelir. Allah için abdest almıştı. Bu durumda abdest sahibine Allah’ı ve O’nun yüce huzurunu hatırlatır.

O yüzden büyüklerimiz sürekli abdetli yaşamayı, evden çıkarken abdestli çıkmayı, tuvalet ihtiyacından sonra imkan varsa hemen abdest almayı tavsiye ederler.

-Abdest nûrdur. 

Peygamber (sav) abdestli iken tekrar abdest almayı nur üstüne nur diye niteliyor. Bu demektir ki abdest bu hayatta mü’mine manevi ışık saçar, kıyamette ise parıltıcı bir şekilde gelmesine sebep olur.

Nitekim, insan yaşlanınca yüzündeki buruşuklar artar. Yüzü kırış kırış olur. Bu hâle bazıları çirkinlik diyebilir. Ancak namaz kılan mü’minler ne kadar ihtiyarlarsa ihtiyarlaşsınlar, ne kadar yüzleri buruşursa buruşsun, yüzlerinde nûr vardır. Dikkatleve basiretle bakan bunu görür, hisseder. Onların yüzlerinin derinliklerinde saklı olan bu güzellik elbette diğer ibadetlerin yanında abdesttir, abdestin izleridir.

-Abdest her açıdan tahârettir ve tahâret bilincidir.

Arapça’da tahâret her türlü temizliği anlatır. Türkçe’de hem tahâreti hem temizlenmek kelimelerini kullanırız. Türkçe konuşan müslümanlar abdest için yapılan temizliğe ‘tahâret’ demişler. Daha doğrusu ibadet olan temizliklere ‘tahâret’ diğerlerine normal temizlik derler. Tahâretlenmek aynı zamandan büyük ve küçük tuvaletten sonraki temizlenmeyi de ifade eder.

Abdest alan bir mü’min öncelikle bu tahâretini yapmalı. Tuvaletten sonra dinen geçerli sayılan tahâreti yapmayan veya cünüplükten temizlenmeyen müslümanın abdesti olmaz.

Abdestli olan kimse hem bu açıdan temizdir (tahâretlidir), hem de abdestini koruduğu sürece temizdir (tahâret üzeredir).

Abdestin, en azından abdest uzuvlarının yıkanması açısından maddi bir tâharet (temizlik) olduğunu tekrar hatırlayalım.

Suyun az olduğu ve az kullanıldığı çölün ortasında gelen İslâmın, ibadet için abdesti şart koşması, guslü emretmesi, her şeyin temiz tutulmasını istemesi ve suyu temizleyici olarak nitelemesi dikkat çekicidir. Bu kendi mensuplarına hem tahâret bilincini kazandırmak, hem da hayatın ortasına suyu koymalarını sağlamak  içindir. Allah da temiz olanları sever.

“… Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever.”(Bekara 2/222)

-Abdest samimiyettir

Abdest mü’min ile Rabbi arasındadır. Bir kimsenin abdestli olup olmadığını kulun kendisi –eğer unutmadıya- bilir, bir de Allah (cc) bilir. Namaz kılmaya kalktığı zaman abdest almaya bizzat kendi karar verir. Hiç kimse onun abdestini kontrol edemez.

Şuurlu veya azıcık imanı olan bir müslüman asla abdestsiz namaz kılmaya kalkışmaz. Bir şekilde abdesti bozulursa, hemen yenisini almaya gider.

Bu da kulun Allah (cc) karşısındaki samimiyetidir/ihlasıdır.

-Abdest öfkeyi control altına alır

Rasûlüllah (sav) aşırı kızgın ve öfkeli insanlara abdest tavsiye ediyor. Öfke ateş gibidir, ateşi de ancak su söndürür.

“Öfke şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Su ateşi söndürür. Öfkelendiğiniz zaman abdest alınız.” (Camiü’s-Sağir, 3/2796)

-Abdest İslâm’ın sembollerindendir.

Kur’an, Allah’ın şiarlarına saygı gösterilmesini emreder. (Hac 22/32) Bunlar aynı zamanda İslâmın sembolleridir.

Dünyada hiç bir din mensubu müslümanlar gibi abdest almaz. Abdest müslümanlara mahsustur. Bir yerde abdest alan bir kimse gördüğümüz zaman onun müslüman olduğuna hükmederiz. Tıpkı ezan gibi, hac gibi, kurbanlık hayvanlar gibi, namaz gibi, tesettür ibadeti gibi.

Abdest almak bu açıdan bir kimlik kabulü ve o kimliği ortaya koyma şuurudur. 

-      Abdest, Peygamber’e (sav) kardeş olmak

Kur’an şöyle diyor: Kim Allah'a ve Resûl’e itaat ederse işte onlar, Allah'ın

kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler,  şehîdler ve sâlih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!”(4 Nisa/69)

Peygamberlere, hakikete hayatıyla şâhitlik yapanlara, ya da canını Allah için verenlere,

her zaman erdemli davrananlar kimselere arkadaş olmak… Ki onlar ne güzel arkadaştırlar.

Ya da bir peygambere komşu olmak. Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya, Hz. İbrahim’e… Ya da Hz.

Muhammed’e (sav) komşu olmak. Peygamberlere, son peygamber Hz. Muhammed’e arkadaş (rafîk) olmak…

Bunun da ötesinde Hz. Muhammed’e kardeş olmak. O’nun Havz’ının başında

onunla buluşmak. Ne kadar güzel…

Kim bu şerefe nail olacak? Abdest alanlar.

Abdesti niçin aldığının farkında olanlar.

Abdestle yapılabilecek ibadetleri hakkıyla yapanlar.

Bütün bir ömrü abdestliymiş gibi, Allah’ın murakebesinde altında, temiz, ağır başlı, tevazu ile ve istenen bir mü^min olarak yaşayanlar.

Yani hayatına abdest aldıranlar…

İşte onlar bu mükâfata, bu müstesna ödüle, bu hesapsız karşılığa, bu kalpleri

heyecanlandıran buluşmaya kavuşacaklar.

Çok hoş, çok güzel, çok heyecanlı, çok mükemmel bir müjde… Nasıl mı? İşte şu hadiste

geçtiği gibi.

Ebu Hureyra (ra) şöyle anlatıyor: Rasûlüllah (sav) mezarlığa geldi ve şöyle dedi:

“es-Selâmü aleyküm, ey bu diyarın müslüman sakinleri! İnşaallah biz de sizin arkanızdan geleceğiz. Ümit ediyoruz ki kardeşlerimizi görürüz.”

Orada olanlar sordular: “Bizler senin kardeşlerin değil miyiz ey Allah’ın Rasûlü?”

“Siz benim sahabelerimsiniz, kardeşlerimiz sonradan gelecek” diye cevap verdi. Onlar;

“Henüz görmediğiniz bu sonradan gelecek olan kardeşlerinizi nasıl tanıyacaksınız ey Allah’ın Rasûlü?” Peygamber;

“Sizden birinizin alnı aşkar, ayağı sekili cins bir atı olsa, onu diğer atlar arasında tanıyamaz mı?” Sahabeler;

“Elbette tanır” dediler. Peygamber (sav);

“İşte böyle, onlar alınlarında ve ayaklarında abdestin nişanı olduğu halde gelirler. Ben onlardan önce Havz’ımın başına gideceğim. Bazıları şaşkın develer gibi Havz’ın başından uzaklaşacaklar. Ben onlara, “Haydi gelin, haydi gelin” diye sesleneceğim. “Onlar senden sonra (tabliğ edileni) değiştirdiler” denilecek. Ben de o zaman; “uzak olun, uzak olun” diyeceğim.” (Müslim, Tahâret/39 no:249. Bir benzeri İbni Mace, Züd/36 no:4302. Nesâî, Tahâret/110 no:150)

Peygamber (sav), kendisinden sonra gelecek olan Peygamber’i görmedikleri halde ona ve onun getirdiklerine iman edip, iman ettikleri esasları samimiyetle yerine getiren müslümanlara kardeşlerimiz diyor. Onları tebcil ve iltifat ediyor.

Görüldüğü gibi Peygamber (sav) onları abdestin yüzlerinde bıraktığı izden tanıyacak. Onlar, Kıyamet Günü abdest organları ay gibi parıldayarak gelilrler. Karanlık bir gecede dolunayın parıltısı gibi.

Ağıza su verirken şöyle dua edilir: “Yarabbi! Bana Peygamberinin (sav) havzindan öyle bir su ihsan buyur ki, ondan sonra hiç susuzluk duymayayım. Allahümme eskınî min havdı nebiyyike ke’sen lâ ezmanu ba’dehu ebeda”

Peygamberi seven, hayatının onun sünnetiyle yaşamaya çalışan, Âhirette ona yakın olmayı isteyen müslüman, elbette onun Kevser Havuzundan, onun ellerinden su içmek isteyecektir.

Ne muhteşem olur... Onun mübarek ellerinden su içmek… Bir daha susuzluk duymamak üzere…

Yani ab-ı hayat içmek... Hani insanlar asırlardan beri ab-ı hayat’ı (can suyunu) arıyorlardı ya...

İşte onlara hayat suyu. Ab-ı hayatı bulmak isteyenler, abdestli yaşasınlar.

Yani abdestle birlikte, insanı her türlü kötülükten koruyan namazı hakkıyla kılsınlar, müslümanca yaşasınlar, inandıkları dini hayatlarına hakim kılsınlar. İmanlarını yüreklerinde iktidara getirsinler.

Gerisi kolay.

Hüseyin K. Ece

26.05.2014

Zaandam/Hollanda


Bu Makale 5252 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

01/02/2019 - 14:41 KUR’AN’DA YOL (SEBİL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 2

©

01/02/2019 - 14:36 KUR’AN’DA YOL (SEBÎL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 1

©

01/02/2019 - 14:26 DOĞRU YOL İŞTE BUDUR 2

©

01/02/2019 - 14:23 DOĞRU YOL İŞTE BUDUR 1

©

01/02/2019 - 14:18 “BEN NEFSİMİ TEMİZE ÇIKARMAM”

©

01/02/2019 - 14:12 YOLUN EN DOĞRUSU YOLUN EN EĞRİSİ

©

20/04/2018 - 17:02 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 7

©

23/03/2018 - 15:10 KUR’AN’DA MÜJDE ve EĞİTİM İLİŞKİSİ

©

19/02/2018 - 12:30 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 6

©

19/01/2018 - 10:43 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 5

©

25/12/2017 - 11:58 SELÂM OLARAK TAHİYYE

©

20/11/2017 - 10:27 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 4

©

18/10/2017 - 10:33 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 3

©

21/09/2017 - 12:14 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 2

©

28/08/2017 - 09:17 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 1

©

24/06/2017 - 12:14 ŞEHÂDET İMAN İDDİASIDIR AMA İSBATI GEREKİR

©

23/05/2017 - 16:44 ORUÇ İMSAK (TUTMAK)TIR

©

29/03/2017 - 10:51 BU DEVİRDE PEYGAMBERİ ÖRNEK ALMAK 5

©

08/03/2017 - 16:07 BU DEVİRDE PEYGAMBERİ ÖRNEK ALMAK 4

©

04/02/2017 - 11:56 BU DEVİRDE PEYGAMBERİ ÖRNEK ALMAK 3

©

02/01/2017 - 10:23 BU DEVİRDE PEYGAMBERİ ÖRNEK ALMAK 2

©

05/12/2016 - 10:11 BU DEVİRDE PEYGAMBERİ ÖRNEK ALMAK 1

©

02/11/2016 - 10:38 KUR’AN’A GÖRE KUR’AN’IN TEMEL ÖZELLİKLERİ

©

01/10/2016 - 11:23 SÖZÜN EN GÜZELİNE UYMAK İYİ SONUCA GÖTÜRÜR

©

08/09/2016 - 09:05 İBRAHİM’İN ve HÂCER’İN KURBANI

©

31/08/2016 - 10:15 ZALİMLERE YANAŞMAK TEHLİKELİDİR

©

15/07/2016 - 18:56 BİRİLERİ YALAN SÖYLEMEYE DEVAM EDİYOR

©

25/06/2016 - 09:34 TEZKİYE, RAMAZAN ve ORUÇ 5

©

18/06/2016 - 11:00 TEZKİYE, RAMAZAN ve ORUÇ 4

©

13/06/2016 - 10:16 TEZKİYE, RAMAZAN ve ORUÇ 3

©

06/06/2016 - 09:53 TEZKİYE, RAMAZAN ve ORUÇ 2

©

30/05/2016 - 12:45 TEZKİYE, RAMAZAN ve ORUÇ 1

©

05/05/2016 - 14:03 EN HAYIRLI TOPLULUK 3

©

11/04/2016 - 10:06 EN HAYIRLI TOPLULUK 2

©

14/03/2016 - 12:55 EN HAYIRLI TOPLULUK 1

©

16/02/2016 - 09:58 hz. ÂDEM’İN BABASI KİM

©

26/01/2016 - 18:23 hz. EBU BEKR SÜNNİ, hz. ALİ de ŞİȊ DEĞİLDİ

©

26/12/2015 - 15:13 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 10

©

23/11/2015 - 09:48 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 9

©

27/10/2015 - 16:44 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 8

©

28/08/2015 - 19:24 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 7

©

20/07/2015 - 18:04 ALLAHA’ YAKIN OLMA BİLİNCİ

©

30/06/2015 - 16:39 KUR’AN’DA RAMAZAN

©

29/05/2015 - 11:31 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 6

©

23/04/2015 - 12:54 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 5

©

03/04/2015 - 18:21 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 4

©

09/03/2015 - 13:03 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 3

©

03/02/2015 - 14:43 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 2

©

30/12/2014 - 13:11 PEYGAMBERE İHTİYAÇ VAR MI 1

©

27/11/2014 - 17:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 5

©

19/11/2014 - 12:19 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 4

©

20/10/2014 - 15:53 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 3

©

27/08/2014 - 13:16 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 2

©

01/08/2014 - 11:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 1

©

04/07/2014 - 16:31 BESMELE; İMAN ve SAYGI İKRARIDIR

©

30/05/2014 - 18:48 ABDEST ALMAK PEYGAMBER’E KARDEŞ OLMAKTIR

©

11/04/2014 - 10:53 AÇLIK ve KORKU UYARISI

©

09/04/2014 - 11:21 ENGELLER ve AYAK BAĞLARI 4

©

03/04/2014 - 14:39 ENGELLER ve AYAK BAĞLARI 3

©

10/01/2014 - 11:15 ENGELLER ve AYAK BAĞLARI 2

©

24/12/2013 - 14:11 ENGELLER ve AYAK BAĞLARI 1

©

11/11/2013 - 15:39 BÜYÜK HİCRETİN BÜYÜK SONUÇLARI

©

09/10/2013 - 10:15 PEYGAMBER’E İTAAT ŞART MI

©

03/09/2013 - 12:27 KUR’AN’DA AİLE MODELLERİ 2

©

12/08/2013 - 08:51 KUR’AN’DA AİLE MODELLERİ-1

©

08/07/2013 - 11:36 ORUÇ ve ÖZGÜRLÜK BİLİNCİ

©

17/06/2013 - 15:46 İMANIN KAZANIMLARI

©

21/05/2013 - 11:05 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 2

©

22/04/2013 - 10:26 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 1

©

19/03/2013 - 13:02 ALLAH’A HAKKIYLA SAYGI (Haşyetu’llah)

©

14/02/2013 - 13:37 ALÇAK DÜNYA (MI)

©

24/01/2013 - 14:11 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 2

©

27/12/2012 - 10:14 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 1

©

20/11/2012 - 10:13 ON MUHARREM’DE NE OLMUŞTU

©

19/10/2012 - 10:58 KURBAN: ALABİLMEK İÇİN VERMEKTİR

©

25/09/2012 - 10:56 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 2

©

27/08/2012 - 15:54 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 1

©

23/07/2012 - 11:13 RAMAZAN İSLÂMIN SEMBOLLERİNDENDİR (Şeâiru’llah) 3

©

26/06/2012 - 15:23 ALLAH’IN SEMBOLLERİ (Şeâiru’llah) 2

©

30/05/2012 - 16:11 ALLAH’IN SEMBOLLERİ (Şeâiru’llah) 1

©

26/03/2012 - 13:05 MUVAHHİDLERİN ÖZELLİKLERİ

©

29/02/2012 - 13:29 ALLAH’I UNUTANLAR GİBİ OLMAYIN

©

26/01/2012 - 14:37 DİNLEME AHLÂKI 4

©

28/12/2011 - 11:22 DİNLEME AHLAKI 3

©

28/11/2011 - 11:10 AZAPLA MÜJDELEME

©

20/10/2011 - 17:42 KURBAN; NE KADAR VAZGEÇEBİLİRSEN

©

07/09/2011 - 14:36 DEDİN Kİ…

©

05/08/2011 - 19:47 ORUÇ TAKVAYI GÜÇLENDİRİR

©

04/07/2011 - 14:35 DİNLEME AHLAKI 2

©

03/06/2011 - 12:02 DİNLEME AHLÂKI 1

©

09/05/2011 - 13:57 ALLAH’IN İPİ (HABLU’LLAH)

©

18/04/2011 - 14:24 ALLAH’IN BOYASI (Sibğatu’llah)

©

07/03/2011 - 13:00 ALLAH’IN HAKKI (Hakku’llah)

©

14/02/2011 - 12:04 Boş İşlere Müşteri Olmak

©

06/01/2011 - 10:38 ALLAH’IN KULLARI

©

22/11/2010 - 14:56 ALLAH’IN GÜNLERİ

©

14/10/2010 - 18:51 HARAM KAZANÇ İFSAT EDER

©

26/07/2010 - 14:14 Orucu Yürek İle Tutmak

©

22/06/2010 - 12:39 Okunması Gereken Üç Kitap

©

18/05/2010 - 11:47 Ahirete İman : Hesap Verme Bilinci

©

28/04/2010 - 11:02 MÜSRİF KİMDİR

©

22/03/2010 - 15:27 İSRAF; ÇAĞDAŞ AŞIRILIK (2)

©

22/02/2010 - 13:23 İSRAF; ÇAĞDAŞ AŞIRILIK (1)

©

30/12/2009 - 17:40 İSLÂMÎ KAYNAKLAR AÇISINDAN ŞİİR

©

23/11/2009 - 16:17 BAYRAMIN BAĞIŞLADIĞIN KADARDIR

©

19/10/2009 - 14:55 Vahiy Karşısında Peygamber

©

24/07/2009 - 11:15 ORUÇ ve DENGE

©

25/06/2009 - 09:29 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGİSİ) 4

©

01/06/2009 - 14:57 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGİSİ) 3

©

28/04/2009 - 16:06 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGİSİ) 2

©

16/02/2009 - 23:26 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGİSİ) 1

©

05/01/2009 - 23:03 HİCRET ÜZERİNE DİYALOĞ

©

22/12/2008 - 23:37 KUR’AN’DA KURBAN KAVRAMI (1)

©

17/11/2008 - 23:27 İnsaf ve Ahlak Adaletin Kaynağıdır

©

03/09/2008 - 22:03 İNSANIN GÖREVİ -2

©

05/06/2008 - 23:35 İNSANIN GÖREVİ -1-

©

18/03/2008 - 01:09 HAYATA DÖNÜŞEN ZİKİR
 
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister; şehvetleri ardınca gidenler ise, sizin büyük bir sapma ile sapmanızı isterler.

( Nisa Suresi - 27)

Bir Hadis

Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre

Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Azîz ve celîl olan Allah, “Ben, kulumun beni düşündüğü (zannı) gibiyim; beni andığı (her) yerde, onunlayım (rahmet ve yardımım onunla beraberdir)” buyurmuştur.
Allah’a yemin ederim ki Allah’ın, kulunun tövbe etmesinden dolayı duyduğu hoşnutluk, herhangi birinizin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden daha büyüktür.” (Nitekim Allah şöyle buyurmuştur):
“Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın yaklaşırım, bir arşın yaklaşana bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelene ben koşarak giderim.”

Buhârî, Tevhîd 15, 35, 55; Müslim, Tevbe 1, Zikir 2, 19

Bir Dua

"Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."

Hz. Süleyman'ın Duası (Neml 19)

Hikmetli Söz

Sabır saadeti ebedi kalır.
Sabır kimde ise o nasib alır.

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com