Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 3714
Toplam 15279863
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Abdülhamit Kahraman ÝLE BÝR SÖYLEÞÝ

G.Tefekkür- Abdülhamit Kahraman kimdir? Bize kendinizi biraz tanýtýr mýsýnýz?
22/03/2010

Abdülhamit Kahraman-1969 yýlýnýn ocak ayýnda dünyaya geldi. Aslen Trabzonludur, Ýstanbul’da doðup büyümüþtür. Ortaokulu imam hatip lisesinde, liseyi meslek lisesinde okudu daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümünü (4 yýllýk) bitirdi. Yine Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümünde (2 yýllýk) eðitim formasyonu aldý. Ayrýca 2,5 yýl kadarda Marmara Ýlahiyat Fakültesinde (dýþarýdan derslere girmek þeklinde) bir eðitim aldý.

20 yýldýr pazartesi akþamlarý Ýstanbul’da Özel FM’de “Ýnsaný tanýmak” isimli, ‘Kur’an’ý anlama’ merkezli programlar yapmaktadýr. Bu programlar halen Anadolu’da birçok Ýslami radyolarda yayýnlanmaktadýr. Bir süre Dost TV’de “namazla diriliþ” programlarýna katýldý. Pazar günleri Akit TV’de (2 hocamýzla birlikte) “Diriliþ vakti” programýný yapmýþtýr. Namaz gönüllüleri platformu üyesidir.

Çeþitli dergilerde yazýlarý yayýnlanmýþtýr (Eðitim yazýlarý ve Vuslat dergisi gibi). “Deðiþmek ve düzelmek için kendini tanýmak” isimli, yayýnlanmýþ birde kitabý bulunmaktadýr. Yazýlarýný, sesli ve görüntülü tüm ders ve sohbetlerini www.kuraniterbiye.comisimli bir sitede toplamaktadýr. Bu sitede ayrýca baþkabirçok hocalarýmýzýn da makaleleri, sesli ve görüntülü dersleri mevcuttur. Evlidir ve beþ çocuk babasýdýr. Ýstanbul Eyüp Sultan’da oturmaktadýr.


 

 

G.Tefekkür- Kuran ile insan arasýnda bazen aþýlmasý güç gibi görünen engeller bulunmakta. Hemen yaný baþýmýzda olan Kuran bize uzak diyarlardaymýþ gibi görünüyor. Bu sorunu nasýl aþacaðýz, Kuran’a nasýl yaklaþacaðýz neler yapabiliriz.?

 

 

 

Abdülhamit Kahraman- Bu sorun aslýnda büyük bir sorun. Þöyle ki;  Kuran’ýn hedefi insandýr, Kuran insaný inþa etmek için gelmiþtir. Allahu Teala yeryüzünde insaný halife olarak kýlmýþtýr. Ýnsaný önemsemiþtir, özen göstermiþtir, sevmiþtir, deðer vermiþtir. Ama ayný deðeri ve ayný ilgiyi çok az insan hariç, Rabbimiz Azze ve Celle insan tarafýndan bulamamýþtýr. Bunun da sebebi,  insanýn içerisinde iki farklý  yöne çeken güç olmasýdýr. O farklý yöne çeken güçler insanýn Allah’a kilitlenmesine, vahyi önemsemesine engel olur. Bu önemli güçler malum olduðu   üzere insanýn içindeki benliði, nefsidir ve onu ayartan akýl hocasý þeytanýdýr. Bir de buna üçüncü bir sebep olarak olumsuz çevre girebilir ki, almýþ olduðun kültür etkilenir insanýn aklýna Kuran gelmez. Aklýna fazlaca Allah gelmez ve insan içinde bulunduðu çevreyle beraber düþünür, etrafýndaki insanlarýn gittiði yere gider maalesef. Ve gittiði yerin çok azý hariç çoðu hayýrlý deðildir. Dolayýsýyla insanla Allah arasýnda ve vahiy arasýnda görünmez kocaman camdan duvarlar vardýr. Vahiy arkadan baðýrýr çaðýrýr, insanlara  iþaret eder; “gelin! yol burasý deðil, baþka yöne gidiyorsunuz siz” der. Ama diðer seslere insan kulak verdiði için, biraz da iþine geldiði için, vahyin sesini duymazlýktan gelir ve çoðu kez duymaz. Böylece vahiy ile insan arasýndaki köprüler atýlmaya baþlar, vahiyle arasý açýldýkça mesafe kalýnlaþýr ve insanýn daha sonraki vahiyden gelen sesleri duymasý azalýr. Bunun çözümü nedir peki? Ýnsanýn vahye ve sonuçta da Allah’a ihtiyacý olduðunu hissettirmek lazým. Bu da vahyi kucaklamýþ, Allah’a firar etmiþ ve ona doðru koþan insanlarýn, vahye sýrtýný dönmüþ vahye kulak asmayan insanlara bu acý gerçekleri  hatýrlatmalarý ile gerçekleþir.Buna kýsacasý teblið de diyebiliriz. Ama teblið bazen farklý anlamlarda yorumlanabilir. Þöyle diyelim;   izah etmek, davet etmek, asýl yaratýlýþ gayemizi insanlara sunmak, onlarý çaðýrmakgerekir. Ancak o zaman insanlar düþünebilirler. Ve  yine ayetlerden anlýyoruz ki “Ýman etmeyecek insanlarýn” büyük bir kýsmý maalesef çaðýrsak bile gelmeyecekler. Ama bizler gelecek olanlarý arayacaðýz, gelecek olanlarý gelmeyecek olanlardan çekip çýkarmamýz lazým, oradan ayrýþtýrmamýz lazým. Bu da Allahu Tealâya giden insanlarýn temel görevidir. O yüzden Rahman Azze ve Celle “ insanlar hüsrandadýr”  der Asr süresinde. “Ancak iman edenler, salih amel iþleyenler, yani imanýný gösterenler, hakký ve sabrý birbirine tavsiye edenler müstesna” der. Demek ki iman edip salih amel iþleyenler mutlaka baþkalarýnýn da güzel yolculuða baþlamalarý için onlara yapýcý katkýlar vermeli, sunmalý, hatýrlatmalý. Allah ve Kur’an ile aralarýndaki maalesef o olumsuz negatif etkileri, ortadan kaldýracak, gayretli bir çalýþma içine girmeleri lazým. Ýnsanlara anlatmalarý lazým, insanlarýn da onlarýn anlattýðý þeylere biraz kulak kabartmalarý lazým. Bu da insanýn vahye ve Allah’a çok ihtiyacý olduðunu ona hissettirmekle baþlar. Ýnsan bir þeye ihtiyaç hissederse ona yönelir ihtiyaç hissetmezse ona kulak kabartmayacaktýr.Ýnsanýn Allah’a ihtiyacý olduðunu insana göstermek lazým ve sonuçta vahye ihtiyacý olduðunu ona hatýrlatmak lazým, iþin özü bu.

 

 

 

 

G.Tefekkür-Hocam toplumun temeli olan aile sarsýlmakta Müslüman bildiðimiz aileler bile çok hýzlý bir þekilde daðýlmakta. Ailelerimizi korumakta zorlanýyoruz. Acaba Kuran ve sünnet ikliminde bize anlatýlan aileyi mi anlayamýyoruz? Ya da tercih hatalarý mý var? Bunun sebebi ne olabilir?

 

 

Abdülhamit Kahraman- Tercih hatalarý vardýr belki, ama deðerli kardeþim, þu ailemizin baþýna gelen þeyler son 5-10 yýldýr olmaya baþladý. Bundan önce çok daha az ve seyrekti. Ne oldu da son on yýldýr ailemiz yara almaya baþladý diye yukardan bir bakýþ ile baktýðýmýzda birkaç temel sorun görüyoruz. Birincisi insanlarda bireyselleþme var. Yani evlilik odur ki “ben”   kelimesini insan evlendikten sonra fazla kullanmamalý “ben”ini dýþarýda býrakmalý. Çünkü yuva “biz”den oluþur. Fakat bazý insanlar maalesef kendi benliklerini evlilik içinde devam ettiriyorlar, karþý tarafý kendisine benzetmek istiyorlar. Bireysellik biraz buradan çýkýyor ve bizim iliklerimize kadar ne yazýk ki iþlemeye yüz tutan kapitalizm “bireyselliði” çok ön plana çýkartýyor. Menfaat putu dediðimiz insanýn içerisindeki zayýf ve negatif  noktalarý çok öne çýkartýyor ve insanlar kalbilikten nefsiliðe doðru yönelmeye baþlýyorlar. Bir evliliðin ilerleyebilmesi için insanlarýn nefsilikten kalbiliðe gelmesi lazým, yani kalbileþmiþ insanlar birbirini anlarlar. Birbirlerinin zor zamanlarýna katlanýrlar ve yuvayý kolay kolay daðýtmazlar, yuvalarýn en çok daðýlma sebebi bireyselliktir, nefsiliktir ve son yýllarda ortaya çýkan biraz da geçim sýkýntýlarýdýr. Bu krizlerin üst üste gelmeleri ailede geçim sýkýntýsýný ortaya çýkarmýþtýr. Hanýmlar ne yazýk ki iyi bir geliri olmayan kocalarýn, önceleri çok sevseler bile gözünden düþmeler olabilmektedir. Yapýlan istatistikler de bunu göstermektedir. Haným kardeþlerimiz alýnmasýn ama diyelim ki; üç gün iþsiz kalsa ya da üç hafta iþsiz kalsa sanki üç yýl iþsiz kalmýþ da ortada kalacaklarmýþ gibi davranmaktalar. Yine ailelerde Allah’ýn dinine olan desteðin terk edilmesi, eðitim çalýþmalarýnýn býrakýlmasý, sohbet çalýþmalarý ve okumalarýn býrakýlmasý yani manevi dinamiklerimizi besleyen, o katký saðlayan enerjilerin çok zayýflatýlmasý yuvalarý katlanýlmaz birer birliktelik haline getirmiþtir. Bunlarý da unutmamak gerekir, yani sadece iþ maddiyat deðildir. Çok fakir olduðu halde çok iyi geçinen aileler vardýr ama niçin kalpleri zengindir, imanlarý zengindir, inançlarý zengindir? Bizim insanýmýzda maalesef (hepsi için demiyoruz)  maneviyatý besleyen çalýþmalar çok azaldýðý için Allah ile iliþkiler zayýfladý ve kiþilerin nefisleri ön plana çýktý. Nefislerin ön plana çýktýðý yerde katlanma azalýr, katlanma azalýnca kiþiler artýk evliliði sýrtýndan atmasý gereken bir yük haline getirir, iki taraf birbirinden soður, uzaklaþýr, kaprisler, kýrmalar, itmeler, hýrçýnlýklar, sertlikler iki taraf içinde gündeme gelir. Ve evlilik “galiba biz yapamayacaðýz” noktasýna gelir. Son olarak bu konu ile þunu ifade edelim ki insanlar boþanmayý önce kafasýnda oluþtururlar, insanlar boþanmayý akýllarýna getirirlerse bilsinler ki bu bir gün diline gelecek, sonra da haline yansýyacak ve gerçekleþecek. O yüzden akýldan boþanma fikrini kiþinin aklýna getirmemesi lazým. Fuhþiyat durumlarý hariç tabii. Çünkü þeytanýn (Buhari’de geçen hadistir)  en temel görevlerinden bir tanesi yuvayý yýkmaktýr, aileleri birbirine düþürmektir, küçük þeyleri büyütmektir.

 

 

 

 

G.Tefekkür- Hocam mevcut eðitim anlayýþý ile Ýslami manada eðitim arasýnda farklýlýklar var bu farklýlýklar yeni nesillerin ayrým noktasý haline gelmekte, mevcut eðitim sistemi pragmatist pozitivist ve biraz da böyle egoist dayatmalarý ön plana çýkarmakta. Bu olaylarý nasýl aþabiliriz? Ýslami bir eðitimi insanlara nasýl içselleþtirerek verebiliriz?

 

 

 

Abdülhamit Kahraman- Mutlaka ve mutlaka almýþ olduklarý sistemin eðitiminin dýþýnda kiþilerin manevi bir eðitimden geçmesi lazým. Yani tek bir eðitim, insanlarý tek tipçi yapar. Þu andaki sistemin eðitimi insanlarý düþünmeyen, üretmeyen, topluma ve onu yaratan Allah’a karþý herhangi bir katký deðer saðlamayan, bireyselci sizin dediðiniz gibi, kapitalist dünyanýn (batý dünyasýnýn) geldiði noktaya bizim insanýmýzý taþýmayý içten içe hedefleyen, sonuçlarý olmayan bir yere insaný çok da fazla götürmeyecek bir eðitim formasyonu veriliyor. Ýçerisinde bilgi yýðýlmýþ, aslýnda o bilgi de son dönemlerde azaltýlmýþ bir eðitim modeli hedeflenmiþ. Kiþiler yine batýda olduðu gibi bireyselleþeceklerdi, tüketeceklerdi çünkü tüketen tükenir, tüketen aslýnda üretenlerin bir yerde cebini kasasýný doldurmuþ olur. Mevcut eðitimden biraz bu da öne çýkýyor. Bunun çözümü nedir peki? Bu aslýnda çok müstakil ve çok büyük bir konudur, ama haftada bir gün de olsa, birkaç saat da olsa gençlerimize ve çocuklarýmýza manevi eðitiminin verileceði ortamlar hazýrlamak lazým. Mesela ev okulu projeleri hazýrlamak lazým. Bunlar Türkiye’nin çok çeþitli yerlerinde baþarýlý þekilde uygulanýyor. Manevi deðerlerimizi öne çýkartan insanlarý Allah ile barýþtýracak, Allah’ý onlara hatýrlatacak, þahsiyetlerini ve ahlâklarýný onaracak ve düzeltecek  güzel manevi çalýþmalar içerisinde olmamýz lâzým. Gençlerin aklýný ve kalbini kazanarak onlarýn Allah ile iliþkilerini iyileþtirecek alternatif, mutlaka hayýrlý çalýþmalar yapmak lazým. Biz buna sohbet kültürü diyoruz, tabii manevi eðitim kültürü  de diyebiliriz. Seminerler, konferanslar diyebiliriz, ev okullarý diyebiliriz. Artýk isimlendirmenin bir noktadan sonra çok önemi kalmaz. Ýçinin nasýl doldurulduðu önemlidir. Tamamen sistemin elleri içerisinde yoðrulmuþ gençlerin geleceði, manevi anlamda yoktur. Kiþisel manada da çok bir þey kazanabilecekleri kanââtinde de deðilim. 

 

 

 

 

G.Tefekkür-Aklýn, hayatýmýzda bizim için günlük doðrularý belirlediðini düþünüyoruz, fakat bazen öyle hatalarýn içerisine düþüyoruz ki bu hatalarla birlikte müthiþ bir þekilde psikolojik rahatsýzlýk bunalým yaþýyoruz. Aklýn yeterli olduðu bir hayat nizamýnýn yanlýþlarý ne olabilir? Tabii sadece akýl yeterlidir diyen insanlar için …

 

 

 

Abdülhamit KahramanBunu batý denedi, Amerika denedi. Sadece aklý öne aldý, akýl merkezli yaþadý. Akýllarýný kullandýlar, ürettiler ve birçok sorunu kendi çaplarýnda çözdüler. Yani üretim yaptýlar, sistem çözdüler ama insaný bitirdiler. Yani (sadece akýlcýlýk) kiþiyi aklýmýn aldýðýný alýrým aklýmýn almadýðýný atarým noktasýna getirir ki bunu bizim kabul etmemiz mümkün deðil. Bu durum ise rasyonalizmin ve pozitivizmin sonucu anlamýnda bir þeydir. Bu düþünceyi ortaya atanlara bile hayrý olmamýþtýr. Kýsacasý; kýsmi küçük bir eþyayý ya da aleti üretme noktasý hariç faydasý olmamýþtýr. Ama bunun çözümü ve doðrusu “Allahu Teala’nýn verdiði bu aklý kullanmayalým akýlsýz yaþayalým” asla deðildir.  Allahu Teala’nýn verdiði aklý onun istediði sýnýrlarda aklederek ama kalbi aklýmýzý öne çýkartarak düþünmemiz lazým. Yani bir mümin akýldan akletmez kalpten akleder. Aklýn fonksiyonlarýný kalple birlikte iþleten insan sonuç alýr. Batý aklýnda bu yoktur, batý aklýnda kalp yoktur, insanlarýn kalbileþmesine kesinlikle müsaade edilmez, böyle bir maneviyat geleneði yoktur. Zaten kendi maneviyat geleneklerinde Hýristiyan kültürünü de ciddi derecede yaralamýþlardýr. Oradan da sonuç alamamýþlardýr. Peki ne yapmalýyýz? Bizim insanýmýza aklýný kullanmayý öðreteceðiz ama kalbi ile beraber bunu yapabilirsek doðruya ulaþmýþ oluruz

 

 

 

 

G.tefekkür-Bir yazýnýzda þöyle cümlelere rastlamýþtým: “Biçim olarak en güzel þekilde yaratýlmýþ insan, ruhi olarak ona denk getirilip terbiye edilmiþ ise” … þeklinde bu söz ile ne anlatýlmaktadýr?

 

 

Abdülhamit KahramanBu söz nedir? Bizim yýllardýr derslerimizde aslýnda ara ara yapmaya çalýþtýðýmýz bir þey. Allahu Teala kendisi de kitabýnda buyurduðu gibi, insanýn þeklini suretini çok güzel yaratmýþ ama ruhunu ve maneviyatýný yani nefsini ayný þekilde deðil. Ýnsanýn bu dünyadaki yaþam sebebinin bizce acizane en önemli tanýmý, insaný aþaðýlarýn aþaðýsý olan yerden alýp en yukarýya doðru çýkarmak. Yani insaný nefsilik çukurundan kalbili bir noktaya çýkarmak, yani suret olarak, þekil olarak, biçim olarak en güzel þekilde yaratýlmýþ insaný, ruhen ve manen iç dünya olarak ona denk hale getirmesidir. Bunu baþaran insan olgunlaþmýþtýr bunu baþaran toplumlar kemal hale gelmiþlerdir. Bunu baþaran insanlar, yapýlar, cemaatler ideal noktaya gelmiþtir. Efendimiz (sav)in  biliyorsunuz elleriyle, çok olumsuz durumdaki ashabý,  evliya derecesine hatta ondan daha yukarýya çýktý. Þeklen çok güzel olan insanlar, ruhen-manen ve içsel olarak çok kötü idiler. Kendi evlatlarýný öldürecek, yol kesecek kadar çok kötü iþler yapýyorlardý. Ama Efendimiz (sav) elleriyle ve vahyin þekillendirmesiyle pýrýl pýrýl, tertemiz,  gökteki yýldýzlar gibi bize örnek nesil yetiþtirdi. Bu dünyada bunun modellemesini yapmamýz lazým. Bizim derslerimizde en çok kullandýðýmýz ifadelerden bir tanesi þu; “bu çaðýn sahabesi olmaya gayret etmek lazým.”  Hedef budur insanýn içerisinde aþaðýlarýn aþaðýsýna çevrilmiþ insan, ona denk suretine denk hale getirilip müthiþ bir manevi çalýþma içerisine girerse bu çaðýn sahabesi olabilir. Çünkü sahabenin özelliði oydu. Kendisini aþaðýdan aldýðý Allah Resulünün elleriyle ve vahiy ruhuyla en yukarý çýkarttý ve bize örnek oldular. Rahmana bakarak ve ona baðlý olarak yaþadýlar, Kuran’a yaklaþtýlar. O sözün özü bu iþte. 

 

 

G.Tefekkür-Hayatýn merkezine Allah yerleþince biliyoruz ki insan, Kur’an ve sünnet merkezli hayatý daha güzel yaþýyor. Sorun yerleþtirmede, bunu hayatýmýzýn merkezine nasýl yerleþtireceðiz?

 

 

Abdülhamit KahramanAllahu Teala’nýn farkýna varmak lazým, Allah ile  beraber yaþamak için. Bu birinci þart. Ýkincisi bunun üst aþamasý Allahu Teala’ya olan ihtiyacýmýzý sürekli taze tutmamýz lazým. Üçüncüsü Allah ile beraber yaþarken ondan bize gelen donanýmlarý yavaþ yavaþ üzerimize almamýz lazým. Yani eðitim, yani bilinç. Dördüncüsü bize Allahu  Teala’yý hatýrlatan toplumlar, yapýlar, kurumlar, camialar içerisinde olmamýz lazým. Ve oradan aldýðýmýz enerjiyi ki, okumada buna dahildir, manevi motivasyonu kalbili ve imani bir hayata yayacak mücadele içinde olmamýz lazým. Bazý insanlar esnaflýk yapabilir, bazý insanlar kamuda çalýþabilir. Ýnsanýn helâl kazanç yapmak kaydý ile ne yaptýðý önemli deðil. Birkaç istisna hariç her peygamberin iþi vardý. Kimi marangozdu kimi demirci idi. Her peygamber bir iþle uðraþtý ama Allah ile beraber oldu. Ashabý Kiram da öyleydi ve Ashabý Suffa hariç (ki onlarýn da zaman zaman çalýþanlarý daðdan odun getirip satanlarý vardý ara ara pazara gidenleri vardý) ama genel olarak bütün Ashabý Kiram’ýn iþi gücü vardý. Çarþýda pazarda olup hayatýn içindeydiler ama Allah ile beraberdiler ve Allah’ý unutmuyorlardý. Peki bunun çözümü ne? Çözümü þu; sürekli Allah ile beraber yaþamak, yani Allah’ý zikrederek yaþamak. Tabii zikir kelimesi tesbihatla karýþtýrýlýyor, bu doðru deðil. Zikir baþkadýr tesbihat baþkadýr. Aslýnda zikir üç þeydir; bir Allah’ý anmak, iki Allah’ý anlamak, üç Allah’ý anlatmak.


Bu üç þeyi yapan, gerçek zikir ehlidir. Allah ile aramýz iyi olsun istiyorsak zikir ehli olmamýz gerek, yani tesbih ehli deðil. Sadece Allah’ý anlayacaðýz, Allah’ý anacaðýz,  Allah’ý anlatacaðýz. Anmak-anlamak- anlatmak bu üçü varsa Allahu Teala hayatýmýzda var demektir. Her anda her þekilde Allah’ý unutmadan yaþacaðýz. Nasýl ki bir insan birisine aþýk olsa, birisini çok sevse ve  hayatýnda onun için o ne kadar deðerli ise, nereye giderse gitsin o aklýndan çýkmaz.  Allahu Teala’ya, -teþbihte hata olmaz- yürekten bir sevgi, taze bir iman, þuurlu bir bakýþ açýsý oluþursa çarþýda pazarda,  alýþ veriþte de olsak Allah’ý unutmayýz. Bir insanýn Allah’a yakýnlýðý-takvasý, Allahu Teala’ya baðlýlýðý ile yani onu unutmadan yaþamasý ile ölçülür. En çok Allah’ý hatýrlayan, en çok unutmayan kiþi Allah katýnda en deðerlidir. O yüzden “Allahu Teala’yý çokça zikredin” der Kuran-ý Kerim’de. Hiçbir ibadet için Rahman “çokça yapýn” demez sadece zikir için der. O da tesbihat deðildir. Yukarda saydýðýmýz bu üç madde  bizde oldukça ve takva elbisemizi giyindiðimiz zaman hayatýn kirleri bizlere zarar veremez. Bunu bir örnekle anlatalým; balýk adamlar vardýr biliyorsunuz. Otuz kýrk metre yada elli yüz metre dalarlar, aþaðýdan bir þeyler toplarlar. Önemli gördüðü þeyleri, dünyanýn en iyi yüzücüsü, en iyi balýk adamý belli mesafeden hariç balýk adam kýyafeti giymeden, oksijen tüplerini takmadan dibe dalmaz. Dalarsa vurgun yer, felç olur, basýnçtan dolayý kulaklarý patlayabilir ve o kiþi boðulabilir. Yani kiþi istediði kadar iyi yüzücü olsun, istediði kadar balýk adam olsun, kýyafetsiz dibe dalýnmaz. Hayatýn içerisinde yaþamak da dibe dalmak gibidir. O yüzden Allah kullarýna takva elbisesini vermiþtir. Araf süresinde Rahman der ki; “ Size gökten korunasýnýz diye ziynet eþyasý olarak elbise indirdik. Ama bilesiniz ki sizin için takva elbisesi daha hayýrlýdýr.” Takva elbisesi giyerek hayatýn sularýna dalan insana hiçbir vurgun olmaz, hiçbir basýnç olmaz, o sular ona boðucu etki yapmaz. Takva elbisesiz hayatýn içerisinde yaþarken, hayat insaný kirletiyor, kulaðýna su kaçýyor, aðza su kaçýyor ve boðuluyor. Ama takva elbisesi olan asla vurgun yemez inþallah. Kardeþlerimiz bu örneði biraz tefekkür ederse muttaki olanlarý Allah koruyacaktýr.

 

 

G.Tefekkür- Hocam bize zaman ayýrdýðýnýz için Allah razý olsun,  teþekkür ederiz.

 

 

Abdülhamit KahramanEstaðfurullah, biz teþekkür ederiz .

 

 

Bu yazý 15162 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

ERDAL ERYÝÐÝT 02-04-2010, 22:38:08
Hocamýzdan Allah razý olsun bizi rabbimizin kendisine sunduðu ýþýkla aydýnlattý..Gerçektende öyle deðilmidir bir arabayý amacý dýþýnda kullanýrsak yani ulaþým için deðilde bir ofis amacýylaveya bir vazoyu bir çekiç olarak kullanmaya çalýþýrsak bir iþe yaramayacaðý gibi bir anlam ifade etmeyeceði gibi Allahýn bize emanet olarak verdiði hayatýda sahibinin varediþ amacý dýþýnda kullanýrsak bir anlam ifade etmeyecektir onun içindirki hangi amaçla yaratýldýðýmýzý ( BEN ÝNSANLARI VE CÝNLERÝ ANCAK VE ANCAK BANA KULLUK ETSÝNLER DÝYE YARATTIM ) anlamalý kavramalý idrak etmeli ve insanlarýnda idrak etmeleri için sonuna kadar mücadele etmeliyiz üzerimizdeki ve üzerindeki balýkçý düðümlerini çözmeyi baþarabilirsek gerisi çorap söküðü gibi gelecektir...
 
saliha yanak 22-02-2011, 08:27:46
hep derdim yok mu piskolojiyi kuran gözüyle anlatan. Kiþisel geliþim adý altýnda kitaplardaki en bariz açýktý .Bunu kapattýðý için hocama duacýyým ondan faydanlanmayý nasip eden rabbime hamd olsun
 

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

16 Sevvâl 1445 |  25.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

"Rabbin þöyle emretti: Sadece Allah’a ibadet edeceksiniz. Ana ve babanýza iyi davranacaksýnýz. Onlar-dan biri veya her ikisi senin yanýnda yaþlanýrsa, sakýn onlara “of!” bile deme! Onlarý azarlama! Onlara saygýyla hitap et! Onlara merhamet ederek tevâzu kanadlarýný aç da, “Rabbim! Küçüklüðümde onlar beni nasýl þefkatle büyüttülerse, sen de onlara öyle merhamet et, de!"

( Ýsrâ sûresi - 23)

Bir Hadis

Hz. Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) anlatýyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) buyurdular ki:

"ALLAH'a duayý, size icabet edeceðinden emin olarak yapýn. Þunu bilin ki ALLAH Celle Þânuhu (bu inançla olmayan ve) gafletle, (baþka meþguliyetlerle) oyalanan kalbin duasýný kabul etmez."



(Tirmizi, Da'avât 66)

Bir Dua

“Allah’ým! Lütfundan bize rýzýk ver, bizi rýzkýndan mahrum etme, bize verdiðin rýzýklarý bizim için bereketli yap, katýnda bulunan nimetlere raðbetimizi arttýr ve bizi gönül zengini eyle.”

(Ýbn Ebu Þeybe, Dua, 42)

Hikmetli Söz

Ahmakla dostluktan çekin, zira iyilik edeyim derken çok defa kötülük eder.

Hz. Ömer (r.a)  


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com