Rahmet Ayý Ramazan Ramazan ayý, sahuruyla, iftarýyla, teravihiyle bereketli bir aydýr ve müjdeler yüklüdür.
Sevgili Peygamberimiz, "Ramazan olduðu zaman rahmet kapýlarý açýlýr, cehennem kapýlarý kapanýr ve þeytanlar zincire vurulurlar” buyurmak suretiyle bu müjdelerle bize ümit ve moral vermektedir.
Evet… Ramazan ayý girince rahmet kapýlarýnýn sonuna kadar açýlacaðý müjdesi veriliyor.
Açýlmýþ olan rahmet kapýlarýndan kanatlanarak geçmeyi elbette ki hepimiz isteriz ve bu müjdeye eriþebilmek için olabildiðince duyarlý davranýrýz.
Ramazan ayý girince cehennem kapýlarýnýn kapanacaðý haberi veriliyor, þeytanlarýn zincire vurulacaðý,insanlara vereceði zararlarýn da ilahî bir lütufla engelleneceði bildiriliyor. Elbette ki þeytanlara zincir vurulunca, müminlere zarar ulaþtýrmaya gücü kalmaz. Þeytan, ramazan ayýnda inanç, ibadet ve ahlak bütünlüðünü saðlayan Müslüman’ý günah yollarýnda yürütemez. Çünkü bu ayda Müslüman, cennetin, yolundadýr; kendisini cennete götürecek ibadetlerin, hayýrlarýn ve tövbelerin yürüyüþündedir.
Sahurun Bereketi
Ramazan'da sahur vardýr, iftar vardýr, teravih vardýr; sahurda bereket, iftarda hayýr ve meleklerin duasý, teravihte ise geçmiþ günahlarýn baðýþlanacaðý müjdesi vardýr.
Evet… Sahurda bereket vardýr.
Nebevî bir müjdede sahurda bereket olduðu güzel haberi bize veriliyor ve bu sebeple mümkün mertebe sahura kalkmamýzýn uygun olacaðý öðütleniyor.
Bilindiði gibi seher ve sahur ayný kökten geliyor.
Öteden beri seherlerde “Allah” demenin, kelimat-ý tesbihat ile Yüce Mevla’ya yalvarmanýn bizi kemale eriþtireceðini dinî geleneðimizden biliriz. Ýþte biz, bir yandan sahurda oruç için yemek yiyip niyetlenirken, bir yandan da Cenab-ý Hakk’a yalvarýp yakararak gecenin o enginliðini ve dinginliðini ruh âlemimize yansýtarak müjdelenen rahmet çiçeklerini dermeye çalýþýrýz.
Ýftarýn Hayrý
Ýftarda hayýr, bol ecir ve meleklerin istiðfarý vardýr. Bu sebeple ashab-ý kiramýn nakline göre Peygamber Efendimiz, iftarda da, akþam namazýnda da acele ederdi, bunlarý tehir etmezdi/geciktirmezdi. Bir gün Peygamber Efendimiz, Sa'd b. Ubâde Hazretlerinin yanýna geldiðinde Hz. Sa'd bir parça ekmek ve zeytin çýkardý. Rasul-i Ekrem (s.a.s.) bunlarý yedi. Sonra, “Sofranýzda oruçlular iftar etsin, yemeklerinizi iyi kimseler yesin, melekler de size dua etsin” buyurdu. Yine Sevgili Peygamberimiz, “Bir kiþi oruçlu birine ikram ile iftar ettirirse oruçlunun sevabý gibi sevap kazanacaðýný, oruçlunun sevabýndan da hiçbir þeyin eksilmeyeceði”ni müjdeledi.
Evet… Ýftar müjdeleri bizi ne kadar ümitlendiriyor!
Çektiðimiz zahmetin karþýlýðýný hemen rahmet olarak görebileceðimiz, hissedebileceðimiz, yaþayabileceðimiz bir mutlu an oluyor iftar sofrasý. Aile fert leriyle, hayýrlý insanlarla birlikte oluyoruz iftar sofrasýnda. Hayýrlý insanlar soframýza iþtirak etmiþlerse kendi sevaplarý hiç eksilmeksizin sevaplarýnýn bir benzeri bize yazýlýyor…Ama soframýzýn görünmeyen konuklarý da var… Onlar melekler… Soframýza yemek için gelmiyorlar… Onlar, gün boyu Allah için aç kalýp “hû!” diyenlere istiðfar ediyorlar, günahlarýnýn baðýþlanmasý için Allah’a dua ediyorlar…
Haydi çok hoþ bir iftar müjdesini daha okuyucu ile paylaþalým:
Dinî geleneðimizde yer alan gönül aydýnlatýcý bir habere göre iftar vakti oruçlunun aðzýndaki açlýk kokusu, Allah katýnda misk kokusundan daha deðerli sayýlmaktadýr. Çünkü o, Allah için aç kalmanýn kokusudur.
Teravih Müjdesi
Ramazan müjdeleri devam ediyor…Ramazan ayýnda yatsý namazýna ilave olarak, vitirden önce kýlýnan teravih namazýnýn da insanlarýn günahlarýnýn affýna vesile olacaðý nebevî müjde ile bildirilmiþtir. Müjdeler Peygamberi Fahr-i Kâinât Efendimiz, bu konuda þöyle buyurmaktadýr: "Bir kimse ramazaný þerifin gecelerinde ibadetin sevabýna inanarak ve mükâfatýný sadece Allah’tan umarak O’nun rýzasý için teravih namazýný kýlarsa, geçmiþ günahlarý baðýþlanýr… Faziletine inanarak ve mükâfatýný umarak Allah rýzasý için ramazan gecelerini ibadetle geçiren kimsenin geçmiþ küçük günahlarý baðýþlanýr." Ýþte bu da bir büyük ramazan müjdesi… Teravih müjdesi… Bu sebeple olsa gerek ki Müslümanlar teravih için camileri dolduruyorlar.
Ramazan Ecri
Ramazan müjdelerinin en ferahlatýcý olanlarýndan biri de “ramazanda oruç tutmanýn sevabýnýn tüm ölçülerin ötesinde ve üstünde olacaðý”dýr. En baþta bu müjde olmak üzere diðer ramazan müjdelerini de ihtiva eden bir hadisinde Rasul-i Ekrem Efendimiz þöyle buyurur:
Aziz ve Celil olan Allah: "Ademoðlunun iþlediði her hayýr ve ibadette kendisi için (bir menfaat düþüncesi var)dýr. Fakat oruç böyle deðildir. Çünkü oruç, halis Benim (rýzam) için yapýlan bir ibadettir. Onun mükâfatýný da Ben veririm." buyurdu. Oruç bir kalkandýr. Herhangi biriniz (bilhassa) oruçlu bulunduðu gün, artýk kötü söz söylemesin ve baðýrýp çaðýrmasýn. Eðer biri kendisine söver veyahut onunla dövüþmek isterse hemen "Ben oruçluyum" desin! “Muhammed'in caný elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun (aðzýndaki açlýk) kokusu kýyamet gününde Allah katýnda misk kokusundan daha temizdir. Oruçlunun,kendileriyle ferahlanacaðý (iki mühim) sevinci vardýr: Ýftar ettiði vakit iftarýyla sevinir; Rabb'ýna kavuþtuðu zaman da oruc (unun mükâfatý) ile ferahlanýp sevinir.”
Evet… Oruçta riya olmaz! Oruca Allah için samimiyetle niyet eden, sevaplý, bol ecirli, dualý, ferahlý ve bereketli bir iftara eriþir. Riyanýn karýþamadýðý oruç, Allah için tutulmaktadýr ve sevabý da O’na aittir. Oruçlu, iftar sevinciyle ferahlanacaðý gibi, Rabbi’ne kavuþacaðý an da orucunun mükâfatý kendisine hissettirilir. Bu, ne büyük müjde! Öyle deðil mi?
Cennette Reyyan Kapýsý Müjdesi
Bu yazýyý Peygamber Efendimiz’in, samimiyetle ramazan orucunu tutanlara verdiði büyük müjde ile tamamlamak uygun olur. Bu müjde, “oruçlularýn cennete özel bir kapýdan sevk olunacaklarý” haberidir. Ýþte o müjde:
Cennette Reyyan denilen bir kapý vardýr. Bu kapýdankýyamet gününde (cennete) yalnýz oruçlular girer. O kapýdan onlardan baþkasý giremez. (Kýyamet gününde) “Oruçlular nerede?” diye nida edildiðinde, oruçlular kalkýp oradan girerler. Oruçlularýn sonuncusu içeriye girdiði zaman kapý kapatýlýr ve oradaiçeriye (oruçlulardan) baþka hiç kimse giremez!
Nebevî Müjdenin Ýzinde
Hz. Âiþe’nin bildirdiðine göre bütün bu müjdelerin kaynaðý olan Sevgili Peygamberimiz, bu müjdeler ayýný diðer zamanlara göre daha bir duyarlýlýkla deðerlendirirdi. Özellikle ramazanýn son on günü girince, geceleri (diðer gecelere göre daha bir duyarlýlýkla) ihya eder, ehil ve ailesini (aile bireylerini ibadet için) uyandýrýr, ibadete daha fazla önem verir, diðer vakitlere göre daha çok bir ibadet gayretine ve çalýþmasýna girerdi.
Yüce Allah tarafýndan Kur’an’da, içinde “Kadir” olmayan bin aydan hayýrlý olduðu müjdelenen mübarek "Kadir Gecesi"de ramazan ayýndadýr.
Evet… Müjdeler ayý olan mübarek ramazanýn içindeki “müjdeler gecesi olan Kadir Gecesi” de gerçekten hayrý, sevabý, huzuru ve güzelliði açýsýndan derinliði olan bir gecedir.
Þayet Peygamber Efendimiz’in izi sýra yürür ve ramazan ayýný gereði gibi deðerlendirebilirsek, biz de bu müjdelere eriþebiliriz.
Haydi… Ramazan bilinciyle müjdelere doðru yürü Yelim!
|