Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 583
Toplam 15283837
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Ramazan ikliminde farkýndalýk bilinci ve komþuluk

Ýnsanoðlu bu âlemde sahip olduðu mal ve mülkü kendisinin sanýr. Bu duygu infak ve paylaþmanýn önündeki en büyük engeldir.
17/08/2011

Ramazan iklimi hem Kur’an ve oruç, hem merhamet ve þefkat, hem de af ve gufran ayýdýr. Ramazan, Kur’an’ýn nazil olmaya baþladýðý, Ýslam’ýn beþ temel esasýndan orucun farz kýlýndýðý, merhamet duygularýnýn zirveleþtiði, Hz. Peygamber ile Cebrail’in Kur’an’ý mukabele ettiði, ümmetin de tekrarladýðý ibadet-yoðun bir mevsimdir. Ramazan’ýn manevi bir iklim olmasýný saðlayan, Kur’an ve oruç ayý oluþudur.

Ramazan iklimindeki oruç, insana baþkalarýnýn farkýnda olabilmek gibi bir duyarlýlýk ve farkýndalýk kazandýrýr. Oruçla insan imsaki; yani aðzýndan gireni kontrol etmeyi ve açlarýn hâlini kavrama empatisini elde eder. Çünkü aç olan insan, açlýðýn ne olduðunu anlar. Tok ise herkesi tok zanneder.

Farkýnda olmamýz gerekenler ilk olarak aile fertlerimiz, akrabalarýmýz, yetimler ve komþularýmýz, sonra ülkemizin insanlarý ve topyekûn insanlýktýr. Çünkü “dünyanýn gidiþatýndan Müslüman sorumludur.” Ýslam, beþeri münasebetleri yakýndan uzaða doðru tanzim etmiþtir. Bu itibarla yakýn olanlarýn uzak olanlara göre daha fazla hakký vardýr. Nebevî ifadesiyle insan tabiatýnýn icabý da budur. (Bkz. Buhârî, Þüf`a, 3, Hibe, 16, Edeb, 32.) Allah Teala da ayette þöyle buyurur:"Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir þeyi ortak koþmayýn. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakýn komþuya, uzak komþuya, yanýnýzdaki arkadaþa, yolcuya ve maliki bulunduðunuz kimselere iyi davranýn.." (Nisâ, 36.)

Ayette ifade edilen yakýn komþuya iyilik, hem evi yakýn olan komþu, hem de Müslüman kardeþlerine güzel muamelede bulunmak ve onlara yardým etmek demektir. Uzak komþuya iyilik ise, evi uzak olan yahut Müslüman olmayan kimselere yardým demektir. Hz. Peygamber (s.a.s.) haklar açýsýndan komþularý üçe ayýrmaktadýr:

1- Gayrimüslim komþular: Bunlarýn sadece komþuluk haklarý vardýr.

2- Müslüman komþular: Bunlarýn komþuluk ve din kardeþliði olmak üzere iki hakký bulunmaktadýr.

3- Müslüman akraba komþular: Bunlarýn komþuluk, din kardeþliði ve akrabalýk olmak üzere üç haklarý vardýr. (Ýbn Hacer, Fethü’l-Bârî, Dâru’l-Fikr, Fuat Abdülbâkî neþri, ts., X, 456.) 

Peygamber Efendimiz, infakta gözetilmesi gereken sýrayý þöyle tesbit etmiþtir: "Harcamaya nefsinden baþla. Artaný çoluk çocuðuna sarf eyle. Ailenden bir þey artarsa, bunu da yakýnlarýna harca. Bunlardan arta kalaný da saðýndaki solundaki komþulara ver!" (Bkz. Nesâî, Zekât, 60, Büyû, 84; Müslim, Zekât, 41.) 

Samimi Müslümanýn ahlaký, civardaki komþularýn farkýnda olmaktýr. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.) bu konuda bizler için þöyle bir hayat kýlavuzu ortaya koymaktadýr: "Komþusu açken tok yatan bizden deðildir." (Hâkim, II, 15; Heysemî, VIII, 167.) 

Modern hayat tarzýnýn insanlara kaybettirdiði en önemli deðerlerden birisi komþuluk münasebetleridir. Günümüz insanlarý, çevresinin farkýnda olmayan merhametten mahrum bencil ferdler hâline geldi. Her koyunun kendi bacaðýndan asýlacaðý düþüncesiyle insanlar çevreye duyarsýzlaþtý. 

Komþuluk iliþkilerinin nirengi noktasý, komþularýn da insan olduðu duygusuna ermektir. Sadece "kendi" merkezli yaþamak, "ben" merkezli düþünmek ve karþýsýndakileri hiçe sayýp görmezden gelmek komþuluk münasebetlerinin zaaf noktasýdýr. 

Komþularýný görmezden gelen ben merkezli tavrýn önüne geçecek anlayýþ, kendini baþkasýnýn yerine koymaktýr. Kiþisel geliþimle ilgilenenler diyorlar ki: Ýnsani iliþkilerin temel noktasý "empati" denilen kendisini karþýsýndakinin yerine koyma prensibidir. Empati duygusuna ermiþ bir mümin, dünya imtihanýný baþarýyla tamamlayacak bir yüreðe sahip demektir. 

Kýyamet günü alýþveriþi olmayan bir gündür. Alýþveriþi olmayan, dükkânlarýn kapalý olduðu bir günde nasýl alýp satarak eksiklikler tamamlanamazsa, kýyamette ibadet ve infaka ait eksik ve gedik tamamlanamaz. Bu itibarla ramazan ayýný fýrsat bilip yakýn çevremizdeki ihtiyaç sahibi komþularýmýzýn farkýna varmak, alýþveriþi olmayan o günden emin olmanýn bir yoludur. 

Komþularýn, yakýnlarýn, ihtiyaç sahiplerinin dertlerini hisseden kiþiler, tarlasýna tohum eken çiftçiye benzerler. Nasýl çiftçi araziden en iyi þekilde mahsul elde etmek için ziraata gereken ehemmiyeti verir ve tohumun en iyisini ekerse, komþularýna ve çevresindekilere infakta bulunan kiþiler de malýn iyisinden bolca verirler. Çünkü Allah Teala onlarý en güzel þekilde mükâfatlandýracaktýr. Ýnfak edenler bu gerçeðe inanýrlar. Nitekim Kur’an’da: "Ýyiliðin mükâfatý iyilik deðil midir?" (Rahmân, 60.)buyrulur. 

Ýnsanoðlu bu âlemde sahip olduðu mal ve mülkü kendisinin sanýr. Bu duygu infak ve paylaþmanýn önündeki en büyük engeldir. Ýnsan mal üzerindeki süreli tasarruf hakkýný mülkiyet ve sahiplik zanneder. Dünya malýnýn devre mülk olduðunu unutur. Gerçek malýn bu dünyada infak edip kendi adýna kaydettirdiði mal olduðunu düþünemez. 

Merhamet, Allah’ýn insanlarýn gönüllerine ve vicdanlarýna Rahman isminin tecellisi olarak lütfettiði sevgi ve paylaþmanýn temel dinamiðidir. Merhameti geliþtirmenin yolu vermek ve paylaþmaktan geçer. Bugün Batý toplumlarýnda sosyal devlet anlayýþýnýn, insanlarýn merhamet duygularýný dumura uðrattýðý kabul edilmektedir. Çünkü insanlar þefkat ve merhamete muhtaç; yoksul, yetim, yaþlý ve düþkünlere "nasýl olsa devlet bakar" ya da "baksýn" diye el uzatmamakta, bu duygularýný geliþtirecek ortamlardan uzak durmaktadýr. Bu ise yardýmlaþma duygularýný heder etmektedir. 

 Stres ve sýkýntýlarýn temelinde insanýn sahip olduðu nimetlerin farkýnda olmamasý ve sürekli daha fazlasýný isteyerek ruhi sýkýntýya girmesi yatmaktadýr. Cömertlik duygusu ve paylaþma heyecaný bu stresi ortadan kaldýrabilecek güce sahiptir. Çünkü cömert insanýn gönlü de, kapýsý da açýk ve geniþtir. Bu yüzden komþu olunacak kiþilerin cömert olmasý tavsiye edilir. Nitekim Biþr Hâfi’nin bu konudaki þu þiiri dikkat çekicidir: 

Komþu olacaksan birine eðer Cömerd kiþiler komþuluða deðer Biriyle istiþâre edeceksen eðer Müþâvir hakîm olmalýymýþ meðer. 

Komþuluk münasebetlerinde cömert ve isar ehli olmanýn asrýsaadette çok güzel misalleri bulunmaktadýr. Nitekim Ýbn Ömer’in anlattýðýna göre, ashaptan birisine bir koyun kellesi hediye edilir. O da: "Herhâlde komþumun benden daha çok ihtiyacý olmalý" diye düþünerek onu komþusuna gönderir. Herkesin ayný duygularla geleni komþusuna vermesi sonucu koyun kellesi yedi ev dolaþtýktan sonra ilk sahibine geri döner. Bu olay üzerine þu ayet-i kerime iner: "Kendileri zaruret içinde olsalar bile onlarý kendilerine tercih ederler." (Haþr, 9.) 

Evet, kendileri zaruret içinde olsalar bile onlarý kendilerine tercih ederler sýrrýna mazhar olmak, dert sahibi olmaktan, “komþum acaba hangi sýkýntý içerisindedir” derdini hissetmekten geçmektedir. 

Dert sahibi olmak, sorumluluk duygusu içerisin-de hareket etmek komþuluk münasebetlerinin temel esasýdýr. Dertli insan üþüyen komþusu varsa ýsýnamaz, aç varsa tok yatamaz, ayaðýna diken batan varsa onu kurtarmadan rahat edemez. "Bir tek ben ne yapabilirim? Benim gücüm neye yeter?" þeklindeki bir algý sorumluluktan kaçýþtýr. Nasýl yanan bir mum yüzlerce, binlerce mum yakmakla enerjisinden bir þey kaybetmezse insanoðlu ýstýrap çeken komþularýnýn acýlarýna merhem olmakla bir þey kaybetmez. Aksine yüreðinde duyduðu aþk ve heyecaný baþkalarýyla paylaþarak büyütebilir. Ulaþýlan her bir, bir deðil bin olur. Nitekim Mevlana’nýn "bir birle olunca on bir olur" sözü bu manayadýr. 

Sadece kendi gücümüzü ve yapabileceklerimizi deðil, eþimiz, dostumuz, ailemiz, akrabalarýmýz, komþularýmýz ve top yekün toplumumuzla birlikte neler yapabileceðimizi düþünmemiz icap eder. Tek baþýmýza olmaktan ziyade, bir bütün olarak neler yapabileceðimizi düþünmeliyiz. Bu duygular uzaklarý yakýn edecek, mesafeleri kýsaltacaktýr. 

Ýslam’ýn en önemli özelliklerinden birisi, hayatý heyecan ve coþku ile paylaþarak dolu dolu yaþamayý telkin ediyor olmasýdýr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) þöyle buyurur: "Ýman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiþ olamazsýnýz. Ýþlediðiniz takdirde birbirinizi sevmeye vesile olacak bir amel göstereyim mi? Aranýzda selamý yayýnýz." (Müslim, Îmân, 93; Ebû Dâvud, Edeb, 131; Tirmizî, Sýfatü’l-kýyâme, 54.) 

Bu hadis bütün sarahati ile inanan insanlarýn yüreklerinin bir ve beraber atmasýný, paylaþmalarýný emrediyor. Ayný safta omuz omuza cemaat olan komþularýn biri aç öbürü tok ise yüreklerinin kenetlenmiþ binalar gibi olmasý mümkün mü? Amelsiz sadece kuru telkin ve boþ laflar paylaþým için yetmez, fiiliyat gereklidir. Çünkü düðün geçince nasýl kýna lazým deðilse, sýkýntý geçince de infakýn; paylaþmanýn ve komþuluk gösterisinin bir anlamý kalmaz. Gerçek dost ve komþu kara günde belli olur. Meziyet herkesin iltifat ettiði ikbal günlerini yaþayanlarý deðil, sýkýntýya düþmüþ dost ve komþularý aramaktýr. 

Mevlana içinde samimi duygular taþýmayan, sâdece hasta komþusunu gösteriþ için ziyaret etmek isteyen, kulaðý aðýrlaþmýþ bir komþunun ibretlik durumunu ne güzel anlatýr: Anlayýþlý, hal hatýr bilen birisi az duyan arkadaþýna: "Komþun hastalanmýþ, haberin yok mu?" der. Az duyan kendi kendine: "Az duyan kulaðýmla, o hastanýn ne dediðini ben nasýl anlarým? Ýnsan hasta olunca sesi de zayýf çýkar. Bu durumda onun sözlerini hiç anlayamam. Ama komþum olduðu için mutlaka gitmem lazým" diye düþünür. Sonra: "Onun dudaklarýnýn kýmýldadýðýný görünce, ne dediðini tahmin yolu ile anlarým." Önce: "Nasýlsýn komþum?" derim, o da karþýlýk olarak: "Ýyiyim" der. Ben: "Allah’a þükürler olsun" derim. Sonra: "Ne yemek yedin?" diye sorarým, o da: "Süt ya da çorba içtim" der. Ben de: "Afiyetler olsun" derim. "Peki, tedavi için kim geliyor?" diye sorarým. O da: "Filan hekim geliyor" diye cevap verir. Ben: "O hekimin ayaðý çok uðurludur. Ýyi ki onu çaðýrmýþsýnýz, o gelince iþler yoluna girer. Siz, o hekimin ayaðýnýn uðrunu deneyin, o hangi hastaya gitmiþse, hasta saðlýðýna kavuþmuþtur" derim. 

Samimi olmayan duygularla “komþumu görmem lâzým” diye düþünerek yola çýkan kulaðý az duyan bu adam, soru ve cevaplarý kafasýnda tasarladýktan sonra kalkar ve hasta komþusunu ziyarete gider. 

"Nasýlsýn?" diye sorar. Hasta: "Çok fenayým, ölüyorum" deyince, saðýr komþu: "Allah’a þükürler olsun" der. Hasta bu söze incinir ve fena hâlde caný sýkýlarak: "Bu ne biçim þükür? Þükrün sýrasý mý? Demek ki bu komþu, bizim ölmemizi istiyor" diye düþünür. Sonra hastaya: "Ne yiyorsun?" diye sorar. Hasta: “Zehir, zýkkým” der. Saðýr: “Afiyetler olsun” deyince, hastanýn kahrý ve üzüntüsü büsbütün artar. Daha sonra: “Derdine çare bulmak ve seni tedavi etmek için hangi hekim geliyor?” diye sorar. Hasta: "Azrail geliyor, Azrail" diye söylenir. Saðýr da: "Onun ayaðý çok uðurludur, o geldiði için sevin, neþelen" diye cevap verir. 

Kulaðý az duyan samimiyetsiz komþu sevinerek evden çýkar ve: “Þükürler olsun! Böyle rahatsýz bir zamanýnda komþumun halini hatýrýný sordum, gönlünü aldým” der. Hasta ise: "Meðer bu adam benim can düþmanýmmýþ, onun ne cefa kaynaðý olduðunu bilmiyormuþum" diye düþünür. (Mesnevî, I, b. 3359-3390.) 

Hikâyede geçen saðýr adam iyilik ettim sanýyordu ama, iþler tersine gidiyordu. O bir hastayý ziyaret ettim, komþu hakkýný yerine getirdim diye seviniyordu. Hâlbuki o farkýna varmadan "komþumun gönlünü yapayým" derken gönül kýrmýþtý. Tahmin ve uydurmaca sözlerle komþusunun kalbine ateþler düþürmüþtü. Gösteriþ için, samimiyetsiz komþu hakký yerine getirmeye kalkarak günaha girmiþti. Amel ve davranýþlarýmýzda ihlas ve samimiyet çok önemli. O olmayýnca en deðerli ameller boþa çýkýveriyor. 

Þimdi öyleyse gelin þu ramazan ikliminde hep beraber samimi derdler kuþanalým. 

Gelin bir iftarý mahallemizdeki kimsesiz bir komþumuza ayýralým. 

Gelin yaþlý bir komþumuzu ziyaret edelim. 

Gelin ihtiyaç sahibi komþumuza bir iftar paketi sunalým. 

Gelin bir yetim komþunun bayram kýyafetini alalým. 

Gelin "bir" olalým, "beraber" olalým, "kul" olalým!..

 

Bu yazý 3008 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

17 Sevvâl 1445 |  26.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Gerçekten Allah'ýn Kitabýný okuyanlar, namazý dosdoðru kýlanlar ve kendilerine rýzýk olarak verdiklerimizden gizli ve açýk infak edenler; kesin olarak zarara uðramayacak bir ticareti umabilirler.


( Fatýr Suresi - 29)

Bir Hadis

Ebû Hüreyre radýyallanu anh’dan rivayet edildiðine göre, Hz. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Din kolaylýktýr. Dini aþmak isteyen kimse, ona yenik düþer. O halde, orta yolu tutunuz, en iyiyi yapmaya çalýþýnýz, o zaman size müjdeler olsun; günün baþlangýcýndan, sonundan ve bir miktar da geceden faydalanýnýz.”



Buhârî, Îmân 29

Bir Dua

“…Allah’ým! Ey Rabbimiz ve her þeyin Rabbi! Beni ve ailemi dünya ve ahirette her
an sana ihlasla baðlý kýl. Ey yücelik ve ikram sahibi!...”

(Ebû Dâvûd, Vitr, 25)

Hikmetli Söz

Ne kadar okursan oku, bilgine yaraþýr þekilde davranmazsan cahilsin.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com