A) Haccýn Önemi:1.Hac, temeli tevhid olan Ýslâm binasýnýn dört direðinden birisidir. (2) 2. Ýslâm Dini hac ile kemal bulmuþtur. Kiþinin dini de hac ile kemal bulur. Âyette Allah Teâlâ þöyle buyurmuþtur: "Bugün dininizi kemâle erdirdim, size olan nimetimi tamamladým ve din olarak da Ýslâm'a razý oldum." (3) Din, hac ile kemâl bulmuþtur, kiþinin dini de hac ile kemâl bulur. Kim hac etmezse kemâli kaybeder, demektir. (4) 3. Allah Teâlâ hacca gitmeyi emretmiþ hem de dünya ve âhiret menfaatleri vadetmiþtir. Bu konuda Allah Teâlâ þöyle buyurmuþtur: "Ýnsanlar içinde haccý ilan et. Gerek yaya, gerek her uzak yoldan gelerek yorgunluktan incelmiþ binekler üzerinde sana gelsinler. Ta ki kendilerine ait menfaatlere þahit olsunlar." (5) 4. Hac, günahlarý ve fakirliði yok eder: Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur: "Kim (Beytullah'ý) Allah için ziyaret eder de cinsî münasebette (ve ona götüren þeylerde) bulunmaz ve taat yolundan çýkmazsa, o kimse (günahtan sýyrýlýp) anasýnýn onu doðurduðu günkü gibi (temiz bir hayata) kavuþur." (6) Hz. Peygamber (s.a.s.) baþka bir hadîsinde þöyle buyurmuþtur: "Hac ve umreyi peþi peþine yapýnýz. Bu ikisi, körüðün; demir, altýn ve gümüþün pasýný yok ettiði gibi fakirliði ve günahlarý yok eder." (7) Amr b. Âs (r.a.), Ýslâm'a giriþ biatinde, af olunmasýný þart koþarak biat etmek istediði zaman Hz. Peygamber (s.a.s.) þöyle buyurdu: "Bilmez misin ki Ýslâm, kendinden önceki günahlarý yok eder, hicret de ondan önceki günahlarý yok eder, hac da ondan önceki günahlarý yok eder?"(8) 5. Haccýn Mükâfatý Cennettir. Hz. Peygamber (s.a.s.) umre ve mebrûr hac hakkýnda þöyle buyurmuþtur.: "Umre kendisiyle öbür umre arasýndaki zaman içinde iþlenilen (küçük) günahlara keffârettir. Mebrûr haccýn karþýlýðý da ancak cennettir" (9) Haccý mebrûr'u, Hz. Peygamber (s.a.s.), amellerin hangisi daha üstündür? sorusuna verdiði cevapta, önce Allah'a ve Rasûlü'ne iman sonra, Allah yolunda cihad, sonra da haccý mebrûrdur, diyerek amellerin en üstünleri arasýnda üçüncü sýrada zikretmiþtir. (10) Hacc-ý mebrûr, makbul/kabul edilmiþ olan ve günahýn karýþmadýðý hac, demektir. (11) 6. Hacýlar ve umre yapanlar, Allah'ýn elçisi ve ziyaretçileridir. Dua ve þefaatleri kabul edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur: "Hacca ve umreye gidenler Allah'ýn elçileridir. Onlar Allah'a dua ederlerse Allah dualarýný kabul eder ve onlar Allah'tan günahlarýnýn baðýþlanmasýný isterlerse Allah onlarýn günahlarýný baðýþlar." (12) Hz. Ömer (r.a.) bir defasýnda umreye gitmek için Hz. Peygamber'den izin istedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) de kendisine izin verip ona: "Ey kardeþçiðim! Sen duanýn bir parçasýna bizi ortak et ve bizi (duadan) unutma" buyurdu. (13) Bu hadîsi þerîf ile yukarýdaki hadîsi þerîften, hacca ve umreye gidenlerin kendi memleketlerindeki insanlarýn elçileri olduklarý anlaþýlmaktadýr. Demek ki onlar için Allah Teâlâ'dan maðfiret isteseler, onlar adýna olan dua ve maðfiret istekleri yerine getirilir.
B) Haccýn Esrârý:Hac, mü'mini Hakk'a ulaþtýrýr. Hakk'a ulaþmak için þunlara dikkat etmelidir: 1. Anlayýþ: a) Þehvetlerden uzaklaþmak, b) Lezzetlere dalmaktan çekinmek, c) Zarurî ihtiyaçlarla yetinmek. 2. Þevk ve iþtiyak: Beytullahý/Allah'ýn evini ziyaret, adeta Allah'ý ziyaret. Elest bezmindeki ahdi tazeleme. Hacerulesvedi öperken sanki Allah'ýn sað elini öpmek. Hac aksiyonunu, âhiretteki cemale ermenin þevki bilmek... 3. Azim: Riya ve gösteriþten uzak durarak ihlasla yönelmeye azmetmek. 4. Alakalardan kesilmek: a) Hak sahipleriyle helalleþmekle, b) Günahlardan tövbe etmekle, c) Âhirete gider gibi bütün alakalardan kesilmekle. 5. Yol azýðý: Maddî ve manevî azýkla azýklanmak: Allah Teâlâ bu konuda þöyle buyurmuþtur: "Azýk hazýrlayýn! Þüphesiz azýðýn en hayýrlýsý takva (Hakk'a ve halka karþý yanlýþlardan korunmak ve yapýlmasý gerekenlerin de terkedilmesinden korunmak)dýr." (14) Takvaya erebilmek için sabýr gerekmektedir. Onun için þöyle denilmiþtir: "Sabrýn ve paran varsa hacý olursun." 6. Binek: Ýbadete mani olmayacak ve kiþiyi hedefe ulaþtýracak bir bineðe sahip olmak 7. Ýhram: Kefeni hatýrlamak. Belki yolda ölürse bu da kefenim olsun anlayýþýyla ihram giymek.. 8. Memleketten Allah'a doðru yola çýkýþ: Bir âyette Allah Teâlâ: "...Kim evinden, Allah'a ve O'nun peygamberine muhacir olarak çýkýp da sonra kendisine ölüm yetiþirse muhakkak ki onun mükâfâtý Allah'a düþmüþtür. Allah Ðafûr/çok baðýþlayan ve Rahîm/çok merhamet edendir." buyurmuþtur. (15) 9. Mikat: Buralarda ihramý giyerken kabre girer gibi giymek... 10. Ýhram ve telbiye: Ýhram haramlarý ve bir müddet helalleri bile kendine haram kýlmaktýr. Telbiye, Allah'ýn davetine icabetin, emrine boyun eðmenin, bütün varlýðýyla teslim olmanýn tevhidin ifadesi; bütün nimetlerin, hamdlerin ve bütün kâinatýn Allah'ýn olduðunun ikrarýdýr.
C) Hareme Mekke'ye Giriþ:1. Allah'ýn haremine girerken azabýndan emin olmayý istemeli, 2. Ev sahibinin ziyaretçiye eman vermesi ve bir þeyler ikram etmesi hakdýr anlayýþýný kalbinde bulundurmasý, 3. Emin bölgeye sýðýnanýn hakký elbette gözetilir düþüncesini kalbinde bulundurmasý.
D) Kâbeyi Ýlk Görüþ:1. Azametini kalbde hazýr bulundurmalý, 2. Sanki Rabbini müþahede eder gibi bakmalý, 3. Âhirette de cemâlini nasip etmesini ümit etmeli, 4. Kalbinde; sýrf mahabbetullahý/Allah sevgisini kazanma düþüncesi, âhirette cennet arzusu ve âhireti kazandýran dünya isteði bulundurmalý, 5. Kâbeyi ilk görünce en deðerli olan mahabbetullahý ve onu kazandýran þeyleri istemeli, diðer gördüklerinde de Allah'ýn razý olduðu þeyleri istemeli, 6. Kâbeyi her gördüðünde tavaf etmeli ve secdelere kapanmak adeta ayaklarýna kapanýrcasýna küçülerek, tevazu ile, oradakilerin en aþaðýsý bir kul idrâkiyle, Hakk'ýn maðfiretini, azabýndan emin olmayý týpký günahkârýn hakaret ve zulme uðrayandan günahýnýn affý için özür dilemesi ve senden baþka sýðýnak yoktur diyerek ve ýsrarla istemek, 7. Her tavafta; kalpde tazim, korku, ümid ve muhabbet bulunarak, hem kalble hem iskeletle arþýn etrafýnda dönen melekler gibi... 8. Kâbe'de kýlýnan namazýn Mescidi Nebevî'de kýlýnan namazdan yüz bin kat; Mescidi Nebevî'de kýlýnan namazýn, Mescidi Aksâ' da kýlýnan namazdan bin kat; Mescidi Aksâ'da kýlýnan namazýn sâir yerlerdekinden beþ yüz kat evlâ olduðunu bilmeli ama burada kýlýnan bir kaza namazýnýn baþka yerlerde kýlýnan yukarýda belirtilen miktar kadar kaza namazýna denk olduðu yanlýþ anlayýþýna düþülmemelidir. Kâbe, bu kadar önemli ve buradaki namazýn sevabý bu kadar fazla olduðuna göre Kâbe'ye saygýda kusur etmemek ve imkan dahilinde namazlarý burada kýlmak gerekir. Ancak usançlýk göstermemelidir. Kâbe'ye çok yakýn bir yerde kalýnýyorsa beþ vakit namazý Kâbe'de kýlma imkaný bulunduðu için usançlýk söz konusu olamaz. Uzak yerde kalýnýyorsa gelip gitmek zor olduðundan dolayý Kâbe'ye karþý usanma meydana getiriyorsa bu doðru deðildir. Bunun çaresi þudur: Belli vakitleri Kâbe'de rahatça, diðer vakitleri de durulan o uzak yerde imkan nisbetinde cemaatle kýlmaya dikkat edilmelidir. Kâbe'de; ya tavaf etmek, ya namaz kýlmak, ya Kur'ân okumak, ya Kâbe'ye bakmak, ya da zikir ve tefekkürle meþgul olmak için bulunulmalý; orada boþ ve gereksiz söz ve davranýþlarda bulunulmamalýdýr. Ayrýca haccý iyi deðerlendirmek için vücut sýhhatine çok dikkat edilmelidir. Çünkü saðlam ibadet ve taat, saðlam iman ve saðlam vücutla yapýlýr. Hac ve umrede en önemli husus daha yola çýkmadan önce rehberin âlim ve fedakar, arkadaþýn halim (yumuþak huylu) ve vefakar olanýný seçmeye özen göstermektir. 9. Tavaftan sonra Safâ ve Merve arasýndaki sa'yi yaparken her Safâ ve Merve tepelerine geldikçe Kâbeye bakýp "ziyaretin kabul edildi" müjdesini duymak için bakan bir anlayýþla yapmak. Kýyamette hayýr ve günahlarý tartan terazinin iki kefesi arasýnda gidip gelmeyi hatýrlayarak Safâ'yý hasenât kefesine, Merve'yi de seyyiât kefesine benzeterek hangi tarafýn aðýr olduðunu gözeten gibi azap ile af arasýnda koþup geldiðini hatýrdan çýkarmamak...
E) Arafat Vakfesi:1. Kýyamette, Arasat meydanýnda, peygamberler ve sâlihlerle birlikte ümmetlerin þefaatýný ummasýný hatýrlamalý, 2. Þerefli bir makamda olduðun idrakiyle þefaat talebine kesin gözüyle bakmalýsýn, 3. Arafat vakfesi ebdâl ve ebrâr denilen salih kullardan hali olmadýðý hüsni zannýyla dualarýnýn kabul edileceðini ummalýdýr. Zira Arafat'ta hazýr bulunduðu halde Allah Teâlâ'nýn kendisini affetmediðini zannetmesi büyük günahlardandýr.
F) Cemrelere Taþ Atmak:1. Ýbrahim aleyhisselâm'ýn þeytana attýðý gibi þeytana taþ atmak, 2. Sýrf Allah emrettiði için emrini yerine getirmek, nefsin ve aklýn o emri yerine getirmekte payý var mýdýr, yok mudur diye düþünmemek suretiyle þeytanýn belini kýrmak...
G) Kurban Kesmek:1. Kurbanýn ilâhî bir emir olduðu iman ve idrakiyle kurban kesmek, 2. Ýlâhî bir emre yapýþmak O'na yakýnlýða sebepdir itikadýyla yapmak, 3. Kurbanýn her parçasý insanýn her organýnýn ateþten azad olacaðýný bilmek, 4. Kurbaný para ve mal sevgisini Allah sevgisine kurban etmek olduðu düþüncesi, anlayýþý ve inancýyla kesmek...Zira âyeti kerîmede Allah Teâlâ þöyle buyurmuþtur: "Onlarýn ne etleri, ne de kanlarý Allah'a ulaþýr; fakat O'na sadece sizin takvanýz ulaþýr." (17)
Dipnotlar: 1- Sa'dî Ebû Ceyb, el-Kâmûsu'l-Fýkhî, s. 76,77. 2- Müslim, Îmân, 21; Buhârî, Îmân, 1; Tirmizî, Îmân, 3; Nesâî, Îmân, 13. 3- Mâide sûresi 5/3. 4- Gazâlî, Ýhyâu Ulûmi'd-Dîn, III, 48. 5- Hacc sûresi 22/27, 28. 6- Buhârî, Muhassar, 9-10, Hac, 4; Ýbn Mâce, Menâsik, 3. 7- Tirmizî, Hac, 2; Nesâî, Hac, 6; Ýbn Mâce, Menâsik, 3. 8- Müslim , Îmân, 192. 9- Buhârî, Umre, 1; Müslim, Hacc, 437; Tirmizî, Hac, 88. 10- Buhârî, Îmân, 18, Hacc, 4, Umre, 1; Müslim, Îmân, 135, 186. 11- Aynî, Umdetü'l-Kârî Þerhu Sahîhi'l-Buhârî, VII, 399. 12-Ýbn Mâce, Menâsik, 5. 13- Ýbn Mâce, Menâsik, 5; Miras, Kâmil, Sahîh-i Buhârî Muhtasarý Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Þerhi, IV, 206. 14-Bakara sûresi 2/197. 15 -Nisâ sûresi 4/100. 16 -Geniþ bilgi için bkz. A. el-Kârî, a.g.e., II, 393. 17- Hac sûresi 22/37.
|