Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6119
Toplam 17255552
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161594
Bugün Üye Olan 244
Online Ziyaretci
 

 
Yuvanızın içinde güzel dil kullanınız.
11/04/2011 - 13:54
 
Dr Şerafeddin Kalay
Âişe Vâlidemizden gelen bir hadis-i şerifte de; “Mü’minlerin imanı en olgun olanı, ahlâkı güzel olan âilesine hoş muâmelede bulunan, onlara karşı sevgi ve şefkatle davranandır.” [1] buyurulur.

   Bir çok kardeşimizin kendi âile yuvasındaki davranışlarının ve sözlerinin dışarıdakinden daha farklı, daha katı, daha hoşgörüsüz, kelimelerinin daha sert, daha insafsız olduğunu görüyoruz. Bu yolda şikâyetler alıyoruz. Bir konuyu başkalarına uzun uzadıya anlatırken ayni sabrı kendi âilelerine göstermedikleri vurgulanıyor, bazen de itiraf ediliyor.

    Bunun doğru olmadığı her insaf sahibince bilinir. Bir adım geri çekilip kendi yuvasındaki davranışları değerlendiren bir insan bunların içinden yanlış olanlarını kolaylıkla yakalayabilir ve olgunluk derecesine göre kısa bir zaman diliminde değiştirebilir.

    Doğru ve verimli olan da kişinin bu hataları kendisinin tesbit etmesi, iyi niyetli olması ve değiştirmesidir. Başkalarının ikazı acı gelir, gönülde burukluk bırakır, hatalı davranışları değiştirme konusunda isteği azaltır. Ancak kişinin kendi kendisini muhasebedeki kusuru veya ihmali bunu lüzumlu hale getirebilir. Acı olsa da bazen ilaç içmek zorunda kalınabilir.

    Şu gerçeği unutmayınız: Sizin konuşmalarınız ve davranışlarınız, eşinize ve çocuklarınıza birkaç açıdan tesir eder.

   Onların iç dünyalarında sevinç, saadet, coşku veya keder ve üzüntü uyandırabileceği gibi onları kötü kelimeler kullanmaya, hırçın tavırlara, kabalık ve küstahlığa da alıştırır. Ev içinde gerginlik rüzgârlarının esmesine ve yer etmesine sebep olur.

    Bir çocuk yanında, çevresinde kullanılan kelimeleri öğrenir, onları duyduğu ses tonlarıyla, gördüğü el, yüz ve beden hareketleriyle birlikte alır. Hemen hemen her çocuk önce kendi doğup büyüdüğü beldenin şivesiyle konuşur, harfleri o beldenin teleffuzuyla şekillendirir, kelime ve cümleleri ona göre kurar.

    O dikkatli bir alıcıdır. Dolayısıyla aile içinde kullandığınız kelimeler, yaptığınız davranışlar onun temel bilgilerini oluşturur. Siz isteseniz de istemeseniz de zihnine nakşedilir.

    Ayrıca sizin eşinize yani çocuğunuzun annesine, diğer çocuklarınıza, babanıza, annenize, yakınlarınıza ve dostlarınıza davranışlarınız, telefondaki konuşmalarınız onlar tarafından hep kaydedilir ve ciddî oranda şahsiyet ve karakterlerine tesir eder.

    Hanımların beylerine ve büyüklerine karşı kullandığı dilin ve tavrın çocuklar üzerindeki tesiri babalardan daha az değildir. Belki de daha derin, daha kalıcıdır.

    Ne demek istediğimizi daha iyi anlamak istiyorsanız bir anne ve babanın dillerine geleni söyleyerek yaptıkları bir kavgayı çocuk gözüyle seyrediniz. Gözlerinin nasıl korkuyla baktığını, küçük yüreğinin nasıl endişeli attığını tasavvur ediniz. Bu anda onların neler hissedebileceğini, anne ve babasına nasıl duygular besleyeceğini zihninizde canlandırınız. Özellikle kavgalarda haksız buldukları tarafa hürmetlerinin nasıl yara alacağını hesap ediniz. Bunların sık sık yaşandığı bir eve duyacakları soğukluğu da. Gün gelip evden uzaklaşmaya başladıklarında, kaybettiklerini başka yerlerde arama arzularının ne gibi neticeler doğuracağını da.

    Âile içinde saadet rüzgarlarının estiği, güzel kelimelerin, gülücüklerin dolaştığı anları seyredişini de gözünüzde canlandırınız. Onun neşesini ve gözlerindeki canlılığı, yanaklarındaki parlaklığı hayal ediniz. Bu anlardaki iç dünyasına inmeye çalışınız. Sonra da kendi kendinize kararlar veriniz. Çocuğunuzun hatırasında nelerin kalmasını, onun hangi duyguları taşımasını, yaşatmasını istiyorsunuz?.. Gönül dünyasının nelerle beslenmesini arzu ediyorsunuz?

    Âile yuvanızda haddi aşmamak şartıyla konuşkan olunuz, konuşurken güzel kelimeler kullanınız ve kelimeleri düzgün telaffuz ediniz. Karşılıklı konuşmak hem duygu ve düşünceleriniz paylaşmanıza yardımcı olacaktır, hem de yavrularını dil haznelerini genişletecektir.

    Çocuklarla da konuşunuz. Yaşadığınız bir hadiseyi, bir konudaki fikrinizi, duygu ve düşünceleriniz, vermek istediğiniz bilgiyi, aktarmak istediğiniz tecrübeyi onlara bütünüyle ve düzgün bir üslupla anlatınız. Bu onları hem bilgilendirecek, hem kendilerine değer verdiğinizi gösterecek, hem de sizden düzgün dil öğreneceklerdir.

    Onlarında duygu ve düşüncelerini, yaşadıkları bir hadiseyi size anlatmalarına fırsat veriniz. Onları sonuna kadar dinleyiniz. Hatta onları konuşmaya, düşüncelerini, kendilerine tesir eden hadiseleri size atlatmaya teşvik ediniz. Bunun onların ifade kabiliyetlerini artıracağını, kelime haznelerini zenginleştireceğini, kendilerine güvenlerini artıracağını, kelime haznesi zengin çocukların çevresinde yaşananları daha iyi değerlendirmeye başlayacaklarını, kendilerine anlatanları daha iyi anlayıp kavrayacaklarını, zekalarının gelişeceğini ve arkadaşları, yakınları dostları tarafından takdir göreceklerini unutmayınız.

    Çocuklarınızın güzel ahlâklı, sağlam karakterli olmasını istiyorsanız, siz de güzel ahlâklı ve sağlam karakterli olunuz. Ev içindeki söz ve davranışlarınıza dikkat ediniz. Güzel şeyler yapınız ve şunu unutmayınız:

    “Allah güzel, hayırlı şeyler yapanları sever.” (Âl-i İmrân 4/ 134)

______________________________________________________________________

[1]  Sünen-i Tirmizî, İman (1/ 9). Tirmizî hadis için; “sahih” demiştir.


Bu Makale 5136 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

12/06/2015 - 14:19 Oruçla İlgili Kısa Bilgiler

©

10/03/2015 - 11:06 Kendinizi ve Ailenizi, Ateşten ve Hüsrandan Koruyunuz

©

23/10/2014 - 17:41 NAFİLE NAMAZLAR

©

01/09/2014 - 14:50 BORÇ ve KARZ-I HASEN

©

04/08/2014 - 13:11 Uhud Gazvesi

©

30/06/2014 - 14:18 Ramazan Ayını Karşılarken

©

09/06/2014 - 10:44 Kur’ân-ı Kerîm’de Gençlik

©

05/05/2014 - 12:25 Genç Anne (Hâcer) ve Mekke Şehrinin Kuruluşu

©

07/04/2014 - 15:46 Putlar ve Putçuluk Zihniyetiyle Mücâdele Eden Genç

©

01/02/2014 - 13:26 Vahyin Gelişi

©

04/12/2013 - 13:20 Güçlü ve Güvenilir Genç

©

16/07/2013 - 12:45 Eşinizin ve çocuklarınızın duygularını anlayınız, zaman zaman kendinizi onların yerine koyunuz ve olumlu yönde adımlar atınız.

©

19/06/2013 - 16:14 Âile sırlarınızı dışarıya vermeyiniz

©

20/05/2013 - 11:57 Çocuklarınızı açık sözlü yetiştiriniz

©

18/04/2013 - 10:40 Çocuklarınızı kendi cinslerine uygun olarak yetiştiriniz.

©

19/03/2013 - 13:48 Çocuklarınızın yanlış alışkanlıklar edinmesine fırsat vermeyiniz.

©

19/02/2013 - 11:12 Çocuklarınızın iyi arkadaşlar edinmelerine dikkat ediniz.

©

17/01/2013 - 12:09 Evinizin, kendinizin ve çocuklarınızın maddî, manevî temizliğine dikkat edininiz.

©

24/12/2012 - 11:09 Kanaatkâr olunuz.

©

21/11/2012 - 13:38 Âile yuvanızda israftan uzak durunuz

©

25/09/2012 - 10:36 Asıl gayenin ve hedefin ne olduğu âile yuvanızda bulunan her fert tarafından bilinmelidir. Bu şuuru yuvanızda filizlendiriniz.

©

27/08/2012 - 12:08 Büyüklerinize hürmet, küçüklerinize şefkat ve merhamet gösteriniz.

©

23/07/2012 - 11:24 Âilenize ve çocuklarınıza zaman ayırınız.

©

28/06/2012 - 12:29 Çocuklarınıza şahsiyetli olmayı, başka zihniyetleri taklit etmemeyi, olduğu gibi görünmeyi öğretiniz.

©

04/06/2012 - 11:28 Akrabalarınızla bağlarınızı koruyunuz.

©

25/04/2012 - 14:48 Anne ve babanız için hayırlı evlâd olunuz, çocuklarınıza da güzel örnek

©

26/03/2012 - 11:16 Âile içindeki mesuliyetlerinizi biliniz ve çocuklarınıza yaş ve durumlarına uygun mesuliyet veriniz.

©

27/02/2012 - 15:26 İlmi seviniz ve çocuklarınıza ilim sevgisi aşılayınız.

©

30/01/2012 - 11:23 Çocuklarınıza ev içi adabı ile ilgili bilgiler veriniz, onları eğiterek güzel alışkanlıklar kazandırınız.

©

02/01/2012 - 11:49 Çocuklarınıza güzel hasletler aşılayınız.

©

28/11/2011 - 11:18 Çocuklarınıza ibadet duygusu aşılayınız. Onlara nasıl namaz kılacaklarını, nasıl oruç tutacaklarını öğretiniz.

©

03/10/2011 - 11:46 Çocuklarınıza Kur’ân öğretiniz.

©

05/09/2011 - 14:31 Çocuklarınıza güzel sözler ve iman esaslarını öğretiniz.

©

01/08/2011 - 11:54 Çocuklarla latifeleşiniz. Çocuklarınıza güzel örnek olunuz

©

04/07/2011 - 12:24 Çocukluktan kaynaklanan hatalarını hoş görünüz.

©

03/06/2011 - 11:59 Çocuklarınıza duâ ediniz, onlara bedduâ veya lânet etmeyiniz.

©

09/05/2011 - 11:58 Çocuklarınıza adaletli davranınız.

©

11/04/2011 - 13:54 Yuvanızın içinde güzel dil kullanınız.

©

07/03/2011 - 12:34 Çocuklarınızı güzel ahlâkla yetiştiriniz, onları şımartmayınız.

©

14/02/2011 - 11:38 Çocuklarınızı seviniz ve onlara sevginizi belli ediniz.

©

06/01/2011 - 10:54 Yuvanıza Girerken Selâm Veriniz ve Çocuklarınıza da Selâmı Alıştırınız.

©

02/12/2010 - 11:18 Asr-ı Saadet’ten Bir Genç Selâme İbn Ekva’-radıyallâhu anh-(Yorulmayan Ayaklar, Bitmeyen Azim)(I)

©

14/10/2010 - 17:45 Çocuklarla Şakalaşmak

©

27/07/2010 - 13:44 Varlığın İmtihanı

©

22/06/2010 - 12:34 Bilmek, yaşamak ve güzel üslupla aktarmak

©

17/05/2010 - 16:38 Yuvanızı kaerşılıklı sevgi, rahmet ve şefkat temelleri üzerne kurunuz. Yuvanızdan sevgi ve rahmeti eksik etmeyiniz.

©

16/04/2010 - 11:22 İmanınızı hayırlı, güzel amlellerle dış dünyaya aksettiriniz.

©

24/09/2009 - 10:59 SÜNNETİ HAKKA GİDEN YOL BİLMEK

©

22/08/2009 - 09:43 Mukaddes Diyâr’a

©

24/07/2009 - 11:06 Yeni Bir Ramazan Yaşarken

©

25/06/2009 - 09:20 Çocuklarımız filizlenip büyürken

©

01/06/2009 - 14:54 Hissedilen Güç, Engin Basîret

©

28/04/2009 - 16:03 Vahy Safiyeti ve Bulandırma Gayretleri

©

07/04/2009 - 13:17 İç Dünyamızın Dış Dünyaya Aksi Edep ve Ahlâk

©

09/03/2009 - 15:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat

©

17/11/2008 - 23:48 Selim Fıtrat, Kötü Alışkanlık ve Çocuklar

©

30/05/2008 - 23:02 Âile Yuvasında Sevgi ve Rahmet

©

13/03/2008 - 23:57 Orta Yol İfrat ve Tefrite (Aşırılıklara Düşmemek)
 
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Muhakkak ki kâfir olup, Allah yolundan engel olanlar ve kendilerine hidayet (apaçık) belli olduktan sonra Resûle karşı gelip incitenler, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. (Allah) onların amellerini boşa çıkaracaktır.

( Muhammed sûresi - 32)

Bir Hadis

Ebû Üseyd (radıyallâhu anh) anlatıyor:

Hz. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), mescidden çıkıyordu.

Yolda kadınlarla erkeklerin karışmış vaziyette olduklarını görünce, kadınlara:
"Sizler geride kalın. Yolun ortasından gitmeyin, kenarlarından gidin!" diye ferman buyurdu. Bundan sonra, kadınlar nerdeyse duvara değecek şekilde kenardan yürürdü. Bazen bu değmeler sebebiyle, elbisenin duvara takıldığı olurdu."

Ebû Dâvud, Edeb 180

Bir Dua

"Allah’ım! Beni iyilik işledikleri zaman sevinen ve kötülük yaptıkları zaman bağışlanma dileyen kullarından eyle.”

(İbn Mâce, Edeb, 57)

Hikmetli Söz

Dostunun hatasına dayanamayan ölüm hastalığında yalnız kalır.

Dostun, gözün gibi olan insandır.

İyi arkadaş hayatın süsü ve belada yardımcıdır.


Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com