Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6125
Toplam 17255559
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161594
Bugün Üye Olan 244
Online Ziyaretci
 

 
Asıl gayenin ve hedefin ne olduğu âile yuvanızda bulunan her fert tarafından bilinmelidir. Bu şuuru yuvanızda filizlendiriniz.
25/09/2012 - 10:36
 
Dr Şerafeddin Kalay
Rasûlullah(sav) Efendimiz in amcası Abbas(ra) Allah Rasûlü nden şu hadisi duyduğunu söylüyor:

"Allah ı rab, İslâmı din, Muhammed i rasul olarak tanıyıp razı olan imanın tadını tadan kimsedir."[1]

İman tadı duyulmadan gerçek manada hayat tadı duyulamaz. Bu yer çekimi olmadan boşluk içinde hedefsiz ve yönsüz dolaşmaktan daha manasızdır. İman da Allah ı, Rasûlü nü ve bize tebliğ edilen dini tanımak, gönülden kabullenmek ve gönül vermenin gereğini yapmaktır.

İslâmî bir ilim dalında kaleme alınan her kitap ilk satırlarında o ilmin kıymetini, ehemmiyetini ve gayesini de vurgulardı. Gaye ve hedefini dile getirirken bunu "rıza-i Bârî" (Allah rızası) ve "saadet-i dareyn" (iki cihan saadeti) olarak özetlerdi. Bir yuvanın kuruluş gayesi de budur. Rabbimizin rızasını elde ediş, bunun için güzel hasletlerle donanış, hayat basamaklarını çıkarken her merhalede gönül huzuru duyuş, bu yolda filizlenen yavruların yarınlarına ümit dolu gözlerle bakış.

Her ömür ecelin gelişiyle son bulur. Dünyada elde edilen bütün mallar gider, yapılan ameller kalır. İşler, vazifeler biter, kazanılan hayırlar ve veballer kalır. Azim, gayret, hırs, şevk, umutlar, emeller sona erer, iman, amel ve niyetler kalır.

Bir âyet-i kerîmede dünya hayatı ve kuldan istenen şuur şöyle özetleniyor:

“Yeryüzünü size boyun eğdiren, onu sizin emrinize âmâde kılan odur. Dağlarında, ovalarında, vadilerinde, sırtlarında gezin, dolaşın. Allah’ın bahşeylediği rızklardan yiyin ve bilin ki dönüş onadır.”(Mülk, 67/ 15)

Bârî -azze ve celle-; yeryüzünü bütün nimetleriyle size verdim. Onu hizmetinize, istifadenize hazır kıldım. Dağlarında, ovalarında, bağlarında, bahçelerinde, çarşılarında, pazarlarında, köyünde, kentinde gezin, dolaşın. Ekin, biçin, alın, satın, çalışın, gayret edin, kazanın, yiyin, yedirin, rızklarından istifâde edin buyuruyor.

Bütün bunları yaparken, dönüşün Allah’a âit olduğunu sakın unutmayın! Dünya hayatında bütün yapılanların muhasebeden geçeceğini sakın akıldan çıkarmayın. Dünya hayatını, hesâbını verecek şekilde yaşayın. Ona göre kazanın, ona göre harcayın, hayatınızın bütününe ona göre yön verin. Kendinize ona göre bir çerçeve çizin ikazını, iki kelimenin içine sığdırıveriyor.

Âile yuvaları dünya hayatında bize bahşedilen en güzel nimetlerden biridir. Onun da bu şuurla kurulması, iki cihan saadetini elde etmeye vesile olacak şekilde planlanması, maddî, manevî kirlerden, paslardan, hedefsizlik ve şuursuzluklardan korunması gerekir. O bir bataklığa dönüştürülmemeli, bataklık haline gelmesine fırsat verilmemeli, içinde huzur ve sükûn duyulan meyvelerle zenginleştirilmiş bir gül bahçesi haline getirilmeye çalışılmalıdır. Çekilen zahmetler ve yorgunluklar bu yolda tatlı duygulara dönüşmelidir.

Ebedî hayattaki saadet güzelliğinin tasvirine dikkat ediniz: "Onlar ve eşleri tahtlara, divanlara yaslanmışlardır." (Yâsîn 36/ 56)

Tahtlara, divanlara yaslanış varlık ve nimet içinde oluş, bundan zevk alış, saadet duyuş ifade eder. Saadetin eşlerle paylaşılıyor olması ayrı bir güzellik, saadete saadet katan bir nimet olarak vurgulanıyor.

Şimdi meleklerin mü minler için duâsına dikkat ediniz: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. Sana tevbe eden, senin yoluna bağlanan ve senin yolunda yürüyenleri bağışla. Onları cehennem azabından koru.

Rabbimiz! Onları kendilerine vaad ettiğin Adn Cennetine koy. Atalarından, eşlerinden ve nesillerinden hayırlı, salih olanlar da onlarla birlikte olsun. Şüphesiz sen aziz ve hakîm olansın.

Onları her türlü kötülüklerden koru. O gün her kimi kötülüklerden korursan muhakkak onu rahmetine erdirirsin. İşte büyük mükafat, büyük başarı budur." (Ğâfir 40/ 7-9)

Ebedî hayatta bu güzelliği elde etmek, anne ve babalarıyla, eş ve çocuklarıyla, torunlarıyla saadetine saadet katmak isteyenler bunun için çalışmalı, âile olarak böyle bir hedefe ulaşmanın şuurunda olmalı, şuurunu amellere dökerek gerçek hayata aksettirmelidir.

Geçmiş atalarla, gelecek torunlarla cennette, ebedî saadet dünyasında buluşmanın ne büyük bir nimet olduğunu tefekkür ediniz.

__________________________________________________________

[1]Sahihi-i Müslim, İman (1/ 62)


Bu Makale 5174 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

12/06/2015 - 14:19 Oruçla İlgili Kısa Bilgiler

©

10/03/2015 - 11:06 Kendinizi ve Ailenizi, Ateşten ve Hüsrandan Koruyunuz

©

23/10/2014 - 17:41 NAFİLE NAMAZLAR

©

01/09/2014 - 14:50 BORÇ ve KARZ-I HASEN

©

04/08/2014 - 13:11 Uhud Gazvesi

©

30/06/2014 - 14:18 Ramazan Ayını Karşılarken

©

09/06/2014 - 10:44 Kur’ân-ı Kerîm’de Gençlik

©

05/05/2014 - 12:25 Genç Anne (Hâcer) ve Mekke Şehrinin Kuruluşu

©

07/04/2014 - 15:46 Putlar ve Putçuluk Zihniyetiyle Mücâdele Eden Genç

©

01/02/2014 - 13:26 Vahyin Gelişi

©

04/12/2013 - 13:20 Güçlü ve Güvenilir Genç

©

16/07/2013 - 12:45 Eşinizin ve çocuklarınızın duygularını anlayınız, zaman zaman kendinizi onların yerine koyunuz ve olumlu yönde adımlar atınız.

©

19/06/2013 - 16:14 Âile sırlarınızı dışarıya vermeyiniz

©

20/05/2013 - 11:57 Çocuklarınızı açık sözlü yetiştiriniz

©

18/04/2013 - 10:40 Çocuklarınızı kendi cinslerine uygun olarak yetiştiriniz.

©

19/03/2013 - 13:48 Çocuklarınızın yanlış alışkanlıklar edinmesine fırsat vermeyiniz.

©

19/02/2013 - 11:12 Çocuklarınızın iyi arkadaşlar edinmelerine dikkat ediniz.

©

17/01/2013 - 12:09 Evinizin, kendinizin ve çocuklarınızın maddî, manevî temizliğine dikkat edininiz.

©

24/12/2012 - 11:09 Kanaatkâr olunuz.

©

21/11/2012 - 13:38 Âile yuvanızda israftan uzak durunuz

©

25/09/2012 - 10:36 Asıl gayenin ve hedefin ne olduğu âile yuvanızda bulunan her fert tarafından bilinmelidir. Bu şuuru yuvanızda filizlendiriniz.

©

27/08/2012 - 12:08 Büyüklerinize hürmet, küçüklerinize şefkat ve merhamet gösteriniz.

©

23/07/2012 - 11:24 Âilenize ve çocuklarınıza zaman ayırınız.

©

28/06/2012 - 12:29 Çocuklarınıza şahsiyetli olmayı, başka zihniyetleri taklit etmemeyi, olduğu gibi görünmeyi öğretiniz.

©

04/06/2012 - 11:28 Akrabalarınızla bağlarınızı koruyunuz.

©

25/04/2012 - 14:48 Anne ve babanız için hayırlı evlâd olunuz, çocuklarınıza da güzel örnek

©

26/03/2012 - 11:16 Âile içindeki mesuliyetlerinizi biliniz ve çocuklarınıza yaş ve durumlarına uygun mesuliyet veriniz.

©

27/02/2012 - 15:26 İlmi seviniz ve çocuklarınıza ilim sevgisi aşılayınız.

©

30/01/2012 - 11:23 Çocuklarınıza ev içi adabı ile ilgili bilgiler veriniz, onları eğiterek güzel alışkanlıklar kazandırınız.

©

02/01/2012 - 11:49 Çocuklarınıza güzel hasletler aşılayınız.

©

28/11/2011 - 11:18 Çocuklarınıza ibadet duygusu aşılayınız. Onlara nasıl namaz kılacaklarını, nasıl oruç tutacaklarını öğretiniz.

©

03/10/2011 - 11:46 Çocuklarınıza Kur’ân öğretiniz.

©

05/09/2011 - 14:31 Çocuklarınıza güzel sözler ve iman esaslarını öğretiniz.

©

01/08/2011 - 11:54 Çocuklarla latifeleşiniz. Çocuklarınıza güzel örnek olunuz

©

04/07/2011 - 12:24 Çocukluktan kaynaklanan hatalarını hoş görünüz.

©

03/06/2011 - 11:59 Çocuklarınıza duâ ediniz, onlara bedduâ veya lânet etmeyiniz.

©

09/05/2011 - 11:58 Çocuklarınıza adaletli davranınız.

©

11/04/2011 - 13:54 Yuvanızın içinde güzel dil kullanınız.

©

07/03/2011 - 12:34 Çocuklarınızı güzel ahlâkla yetiştiriniz, onları şımartmayınız.

©

14/02/2011 - 11:38 Çocuklarınızı seviniz ve onlara sevginizi belli ediniz.

©

06/01/2011 - 10:54 Yuvanıza Girerken Selâm Veriniz ve Çocuklarınıza da Selâmı Alıştırınız.

©

02/12/2010 - 11:18 Asr-ı Saadet’ten Bir Genç Selâme İbn Ekva’-radıyallâhu anh-(Yorulmayan Ayaklar, Bitmeyen Azim)(I)

©

14/10/2010 - 17:45 Çocuklarla Şakalaşmak

©

27/07/2010 - 13:44 Varlığın İmtihanı

©

22/06/2010 - 12:34 Bilmek, yaşamak ve güzel üslupla aktarmak

©

17/05/2010 - 16:38 Yuvanızı kaerşılıklı sevgi, rahmet ve şefkat temelleri üzerne kurunuz. Yuvanızdan sevgi ve rahmeti eksik etmeyiniz.

©

16/04/2010 - 11:22 İmanınızı hayırlı, güzel amlellerle dış dünyaya aksettiriniz.

©

24/09/2009 - 10:59 SÜNNETİ HAKKA GİDEN YOL BİLMEK

©

22/08/2009 - 09:43 Mukaddes Diyâr’a

©

24/07/2009 - 11:06 Yeni Bir Ramazan Yaşarken

©

25/06/2009 - 09:20 Çocuklarımız filizlenip büyürken

©

01/06/2009 - 14:54 Hissedilen Güç, Engin Basîret

©

28/04/2009 - 16:03 Vahy Safiyeti ve Bulandırma Gayretleri

©

07/04/2009 - 13:17 İç Dünyamızın Dış Dünyaya Aksi Edep ve Ahlâk

©

09/03/2009 - 15:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat

©

17/11/2008 - 23:48 Selim Fıtrat, Kötü Alışkanlık ve Çocuklar

©

30/05/2008 - 23:02 Âile Yuvasında Sevgi ve Rahmet

©

13/03/2008 - 23:57 Orta Yol İfrat ve Tefrite (Aşırılıklara Düşmemek)
 
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ve eğer antlaşmalardan sonra, yeminlerini bozarlarsa ve dininize dil uzatıp saldırırlarsa, artık küfrün önderleriyle savaşın. Çünkü onlar, yeminleri olmayan (uymayan) kimselerdir. Umulur ki (yaptıklarından) vazgeçerler.

( Tevbe sûresi - 12)

Bir Hadis

İbn Abbas (r.a.)’tan rivayete göre

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Şüphesiz yüce Allah’ın farzlardan sonra en sevdiği amel, müslümanı sevindirmektir.”



[Taberânî, XI, 71]

Bir Dua

"Biz Allah'a tevekkül ettik; Rabbimiz, bizi zulmeden bir kavim için bir fitne (konusu) kılma."
"Ve bizi, kâfirler topluluğundan rahmetinle kurtar." (Yunus Suresi 85-86)

Hz Musanın kavminin duası

Hikmetli Söz

Hayatı gayret etmekle geçenler için vaat olunmadık nimet, manasız bir tevekkülle tembel yaşayanlarınsa mahkûm olmayacağı alçaklık yoktur.


Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com