Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6127
Toplam 17255561
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161594
Bugün Üye Olan 244
Online Ziyaretci
 

 
Âile sırlarınızı dışarıya vermeyiniz
19/06/2013 - 16:14
 
Dr Şerafeddin Kalay
Allah Rasûlü(sav) mahrem sırların başkalarına aktarılmasının yasaklamıştır. Bunu oldukça ağır sayılacak kelimelerle ifade etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Kıyamet günü Allah katında en şerli insanlardan biri de, hanımıyla bir çok mahrem sırrı paylaştıktan, arada perde kalmadıktan sonra kadının mahrem sırlarını yayan insandır." (1)
 
   Ebu Saîd el-Hudrî den gelen bu hadisin yine Sahih-i Müslim de yer alan bir başka rivâyetinde de karı koca arasındaki mahrem sırlar, kıyamet günü Allah katında emanetlerin en büyüklerinden biri sayılmış, sırrı yayış bir nevî ihanet kabul edilmiştir. (2)
 
   Âile içinde yaşananların büyük bir kısmı, âile mahremiyetinden sayılır. Bunların dış dünyaya duyurulması veya bir şekilde sızdırılması doğru değildir.
 
   Meşru bir nikah akdiyle bir araya gelerek yuva kuran karı-koca birbirine en yakın iki insan haline gelirler. Birçok sırrı ve geleceğe yönelik hayali paylaşır, yuvalarını yarınlara hazırlarlar. Şüphesiz yuvanın temeli karşılıklı sevgi, hürmet, merhamet ve şefkat üzerine kurulu olmalıdır. Ancak rüzgârlar her zaman istenilen yönlerden, istenilen hızlarda esmezler. Bazen hırçınlaşabilir, bazen ters yönden vurabilir, bazen yağmur, bazen de tozla karışık olabilirler… Âile içinde yaşananlar da böyledir. Beklenmeyen fırtınalar çıkabilir, soğuk rüzgârlar esebilir… Elbette baharlar da yaşanır, pırıldayan güneşler de görülür.
 
   Bunların hangilerinin âile sırrı olduğu iyi değerlendirilmeli, nelerin başkalarıyla paylaşılabileceğine iyi karar verilmelidir. Âilede yaşanan her şey dış dünyaya aksetmemelidir. Dış dünyaya duyurulan sırlar, âilenin ve âile fertlerinin değer kaybına sebep olurlar. Yaraları büyütür, kötü emsal olurlar.
 
   Anne ve babalara, âile büyüklerine nelerin anlatılabileceği de iyi seçilmeli, onların zihinlerinde bulanıklık, kalplerinde tedirginlik bırakacak, yanlış kanaat edinmelerine, hatalı adım atmalarına sebep olacak bilgiler verilmemelidir. Sözler yaylardan çıkan oklar gibidir, söylendikten sonra bir daha geri alınamazlar… Açtıkları yaralar, uzun zaman diliminde bile kapanmayabilirler.
 
   Başkalarının duymadığı hatalar, enfeksiyon kapmamış yaralar gibidir. Çabuk iyileşirler. Onlara sürülen pişmanlık merhemleri tesirini çok çabuk gösterir.
 
   Bir mü min, başka bir mü min kardeşinin şahid olduğu, öğrendiği kusurlarını bile örtmek, sırlarını saklamak için çırpınır. Kusurların tamiri ve tekrarlanmaması için üzerine düşeni yerine getirmeye çalışır.
 
Allah Rasûlü(sav); “Kim, bir Müslümanın kusurunu örter, ayıbını, sırrını saklarsa, Allah da dünya ve âhirette onun kusurunu örter, ayıbını saklar,”  buyurur. (3)
 
  Bir insan, başka insanların sırrını korumak zorunda ise kendi âile sırları konusunda daha da titiz olmalıdır. Âile sırrı sayılan şeyler, çok defa başkalarını ilgilendirmeyen, öğrenilmesi başkalarına fayda getirmeyen, âileye ciddî zararlar veren, belli bir mahremiyeti olan sırlardır. Bu tür sırların dertleşme manasında da başkalarına aktarılması doğru değildir.
 
   Paylaşılan sırlar çok defa sır olmaktan çıkar. Hz. Ali; "Sırrın senin esirindir, onu başkasına söylersen sen onun esiri olursun,"(4)
 
   Hele de eşlerin birbirlerinin kusurlarını başkalarının yanında dillendirmeleri, eşlerini çekiştirmeleri ciddî bir hatadır. Bu davranışları sadece eşlerinin değil, kendilerinin ve âilelerinin değerini de düşürür. Zihinlerde, kusur ve zayıflıkları ile yer etmelerine sebep olur.
 
   Eşler birbirlerinin elbisesidirler. Haramdan korunmada, sadakat ve ahlâkî güzelliklerini korumada birbirlerine yardımcı, sırlarını saklamada emin, hataları ve kusurları örtmede perdedirler.
 
   Çocuklarınızı da âile sırlarını saklamaya alıştırınız. Onlara bazı şeylerin sır olduğunu anlatınız, hissettiriniz. Küçük olsalar da bunu anlayacak ve hissedeceklerdir.
 
  Yakın ve dostlarınızın çocuklarının ağzından âile sırlarını almaya çalışmayınız. Onları âile sırlarını korumaya teşvik ediniz.
 
 Bununla ilgili bir hatırayı Enes ten(ra) dinliyoruz: "Ben çocuklarla oynarken Rasûlullah(sav) yanıma geldi. Bize selâm verdi. Peşinden beni bir iş için gönderdi. Bu yüzden annemin yanına varmakta geciktim.Yanına geldiğimde annem; “Seni geciktiren neydi?” diye sordu. “Rasûlullah(sav) beni bir iş için göndermişti,” dedim. “İşi neydi?” diye sordu. “–Bu sır!” diye cevap verdim. Ben öyle deyince annem; “Allah Rasûlü’nün sırrını hiç kimseye söyleme!” dedi." 
 
  Hadisin devamında Enes’in(ra) kendisinden bu hadisi duyan ve nakleden Sâbit’e; “Allah’a yemin olsun ki Sâbit, onu birisine söyleyecek olsaydım sana söylerdim,” dediği yer alır.(5)
 
   Enes(ra) bir başka rivâyetinde; “Allah Rasûlü(sav) bana bir sır söyledi. Şu ana kadar onu hiç kimseye söylemedim. Ümmü Süleym bu sırrı sordu ona da söylemedim,” der.(6)
 
    "Ümmü Süleym" Enes in(ra) annesidir. Fazîlet yüklü, hayr ve takvâ dolu bir kadındır. Son derece zekî ve olgun birisidir. Oğluna Allah Rasûlü nün sırrını saklama konusunda yaptığı tavsiye de çocuğun hayr ve salâhını isteyen mü mine bir kadının yapması gereken tavsiyedir. O, ne yaptığını bilen şuurlu bir annedir.
 
 ___________________________
 
 
 (1) Sahih-i Müslim, Nikah (2/ 1060).
 (2) Sahih-i Müslim, Nikah (2/ 1061).
 (3) Sahih-i Müslim, Zikir (4/ 2074).
 (4) Edebü d-Dünya ve d-Dîn, Mâverdî (s. 295)
 (5) Sahih-i Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe (4/ 1929).
 (6) Sahih-i Buhârî, İsti’zân (18/ 327), Sahih-i Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe (4/ 1930).

Bu Makale 5165 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

12/06/2015 - 14:19 Oruçla İlgili Kısa Bilgiler

©

10/03/2015 - 11:06 Kendinizi ve Ailenizi, Ateşten ve Hüsrandan Koruyunuz

©

23/10/2014 - 17:41 NAFİLE NAMAZLAR

©

01/09/2014 - 14:50 BORÇ ve KARZ-I HASEN

©

04/08/2014 - 13:11 Uhud Gazvesi

©

30/06/2014 - 14:18 Ramazan Ayını Karşılarken

©

09/06/2014 - 10:44 Kur’ân-ı Kerîm’de Gençlik

©

05/05/2014 - 12:25 Genç Anne (Hâcer) ve Mekke Şehrinin Kuruluşu

©

07/04/2014 - 15:46 Putlar ve Putçuluk Zihniyetiyle Mücâdele Eden Genç

©

01/02/2014 - 13:26 Vahyin Gelişi

©

04/12/2013 - 13:20 Güçlü ve Güvenilir Genç

©

16/07/2013 - 12:45 Eşinizin ve çocuklarınızın duygularını anlayınız, zaman zaman kendinizi onların yerine koyunuz ve olumlu yönde adımlar atınız.

©

19/06/2013 - 16:14 Âile sırlarınızı dışarıya vermeyiniz

©

20/05/2013 - 11:57 Çocuklarınızı açık sözlü yetiştiriniz

©

18/04/2013 - 10:40 Çocuklarınızı kendi cinslerine uygun olarak yetiştiriniz.

©

19/03/2013 - 13:48 Çocuklarınızın yanlış alışkanlıklar edinmesine fırsat vermeyiniz.

©

19/02/2013 - 11:12 Çocuklarınızın iyi arkadaşlar edinmelerine dikkat ediniz.

©

17/01/2013 - 12:09 Evinizin, kendinizin ve çocuklarınızın maddî, manevî temizliğine dikkat edininiz.

©

24/12/2012 - 11:09 Kanaatkâr olunuz.

©

21/11/2012 - 13:38 Âile yuvanızda israftan uzak durunuz

©

25/09/2012 - 10:36 Asıl gayenin ve hedefin ne olduğu âile yuvanızda bulunan her fert tarafından bilinmelidir. Bu şuuru yuvanızda filizlendiriniz.

©

27/08/2012 - 12:08 Büyüklerinize hürmet, küçüklerinize şefkat ve merhamet gösteriniz.

©

23/07/2012 - 11:24 Âilenize ve çocuklarınıza zaman ayırınız.

©

28/06/2012 - 12:29 Çocuklarınıza şahsiyetli olmayı, başka zihniyetleri taklit etmemeyi, olduğu gibi görünmeyi öğretiniz.

©

04/06/2012 - 11:28 Akrabalarınızla bağlarınızı koruyunuz.

©

25/04/2012 - 14:48 Anne ve babanız için hayırlı evlâd olunuz, çocuklarınıza da güzel örnek

©

26/03/2012 - 11:16 Âile içindeki mesuliyetlerinizi biliniz ve çocuklarınıza yaş ve durumlarına uygun mesuliyet veriniz.

©

27/02/2012 - 15:26 İlmi seviniz ve çocuklarınıza ilim sevgisi aşılayınız.

©

30/01/2012 - 11:23 Çocuklarınıza ev içi adabı ile ilgili bilgiler veriniz, onları eğiterek güzel alışkanlıklar kazandırınız.

©

02/01/2012 - 11:49 Çocuklarınıza güzel hasletler aşılayınız.

©

28/11/2011 - 11:18 Çocuklarınıza ibadet duygusu aşılayınız. Onlara nasıl namaz kılacaklarını, nasıl oruç tutacaklarını öğretiniz.

©

03/10/2011 - 11:46 Çocuklarınıza Kur’ân öğretiniz.

©

05/09/2011 - 14:31 Çocuklarınıza güzel sözler ve iman esaslarını öğretiniz.

©

01/08/2011 - 11:54 Çocuklarla latifeleşiniz. Çocuklarınıza güzel örnek olunuz

©

04/07/2011 - 12:24 Çocukluktan kaynaklanan hatalarını hoş görünüz.

©

03/06/2011 - 11:59 Çocuklarınıza duâ ediniz, onlara bedduâ veya lânet etmeyiniz.

©

09/05/2011 - 11:58 Çocuklarınıza adaletli davranınız.

©

11/04/2011 - 13:54 Yuvanızın içinde güzel dil kullanınız.

©

07/03/2011 - 12:34 Çocuklarınızı güzel ahlâkla yetiştiriniz, onları şımartmayınız.

©

14/02/2011 - 11:38 Çocuklarınızı seviniz ve onlara sevginizi belli ediniz.

©

06/01/2011 - 10:54 Yuvanıza Girerken Selâm Veriniz ve Çocuklarınıza da Selâmı Alıştırınız.

©

02/12/2010 - 11:18 Asr-ı Saadet’ten Bir Genç Selâme İbn Ekva’-radıyallâhu anh-(Yorulmayan Ayaklar, Bitmeyen Azim)(I)

©

14/10/2010 - 17:45 Çocuklarla Şakalaşmak

©

27/07/2010 - 13:44 Varlığın İmtihanı

©

22/06/2010 - 12:34 Bilmek, yaşamak ve güzel üslupla aktarmak

©

17/05/2010 - 16:38 Yuvanızı kaerşılıklı sevgi, rahmet ve şefkat temelleri üzerne kurunuz. Yuvanızdan sevgi ve rahmeti eksik etmeyiniz.

©

16/04/2010 - 11:22 İmanınızı hayırlı, güzel amlellerle dış dünyaya aksettiriniz.

©

24/09/2009 - 10:59 SÜNNETİ HAKKA GİDEN YOL BİLMEK

©

22/08/2009 - 09:43 Mukaddes Diyâr’a

©

24/07/2009 - 11:06 Yeni Bir Ramazan Yaşarken

©

25/06/2009 - 09:20 Çocuklarımız filizlenip büyürken

©

01/06/2009 - 14:54 Hissedilen Güç, Engin Basîret

©

28/04/2009 - 16:03 Vahy Safiyeti ve Bulandırma Gayretleri

©

07/04/2009 - 13:17 İç Dünyamızın Dış Dünyaya Aksi Edep ve Ahlâk

©

09/03/2009 - 15:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat

©

17/11/2008 - 23:48 Selim Fıtrat, Kötü Alışkanlık ve Çocuklar

©

30/05/2008 - 23:02 Âile Yuvasında Sevgi ve Rahmet

©

13/03/2008 - 23:57 Orta Yol İfrat ve Tefrite (Aşırılıklara Düşmemek)
 
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece, ona, "ol" dememizdir. O da hemen oluverir.


( Nahl Suresi - 40)

Bir Hadis

Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:

“İbrahim aleyhisselâmın ateşe atıldığı zaman en son sözü ‘Hasbiyellâhü ve ni’me'l-vekîl’ olmuştu.” ki ‘Allah bana yetişir, o ne güzel vekildir.’ demektir.

(Sahîh-i Buhârî)

Bir Dua

"Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur." (İsra Suresi 24)

Anne ve baba için yapılması istenen dua

Hikmetli Söz

Sıkıntılar, sevgilinin gönderdiği misafirdir: Gelir ve gider. Önemli olan gönderenin hatırına o misafire sabredebilmektir.

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com