Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4834
Toplam 15300243
En Fazla 20355
Ortalama 2612
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Bir Evlat Olarak Peygamberimiz (s.a.v.)
30/05/2008 - 22:49
 
Deðerli okuyucum. “Alemlere Rahmet” Sevgili Peygamberimizi bir evlat olarak ele almak, ailesi içindeki yeri bakýmýndan belki de en zor olanýdýr.

    Bu zorluk, yetim olarak dünyaya gelen bu “Ýnci Tanesi”nin hayatýnýn ilk yýllarýný sütannesi yanýnda geçirmesi ve annesiyle sadece iki yýl kadar birlikte olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Diyebiliriz ki, Sevgili Peygamberimizin çocukluk yýllarý, babadan yetim, anneden öksüz kalmakla acýklý bir hikâyenin tâ kendisidir.
Ne var ki, O’nun sahibi Alemlerin Rabbi Allah Teâlâ’ydý. O’nu seven ve sevdiren, O’nu himaye eden ve ettiren de O’ydu… Bu himayeyi yeryüzündeki en þefkatli eller, en merhametli gönüllerle sundu, Habîbi Muhammed Mustafa’ya… Önce Amine, sonra Süveybe, daha sonra Halime, Ümmü Eymen ve Fâtýma…
Ýþte bu isimler, sonraki hayatýnda Resûl-i Kibriya (sav) Efendimizin, hep hayýrla, hep sevgi ve hasretle andýðý isimler olacaktý…
Merhum Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inde,
“Âmine Hatun Muhammed Ânesi/ Ol sedef’den doðdu ol dürr dânesi” beytiyle ifade ettiði gibi, Hz.Âmine bir sedef, Sevgili Peygamberimiz de bu sedeften, dünyamýza ihsan edilen bir Ýnci Tanesi’ydi… Biricik yavrusuyla, sadece iki yýlý aþkýn bir süre beraber olabilen bu mahzun ve gönlü kýrýk anneyi, Sevgili Peygamberimiz zaman zaman hüzünle hatýrlamýþ, bu esnada gözlerinden yaþlar dökülmüþ, ashabý da dayanamayýp O’nunla birlikte aðlamýþlardý.
Yine böyle zamanlardan biriydi… Milâdi 628 yýlýnda, bir sefere çýkarken yolunu annesinin mezarýnýn bulunduðu Ebvâ köyüne düþüren Resûl-i Kibriya (sav) Efendimiz, annesinin kabri baþýna gelerek elleriyle topraðýný düzeltmiþ ve bu esnada aðlamýþtý. Etrafýndakiler de aðlaþmýþlardý. Ýçlerinden biri, aðlayýþ sebebini sorunca Sevgili Peygamberimiz:
−Annemin bana olan þefkatini ve merhametini hatýrladým birden… demekle yetinmiþti.
Kim bilir? Belki, yýllar öncesine giderek dört yaþýnda yetim bir yavru iken biricik annesi ve dadýsýyla birlikte Medine’ye geliþlerini, dünya gözüyle bir kez bile göremediði babasýnýn kabrini ziyaret ediþlerini ve bu esnada annesinin yavrusuna sarýlýþýný hatýrladý…
Kim bilir? Belki dönüþ yolculuðunda hastalanan annesinin son anlarý ve þefkat dolu mahzun bakýþlarý geldi gözünün önüne…
Kim bilir? Belki de onun, hasretini çektiði biricik yavrusuna doyamamanýn verdiði hüzünle söylediði, þu anlamlý sözleri geliverdi aklýna…
“Yaþayan her þey ölür, yeni olan her þey eskir. Ve çok olan her þey azalýr, büyük olan her þey gün gelir küçülür ve yok olur… Þüphesiz ben de öleceðim. Ama ben devamlý anýlacaðým. Çünkü ben oðlumu hayýrlý bir gelecek olarak býrakýyorum.”
Öyle de oldu… Bugün yeryüzünde milyarlarca mümin “Alemlere Rahmet” Muhammed Mustafa’nýn dünyamýzý þereflendirmesine vesile olan Hz.Amîne’yi hep hayýrla yâd ediyor, kýz çocuklarýna onun ismini veriyor ve Mevlidlerde hep onun adý geçiyor!...
Kýymetli okuyucum.
Þayet anne-babasý vefat etmeyip de sað kalsalardý, Sevgili Peygamberimizin onlara göstereceði saygýnýn ve sevginin güzelliðini tahmin etmek zor deðildir. O ki, getirdiði dinin mukaddes kitabýnda,
“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babaya da iyi davranmanýzý kesin olarak emretmiþtir. Onlardan biri veya her ikisi senin yanýnda yaþlanýrsa, onlara “öf” bile deme, onlarý azarlama ve ikisine de güzel söz söyle. Onlara merhamet kanatlarýný alçakgönüllülükle ger ve þöyle dua et: “Rabbim! Küçüklüðümde onlar beni nasýl þefkatle büyüttülerse, þimdi Sen de onlara merhametinle muamele eyle…” (Ýsrâ, 23-24)
“Biz insana, ana-babasýna karþý iyi davranmasýný tavsiye etmiþizdir.” (Lokman, 14) buyrulan ayetleri teblið ediyordu insanlýða…
O ki, hadislerinde, “Allah’ýn rýzasý ana-babanýn rýzasýnda, gazabý da ana-babanýn gazabýndadýr.” ve “Büyük günahlarýn en büyüðü Allah’a ortak koþmak ve ana-babaya isyan etmektir.” diye buyurarak konunun önemine dikkat çekmekteydi.
Hâl böyleyken, Sevgili Peygamberimizin (sav) −þayet yaþamýþ olsalardý− anne-babasýna karþý çok hayýrlý ve salih bir evlat olacaðýnda kimsenin þüphesi olmazdý. Ancak Takdir-i Ýlâhi, O’nu da, ebeveynini de hikmeti gereði böylesi bir kaderle karþý karþýya býraktý.
Fakat bu yetim “Ýnci Tanesi”, hep kadir-kýymet bilen ellerde korundu, kollandý, sevildi ve el üstünde tutularak büyütüldü. Bugün bizler, O’nun hayatýnýn bu yönünü incelediðimiz zaman, sadece biricik annesi Amine Hatun’a deðil, kendisine emeði geçen her bir kiþiye nasýl bir ilgi ve sevgiyle muamele ettiðinin örneklerini görerek þahitlik ediyoruz ki, O, yeryüzündeki “Geçmiþ ve Gelecek Ýnsanlýðýn Efendisi” olduðu gibi, en hayýrlý ve en salih evlattýr da…
“Bahtiyar Süveybe…”
Kýymetli okuyucum.
Sevgili Peygamberimiz (sav) dünyamýzý teþrif ettiðinde sütü yetmeyen Hz.Amine’nin imdadýna Ebû Leheb’in hizmetçisi Süveybe yetiþmiþti. Süveybe bu eþsiz Ýnci Tanesi’ne sadece bir hafta kadar süt verdi, fakat O Yüce Resûl ömrü boyunca sevgi ve ilgi gösterdi bu süt anneye…
Medine’ye hicret ettikten sonra bile, gelip gidenlerle yiyecekler ve hediyeler gönderir, selamlar yolladý Süveybe’ye…
Nihayet Süveybe’nin vefat haberini alýnca, bir yakýný olup olmadýðýný araþtýrdý ve kimsesinin olmadýðýný öðrendi. Muhtemelen bir yakýný hayatta kalmýþ olsaydý, Rahmet ve Þefkat Peygamberi eþsiz vefasýyla Süveybe’nin hatýrasýna hürmeten onunla da ilgilenecekti.
“Ümmü Eymen! Annemden sonra annem.”
Altý yaþýnda bir çocuk… Önce babadan yetim sonra anadan öksüz… Dadýsý baðrýna bastý O’nu… Özenle, þefkatle titredi üzerine ve teslim etti þefkat kaynaðý dedesine… Bu haným Ümmü Eymen’di… Peygamberimiz (sav) hayatta olduðu sürece Ümmü Eymen’i hep el üstünde tuttu ve ona hep “anneciðim!” diye hitap etti. O’na þefkat ve merhamet kanatlarýný gerdi ve onun için þu paha biçilmez deðerdeki sözleri söyledi:
−Ümmü Eymen, annemden sonra annemdir. O bana annemden kalan bir yadigârdýr.

Aziz Okuyucum.
Burada, Sevgili Peygamberimize sütannelik yapan, böylece O’na evladý gözüyle bakmaya hak kazanan Hz.Halime’den de bahsetmeliyiz.
Çünkü ondan bahsediþimiz, ayný zamanda Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin bir evlat olarak sergilediði farklý güzellikleri görmemize imkan tanýyacaktýr
Hz.Halime, Hz.Hatice ile evliliðinin ilk yýllarýnda Sevgili Peygamberimizi ziyarete gelmiþ ve O’nun evlenip yuva kurmasýna son derece sevinmiþti. Resûl-i Kibriya (sav) Efendimiz onu sevgili eþi Hz.Hatice ile birlikte karþýlamýþlardý. Ona, “Anneciðim! Anneciðim!” diye hitap ederek sýrtýndaki hýrkasýný çýkarýp yere seren Efendimiz −geleneklerine göre− en üst seviyede saygýnýn ve sevginin bir ifadesi olarak onu serdiði hýrkasýnýn üzerine oturtmuþtu.
Hz.Halime, kýtlýk ve kuraklýktan dolayý zor günler geçirdiklerinden söz edince, vefakârlýðýn zirvesindeki Nebiyy-i Muhterem (sav) Efendimiz ona kýrk koyunluk bir sürü ve hediyelik eþyalarýný yüklemek üzere bir de deve hediye ederek köyüne uðurlamýþtý.
Bizler, tarih kitaplarýnda Hz.Halime’yi, kocasý Hâris’i, süt kardeþleri Þeymâ ve Abdullah’ý sonradan hep birlikte Müslüman olup Peygamberimize iman eden kimseler olarak görüyorsak eðer, bunda “hayýrlý ve vefalý evlat” olan Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin þahsiyetinin de önemli bir rolü olsa gerektir.
“O, benim annemdi…”
Kýymetli okuyucum.
Sevgili Peygamberimizin hayatýnda özel ilgi gösterdiði, vefatýnda ve sonrasýnda hayýrla yad ettiði diðer bir haným da Hz.Ali’nin annesi, Ebû Tâlib’in hanýmý olan Hz.Fâtýma’dýr.
Sekiz yaþýnda yetim ve öksüz bir çocuk olarak evine gelen Peygamberimize öz evlâdý gibi davranma yüceliðini gösteren bu haným, Sevgili Peygamberimizin özel ilgisine mahzar olmuþtur hayatý boyunca… Kim bilir? En küçük kýzýna, bu çok deðer verdiði yengesinin ismini vermesinde ona olan sevgisinin bir payý vardý belki de… Gün gelip bu muhterem hanýmýn vefatý haber verildiðinde Sevgili Peygamberimizin dilinden þu cümle dökülmüþtü:
−Demek ki, annem öldü!...
Üzerinden gömleðini çýkararak kefen olsun diye vermiþ ve onu kendi elleriyle kabre indirmiþti. Yanýndakiler bu denli ilginin sebebini öðrenmek isteyince Þefkat ve Vefâ Pýnarý, þöyle dedi:
−O, benim annemdi. Kendi çocuklarý aç dururken önce beni doyururdu. Önce benim saçýmý tarardý. O benim annemdi… Ebû Tâlib’den sonra onun kadar bana iyiliði dokunan kimse yoktur. Ahirette cennet elbiseleri giysin diye gömleðimi ona kefen olarak verdim. Kabre ýsýnmasý, alýþmasý için de oraya kendisiyle birlikte uzandým. O, benim annemdi…
Binlerce salât, güllerce selâm O’nun ve âlinin üzerine olsun.

  


Bu Makale 4329 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

11/05/2011 - 16:50 Bir merhamet mürebbisi: Hz. Muhammed (s.a.s.)

©

02/12/2010 - 12:09 SON ELÇÝ VE SON MESAJ HZ. MUHAMMED VE KUR’ÂN-I KERÝM

©

14/10/2010 - 19:02 Meyveye Durmanýn ya da Kaybolan Yýllarýn Adý: Gençlik

©

24/09/2009 - 11:47 Düþmekte Olan Uçakta Ateist Bulamazsýnýz.

©

24/07/2009 - 12:06 ÝFFET VE HAYA TÝMSALÝ GENÇ KIZLAR

©

27/06/2009 - 11:55 AÝLE ÝÇÝ ÝLETÝÞÝMDE SEVGÝNÝN YERÝ

©

01/06/2009 - 16:16 KUR'AN'DA PEYGAMBERLER VE GENÇLÝK DEÐERLERÝ

©

02/05/2009 - 15:24 Babalarýn En Güzeli (s.a.v.)

©

07/04/2009 - 15:40 Çocuðun Din Eðitiminde Ailenin Yeri ve Önemi

©

09/03/2009 - 16:09 FITRAT KAVRAMI ÜZERÝNE DÜÞÜNCELER

©

17/11/2008 - 23:34 Kur’an-ý Kerim ve Biz

©

09/09/2008 - 12:48 Peygamber Efendimiz(s.a.v.) Nasýl Bir Babaydý?

©

30/05/2008 - 22:49 Bir Evlat Olarak Peygamberimiz (s.a.v.)

©

01/03/2008 - 00:50 Kur'an-ý Kerim ve Biz
 
 

Site Ýçi Arama

20 Sevvâl 1445 |  29.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

O mihrapta namaz kýlarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yý müjdeler. O, Allah'tan olan bir kelimeyi (Ýsa'yý) doðrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir."



( Ali-imran Suresi - 39)

Bir Hadis

Hz. Câbir (radýyallâhuanh) anlatýyor:

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Bana en sevgili olanýnýz, kýyamet günü de bana mevkice en yakýn bulunacak olanýnýz, ahlâkça en güzel olanlarýnýzdýr. Bana en menfur olanýnýz, kýyamet günü de mevkice benden en uzak bulunacak olanýnýz, gevezeler, boþboðazlar ve yüksekten atanlardýr." (Cemaatte bulunan bâzýlarý): "Ey Allah'ýn Resûlü! Yüksekten atanlar kimlerdir?" diye sordular. "Onlar mütekebbir (büyüklük taslayan) kimselerdir!" cevabýný verdi."


Tirmizî, Birr 77

Bir Dua

Peygamberimiz (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým! Beni baðýþla, bana merhamet et, beni cezalandýrma ve beni affet, þüphesiz sen çok baðýþlayan, çok merhametli olansýn.”

(Ýbn Ebû Þeybe, Duâ, 1, No: 29148)

Hikmetli Söz

Bilgi zenginlikten üstündür. Çünkü zenginliði sen korursun, bilgi ise seni korur.
Hz. Ali (r.a) 

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com