Kur’an’ý Anlayarak Okumada Yeni Bir Ýmkân Geçen ayki yazýmýzda, Kur’an’ý anlayarak okumanýn önemine deðinmiþ ve bu sayýda da konuya devam edeceðimizi ifade etmiþtik. Kur’an-ý Kerim’e bakýldýðýnda,
Allah Teala’nýn, farklý yerlerde “tefekkür / tedebbür / tezekkür / teakkul” kelimeleriyle ifade edilen, “anlama, düþünme, ibret alma, aklý kullanma” fiillerine dikkat çektiði görülecektir. Sanki Yüce Rabbimiz, Kur’an-ý Kerim’i sadece okuyup geçmek deðil, anlayarak, düþünerek, ibret alarak ve aklýmýzý kullanarak okumamýzý bizden istemekte ve âyetlerde þöyle seslenmektedir: “Hâlâ Kur’an üzerinde gereði gibi düþünmeyecekler mi?” (Nisa, 4/82) “Kur’an üzerinde düþünmüyorlar? Yoksa kalplerinde kilit mi var?” (Muhammed, 47/24) “Andolsun size, içinde öðüt bulunan bir kitap indirdik. Aklýnýzý kullanmýyor musunuz?” (Enbiya 21/10) Bu ve benzeri pek çok âyet, Kur’an-ý Kerim’i, anlayarak ve düþünerek okumamýz gereðini ortaya koymaktadýr. Sevgili Peygamberimiz de, kendisine nâzil olan, “Ey Habibim! Kur’an’ý aðýr aðýr, tane tane oku.” (Müzzemmil 73/4) âyeti gereðince Kur’an-ý Kerim’i, aynen âyette ifade edilen þekliyle okumaya gayret ederdi. Kendisine eþ olma þerefine nail olan Ümmü Seleme (ra) validemiz, Peygamberimiz (sav)’in Kur’an okuyuþunu, “tane tane, harf harf anlaþýlacak þekilde açýk bir okuyuþ” olarak anlatmýþtýr. Kendisine uzun yýllar hizmette bulunan Hz. Enes (ra) de, Peygamberimiz (sav)’in okuyuþunu, uzatýlmasý gereken yerleri özenle uzatarak ve tane tane, aðýr aðýr okumak, þeklinde aktarmýþtýr. Bu bilgiler, Sevgili Peygamberimiz (sav)’in Kur’an okuyuþunun, ümmetine örnek bir tarzda, anlayarak, üzerinde düþünerek, ibret alarak bir okuma olduðunu ortaya koymaktadýr. Bir defasýnda, kendisinden Kur’an’ý ne kadar sürede hatmetmesi gerektiði konusunda görüþ isteyen bir sahabeye, Efendimiz (sav), “yedi günde” cevabýný vermiþ, bir baþka kez ise þöyle bir uyarýda bulunmuþtur: “Kur’an’ý üç günden az bir zamanda hatmeden kiþi, onu anlamadan okumuþ demektir.”
"Ey iman edenler, gerçek þu ki, sizin eþlerinizden ve çocuklarýnýzdan bir kýsmý sizler için düþmandýrlar.
Þu halde onlardan sakýnýn.
Yine de affeder, hoþ görür ve baðýþlarsanýz, artýk elbette Allah, baðýþlayandýr, esirgeyendir"
( Tegâbün sûresi - 14)
Bir Hadis
ÝTÝDAL SAHÝBÝ OLMAK
Sevgili Peygamberimizin ibadet hayatý hakkýnda bilgi almak isteyen üç sahabî onun eþlerine gidip nasýl ibadet ettiði hakkýnda bazý sorular sormuþlardý. Kendilerine anlatýldýðýnda ise onun ibadetlerini azýmsamýþlar ve “Biz kim, Peygamber kim! Allah onun geçmiþ ve gelecek günahlarýný baðýþlamýþtýr.” demiþlerdi. Bunun üzerine içlerinden biri sürekli namaz kýlacaðýný, diðeri oruç tutacaðýný sonuncusu ise kendisini kadýnlardan uzak tutarak evlenmeyeceðini söylemiþti. Bu durumdan haberdar olan Allah Resûlü, onlara itidal sahibi olmalarýný öðütleyen þu ikazda bulundu: “Þöyle þöyle diyen sizler misiniz? Dikkatli olun! Allah’a yemin olsun ki, aranýzda Allah’a en saygýlý olan ve O’ndan en çok çekineniniz benim. Bununla birlikte ben bazen oruç tutar, bazen tutmam. Hem namaz kýlarým hem de uyurum. Kadýnlarla da evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden deðildir!”