Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 510
Toplam 15288412
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Çocukluktan kaynaklanan hatalarýný hoþ görünüz.
04/07/2011 - 12:24
 
Dr Þerafeddin Kalay
Allah Rasûlü(sav); "Çocuklarýnýza deðer verin, onlara ikramda bulunun, onlarýn terbiyelerini güzel yapýn!" buyurur

Ýþaret edildiði gibi çocuklar ergenlik çaðýna ulaþýncaya kadar mükellef deðildir. Bizi yaratan, gizlimizi, açýðýmýzý, her hal ve durumumuzu bizden iyi bilen Rabbimiz onlara akýllarý olgunlaþýncaya kadar fýrsat vermiþtir. Ergenlik çaðý öncesinde, özellikle temyiz çaðýnda güzel alýþkanlýklar edinmeleri, doðrularý ve yanlýþlarý öðrenmeleri, büyüklerin onlarý yetiþtirmesi  için teþvikte bulunmuþtur. Onlarýn ongunlaþmalarý için gayret sarf etmeli, çocukluktan kaynaklanan davranýþlarýný da hoþ karþýlamalý, tekrarlanmamasý, alýþkanlýða dönüþmemsi için tedbirler almalýyýz.

   Enes ten(ra), Üsve-i hasenemiz olan Allah Rasûlü yle yaþadýðý bir hatýrayý bize kendi duygularý ile yoðurarak anlatýyor:

    “Rasûlullah(sav) insanlarýn en güzel ahlâklýsý idi. Bir gün beni bir ihtiyaç için göndermiþti. “Vallahi gitmem!” dedim. Ýçimden geçen ise Rasûlullah’ýn emrettiði yere gitmekti. Çýktým. Çarþýda oyun oynayan çocuklarýn yanýna uðradým.

    Çok geçmeden ben de onlara kapýlarak dalýp gitmiþtim. Birden Rasûlullah(sav) baþýmý arkadan tuttu. Döndüm ona baktým; gülümsüyordu.“Enescik! Söylediðim yere gittin mi?” diye sordu.

    Kendilerine; “Evet, hemen gidiyorum ya Rasûlallah!” dedim.[1]

    Þimdi Enes’in anlattýklarý üzerine düþünüyoruz:  Allah Rasûlü(sav) bir büyük olarak onun; “— Gitmem!” dediði zamanki duygularýný da biliyor, söz ve davranýþlarýný yaþ ve durumuna göre deðerlendiriyordu. Oyuna daldýðý zamanki durumunu da, yanýna geldiðinde; “— Þimdi gidiyorum!” dediði zamanki durumunu da biliyordu. Onu azarlamýyor, yaralamýyor, zihninde acý hatýra, gönlünde acý duygular býrakmýyordu. Yýllar sonra her hatýrlayýþta Enes’in gönlünde yer eden sevgisini artýracak, zihninde sonraki nesillere de örnek olacak tatlý bir hatýra býrakýyordu. Enes de, önüne duygularýný dile getiren güzel kelimeler ekleyerek bu hatýrâyý yâd ediyordu.

    Enes(ra), hem Sahih-i Buhârî’de hem de Sahih-i Müslim’de yer alan bir hadiste de; “Allah Rasûlü’ne on sene hizmet ettim. Bir kere bile bana; “öff! demedi. ‘–Þunu niye þöyle yaptýn?’ veya; ‘–Þunu niçin yapmadýn?’ diye beni azarlamadý. Beni hiçbir zaman kýnamadý, ayýplamadý,” der.[2]

    Sahih-i Müslim’de yer alan bir rivâyet farklý bir vurguyla ayný güzel örnekliði dile getirir ve þöyle der:

    “Ben Allah Rasûlü’ne(sav) ikâmet halinde de, seferde de hizmet ettim. Allah’a yemin ederim ki, yaptýðým bir þey için bana; “Bunun niçin böyle yaptýn!”, yapmadýðým bir þey için de; “Neden bunu böyle yapmadýn!” demedi.” [3]

    Allah Rasûlü nün ahlâký buydu… O, kýrmadan, yaralamadan, acý söz söylemeden hatayý doðrultabiliyor, tatlý söz ve güzel üslup kullanarak doðrularý zihinlere ve kalplere yerleþtirebiliyordu… Yukarýdaki sözler, onun terbiyesi altýnda yetiþen bir gencin, sonraki yýllarda bizlere hatýra ve duygularýný aktaran sözleriydi. Bu sözlerin içinde yatan Rasûlullah(sav) sevgisine dikkat ediniz.

    Arkanýzdan böyle söylenildiðini, hayýrla ve duâlarla anýldýðýnýzý düþününüz. Gönle ne kadar hoþ geliyor. Gönül bundan hoþlanýyorsa davranýþlar da buna uygun olmalýdýr.

    Bir baþka tatlý hatýrayý Nu’mân Ýbn Beþîr(ra) anlatýyor: “Allah Rasûlü’ne(sav) Tâif üzümlerinden hediye edilmiþti. Beni yanýna çaðýrdý ve; “– Bu salkýmý al ve onu annene ulaþtýr,” dedi. Ben o salkýmý aldým ve anneme götürmeden yedim.

    Birkaç gece geçmiþti ki bana sordu: “– Salkýmý ne yaptýn? Annene götürdün mü?”

   “–Hayýr!” dedim.

   Allah Rasûlü(sav) o gün beni “Ðuder” (Vefâsýz), diye isimlendirdi.” [4] 

   Numan Ýbn Beþîr(ra) hicretten sonra Medîne’de dünyaya gelen ilk Ensar çocuðudur.[5] Ýbn Hacer, hicretten on dört ay sonra dünyaya geldiðini söyler.

    Annesi Amrâ, özü, sözü güzel aziz þehidimiz Abdullah Ýbn Revâha’nýn(ra) kýz kardeþidir.[6]

    Bir baþka rivâyette Rasûlullah’ýn ona iki salkým verdiði ve; “-Bunu sen ye, bunu da annene götür!” buyurduðu, Numan’ýn her ikisini de yediði yer alýr.[7]

    Allah Rasûlü(sav) bu davranýþý ile hem ona latife yollu hatasýný hatýrlatýyor, hem de onu kýrmýyordu.

    Bu noktada önceden birkaç kelime ile iþaret ettiðimiz bir gerçeðe birkaç kelime daha eklemekte fayda görüyoruz: Anlayýþlý, hoþgörülü, þefkatli, merhametli davranmak baþka þeydir; gevþek davranmak, çocuðun her isteðine boyun bükmek, -iyi olsun kötü olsun- onun her yaptýðýna katlanmak, durmadan nazýný çekmek ve onu buna alýþtýrmak ayrý þeydir.

    Bir çocuðun doðruyu bilmeye olan ihtiyacý kadar yanlýþý bilmeye de ihtiyacý vardýr. Annesinin, babasýnýn ve diðer büyüklerinin kendisinin iyiliðini, iyi bir insan olmasýný istediðini bilmeye, yanlýþ yapýnca veya yapmak isteyince kendisini durdurulacaðýný, kötülüklerden ve kötü davranýþlardan korunacaðýný da bilmeye ihtiyacý vardýr. Kendi haklarýnýn var olduðunu bilmeye ihtiyacý olduðu gibi, baþkalarýnýn haklarýnýn da var olduðunu, kendi canýnýn bir þeyi çektiði kadar baþkalarýnýn da canýnýn çektiðini, kendi merak ettiði kadar baþkasýnýn da merak edebileceðini, kendisinin rahatsýz, tedirgin olduðu kadar baþkasýnýn da rahatsýz ve tedirgin olabileceðini, kendi canýnýn yandýðý kadar baþkasýnýn da canýnýn yanabileceðini bilmeye ihtiyacý vardýr.

    Bencilce duygular taþýmamalý, bu nevî duygularýn esiri olmamalý, ben merkezli biri haline gelmemelidir. Çevresindeki insanlarýn, diðer çocuklarýn da kendisi gibi memnun olunca, sevincin daha da artacaðýný anlamalýdýr. Kardeþleriyle, arkadaþlarýyla paylaþmanýn kýymetini bilmeli, þuuruna ermelidir. Kötü davranýþlarýn ve huylarýn sevilmediðini de idrak etmelidir.

    Bütün bunlarýn, her zaman hoþgörü göstermek, aldýrmamakla olmadýðýný da bir gerçektir. Hatalarýn tekrar edilmemesi, yanlýþlarýn düzeltilmesi, kötülüklerin iyiliklere dönüþmesi, kötü huylarýn yerini güzel huylarýn almasý için çalýþmak, gerektiðinde kesin ve kararlý tavýr almak, “hayýr!” demek, “yanlýþ!”, “bu böyle olmaz!”, “bunun sana yapýlmasýný ister misin?”, “ne kötü bir davranýþ!” demek ve güzel bir üslup ile çocuðu hatadan, yanlýþtan kurtarýp iyiye, doðruya, güzele yöneltmek, onu gerçek manada sevmektir; ona þefkat duymak, onun iyiliðini istemektir.

    Bunun içindir ki Allah Rasûlü(sav); “Çocuklarýnýza deðer verin, onlara ikramda bulunun, onlarýn terbiyelerini güzel yapýn!” buyurur.[8]

    Her insan çocuðuna, kendi çocuðu olmasý hasebiyle deðer verir. Ancak buradaki deðer vermeden murat, daha çok onlarýn duygularýna, düþüncelerine, sözlerine, þahsiyetlerine deðer vermek ve bunu kendilerine hissettirmektir. Onlarýn terbiyelerine dikkat etmek, onlarý Ýslâm edeb ve terbiyesiyle yetiþtirmek, onlara güzel hasletler aþýlamak, onlarý hem kendilerine, hem âilelerine, hem ülkelerine, hem de inandýklarý dâvâya faydalý olacak, takdire deðer hizmetler sunacak þekilde yetiþtirmektir. Bu onlara ayrý bir deðer kazandýracaktýr. Bir anne ve babanýn çocuðuna yapacaðý en büyük iyiliklerden biri de þüphesiz bu olsa gerektir.

    Bir anne ve baba çocuðunu güzel ahlâk, edeb ve terbiye çerçevesinde yetiþtirmek, ona güzel hasletler aþýlamak istiyorsa kendisi de güzel ahlâka, bu güzel hasletlere sahip olmalý, iç dünyasýnda güzel duygular beslemeli, bunu dýþ dünyaya yansýtmalýdýr.

 

[1] Sahih-i Müslim, Fedâil (4/ 1805).

[2] Bak: Sahih-i Buhârî, Edeb (18/ 160), Sahih-i Müslim, Fedâil (4/ 1804-1805). 

[3] Sahih-i Müslim, Fedâil (4/ 1804).

[4] Sünen-i Ýbn Mâce, Et’ime (2/ 1117) Zevâid’de(2/ 1118); “Ýsnâdý sahih, ricâli güvenilir,” denmiþtir.

[5] El-Ýstî‘âb (3/ 551), el-Ýsâbe (3/ 559).

Hicret’in ilk çocuðu Abdullah Ýbn Zübeyr dir. O, hicret ederek Medîne ye gelen Zübeyr ile Esmâ nýn oðluydu. Nu man ise hicretten sonra dünyaya gelen ilk Medine’li çocuktur.

[6] El-Ýstî‘âb (3/ 551).

[7] El-Ýstî‘âb (3/ 552).

[8] Sünen-i Ýbn Mâce, Edeb (2/ 1211).


Bu Makale 4790 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/06/2015 - 14:19 Oruçla Ýlgili Kýsa Bilgiler

©

10/03/2015 - 11:06 Kendinizi ve Ailenizi, Ateþten ve Hüsrandan Koruyunuz

©

23/10/2014 - 17:41 NAFÝLE NAMAZLAR

©

01/09/2014 - 14:50 BORÇ ve KARZ-I HASEN

©

04/08/2014 - 13:11 Uhud Gazvesi

©

30/06/2014 - 14:18 Ramazan Ayýný Karþýlarken

©

09/06/2014 - 10:44 Kur’ân-ý Kerîm’de Gençlik

©

05/05/2014 - 12:25 Genç Anne (Hâcer) ve Mekke Þehrinin Kuruluþu

©

07/04/2014 - 15:46 Putlar ve Putçuluk Zihniyetiyle Mücâdele Eden Genç

©

01/02/2014 - 13:26 Vahyin Geliþi

©

04/12/2013 - 13:20 Güçlü ve Güvenilir Genç

©

16/07/2013 - 12:45 Eþinizin ve çocuklarýnýzýn duygularýný anlayýnýz, zaman zaman kendinizi onlarýn yerine koyunuz ve olumlu yönde adýmlar atýnýz.

©

19/06/2013 - 16:14 Âile sýrlarýnýzý dýþarýya vermeyiniz

©

20/05/2013 - 11:57 Çocuklarýnýzý açýk sözlü yetiþtiriniz

©

18/04/2013 - 10:40 Çocuklarýnýzý kendi cinslerine uygun olarak yetiþtiriniz.

©

19/03/2013 - 13:48 Çocuklarýnýzýn yanlýþ alýþkanlýklar edinmesine fýrsat vermeyiniz.

©

19/02/2013 - 11:12 Çocuklarýnýzýn iyi arkadaþlar edinmelerine dikkat ediniz.

©

17/01/2013 - 12:09 Evinizin, kendinizin ve çocuklarýnýzýn maddî, manevî temizliðine dikkat edininiz.

©

24/12/2012 - 11:09 Kanaatkâr olunuz.

©

21/11/2012 - 13:38 Âile yuvanýzda israftan uzak durunuz

©

25/09/2012 - 10:36 Asýl gayenin ve hedefin ne olduðu âile yuvanýzda bulunan her fert tarafýndan bilinmelidir. Bu þuuru yuvanýzda filizlendiriniz.

©

27/08/2012 - 12:08 Büyüklerinize hürmet, küçüklerinize þefkat ve merhamet gösteriniz.

©

23/07/2012 - 11:24 Âilenize ve çocuklarýnýza zaman ayýrýnýz.

©

28/06/2012 - 12:29 Çocuklarýnýza þahsiyetli olmayý, baþka zihniyetleri taklit etmemeyi, olduðu gibi görünmeyi öðretiniz.

©

04/06/2012 - 11:28 Akrabalarýnýzla baðlarýnýzý koruyunuz.

©

25/04/2012 - 14:48 Anne ve babanýz için hayýrlý evlâd olunuz, çocuklarýnýza da güzel örnek

©

26/03/2012 - 11:16 Âile içindeki mesuliyetlerinizi biliniz ve çocuklarýnýza yaþ ve durumlarýna uygun mesuliyet veriniz.

©

27/02/2012 - 15:26 Ýlmi seviniz ve çocuklarýnýza ilim sevgisi aþýlayýnýz.

©

30/01/2012 - 11:23 Çocuklarýnýza ev içi adabý ile ilgili bilgiler veriniz, onlarý eðiterek güzel alýþkanlýklar kazandýrýnýz.

©

02/01/2012 - 11:49 Çocuklarýnýza güzel hasletler aþýlayýnýz.

©

28/11/2011 - 11:18 Çocuklarýnýza ibadet duygusu aþýlayýnýz. Onlara nasýl namaz kýlacaklarýný, nasýl oruç tutacaklarýný öðretiniz.

©

03/10/2011 - 11:46 Çocuklarýnýza Kur’ân öðretiniz.

©

05/09/2011 - 14:31 Çocuklarýnýza güzel sözler ve iman esaslarýný öðretiniz.

©

01/08/2011 - 11:54 Çocuklarla latifeleþiniz. Çocuklarýnýza güzel örnek olunuz

©

04/07/2011 - 12:24 Çocukluktan kaynaklanan hatalarýný hoþ görünüz.

©

03/06/2011 - 11:59 Çocuklarýnýza duâ ediniz, onlara bedduâ veya lânet etmeyiniz.

©

09/05/2011 - 11:58 Çocuklarýnýza adaletli davranýnýz.

©

11/04/2011 - 13:54 Yuvanýzýn içinde güzel dil kullanýnýz.

©

07/03/2011 - 12:34 Çocuklarýnýzý güzel ahlâkla yetiþtiriniz, onlarý þýmartmayýnýz.

©

14/02/2011 - 11:38 Çocuklarýnýzý seviniz ve onlara sevginizi belli ediniz.

©

06/01/2011 - 10:54 Yuvanýza Girerken Selâm Veriniz ve Çocuklarýnýza da Selâmý Alýþtýrýnýz.

©

02/12/2010 - 11:18 Asr-ý Saadet’ten Bir Genç Selâme Ýbn Ekva’-radýyallâhu anh-(Yorulmayan Ayaklar, Bitmeyen Azim)(I)

©

14/10/2010 - 17:45 Çocuklarla Þakalaþmak

©

27/07/2010 - 13:44 Varlýðýn Ýmtihaný

©

22/06/2010 - 12:34 Bilmek, yaþamak ve güzel üslupla aktarmak

©

17/05/2010 - 16:38 Yuvanýzý kaerþýlýklý sevgi, rahmet ve þefkat temelleri üzerne kurunuz. Yuvanýzdan sevgi ve rahmeti eksik etmeyiniz.

©

16/04/2010 - 11:22 Ýmanýnýzý hayýrlý, güzel amlellerle dýþ dünyaya aksettiriniz.

©

24/09/2009 - 10:59 SÜNNETÝ HAKKA GÝDEN YOL BÝLMEK

©

22/08/2009 - 09:43 Mukaddes Diyâr’a

©

24/07/2009 - 11:06 Yeni Bir Ramazan Yaþarken

©

25/06/2009 - 09:20 Çocuklarýmýz filizlenip büyürken

©

01/06/2009 - 14:54 Hissedilen Güç, Engin Basîret

©

28/04/2009 - 16:03 Vahy Safiyeti ve Bulandýrma Gayretleri

©

07/04/2009 - 13:17 Ýç Dünyamýzýn Dýþ Dünyaya Aksi Edep ve Ahlâk

©

09/03/2009 - 15:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat

©

17/11/2008 - 23:48 Selim Fýtrat, Kötü Alýþkanlýk ve Çocuklar

©

30/05/2008 - 23:02 Âile Yuvasýnda Sevgi ve Rahmet

©

13/03/2008 - 23:57 Orta Yol Ýfrat ve Tefrite (Aþýrýlýklara Düþmemek)
 
 

Site Ýçi Arama

18 Sevvâl 1445 |  27.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Yalnýzca Allah'ýn rýzasýný istemek ve kendilerinde olaný kökleþtirip- güçlendirmek için mallarýný infak edenlerin örneði, yüksekçe bir tepede bulunan, saðnak yaðmur aldýðýnda ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneðine benzer ki ona saðnak yaðmur isabet etmese de bir çisintisi (vardýr).

Allah, yaptýklarýnýzý görendir."


( Bakara sûresi - 265)

Bir Hadis

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Akþama ve sabaha erince Kul hüvallâhü ehad ve Muavvizeteyn sûrelerini (Felak ve Nas sûrelerini) üçer kere oku. Bu sana, her þeye karþý yeterlidir.”


Nesâî, Ýstiaze 1

Bir Dua

“Allah’ým! Sana teslim olan bir kalp, doðru sözlü bir dil ve dosdoðru bir ahlak
istiyorum.”

(Hâkim, Deavât, No:1872)

Hikmetli Söz

Ayýpsýz dost arayan dostsuz kalýr.



Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com