Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 5620
Toplam 15273836
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Bilmek, yaþamak ve güzel üslupla aktarmak
22/06/2010 - 12:34
 
Dr Þerafeddin Kalay
"Keþke Habeþ diyarýna hicret etseniz. Ýdaresinde kimsenin zulme uðramadýðý bir meliki var. Güvenilir diyardýr. Böylece Allah, þu eziyetlerden kurtulmanýz için hayýrlý bir yer nasip etmiþ olur."

Habeþistan Diyârýnda Yayýlmaya baþlayan iman nuruyla þereflenen gönüller, imanlarýnda sebat ettikçe, her geçen gün yepyeni vefakarlýk, fedakarlýk, akýllara durgunluk veren sabýr ve tahammül.., umuneleriyle tarihi süsledikçe, müþrikler son derce huzursuz oluyor; hýrs. kin ve ýlgýnlýklarýný yeni Ýþkence üslüblarýyla, durmadan yoðunlaþtýrdýklarý ezâ ve cefâlarla tatmin etmeye alýþýyorlardý. Arkasýnda kabilesi, aþîreti olmayan ve maddî destekten mahrum olanlarýn uðradýðý musibetler ise hakikaten yürekler açýþýydý. Mü'min kardeþi ezâ görürken ona yardým eli uzatamamanýn verdiði acý ise diðerleriyle kýyas edilemeyecek kadar gönüllere aðýr geliyor, tahammül boyutlarýný aþýyordu. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizden: "Keþke Habeþ diyarýna hicrel el-seniz. Ýdaresinde kimsenin zulme uðramadýðý bir meliki var. Güvenilir diyardýr. Böylece Allah, þu eziyetlerden kurtulmanýz için hayýrlý bir yer nasip etmiþ olur." sözleri duyulunca Habeþistan'a hicret için küçük bir grup hazýrlanmaya baþladý. Haslarýnda Osman Ýbnj Maz'ûn'un (r.a.) bulunduðu 14 kiþilik bir topluluk habeþistan'a doðru yola çýktý... Bu Ýslâmda ilk hicret. dini miibîn uðrunda ilk gurbet yolculuðuydu. Daha sonra CaTer Ýbn Ebî Talib'in emirliðinde bir baþka Mü'minler cemaati habeþistana hareket ediyor: bundan sonra birbirini takip eden kütük katilelerle, bu diyarda toplananlarýn sayýsý seksen üçe ulaþýyordu. Atalarýnda hanýmlarýný, küçük nutuklarýný getirenler olduðu gibi, yahut, baþýmý yola düþüp gelenler de vardý. bu zikrettiðimiz sayýya hanýmlar, küçük çotuklar ve Habeþislaýýda doðanlar, sayýlarý net belli olmadýðý için dahil deðildi. hicret eden mü'minler, eziyet, iþkence dolu kâbusla günleri geride býrakarak Habeþistan'da, mukaddes diyardan hasretle hayýrlý haberler bekleyerek, emniyet ve huzur içinde bir hayal sürmeye baþlamalarý, Kureyþ'i son derece huzursuz etmiþli. Bu iman nurunun sönmeyeceðini haber veren alâmetlerden biriydi. Kendilerinden Uzak, ellerinin yetmiyeeeði bir baþka beldede her an, içine saplandýklarý inadý, külr ve dalâletlerini tehdid ederek yaþayacaklardý, Zulümlerinden kurtulan her mü'minin giderek yerini alacaðý bir karargâh meydana geliyordu. Buna sessiz kalamazlardý. Toplanmýþlar, uzun uzun müzâkere etmiþler, aralarýndan müslümanlarý Necaþî'den geri alabilecek, güven bulduklarýülkedenonlarýkovduracak, zulm ve iþkence çarkýna yeniden döndürecek.. kabiliyetlerini yakýndan tanýdýklarý iki adamý seçiyorlardý: Abdullah Ýbn Hbî Rebî'a ve Anýr Ýbn Âs Ýbn Vail. Kureyþliler. ne pahasýna olursa olsun gayelerine ermek istiyorlardý. Onun i-çin Necaþi ve ileri gelen komutanlara sunulmak üzere aralarýnda topladýklarý oldukça yüklü hediyelerle elçilerini donattýlar ve yola çýkardýlar. Habeþistan'a varýnca. Kureyþ'in tavsiyesi gereði daha Necaþi ile konuþmadan bütün komutanlara ediyelerini daðýtmýþlar; gönüllerini kazanmýþlar. Necâþi'nin huzurunda konuyu açýp. müslümanlarýn iadesini taleb edince kendilerini destekleyen tavýr alacaklarýna, iadelerini savunacaklarýna dair söz almýþlardý. Müslümanlara söz hakký verilmemesi için de gerekli tedbirleri almaya özen göstermiþlerdi. Sonra Neeaþi'nin hediyelerini takdim etmiþler, kabul etliðini ve memununiyeti görünce de meramlarýný fasih bir üslupla ve þu cümlelerle dile getirmiþlerdi: "Ey Melik! Ülkenize, bizlerden aklý ermedik bir gurup genç sýðýndý. Bunlar kendi ecdadýnýn dinini terketmiþ insanlardýr. Sizin dininize de girmediler. Ortaya, yeni iead ellikleri bir din çýkarttýlar ki: ne bizler böyle bir din tanýyoruz, ne de sizler böyle bir din biliyorsunuzBu tecrübesiz ve düþüncesiz dinçlerin maslahatlarýný, istikballerini, þüphesi/ kendi babalan, dedeleri, amalarý kabilesinin ileri gelenleri, onlardan daha iyi bilirler... Unlan en az onlar kadar düþünür, daha selim akýlla hareket ederler. Bizi, size onun için gönderdiler. Sizden hu kimselerin iadesini rica ediyorlar." Bu cümlelerin anlýndan komutanlardan derhal tasdik sivleri gelmeye baþlamýþtý: "Doðru ey Melik! Kendi kavmi, bu kiþilerin istikbalini, maslahatýný daha iyi bilirler. Onlarý daha iyi üretirler... Teslim etmekle, kendi ülkelerine, milletine döndürmekle fayda var..." Komutanlardan bu sözleri duyan Necaþi. duyduklarýndan hoþlanmamýþ, hattâ hiddetlenmiþ: "Hayýr! Vallahi, benim dostluðumu baþkasýna tercih etmiþ,, benim omþuluðumu seçmiþ, ülkeme misâfir olmuþ bir cemaati dinlemeAbdullah ile Amr'ýn korktuklarý baþlarýna gelmiþti... Müslümanlara haber gönderildi, huzura çaðmldýlar. Necâþî ileri gelen inadamlarýný da çaðýrmýþ, onlar da huzurda yerlerini alýnýþ, kitaplarýný yanlarýnda hazýr etmiþlerdi. Böylece müslümanlar. hrisliyan bir diyarda, âlimlerin ve kralýn önünde yeni bir imtihan veriyorlardý. Necâþî: "Birdin uðrunda kendi vatanýnýzý milletinizi, milletinizin dinini erkdliniz. Bizim dinimize de bir baþka milletin dinine de razý olup girmediniz. Uðruna bu kadar sýkýntýya katlandýðýnýz bu din nenin nesidir? Nasýl bir dindir'.1" diye soruyordu. Müslümanlarý lemsilen Ca'fer Ýbn Ebi Talib (r.a.) kalktý, KOZ aldý. Herkes pür dikkatli. Söylenecek her cümle, yabancý diyardaki bu bir avuç mü'nýin topluluðu için çok büyük bir ehemmiyet taþýyordu... Ve konuþmaya baþladý: "Ey Melik! Biz cehl ve dalâlet üzere yaþayan, putlara tapun, murdar et yiyen, fýsk u liicur iþleyen, akraba baðlarýný koparan, komþuluk hukuku tanýmayan, imkanlarýný kötüye kullanan bir kavimdik. Ýçimi/den güçkuvvet sahihleri, zayýf ve güçsüzleri yer bitirirlerdi... Böyle bir hayat sürüyorduk. Cenabý Allah, Ýçimizden dürüstlüðünü, illetini, emânetini, doðru sözlülüðünü, nesebini yakýndan tanýdýðýmýz bir Rasûl gönderdi. O, bizleri Allah'a davet etli. Sadece Allah'a kulluk etmeye. O'na ibâdet etmeye, taþlardan yapýlarak pullaþlýrýl-mýþ, ecdadýmýzýn taptýðý, geçmiþte bizim de taptýðýmýz þeyleri ter-ketmeye çaðýrdý. Bizlere doðru sözlülüðü, emânetlere riâyet etmemizi, annebaba, akraba ve yakýnlarýmýzla hayýrlý baðlarý korumamýzý, güzel muamelede bulunmamýzý, komþu hukukuna riâyeti öðretti. Haramdan el çekmemizi, kan dökmememizi... emretti. Fýsku ficfýrdan, yalandan. yetim malý yemekten, iffetli insanlara iftira etmekten enclli.Vahdaniyetine inanarak yalnýz ve yalnýz Allah'a ibâdet etmemizi, þirk koþmamamýzý, haram kýldýklarýný haram, helâl kýldýklarýný helâl bilmemizi buyurdu.. Kavmimiz, bize düþman kesilmiþti... Eziyet gördük, iþkence gördük, dinimizden dönmemiz, Allah'a ibadeti terk etmemiz, yeniden putlara, elimizle yaptýðýmýz heykellere yapmak için zorlanýyorduk. Bizden, rezil, çirkef ve habis þeyleri yeniden helâl kabul etmemiz, hoþ görmemiz, iþlememiz isteniyordu... Horlanýnca, zulm ve iþkencelere mâruz kalýnca, huzur yüzü göremez hâle gelince, dinimizden, inancýmýzdan koparýlmaya çalýþýlýnca beldenize göç ellik, yanýnýzda zulme uðramayacaðýmýzý umarak himayenizi, komþuluðunuzu, dostluðunuzu seçtik, sizi baþkasýna tercih ettik... Sükûnet, dikkat ve vakarla bu cümleleri dinleyen Necâþî sordu: "Hu þahsýn, Allah'tan kendisine vahyedildiðini söylediði. size teblið etliði þeylerden bildiðiniz, ezberinizde olan var mý? "Evet""Okur musun?" Ca'fer (r.a.]. hûþu içinde okumaya baþladý: "KâT hâ yâ ayn sâd. Bu, Rabb'ýnýn, kulu Zekeriyyâ'ya olan ahmetinin anýlmasýdýrHani o, gizliden gizliye Rabb'ýna seslenmiþ, niyaz etmiþdÝ. Rabb'im! Artýk vücudumun kemikleri zayýfladý. Baþýný, beyaz saçlarla tuluþdu. Rabb'im! Sana eliðim dua sayesinde hiç bedbaht olmadým11... (Meryem Sûresi) Okudu... okudu... Zekeriyâ (a.s.)'dan sonra. Yahya (a.s.), onun ardýndan Meryem Validemizle ilgili âyetler birbirini takip elmeye baþlamýþtý. Meryem Vâlidemiz'in melekle karþýlaþýþý. çocuk müjdesi, þaþkýnlýðý, Ýsa'ya (a.s.) hamile kalýþý, utancý, insanlardan uzaklaþýþý. çaresizliði, ne yapacaðýný bilemeyiþi. çileleri, doðum sancýsýyla bir hurma aðacýna dayanýþý, sallayarak düþürdüðü taze hurmalarla besleniþi, çocuðu dünyaya getirdiðindeki hali. onu kucaklayarak kavmine getirdiðinde duyduðu sözler..Bütün bunlar. Kur'an lafzýyla duyuldukça kalpler yumuþamýþ, gözlerden yaþlar boþalmaya baþlamýþtý.Cafer'in (r.a.) bilerek seçtiði bu Âyeti Kerimeler, hristiyan bir cemaatin en nazik, en duygulu gönül tellerine dokunmuþtu. Dolu dolu olan gözlerden yaþ boþanýyor, Necâþî aðlýyor, komutanlar aðlýyor, bu hristiyan diyarýn âlimleri, papazlar aðlýyor... gözyaþlarý yanaklardan süzülüyor; sakallar ýslanýyor, mukayese için açýlan mukaddes kitaplarý damlalar dalgalandýrýyordu... Ca'fer (r.a.), huþu içinde dinlenilen bu Ayeti Kerimelerin tilâvetine son verince gönlü dolu dolu olan Necâþî baþýný kaldýrýyor: "Þüphesiz þu dinlediklerini ile Ýsa'nýn getirdiði, ayný nûr kaynaðýndan fýþkýrýyor!" diyor, sonra da Kýýreyþ'in elçilerine dönerek þöyle söylüyordu: "Geldiðiniz yere dönün! Allah'a yemin olsun ki onlarý size vermem!"Maðlubiyetin omuzlarýný çökertliði iki Kureyþ elçisi huzurdan ayrýlmýþlardý. Ayrýlmýþlardý ama Anýr Ýbni As. böyle acý bir maðlubiyetle Mekke'ye geri dönmek islemiyor, keskin zekâsýyla meþhur olan beynini çatlatýrcasýna zorluyor, zihninin en ince kenarlarýný bu meseleyi kendi lehlerine neticelendirecek bir buluþ için yokluyordu. Sonunda bulmuþtu da. Bu son silahýydý, ama öldürücüydü. Müslümanlarýn bu silahlan kurtuluþ ihtimâli de yok gibiydi... Zafere kesin gözüyle bakmaya baþlamýþtý. Fikrini arkadaþýna açtý: Müslümanlar, Mz. Ýsa'nýn beþer olduðunu banýyorlardý O. Allah'ýn kulu ve Rasulüydü. Babasý olarak, takva dolu iffetli Meryem'den dünyaya gelmiþti. Bu betþeye gücü yelen Allah, böyle lakdir etmiþti. Ancak, kulluðun ve peygamberliðin üzerinde bir sýfata sahib deðildi. Halbuki hrýsliyanlar. onun ilâh olduðuna inanýyorlardý. Haþa O, Cenabý Hakk'ýn oðluydu. Beser deðildi. Sadece bir Nebî de deðildi. Amr Ýbn As. müslümanlar ile hristiyanlar arasýndaki bu farký yakalamýslý. Bu fark, basit bir fark deðildi. Bir dinintemelini oluþlu-ran bir farktý. Arada aþýlmasý mümkün görünmeyen bir uçurum vardý. O. Müslümanlarýn bu zýt düþüncesini Necati'nin önünde açýða çýkaracak, bu Hrisliyan milletin nefretini müslümanlarýn üzerine yönlendirecek, böylece onlarý kovduraeaktý. Belki de daha acý sonuçlar da elde edebilirdi.. Amr Ýbn As'a göre daha yumuþak ve merhametli olan Abdullah Ýbn Rbî RebÝ'a: "Ýler ne kadar bize karþý gelseler, baþka yol seçseler de bunlar bizim aþiretimizden, bizim akrabalarýmýz..." diyerek Amr'dan bu zehirli silâhý kullanmamasýný istiyordu. Ancak, Amr Ýbn Âs kararlýydý: ertesi gün huzura çýkmýþ ve söyleyeceðini söylemiþti: "Mimâyeettiðini/ bu müslümanlar. Isâ hakkýnda ne büyük lallar e-diyorlar bilseniz!?" demiþti. Habeþistan'a hicret edenler arasýnda bulunan Ümmii Seleme Validemiz anlatýyor ve diyor ki: "O güne kadar böyle bir kabus üzerimize çekmemiþ, bu derece aðýr musibet yüküyle karþýlaþmamýþtýk." Necaþî müslümanlarý çaðýrtýyor ve: "Meryem oðlu Ýsâ hakkýnda ne diyorsunuz?" diye soruyordu. Ürkütücü, nefes kesici bir sessizlik... Müslümanlar henüz baþlarýndan aþaðý dökülen bu kaynar suyun etkisini atlatmýþ deðil. Bu ürkütücü hava içinde dost düþman herkes. Ca'fer hazretlerinden sükûnet ve vakar içinde söylediði doðruluk, azm, dirayet ve Ýhlasýn en güzel tecellilerinden olan þu kelimeleri duyuyordu: "Peygamber Efendimiz Muhammed (s.a,v.(. onun hakkýnda bize ne teblið etmiþse onu söylüyoruz: O: Allah'ýnkulu ve doðduðu andan itibaren konuþmayý nasip elliði, iffet ve þerefinde en küçük leke olmayan Meryem'in karnýnda ruh verdiði Rasûlüdür." Kýýr'am KerÝm'in Ýsâ (a.s.) hakkýnda kullandýðý güzel sýfatlarý kullanan ama Ýslâm inancýndan en küçük bir taviz vermeyen Hz. Ca'fer'in (r.a.) bu samimi ve berrak sözleri. Necâþi'de hemen tesirini gösteriyor ve yerden bir çöp alarak þöyle diyordu: "Allah'a yemin olsun ki. Meryem Oðlu Ýsâ bu söylediklerine þu çöp kadar hile ilâvede bulunmamýþtýr." Bu kelimeleri duyan papazlar, homurdanmaya, inançlarýna terslduðunu imâ için öksürerek Necâþi'yi ikaza baþlamýþlardý. Onlarýn muradýný anlayan Necâþi: "Üksürseniz de. týksýrsanýzda. homurdansanýz da gerçek böyledir." diyerek hakikati bir kere dahapekiþtiriyordu. Ardýndan, Kureyþ'in gönderdiði hediyeleri iade ediyor ve elçilerinihuzurdan kovuyordu. Artýk müslümanlar. bu emniyetli diyarda, hayýrlý komþunun himayesinde huzurun tadýný duymaya baþlamýþlar ve Mukaddes Diyar'dan gelecek haberleri hasretli gönüllerle beklemeye koyulmuþlardý.


Bu Makale 4784 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/06/2015 - 14:19 Oruçla Ýlgili Kýsa Bilgiler

©

10/03/2015 - 11:06 Kendinizi ve Ailenizi, Ateþten ve Hüsrandan Koruyunuz

©

23/10/2014 - 17:41 NAFÝLE NAMAZLAR

©

01/09/2014 - 14:50 BORÇ ve KARZ-I HASEN

©

04/08/2014 - 13:11 Uhud Gazvesi

©

30/06/2014 - 14:18 Ramazan Ayýný Karþýlarken

©

09/06/2014 - 10:44 Kur’ân-ý Kerîm’de Gençlik

©

05/05/2014 - 12:25 Genç Anne (Hâcer) ve Mekke Þehrinin Kuruluþu

©

07/04/2014 - 15:46 Putlar ve Putçuluk Zihniyetiyle Mücâdele Eden Genç

©

01/02/2014 - 13:26 Vahyin Geliþi

©

04/12/2013 - 13:20 Güçlü ve Güvenilir Genç

©

16/07/2013 - 12:45 Eþinizin ve çocuklarýnýzýn duygularýný anlayýnýz, zaman zaman kendinizi onlarýn yerine koyunuz ve olumlu yönde adýmlar atýnýz.

©

19/06/2013 - 16:14 Âile sýrlarýnýzý dýþarýya vermeyiniz

©

20/05/2013 - 11:57 Çocuklarýnýzý açýk sözlü yetiþtiriniz

©

18/04/2013 - 10:40 Çocuklarýnýzý kendi cinslerine uygun olarak yetiþtiriniz.

©

19/03/2013 - 13:48 Çocuklarýnýzýn yanlýþ alýþkanlýklar edinmesine fýrsat vermeyiniz.

©

19/02/2013 - 11:12 Çocuklarýnýzýn iyi arkadaþlar edinmelerine dikkat ediniz.

©

17/01/2013 - 12:09 Evinizin, kendinizin ve çocuklarýnýzýn maddî, manevî temizliðine dikkat edininiz.

©

24/12/2012 - 11:09 Kanaatkâr olunuz.

©

21/11/2012 - 13:38 Âile yuvanýzda israftan uzak durunuz

©

25/09/2012 - 10:36 Asýl gayenin ve hedefin ne olduðu âile yuvanýzda bulunan her fert tarafýndan bilinmelidir. Bu þuuru yuvanýzda filizlendiriniz.

©

27/08/2012 - 12:08 Büyüklerinize hürmet, küçüklerinize þefkat ve merhamet gösteriniz.

©

23/07/2012 - 11:24 Âilenize ve çocuklarýnýza zaman ayýrýnýz.

©

28/06/2012 - 12:29 Çocuklarýnýza þahsiyetli olmayý, baþka zihniyetleri taklit etmemeyi, olduðu gibi görünmeyi öðretiniz.

©

04/06/2012 - 11:28 Akrabalarýnýzla baðlarýnýzý koruyunuz.

©

25/04/2012 - 14:48 Anne ve babanýz için hayýrlý evlâd olunuz, çocuklarýnýza da güzel örnek

©

26/03/2012 - 11:16 Âile içindeki mesuliyetlerinizi biliniz ve çocuklarýnýza yaþ ve durumlarýna uygun mesuliyet veriniz.

©

27/02/2012 - 15:26 Ýlmi seviniz ve çocuklarýnýza ilim sevgisi aþýlayýnýz.

©

30/01/2012 - 11:23 Çocuklarýnýza ev içi adabý ile ilgili bilgiler veriniz, onlarý eðiterek güzel alýþkanlýklar kazandýrýnýz.

©

02/01/2012 - 11:49 Çocuklarýnýza güzel hasletler aþýlayýnýz.

©

28/11/2011 - 11:18 Çocuklarýnýza ibadet duygusu aþýlayýnýz. Onlara nasýl namaz kýlacaklarýný, nasýl oruç tutacaklarýný öðretiniz.

©

03/10/2011 - 11:46 Çocuklarýnýza Kur’ân öðretiniz.

©

05/09/2011 - 14:31 Çocuklarýnýza güzel sözler ve iman esaslarýný öðretiniz.

©

01/08/2011 - 11:54 Çocuklarla latifeleþiniz. Çocuklarýnýza güzel örnek olunuz

©

04/07/2011 - 12:24 Çocukluktan kaynaklanan hatalarýný hoþ görünüz.

©

03/06/2011 - 11:59 Çocuklarýnýza duâ ediniz, onlara bedduâ veya lânet etmeyiniz.

©

09/05/2011 - 11:58 Çocuklarýnýza adaletli davranýnýz.

©

11/04/2011 - 13:54 Yuvanýzýn içinde güzel dil kullanýnýz.

©

07/03/2011 - 12:34 Çocuklarýnýzý güzel ahlâkla yetiþtiriniz, onlarý þýmartmayýnýz.

©

14/02/2011 - 11:38 Çocuklarýnýzý seviniz ve onlara sevginizi belli ediniz.

©

06/01/2011 - 10:54 Yuvanýza Girerken Selâm Veriniz ve Çocuklarýnýza da Selâmý Alýþtýrýnýz.

©

02/12/2010 - 11:18 Asr-ý Saadet’ten Bir Genç Selâme Ýbn Ekva’-radýyallâhu anh-(Yorulmayan Ayaklar, Bitmeyen Azim)(I)

©

14/10/2010 - 17:45 Çocuklarla Þakalaþmak

©

27/07/2010 - 13:44 Varlýðýn Ýmtihaný

©

22/06/2010 - 12:34 Bilmek, yaþamak ve güzel üslupla aktarmak

©

17/05/2010 - 16:38 Yuvanýzý kaerþýlýklý sevgi, rahmet ve þefkat temelleri üzerne kurunuz. Yuvanýzdan sevgi ve rahmeti eksik etmeyiniz.

©

16/04/2010 - 11:22 Ýmanýnýzý hayýrlý, güzel amlellerle dýþ dünyaya aksettiriniz.

©

24/09/2009 - 10:59 SÜNNETÝ HAKKA GÝDEN YOL BÝLMEK

©

22/08/2009 - 09:43 Mukaddes Diyâr’a

©

24/07/2009 - 11:06 Yeni Bir Ramazan Yaþarken

©

25/06/2009 - 09:20 Çocuklarýmýz filizlenip büyürken

©

01/06/2009 - 14:54 Hissedilen Güç, Engin Basîret

©

28/04/2009 - 16:03 Vahy Safiyeti ve Bulandýrma Gayretleri

©

07/04/2009 - 13:17 Ýç Dünyamýzýn Dýþ Dünyaya Aksi Edep ve Ahlâk

©

09/03/2009 - 15:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat

©

17/11/2008 - 23:48 Selim Fýtrat, Kötü Alýþkanlýk ve Çocuklar

©

30/05/2008 - 23:02 Âile Yuvasýnda Sevgi ve Rahmet

©

13/03/2008 - 23:57 Orta Yol Ýfrat ve Tefrite (Aþýrýlýklara Düþmemek)
 
 

Site Ýçi Arama

15 Sevvâl 1445 |  24.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Onlara (inanmayanlara) "Rabbiniz ne indirdi?" denildiði zaman, "Öncekilerin masallarý" dediler. Böylece kýyamet gününde kendi günahlarýný tam olarak, bilgisizce saptýrdýklarý kimselerin günahlarýnýn da bir kýsmýný yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür.

(Nahl suresi, 24-25)

( Nahl Suresi - 24)

Bir Hadis

Allah Rasulü (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

Ademoðlunun hepsi günah iþler.Günah iþleyenlerin en hayýrlýsý ise tevbe edenlerdir”.

Ýbn Mâ ce, “Zühd”, 30

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada da ahirette de beni
yöneten, himaye eden sensin.”

Yûsuf Suresi 12/101

Hikmetli Söz

Kudretinin üstündeki iþlere ve bilmedikleri ilme müdahale edenler, kadir ve meziyetlerini kaybederler.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com