Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1072
Toplam 15284326
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Son Elçi ve Son Mesaj HZ.Muhammed ve Kur'an-ý Kerim

Peygamberimiz her bir Kur’ân okuma amelimizin bu ideal çerçevede gerçekleþmesi gerektiðine dikkatimizi çekerek þöyle buyurmaktadýr: “Kalpleriniz Kur’ân ile bütünleþtiði sürece Kur’ân’ý okumaya devam ediniz. Ne zaman ki, bir ayrýlma söz konusu olursa okumayý býrakýnýz”
02/12/2010

Kur’ân-ý Kerim’i, “En Sevgili Kul” ve “Son Resûl” Hz. Muhammed’e, en büyük mucize olarak vahyeden Allah Teâlâ Hz.lerine sonsuz hamd ve senâlar olsun. Kalbi Kur’ân ile nakýþlanan, ahlâký Kur’ân ile þekillenen ve nezih hayatý Kur’ân’ýn ahkâmýyla biçimlenen; hâfýzlarýn ve kaarîlerin ilki, elçilerin sonuncusu, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Hz.lerine, bugüne dek okunmuþ ve kýyamete kadar okunacak olan Kur’ân-ý Kerim Hatm-i Þeriflerindeki harfler ve sesler sayýsýnca salât ve selâm olsun.

 

Son Elçi’ye, Son Mesaj olarak indirilen mukaddes belge Kur’ân-ý Kerim’in ilk ayetlerinin, ilmin deðiþmez unsurlarý olan “okuma” ve “yazma” dan bahsetmesi, Ýslâm dininde, ilme ve ilmî çalýþmalara verilen deðerin çarpýcý bir örneðidir. Ýslâm’ýn getirdiði prensiplerin ilme ve âlimlere verdiði deðer sayesinde, kýsa zamanda okuma ve yazma faaliyetinin yaný sýra, eðitim müesseseleri de teþekkül etmiþtir. Peygamberimizin (s.a.v) hayatta olduðu Asr-ý Saadet’ten günümüze dek, tüm Ýslâm dünyasýnda ilmî faaliyetlerin temelinde, bu mukaddes kitabýn yer almasý, Kur’ân öðretimi konusuna ayrý bir ehemmiyet kazandýrmýþtýr.

Sonsuza dek Allah Teâlâ’nýn korumasýna mazhar olan Kur’ân-ý Kerim, zaman içinde farklý kültürlere sahip muhtelif Ýslâm ülkelerindeki eðitim programlarýnýn ilk dersini oluþturmuþtur. Yüzyýllarca Ýslâm’a hizmet ederek, onun mukaddes emanetlerinin muhafýzý olan ecdadýmýz da, tarih içinde, Kur’ân-ý Kerim’e gösterilmesi gereken hürmet ve itibarýn en güzel örneklerini vermiþlerdir.

Günümüzde Kur’ân öðretimi konusunda gerçekleþen tüm olumlu geliþmelere raðmen, biz Müslümanlarýn,Kur’ân-ý Kerim’i okuma ve anlama konusunda yeterince mesafe kat edebilmiþ olduðumuzu söylemek maalesef mümkün deðildir. Temel problemimiz þudur: Biz Müslümanlar, bizden istenen anlayýþ ve kavrayýþa ulaþabilmek için, Kur’ân-ý Kerim’i Nasýl Okumalýyýz? Bu sorunun cevabýný bulmak için önce Kur’ân-ý Kerim’e sonra da onu bize aktaran Sevgili Peygamberimizin tavsiyelerine müracaat etmeliyiz. Önce mukaddes kitabýmýzý ve özelliklerini tanýmalýyýz.

KUR’ÂN-I KERÝM’ÝN ÖZELLÝKLERÝ

Kelime anlamý itibariyle, “okumak ve okunan þey” manasýndaki Kur’ân, özel isim olarak, semâvî kitaplarýn sonuncusu olarak son elçi, Hz. Muhammed’e (s.a.v) indirilen mukaddes metnin adýdýr. Kur’ân-ý Kerim’in, bizatihi ayetlerde geçen diðer  isimleri ise þöyledir: Kitâb, Furkan, Zikr, Rûh, Þifâ,Nûr, Mecîd, Kelâmullah, Hablullah, Kerîm, Mübîn, Mübârek, Rahmet. “Mushaf” ise Kur’ân-ý Kerim’in harflerle yazýya dökülmüþ, iki kapak arasýnda bulunan kitap þekline verilen isimdir. Böylesine farklý isimlerle deðeri yüceltilen bu mukaddes kitabýn Allah katýndaki kýymetinden de kýsaca bahsetmeliyiz. Bir ayette þöyle buyrulur: “Ey insanlar! Andolsun ki, (bu Kur’ân) Rabbinizden size bir öðüt, gönüllerinizdeki sýkýntýlara da bir þifâdýr. Ve o ayný zamanda müminler için bir hidayet rehberi ve bir rahmettir.” (Yûnus/57) Kur’ân-ý Kerim böylesine deðerli, böylesine bir þifa ve rahmet, öðüt ve hidayet vesilesi iken, nasýl oluyor da bazý insanlar onun þifasýndan, rahmetinden istifade ediyor, bazýlarý ise rahatsýzlýk duyabiliyor? Önce konuya iþaret eden bir ayete kulak verelim isterseniz…

“Biz Kur’ân’dan, müminler için bir þifa ve rahmet kaynaðý olacak ayetler indiriyoruz. Bununla beraber bu Kur’ân, zalimlerin ancak hüsranýný artýrmaktadýr.” (Ýsra/82) Kanaatimizce ayeti anlamamýza en çok yardýmcý olacak  izahlardan biri Hz. Mevlânâ’ya aittir. Þu anlamlý misali vererek konuyla ilgili þunlarý söyler, Hak Aþýðý Hz. Mevlânâ:

“Nisan yaðmurlarý yaðdýðýnda, aðzýný açarak tek bir yaðmur damlasýný yakalayan bir balýk (istridye), o damlayý alarak suyun derinliklerine iner. Bir süre sonra o bir damlacýk yaðmur, balýðýn karnýnda bir inci tanesine dönüþür. Ayný yaðmur damlasýný, yýlan da aðzýný açarak bekler ve bir damla sudan o da istifade eder. Lâkin, o bir damla su, bir müddet sonra yýlanýn aðzýnda en kuvvetli zehirlerden birine dönüþür. Yaðan yaðmur ayný yaðmurdur; fakat netice itibariyle o, birinde inci, diðerinde ise zehir olur. Ýþte Allah’ýn ayetleri de böyledir. Onlar sadece ve sadece rahmettir.

 

Ancak müminlere þifa olan bu ayetler, zalimler için bir sýkýntýdýr, bir hüsrandýr…”Sonra nasihatlerine þöyle devam eder Hz. Mevlânâ: “Ey insan! Kur’ân’dan bir þey anlamýyorsan suç onda deðil sendedir. Çünkü gülistana girip de gül kokusunu duyamayan insan, hatayý gülistanda deðil gönlünde ve burnunda arasýn!...”

 

Þimdiyse Son Elçi, sevgili peygamberimizin Kur’ân-ý Kerim’in deðeriyle ilgili olarak söylediklerine bakalým.Þöyle buyuruyor Resul-i Ekrem (s.a.v): “Sadece þu iki kimseye gýpta edilir. Biri Allah’ýn kendisine verdiði Kur’ân ile gece gündüz meþgul olan kimse.Diðeri Allah’ýn kendisine verdiði malý gece gündüz O’nun yolunda harcayan kimse…”

 

“Kur’ân okuyun. Çünkü Kur’ân, Kýyamet gününde kendisini okuyanlara þefaatçi olarak gelecektir.”  “Kur’ân, Allah Teâlâ’ya, göklerden, yerlerden ve bunlarýn içinde bulunanlardan daha sevimlidir.” Peygamber Efendimizin (s.a.v) Kur’ân’ýn deðerini belirleyen bu sözleri yanýnda, onun Kur’ân ile doyumsuz bir beraberliðinin olduðunu görmekteyiz. Hadis kitaplarýnda geniþ bir þekilde yer alan bu beraberliðin birkaç örneðini aþaðýda zikredelim.Peygamberimiz, Kur’ân’ý güzel sesle okur ve onun güzel sesle ve makamla okunmasýný isterdi. Enes b. Malikve Bera b. Azib isimli sahabiler, Efendimizden dinledikleri Kur’ân’ýn güzelliðinden söz ederken, “daha önce böylesine güzel ve tatlý bir ses duymamýþ olduklarýný” anlatýrlar. “Kur’ân’ý seslerinizle güzelleþtiriniz Çünkü güzel ses Kur’ân’ýn güzelliðini daha da arttýrýr.”buyuran Efendimiz (s.a.v) bizlerden de Kur’ân’ý güzel sesle ve özenle okumamýzý istemektedir.

 

Peygamberimiz, Allah Teâlâ’ya Kur’ân vasýtasýyla sýðýnýrdý. Ebu Said el-Hudri ve Hz. Aiþe (r.a) Peygamberimizin,þeytanýn ve cinlerin þerrinden korunmak için Allah’a dualar ettiðini, ne zaman ki felak ve nas sûreleri nazil olduysa, bundan böyle ihlâs sûresi ile birlikte bu sûreleri okuyarak Allah’a sýðýndýðýný, bir rahatsýzlýk hissettiðinde hemen Kur’ân okuyarak onunla þifaya kavuþmayý arzu ettiðini  bildirmektedirler. Peygamberimiz Kur’ân’ý baþkasýndan da dinlemeyi çok severdi. Abdullah b. Mes’ud ve Ebu Musa el-Eþ’ari (r.a) Peygamberimizin kendilerinden Kur’ân okumalarýný istediðini ve okuduklarý Kur’ân’ý þevkle dinlediðini aktarmaktadýrlar.

 

Kendisine indirilen, “Kur’ân’ý aðýr aðýr, tane tane oku.” (Müzzemmil/4) emri üzerine Sevgili Peygamberimiz, Kur’ân-ý Kerim’i, aynen ayette ifade edilen þekliyle okumaya gayret ederdi. Ona eþ olma þerefine nail olan Ümmü Seleme (r.a) validemiz, Peygamberimizin (s.a.v) Kur’ân okuyuþunu “tane tane, harf  harf anlaþýlacak þekilde açýk bir okuyuþ” olarak anlatmýþtýr. Kendisine uzun yýllar hizmette bulunan Hz. Enes ise þöyle anlatýyor:

 

“Peygamberimiz Kur’ân okurken, uzatýlmasý gereken yerleri özenle uzatýr ve tane tane, aðýr aðýr okurdu” Þimdiyse, Kur’ân-ý Kerim ile müminlerin beraberliðinin hangi kývamda ve hangi özelliklerde olmasý gerektiði hususunda Peygamber Efendimizin tavsiyelerine bakalým.

 

1. KUR’ÂN-I KERÝM’Ý ÖÐRENMEK VE ÖÐRETMEK

 

Gaye bir metni “okumak” olunca, tabiatiyle önce okumayý öðrenmek gerekecektir. Kur’ân okumayý öðrenmek ve öðretmek ise baþlý baþýna önem arz eden ve Müslümanlar tarafýndan da önemsenmesi gereken bir konudur. Bu mevzuda, öncelikle birkaç hadis-i þerifi burada zikretmemiz gerekir. “Sizin en hayýrlýnýz Kur’ân’ý öðrenen ve öðretenlerinizdir.” (Buhari, Fedâilu’l-Kur’ân) Bu hadisle baðlantýlý olmasý bakýmýndan bir Ýslam büyüðünden, Tâbiûn’un önde gelen simalarýndan biri olan ve kýrk yýlý aþkýn bir süre insanlara Kur’ân okumayý öðreten Ebu Abdurrahman es-Sülemî’den söz etmek istiyoruz. O bir defasýnda yukarýdaki hadisi zikrettikten sonra þöyle demiþti: “Beni (insanlara Kur’ân öðretmek üzere) þu bulunduðum yerde saatlerce oturtan iþte bu hadistir.”

 

2. KUR’ÂN’I DÜÞÜNEREK VE ANLAYARAK OKUMAK

 

Bizden istenen, ayetler üzerinde düþünmemiz ve onlarý anlamaya çalýþmamýzdýr. Þu ayet de buna iþaret etmektedir: “Allah, düþünüp anlasýnlar diye ayetlerini insanlara açýklayýp durmaktadýr.” (Bakara/221) Bazen anlamak için okumak yanýnda, okunaný dinlemek de yeterli olabilir. Ancak dinlemek can kulaðýyla olmalý, bunun için okunanlara dikkat kesilmelidir. Nitekim okunan Kur’ân’ýn dinlenilmesi hususunda tavsiye açýk ve nettir: “Kur’ân okunduðu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki, rahmet-i ilâhiyeye nâil olasýnýz.” (A’râf/204)) Bu huzurdan bizi uzaklaþtýracak, hýzlý ve daha fazla okuma anlayýþýnýn ise uygun görülmediðini burada eklemeliyiz. Bir defasýnda “Üç günden az bir zamanda Kur’ân’ý hatmeden kiþi, ne okuduðunu anlamýþ deðildir” (Ebû Dâvud, Kýraat) diyerek ashabýný uyaran Resul-i Ekrem’in, (s.a.v) Kur’ân’ý kendisinin nasýl okuduðunu,gelin Hz. Aiþe (r.a) validemizden dinleyelim:“Bir gecede hatim yaptýðýný söylediðiniz kimseler,

 

Kur’ân okuduklarýný söyleseler de gerçek anlamda onlar Kur’ân’ý okumuþ deðillerdir. Bazý geceler Resûlullah ile beraber bütün bir geceyi uyanýk geçirdiðim olurdu. Ancak O, bir gece boyunca sadece Bakara, Al-i Ýmran ve Nisâ sûrelerini okurdu. Fakat Resûlullah, müjde ayetlerini okuduðu zaman dualar edip niyazda bulunur, azap ayetleri geldiði zaman ise Allah’a sýðýnýr, iltica ederdi.” (Ahmed b. Hanbel,VI,92) Görüldüðü üzere, Peygamberimiz, (s.a.v) Kur’ân’ý tane tane, aðýr aðýr telaffuz ederek okur, manasýný anlayarak ve içine sindirerek üzerinde tefekkür eder ve bu hâlet-i rûhiyye içinde, Kur’ân’la kalbini ve zihnini bütünleþtirmiþ bir halde ibadette bulunurdu. Kelimenin tam anlamýyla O, Rabbinden gelen ayetleri “okumakta” ve bunlarýn kendisine neler telkin ettiðini anlamaya gayret etmekte ve bunlarý benliðine sindirmeye çalýþmaktaydý. Böylece O, her konuda olduðu gibi, bu hususta da ümmetine “en güzel örnek” olmaktaydý.

 

Ne dersiniz, bizim Kur’ân okuyuþlarýmýzla, sevgili Peygamberimizin Kur’ân’ý okumasý, birbirine ne ölçüde benziyor?…Sorunun cevabýný müsbet þekilde veremesek dahi Kur’ân okumaya devam etmeliyiz. Ancak bu ideal mertebeye ulaþma gayretini de sürekli göstermeliyiz. Çünkü biz müminlerden istenen, Kur’ân-ý Kerim’i böylesi bir anlayýþla okumaktýr. Yüce Rabbimiz, Kur’ân-ý Kerim’i sadece okuyup geçmek deðil, anlayarak, düþünerek, ibret alarak ve aklýmýzý kullanarak okumamýzý bizden istemekte ve bazý ayetlerde þöyle seslenmektedir: “Hâlâ Kur’ân üzerinde gereði gibi düþünmeyecekler mi?” (Nisâ/82) “Kur’ân üzerinde neden düþünmüyorlar? Yoksa kalplerinde kilit mi var?” (Muhammed/24) “Andolsun ki, size içinde öðüt bulunan bir kitap indirdik. Aklýnýzý kullanmýyor musunuz?” (Enbiya/10) Bu ve benzeri pek çok ayet, Kur’ân-ý Kerim’i anlayarak ve düþünerek okumamýz gereðini ortaya koymaktadýr. Bu bilgiler, Sevgili Peygamberimizin Kur’ân okuyuþunun, ümmetine örnek bir tarzda, anlayarak, üzerinde düþünerek, ibret alarak bir okuma olduðunu ortaya koymaktadýr.

 

3. KUR’ÂN’I, ONUNLA BÜTÜNLEÞEN BÝR KALPLE OKUMAK

 

Kalbini Kur’ân’a açmak demek, Kur’ân-ý Kerim’in de bir gül misali mümine açýlmasý demektir. Bu ise ancak, Kur’ân-ý Kerim’le bütünleþebilen bir kalple mümkün olabilir. Ýþte ideal anlamdaki “Mümin-Kur’ân Birlikteliði” budur; ve Peygamberimiz her bir Kur’ân okuma amelimizin bu ideal çerçevede gerçekleþmesi gerektiðine dikkatimizi çekerek þöyle buyurmaktadýr: “Kalpleriniz Kur’ân ile bütünleþtiði sürece Kur’ân’ý okumaya devam ediniz. Ne zaman ki, bir ayrýlma söz konusu olursa okumayý býrakýnýz” (Buhâri, Fedâilu’l-Kur’ân)  Hadis-i Þerifi anlamamýza yardýmcý olacak þöyle bir örnek verebiliriz. Karþýmýzda bizi dinlemekte olan biri var farz edelim… Biz, ona bir þeyler anlatýrken, o bir taraftan bizi dinlemekte, bir taraftan da baþka þeylerle meþgul olmakta, bu sebeple zaman zaman söylediklerimizde irtibat kopukluðu meydana gelmektedir. Böylesi bir ortamda karþýmýzdaki kiþi, ona yeterince deðer vermediðimizi düþünerek bizden kýrýldýðýný ifade edebilir. Týpký bunun gibi, dilimiz ayetleri okur, gözümüz harfleri takip ederken, kalbimiz, gönlümüz ve zihnimiz baþka yerlerle meþgul ise, bize bu okuyuþun bir faydasý olmadýðý gibi, korkarýz ki, Kur’ân-ý Kerim’i incitmiþ de oluruz. Konuyla ilgili olarak Hz. Ali (r.a) “Ne anlamadan yapýlan ibadette, ne de düþünmeden yapýlan kýrâatte bir fayda vardýr” derken, Ýbn Abbas (r.a) da þu kanaati taþýmaktadýr: “Hýzlý bir þekilde okuyarak Kur’ân’ý hatmetmektense, Bakara ya da Al-i Ýmran gibi bir sûreyi düþüne düþüne, aðýr aðýr okumak daha çok hoþuma gider.”

 

Büyük Ýslam alimi Ýmam Gazâli de (r.a) bu konuda dikkat çekici þeyler söylemektedir. Ona göre insan Kur’ân-ý Kerim’i, aynen bir amirden memura gönderilen mektup gibi, dikkatle ve özenle muhafaza etmeli, kendisinden neler istendiðini düþünerek okumalý ve gereðini yapmalýdýr.

Gazâli ayný zamanda þöyle bir telkinde de bulunmaktadýr: “Kur’ân-ý Kerim’i, gereði gibi okumak için dil, akýl ve kalp iþbirliði içinde olmalýdýr. Dil okumalý, akýl tercüme etmeli, kalp ise ders almalýdýr.”

Buraya kadar aktarýlan bilgiler, Kur’ân-ý Kerim’i her bir müminin, aðýr aðýr ve düþünerek, manasýný anlayarak ve her bir ayetin kendisine neler söylediðini kavrayarak okumasý gerektiðini ortaya koymaktadýr. Bu þartlar gerçekleþecek olursa o müminin, gerçek manada Kur’ân’ý “okuduðundan” söz edebiliriz. Müjdeli bir hadis-i þerifle sözlerimizi tamamlayalým. “Bir topluluk, Allah’ýn evlerinden bir evde toplanýp da Allah’ýn kitabýný okur ve onu ders mevzuu yaparlarsa, üzerlerine manevi bir huzur iner, onlarý ilahi rahmet kaplar ve melekler etraflarýný kuþatýrlar. Allah Teala da bu topluluðu, kendi katýnda bulunanlar arasýnda bahis mevzuu yapar.”Son sözümüz, Son Elçi’nin, Son Mesaja dair bir duasý olsun:“Allah’ým! Kur’ân’ý kalplerimizin baharý eyle, onunla gönüllerimizi gülistana döndür.”

 

Bu yazý 4560 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

06/10/2020 - 01:41 DÝNÎ HAYATIN ÜÇ BOYUTU: DAVRANIÞ, DUYGU VE BÝLGÝ 

n

23/04/2020 - 04:57 DOÐRUNUN YARDIMCISI ALLAH’TIR / Dr. Abdülkadir ERKUT 

n

23/04/2020 - 03:55 RAMAZANDA TAKVA EÐÝTÝMÝ / Dr. Ekrem KELEÞ 

n

30/03/2020 - 10:58 DÜNYA, ÝMTÝHAN DÜNYASIDIR / Nurcan SOLAK 

n

03/02/2020 - 10:48 PEYGAMBER EFENDÝMÝZE SALAT Ü SELAMIN MANASI  / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

14/10/2019 - 11:50 ÝNSANLIÐA ÖRNEK VE ÖNDER TOPLUM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

16/09/2019 - 10:34 BARIÞ DÝNÝ ÝSLAM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

17/12/2018 - 01:23 ALLAH DOSTLARI KÝMLERDÝR?

n

19/11/2018 - 10:32 Kur'an'ýn ýþýðýnda insanlýða model gençler

n

17/10/2018 - 03:33 Kur'an ile Dirilmek

n

10/04/2018 - 01:33 DÜNYA HAYATINDA  ALLAH’IN TARAFINDA OLMAK

n

30/03/2018 - 12:04 DÜNYA VE AHÝRET MUTLULUÐUNUN YOLU: AMEL-Ý SALÝH

n

30/03/2018 - 11:39 RABBÝMÝZÝN BÝZLERE KUTSAL EMANETLERÝ: TOPRAK, SU, HAVA

n

30/03/2018 - 11:31 KUR’AN’DA MUSÝBET KAVRAMI  ÜZERÝNE PSÝKO-SOSYOLOJÝK  DEÐERLENDÝRMELER

n

29/03/2018 - 01:10 ÝSLAM MEDENÝYETÝNÝN BAÞKENTLERÝ: MEKKE, MEDÝNE, KUDÜS

n

03/01/2018 - 11:26 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA; GELÝN KUTSAL KÝTABIMIZI DOÐRU OKUYALIM

n

10/11/2017 - 01:44 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA: GELÝN RABBÝMÝZÝ DOÐRU TANIYALIM

n

02/10/2017 - 04:12 YARATILIÞ GAYEMÝZ: ÝBADET/ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:43 ÝBADETLERÝN  BÝRLÝÐÝMÝZE KATKISI

n

03/07/2017 - 04:09 AHD ve MÝSAK SORUMLULUKTUR

n

13/06/2017 - 12:10 MANEVÝ BAKIM AYI: RAMAZAN

n

18/04/2017 - 09:24 ÝLAHÎ RÝSALET ELÇÝLERÝNÝN MÝSYONU: ÝNSANLIÐI ÇATIÞTIRMAK DEÐÝL BARIÞTIRMAKTIR

n

28/03/2017 - 03:11 TEFEKKÜR

n

20/03/2017 - 01:07 ÝSLAM’IN HEDEFÝNDE ÝNSAN VARDIR

n

17/02/2017 - 11:41 KUR’AN-I KERÝM’DE MÜNAFIKLARIN ÖZELLÝKLERÝ

n

29/12/2016 - 10:57 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

19/12/2016 - 03:08 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

07/11/2016 - 12:31   KUR’AN’DA VELÂYET KAVRAMI

n

18/10/2016 - 04:51 YÜREKLER ve YÖNELÝÞLER

n

21/09/2016 - 03:28 ÝSLAM'IN ÝSTEDÝÐÝ DÜZEYE ULAÞMAK

n

14/06/2016 - 11:19 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

10/06/2016 - 10:09 GÜNLÜK HAYATIMIZDA KUR’AN

n

07/06/2016 - 02:46 Ýnsan Dünyaya Emanet

n

02/05/2016 - 12:32 KUR’AN AÇISINDAN MESCÝD GERÇEÐÝ

n

18/01/2016 - 02:22 EÐER BÝLMÝYORSANIZ

n

01/12/2015 - 03:35 KUR’AN’A GÖRE SAHABE GERÇEÐÝ

n

20/11/2015 - 01:28 TAKVA

n

09/10/2015 - 02:44 Zaman, Ýnsan ve ziyan

n

07/09/2015 - 03:47 KUR’AN EÐÝTÝMÝ

n

08/08/2015 - 10:46 KOMÞULUKTA KUR’ANÝ ÖLÇÜ

n

06/07/2015 - 12:38 AZIKLARIN EN HAYIRLISI  VE EN SONSUZ OLANI

n

11/05/2015 - 02:51 HEPÝNÝZ ÂDEM’DENSÝNÝZ Âdem ise Topraktan

n

27/04/2015 - 12:27 Kur’an’ý, Tabiatý ve Tarihi Anlamak

n

23/12/2014 - 03:22 Þükür-Þâkir

n

27/10/2014 - 03:11 KURÂN KARÞISINDAKÝ DURUÞUMUZ

n

24/10/2014 - 03:42 KURÂNIN METÝNLEÞME TARÝHÝ

n

04/07/2014 - 04:28 Haram Lokma ve Toplumsal Kaos

n

30/06/2014 - 06:05 Oruç Kalkandýr

n

05/05/2014 - 01:01 21. YÜZYILDA KUR’AN’I HAYATA TAÞIMAK

n

09/04/2014 - 03:17 Küfür-Kâfir

n

09/04/2014 - 12:49 HALKIN KUR’AN ANLAYIÞI

n

21/03/2014 - 05:05 Sorumluyu Baþka Yerde Aramak

n

21/03/2014 - 03:35 Samimiyet: Hakikati, Fazileti ve Afetleri

n

10/02/2014 - 02:22 Her Dem Ýmtihan

n

04/10/2013 - 05:10 Kur’an’da Öfke Kontrolü

n

22/07/2013 - 03:37 Kimlik inþasýnda Kur’an öðretimi ve öðreniminin önemi

n

19/06/2013 - 04:10 Günümüz Gençliði

n

18/06/2013 - 03:35 Kur'an ve Sünnete Göre Kavmiyetçilik

n

15/05/2013 - 11:32 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

14/03/2013 - 01:30 KUR’AN’DA KARDEÞLÝK

n

14/03/2013 - 11:10 KURÂNIN BUGÜNE SESLENÝÞÝ

n

28/01/2013 - 01:55 KUR’ÂN’IN HAYATA MÜDAHALESÝ

n

28/01/2013 - 01:51 KURANI OKUMA VE ANLAMA SORUMLULUÐU

n

28/12/2012 - 11:53 KUR’AN KENDÝNÝ NASIL TANITIYOR?

n

27/12/2012 - 04:19 KUR‘AN‘IN ANLAM DÜNYASI ÝLE BULUÞMAK

n

22/11/2012 - 11:38 Buhranlarýmýz günahlarýmýzdandýr

n

05/10/2012 - 02:30 Kur’an-ý Kerim’de hak kavramý

n

03/09/2012 - 04:28 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

03/09/2012 - 02:28 Kur’an karþýsýnda nebevi duruþ

n

13/07/2012 - 11:07 Aðýr emanet

n

13/07/2012 - 10:59 Kur’an’ý öðrenmeyi/ öðretmeyi öðrenme üzerine

n

27/06/2012 - 11:06 Kur’an’a koþun

n

26/06/2012 - 04:04 Kendi dilinden Kur’an

n

25/04/2012 - 04:13 Hayata kulluk mührünü vurmak

n

02/04/2012 - 03:41 Ya Rabbi! Müminlere kin beslemekten bizleri koru!

n

12/03/2012 - 02:06 Duanýn Önemi

n

12/03/2012 - 01:28 Kur'an-ý Kerim'de söz

n

05/03/2012 - 01:41 Müminler ancak kardeþtir

n

23/01/2012 - 12:31 Dua Kavramýnýn Anlamý

n

16/01/2012 - 01:48 Dinin þiarý:Ezan

n

03/01/2012 - 01:29 Kur’an’da Tevbe Kavramý

n

12/10/2011 - 02:01 Allah’a Gerektiði Gibi Ýnanmak

n

12/10/2011 - 01:58 Kur’an’ýnTevhid Felsefesi

n

11/07/2011 - 03:04 Kur'an'ý sen de oku,anla ve yaþa!

n

06/06/2011 - 02:34 Kur’an’ýn deðerleri ve onlarýn sýra düzeni

n

14/02/2011 - 16:28 Sahabenin Kur'an'ý öðrenme ve öðretme gayretleri

n

17/01/2011 - 14:37 Kur’an’ýn Öngördüðü Model Mü'min

n

02/12/2010 - 17:03 Kur’an ve Hikmet Peygamberi

n

02/12/2010 - 16:10 Son Elçi ve Son Mesaj HZ.Muhammed ve Kur'an-ý Kerim

n

15/10/2010 - 18:42 Kur’an hayatýmýzýn neresinde?

n

10/08/2010 - 14:58 Düþünmek Kur'anýn Emri

n

28/04/2010 - 11:55 Ýlk muhatabýnýn dilinden Kur’an

n

21/01/2010 - 10:31 Kur’an’ýn Iþýðýnda Sorumluluk Duygusu ve Davranýþ Bilinci   

n

20/01/2010 - 10:54 Allah’a Tevekkül… AMA NASIL?

n

06/07/2009 - 15:11 Günlük Hayatýmýzda Kuran

n

06/07/2009 - 15:07 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:45 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:35 Kur'anla Baðlantý Ýçinde Olmak

n

21/03/2009 - 10:19 Kur'an'ý Nasýl Okuyalým ?

n

19/03/2009 - 15:17 Ashabýn Kur'ân'ý Ezberleme ve Yazmadaki Gayretleri
 

Site Ýçi Arama

17 Sevvâl 1445 |  26.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

Göklerde ve yerde olanlar Allah'ýndýr ve (bütün) iþler Allah'a döndürülür.

( Al-i Ýmran Suresi - 109)

Bir Hadis

Enes b. Mâlik (r.a.)’tan rivayet edilmiþtir:

Resulullah (s.a.v.):

“- Allahým! Beni yoksul olarak yaþat.

Yoksul olarak canýmý al ve kýyamet gününde de yoksullar arasýnda haþret” buyurdu.

Âiþe (r.anhâ):

“- Ey Allah’ýn Resulü! Niçin (böyle diyorsun?)” dedi.

Resulullah (s.a.v.):

“- Çünkü yoksullar, cennete zenginlerden kýrk yýl önce gireceklerdir. Ey Âiþe! Yoksulu yarým hurmayla da olsa boþ çevirme. Ey Âiþe! Yoksullarý sev. Onlara yakýn ol. Bu sebeple Allah kýyamet günü seni (cennetine/kendisine) yakýn eder.” buyurdu.

Tirmizî, Zühd 37 (2352); Beyhâkî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 7/12

Bir Dua

“Allah’ým! Bize imaný sevdir, kalplerimizi imanla süsle. Bize
küfrü, itaatsizliði ve isyaný sevdirme, kerih göster, bizi doðru
yolu bulanlardan eyle.”

(Hâkim, Deavât, No:1868)

Hikmetli Söz

Dostumuzla beraber,
yaralanýr kanarýz,
Her nefeste aþk ile,
Yarataný anarýz.
Erenler meydanýna,
vahdet ile gir de gör,
Kýrk budaklý þamdanda
kýrkýmýz bir yanarýz.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com