Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6224
Toplam 17255657
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161599
Bugün Üye Olan 249
Online Ziyaretci
 

 
Yeniden Kardeşlik
20/05/2013 - 14:23
 
Ramazan Kayan
Kardeşlikte geciktiğimizi itiraf etmemiz gerekiyor…

 

Bugün Doğu ve Batı Müslümanları arasında makas gittikçe açılıyor ve sorunlar büyüyorsa gelecekte bunun neye mal olacağını görmek gerekir.
 
            Öyle ki, şimdiden Kürt halkının ezilmişliğinin, sömürülmüşlüğünün faturasını kardeşlik söylemine çıkarma kolaycılığı ve çarpıtması bazı tanıdık ağızlar tarafından bile dillendirilmektedir.
 
            Aslında olumsuzlukların adresi kardeşlik değil, kardeşsizliktir… Çözüm için kapanmak, kardeşliğin üstünü çizmek değil kardeşliğin içini doldurmaktır. Örselenen kardeşliğin, yeniden önemsemekle özlenen bir düzeye çekmektir.
 
            Kendi acziyet, asabiyet, aşırılık ve acımasızlığımızın farkına varıp kardeşliğin sıcak iklimine dönüş yapmaktır.
 
            Şayet Firavunlara yönelik bir söylem ve eylemimiz olacaksa Harunları mutlaka hesaba katmak zorundayız… Özgürlük mücadelesinde Musa’nın elini güçlendiren Harun değil miydi? Karşımızda Firavunlar dururken Harunlardan nasıl vaz geçebiliriz?
 
            Bugün İslam kardeşliği kan kaybediyorsa bu bizim kendi kusurumuz ve vebalimizdir…
 
            Artık suçlama, sorgulama, sızlanma durumunda değiliz… Temel ilkelerini vahyin mutlak doğrularından alan adalet, özgürlük ve kardeşlik merkezli bir sahiplenme ile öncü ve özne aktörler olma idaresini ortaya koyabilmeliyiz.
 
            Bugüne kadar kendi özelliklerine yoğunlaşan İslami yapıların özellikle ortak sorunlara yönelik; ortak açılımlar, çözümlemeler, hamleler için ortak bir akla, ortak bir inisiyatife acilen ihtiyaç var.
 
            Biliyoruz ki, küresel sorunlara lokal bir zihinle yaklaşamayız. Kendimizi kendi özelimizle sınırlama hakkımız yok.
 
            Konjonktürel yaklaşımlardan, tepkisel tutumlardan, duygusal davranışlardan öte uzun soluklu, köklü, kalıcı ve derinlikli bir yol haritası üzerinde mutabakat arayışlarımız devam etmelidir. Bunun için de öncelikle sistemin siyasal mühendisliğinin Müslüman zihinlere yönelik blokajını etkisiz hale getirebilmeliyiz… Yani düzenin topluma giydirdiği deli gömleğini çekip atmalıyız.
 
            İslami çevreler statükonun çizdiği kırmızıçizgiler çerçevesinde Kürt sorununa yönelik yaklaşım ve yorumlardan sarfı nazar etmelidirler.
 
            Resmi, seküler, liberal bir dil yerine adalet, özgürlük, kardeşlik temelinde özgün bir dil oluşturmalıyız… Yani rasyonel, hümaniter, üniter, bir dil değil, müteal bir dil öncelenmelidir.
 
            Özellikle bölgedeki İslami oluşumların toplum nezdinde temsiliyet, tanırlılık ve güvenirlik boyutları ile kendilerini gözden geçirmeleri kaçınılmazdır… Olumsuz intibaların Müslümanların itibarını nasıl zedelediği gözler önünde…
 
            İslam’sız hiçbir denklemin çözüm içermediğini gösterebilmeliyiz…
 
            İslam ve Müslümanları yok sayan mihraklara, ekarte eden güçlere karşı “özür dilemeci”, sığınmacı bir üslupla değil, aziz ve asil bir duruşla varlığımızı, ağırlığımızı ortaya koymalıyız.
 
            Birbirimize karşı ise ötekileştirici, itici, dışlayıcı bir yaklaşım yerine kuşatıcı, kardeşleştirici, koruyucu bir yol izlememiz gerekiyor.
 
            Resmi ideolojinin inkar ve asimilasyon politikaları ile Müslüman Kürt halkını köleleştirmesi çalışmalarını teşhir ve telin etmeli, bundan beri olduğumuzu ısrarla vurgulamalıyız.
 
            Sorunu tanımlama ve çözümleme yoluna giderken Kur’an-ı Kerim’de zikredilen Hz. Musa (a.s) ve İsrailoğulları kıssası üzerinde bir temellendirmeye gidilebilir. İsrailoğullarının özgürlük mücadelesi bağlamında bir paradigma oluşturulabilir. Mustazaf ve müstekbir kavramları üzerinden sorun gündemleştirilebilir…
 
            “Şehrin en uzak ucundan koşarak gelen adam” olmak bilinci ile bu yakıcı sorunu yakın takibe almak durumundayız.
 
            Tabi ki, önceliklerimiz arasında mazlum bir halkın maruz kaldığı diasporayı görmek var mı, yok mu bunu netleştirmek lazım…
 
            Adil şahitliğimiz, ahlaki duruşumuz, insani tarafımız, vicdani damarımız bizi buna mecbur kılmıyor mu?
 
            Sonuç alabilmek için de, söylemleri etkili kılacak bir eylem planına ihtiyaç var…
 
            Bunu sürdürecek sivil inisiyatifin, siyasi vesayetten uzak durmaları gerekir…
 
            Hülasa; güçlü sivil inisiyatif dışında sihirli bir formül bilmiyorum…
 
            Birde önümüzün açılmasını istiyorsak, mutlaka örgütlenmeliyiz…

Bu Makale 5191 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:12 İnsan kalmak

©

30/03/2020 - 10:43 Ev ödevi

©

02/03/2020 - 11:06 Normalleştirilmiş anormallikler

©

27/01/2020 - 13:13 Vahiyle vücud bulmak

©

16/12/2019 - 10:40 Örtülü çıplaklık

©

14/10/2019 - 10:50 Toplumsal Enkazın Altında: “AİLE”

©

02/09/2019 - 10:19 Oyalanma odaklan!

©

10/06/2019 - 12:39 İnsan, en muhteşem muamma…

©

21/05/2019 - 11:03 Sade hayat

©

01/02/2019 - 14:09 Değişim İradesi

©

13/10/2018 - 14:29 Hayat paylaşmaktır

©

19/02/2018 - 12:35 Heva ile Heba Olmamak İçin

©

19/01/2018 - 18:49 Kaybolmamak için…

©

25/12/2017 - 14:04 Rüya mı, kabus mu?

©

20/11/2017 - 10:36 Heyecanımıza ne oldu?

©

25/10/2017 - 09:48 Ömür Boyu Davet

©

28/09/2017 - 14:33 Hicri hicranlar

©

07/07/2017 - 16:15 Onur Sınavı

©

29/05/2017 - 12:26 İnsanoğlu Zayıftır

©

03/05/2017 - 15:51 Nebevi Vasiyet

©

13/03/2017 - 11:10 Tevbesizliğe Tevbe

©

01/02/2017 - 11:48 Kâbe’nin Mesajı

©

03/01/2017 - 14:25 Nasıl kurtuluruz?

©

08/12/2016 - 09:14 Ertelenen Evlilikler

©

05/10/2016 - 10:20 Allah’la Dost Olmak...

©

25/06/2016 - 09:43 İSRAF TOPLUMU

©

08/04/2016 - 14:22 Gaye ve Gayret

©

20/02/2016 - 11:07 Şahit Olmak...

©

19/01/2016 - 16:38 HELAL YAŞAM

©

15/12/2015 - 13:44 ZAFER ZAAFI

©

18/11/2015 - 11:31 DÜNYA VE DURUŞ

©

13/10/2015 - 12:30 SORUMLULUK ALANIMIZ

©

10/03/2015 - 10:59 “Haydi gelsene…”

©

31/10/2014 - 14:33 DEĞER AŞINMASININ ACI AKIBETİ; VEFASIZLIK…

©

01/09/2014 - 15:25 YAŞAMIN EMARI

©

04/08/2014 - 13:52 Öncemiz ve sonramız bayram olsun.

©

04/07/2014 - 15:51 Açın Halinden Kim Anlar

©

09/06/2014 - 11:51 KENDiMiZ OLMAK KENDiMiZ KALMAK

©

05/05/2014 - 12:31 YENİDEN KARDEŞLİK

©

09/04/2014 - 14:14 İyilik Erleri

©

01/02/2014 - 13:44 Temiz Hayatlar

©

04/12/2013 - 13:38 Dindarlığın Modernizmle Sınavı

©

04/10/2013 - 14:16 Selim bir gelecek için

©

12/08/2013 - 10:40 Duayı Kuşanmak

©

19/06/2013 - 16:24 Uyum Krizi

©

20/05/2013 - 14:23 Yeniden Kardeşlik

©

18/04/2013 - 10:49 Geleceği İnşa Sorumluluğu

©

19/03/2013 - 14:35 Aktif ve Afif kadın

©

19/02/2013 - 11:22 Güzel bir gelecek için

©

28/01/2013 - 14:03 Fıkıhsız Toplum Fakihsiz Hareket

©

24/12/2012 - 11:13 İhtilaf Ahlakı

©

22/11/2012 - 14:17 Hicri hicranlar

©

25/09/2012 - 15:25 Mekke`de Mekke`yi aramak

©

27/08/2012 - 12:41 Haddini aşan zıddına döner

©

23/07/2012 - 11:30 Sıcak Sınav

©

28/06/2012 - 12:36 Denge ve düzen

©

04/06/2012 - 11:34 Allah’ın İhsanı, İnsan

©

25/04/2012 - 15:05 Dindarlığın modernizmle sınavı

©

26/03/2012 - 11:47 Modern Zamanlarda Aile Açmazı

©

02/01/2012 - 12:07 NASIL BİR GENÇLİK?

©

28/11/2011 - 13:08 Arzın ıslahı için...

©

03/10/2011 - 12:13 Evrensel Kardeşlik Buluşması; Hac

©

05/09/2011 - 14:37 Müsait zamanlar Müslümanlığı

©

03/08/2011 - 11:07 Güzele, En Güzele

©

04/07/2011 - 12:49 Tembelizm

©

03/06/2011 - 12:06 Yüce Ahlak

©

09/05/2011 - 12:01 Kaygan zeminde kaim kalmak

©

11/04/2011 - 15:05 Muttaki toplum

©

07/03/2011 - 13:17 Üçlü Reçete

©

14/02/2011 - 12:08 SERVET SINAVI

©

06/01/2011 - 11:51 Evlad-ı Rasul’ün Vedası…

©

02/12/2010 - 11:24 Evlilik mi, Evcilik mi?

©

14/10/2010 - 19:12 Tüketen ve Tükenen İnsan

©

27/07/2010 - 11:07 Aklı Selim

©

22/06/2010 - 12:18 Tevhidi Varoluş

©

18/05/2010 - 12:12 5 EM

©

16/04/2010 - 11:26 Nebevi Vasiyet

©

22/03/2010 - 16:29 Zamana Yenik Düşmemek

©

18/02/2010 - 12:20 İnsan ve İnfak

©

21/01/2010 - 11:17 Hesap dönümü

©

03/12/2009 - 11:30 İlla Namaz

©

19/10/2009 - 13:47 Özgün eğitim

©

24/09/2009 - 11:13 TEZKİYE GÜNLERİ

©

25/06/2009 - 09:43 Müslüman şahıs mıyız? Müslüman şahsiyet miyiz?

©

01/06/2009 - 15:02 Eti Senin, Kemiği Benim!

©

28/04/2009 - 16:09 Geciken Adalet

©

07/04/2009 - 14:15 Hakkıyla Kulluk

©

09/03/2009 - 16:35 Ödünç Özgürlükler

©

09/03/2009 - 15:18 Toplumsal İnşa Sorumluluğumuz!

©

10/11/2008 - 22:32 Yürüyen Ahlak

©

05/09/2008 - 13:42 EY DİRİ AY! DİRİLT BİZİ!
 
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helâk ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik."



( En'âm Suresi - 6)

Bir Hadis


Ebu Hureyre (r.a.)’ın
rivayetine göre,

Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kişi uyuduğu zaman, şeytan uyuyan kimsenin ensesine üç düğüm atar. Her bir düğümü yerinde düğümleyip perçinleştirirken:

‘Önünde uzun bir gece bulunmaktadır, uyu’ der.
Eğer uykusundan uyanır da Allah’ı zikrederse, düğümün birisi çözülür.

Kalkıp abdest alırsa, ikinci düğüm çözülür. Eğer bir de namaz kılarsa tüm düğümler çözülür.

Böylece sabaha oldukça dinç bir şekilde uyanır. Eğer bu denilen şekilde hareket etmezse, bu defa uyuşuk, tembel ve umutsuzluk içerisinde kalkar.”




Buhari, Müslim

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Ey Rabbimiz! Biz gerçekten iman ettik, günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru…”

(Âl-i İmrân Suresi 16)

Hikmetli Söz

Her zahirin, ona
benzeyen bir batını
vardır. Zahiri güzel
olanın, batını da
güzel olur. Zahiri kötü
olanın, batını da kötü
olur.

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com