Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6224
Toplam 17255657
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161599
Bugün Üye Olan 249
Online Ziyaretci
 

 
Ömür Boyu Davet
25/10/2017 - 09:48
 
Ramazan Kayan
“Öyle ise Rabbinin hükmüne sabırla katlan ve balık sahibi (Yunus) gibi olma…” (Kalem, 48)
Balık sahibi (Yunus)’un peygamberlerden bir peygamber olduğunu net olarak biliyoruz… Her bir peygamberin örnek alınmak ve tabi olunmak için gönderildiklerini de sarahaten biliyoruz… Peki “balık sahibi (Yunus) gibi olma…” uyarısını nasıl anlamamız gerekiyor? Peygamber gibi olmayacaksak kimin gibi olacağız? Anlaşılan o ki, sorumluluk alanını terk eden kim olursa olsun, ona tabi olmak durumunda değiliz… Velev ki peygamber bile olsa…
 
Bize düşen görev, Ninovalarımızda sebat etmektir… Yunus (as)’ın Ninova’yı terk etmiş olması bize de terk etme hakkı vermiyor… Bu davanın ağabeyleri, üstadları, öncüleri sahayı terk etmiş olabilirler… Bu terkler, teklemeler, telefler telaşa neden olmamalıdır… Önemli olan biz nerede duruyoruz?
 
Yaşadığımız günler davette fetret midir? Gaflet midir? Yoksa bizi haklı gösterecek mazeretlerimiz var mı?
 
Dünün zor günlerinin davet azmini bugünün acziyet görüntüsü ile nasıl bağdaştıracağız? Yoksa bu insanlar aynı insanlar değil mi? İslam davetçilerinin kabuğuna çekilmişliklerinin sizce bir izahı var mıdır?
 
Yıpranmışlık mıdır? Yorgunluk mudur? Ye’s midir? Yenilgi midir? Yaşlanmışlık mıdır? Yaşadıklarımız mıdır? Ya da bizdeki ciddi bir yanılgı ve yanlışlık mıdır? Yoksa kendimize yazık mı ediyoruz? Ninova’da niçin yokuz? Bizim alın yazımız yokuşlarda susamak değil miydi? Yalnızlığımızı da bahane edemeyiz… Hani “Kimse yoksa ben varım!” diyecektik…
 
Yoksa başka dertlerimiz mi baskın çıkıyor..? Davet kaygısını mı yitirdik? Başkalarının dertleri ile dertlenen bizler, kendi özelimize kapanınca Allah ne dertler başımıza sardı? Artık ne dava, ne davet diye bir derdimiz kalmadı…
 
Peki sorun nedir?
 
Çaresizlik midir? Çözümsüzlük müdür? Çabasızlık mıdır? Çizgisizlik midir? Niçin çırpınmıyoruz? Çığlıklarımıza ne oldu? Çıkışı nerede arıyoruz?
 
Cehalet ve dalalet içinde çırpınan zavallı gençlik, şefkatimize muhtaç iken, biz neredeyiz? Şu an yanı başımızda, evimizde, semtimizde, sokağımızda, sağımızda, solumuzda ateş çukuruna doğru giden insanlar var…
 
Bu sahne bize hiç mi acı vermiyor? Surat asıp bir kenara attığımız insanlar… Yüz çevirip yüzüstü cehenneme terk ettiğimiz gençler… Ulaşmamız gerekirken umursamadıklarımız … Allah aşkına söyler misiniz? Bu kadar bilgi, birikim, donanım, deneyim ve imkandan sonra neyin peşindeyiz? Kendimizi hangi güne saklıyoruz? Yoksa sorumluluklarımız sakıt mı oldu?
 
Dünyalara bedel bir kazanım olan bir kişinin hidayetine vesile olmayı biz ne sanıyoruz?
 
Evet, her şeye bedel bir amel, davet…
 
Davetle doğrulmaktan başka bir çıkış yolu yok…
 
Yeni bir davet hamlesinin tam vakti… Cami altları, okul bahçeleri, çay ocakları bizi bekliyor… Derneklerimiz, vakıflarımız, kültür merkezlerimiz bizi sınırlamasın… Alana inelim, sokağın dilini çözelim… Mevcutla yetinemeyiz, müsait zamanları bekleyemeyiz…
 
Yakınmak, sızlanmak, şikayetlenmek, susmak ve suçlamak yok…Var olan tüm imkanlarımızla insana odaklanmalıyız…Çünkü biz toplumla sınanıyoruz…Bu toplum bize zimmetli…
 
“Bire bir” davetle insanların dünyalarına girebilmeliyiz… Daveti yeniden evlerde alevlendirmeliyiz… Sıcak ev sohbetlerine dönmeliyiz…
 
Bizim kuşak böyle kazanılmadı mı? Evlerde yoğrulmadık mı? Kimlik ve kişilik oralarda şekillenmedi mi?
 
Gençlerin hidayet babaları, anneleri, abileri, ablaları, amcaları, teyzeleri olmanın imkânı bugün daha çok… Bunu da adam kazanmak için değil, kendimizi kurtarmak için yapmak durumundayız… Bu bizim varlık gayemiz, sonsuzluk idealimiz iken şimdi kâr ve kazanç kalemlerimiz arasında “İslam’a bir kişi daha kazandırma” listemizin kaçıncı sırasında yer alıyor?
 
Bunca gecikmişlik yetti diyorum…
 
Şimdi yeni başlangıçlar yapma zamanı…
 
Efendimiz (sav) henüz işin başlangıcında sesleniyor: “Ey Hatice! Artık istirahat vakti geçti.” Zaten İslam’ın ilk iki emri: “Oku” ve “uyar” değil miydi? O halde ihmalimizi sonlandırmak, itirazlarımızı geri çekmek durumundayız…
 
Çünkü irşat ve inzar zaruret arz ediyor…
 
Selam ölünceye kadar “Ömür boyu davet” diyenlere…
 
Selam ölümüne davet edenlere…

Bu Makale 5239 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:12 İnsan kalmak

©

30/03/2020 - 10:43 Ev ödevi

©

02/03/2020 - 11:06 Normalleştirilmiş anormallikler

©

27/01/2020 - 13:13 Vahiyle vücud bulmak

©

16/12/2019 - 10:40 Örtülü çıplaklık

©

14/10/2019 - 10:50 Toplumsal Enkazın Altında: “AİLE”

©

02/09/2019 - 10:19 Oyalanma odaklan!

©

10/06/2019 - 12:39 İnsan, en muhteşem muamma…

©

21/05/2019 - 11:03 Sade hayat

©

01/02/2019 - 14:09 Değişim İradesi

©

13/10/2018 - 14:29 Hayat paylaşmaktır

©

19/02/2018 - 12:35 Heva ile Heba Olmamak İçin

©

19/01/2018 - 18:49 Kaybolmamak için…

©

25/12/2017 - 14:04 Rüya mı, kabus mu?

©

20/11/2017 - 10:36 Heyecanımıza ne oldu?

©

25/10/2017 - 09:48 Ömür Boyu Davet

©

28/09/2017 - 14:33 Hicri hicranlar

©

07/07/2017 - 16:15 Onur Sınavı

©

29/05/2017 - 12:26 İnsanoğlu Zayıftır

©

03/05/2017 - 15:51 Nebevi Vasiyet

©

13/03/2017 - 11:10 Tevbesizliğe Tevbe

©

01/02/2017 - 11:48 Kâbe’nin Mesajı

©

03/01/2017 - 14:25 Nasıl kurtuluruz?

©

08/12/2016 - 09:14 Ertelenen Evlilikler

©

05/10/2016 - 10:20 Allah’la Dost Olmak...

©

25/06/2016 - 09:43 İSRAF TOPLUMU

©

08/04/2016 - 14:22 Gaye ve Gayret

©

20/02/2016 - 11:07 Şahit Olmak...

©

19/01/2016 - 16:38 HELAL YAŞAM

©

15/12/2015 - 13:44 ZAFER ZAAFI

©

18/11/2015 - 11:31 DÜNYA VE DURUŞ

©

13/10/2015 - 12:30 SORUMLULUK ALANIMIZ

©

10/03/2015 - 10:59 “Haydi gelsene…”

©

31/10/2014 - 14:33 DEĞER AŞINMASININ ACI AKIBETİ; VEFASIZLIK…

©

01/09/2014 - 15:25 YAŞAMIN EMARI

©

04/08/2014 - 13:52 Öncemiz ve sonramız bayram olsun.

©

04/07/2014 - 15:51 Açın Halinden Kim Anlar

©

09/06/2014 - 11:51 KENDiMiZ OLMAK KENDiMiZ KALMAK

©

05/05/2014 - 12:31 YENİDEN KARDEŞLİK

©

09/04/2014 - 14:14 İyilik Erleri

©

01/02/2014 - 13:44 Temiz Hayatlar

©

04/12/2013 - 13:38 Dindarlığın Modernizmle Sınavı

©

04/10/2013 - 14:16 Selim bir gelecek için

©

12/08/2013 - 10:40 Duayı Kuşanmak

©

19/06/2013 - 16:24 Uyum Krizi

©

20/05/2013 - 14:23 Yeniden Kardeşlik

©

18/04/2013 - 10:49 Geleceği İnşa Sorumluluğu

©

19/03/2013 - 14:35 Aktif ve Afif kadın

©

19/02/2013 - 11:22 Güzel bir gelecek için

©

28/01/2013 - 14:03 Fıkıhsız Toplum Fakihsiz Hareket

©

24/12/2012 - 11:13 İhtilaf Ahlakı

©

22/11/2012 - 14:17 Hicri hicranlar

©

25/09/2012 - 15:25 Mekke`de Mekke`yi aramak

©

27/08/2012 - 12:41 Haddini aşan zıddına döner

©

23/07/2012 - 11:30 Sıcak Sınav

©

28/06/2012 - 12:36 Denge ve düzen

©

04/06/2012 - 11:34 Allah’ın İhsanı, İnsan

©

25/04/2012 - 15:05 Dindarlığın modernizmle sınavı

©

26/03/2012 - 11:47 Modern Zamanlarda Aile Açmazı

©

02/01/2012 - 12:07 NASIL BİR GENÇLİK?

©

28/11/2011 - 13:08 Arzın ıslahı için...

©

03/10/2011 - 12:13 Evrensel Kardeşlik Buluşması; Hac

©

05/09/2011 - 14:37 Müsait zamanlar Müslümanlığı

©

03/08/2011 - 11:07 Güzele, En Güzele

©

04/07/2011 - 12:49 Tembelizm

©

03/06/2011 - 12:06 Yüce Ahlak

©

09/05/2011 - 12:01 Kaygan zeminde kaim kalmak

©

11/04/2011 - 15:05 Muttaki toplum

©

07/03/2011 - 13:17 Üçlü Reçete

©

14/02/2011 - 12:08 SERVET SINAVI

©

06/01/2011 - 11:51 Evlad-ı Rasul’ün Vedası…

©

02/12/2010 - 11:24 Evlilik mi, Evcilik mi?

©

14/10/2010 - 19:12 Tüketen ve Tükenen İnsan

©

27/07/2010 - 11:07 Aklı Selim

©

22/06/2010 - 12:18 Tevhidi Varoluş

©

18/05/2010 - 12:12 5 EM

©

16/04/2010 - 11:26 Nebevi Vasiyet

©

22/03/2010 - 16:29 Zamana Yenik Düşmemek

©

18/02/2010 - 12:20 İnsan ve İnfak

©

21/01/2010 - 11:17 Hesap dönümü

©

03/12/2009 - 11:30 İlla Namaz

©

19/10/2009 - 13:47 Özgün eğitim

©

24/09/2009 - 11:13 TEZKİYE GÜNLERİ

©

25/06/2009 - 09:43 Müslüman şahıs mıyız? Müslüman şahsiyet miyiz?

©

01/06/2009 - 15:02 Eti Senin, Kemiği Benim!

©

28/04/2009 - 16:09 Geciken Adalet

©

07/04/2009 - 14:15 Hakkıyla Kulluk

©

09/03/2009 - 16:35 Ödünç Özgürlükler

©

09/03/2009 - 15:18 Toplumsal İnşa Sorumluluğumuz!

©

10/11/2008 - 22:32 Yürüyen Ahlak

©

05/09/2008 - 13:42 EY DİRİ AY! DİRİLT BİZİ!
 
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

De ki: "Ben, sadece bir uyarıcıyım. Tek (ve) kahhar olan Allah'tan başka bir İlâh yoktur."


( Sâd sûresi - 65)

Bir Hadis

Abdullah b. Hâris (r.a.) “Rasûlüllah’tan daha çok tebessüm eden kimse görmedim” demiştir. (Tirmîzî, “Menâkıb”, 10) Hz. Peygamber (s.a.s.) sürekli tebessüm eder; fakat kahkaha ile gülmezdi.


(Buhârî, “Edeb”, 68; Müslim, “İstiskâ”, 16)

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbimiz! Ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.”

Mümtehine Suresi-4

Hikmetli Söz

İlim zenginlikten üstündür.
Çünkü zenginliği sen korursun, ilim ise seni korur.

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com