Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 876
Toplam 15339280
En Fazla 20355
Ortalama 2615
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Hz. Peygamber(s.a.s.)’in Çaðrýsýna Ýcabet Edebiliyor muyuz?

Yüce Allah, son kelâmý Kur’an’da "ey insanlar" hitabýyla tüm insanlarý hak dine davet ettiði gibi "ey müminler" hitabýyla müminleri peygamberin davetine icabete çaðýrmaktadýr.
15/10/2010

Yüce Allah, ilk insandan itibaren son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)’e kadar her topluma gönderdiði peygamberler insanlara rehberlik etmiþ, hak ve batýl, doðru ve yanlýþ, hayýr ve þer yollarýný göstermiþ, insanlarý iman, ibadet ve itaate çaðýrmýþtýr. Her toplumdan bu çaðrýya uyanlarýn yanýnda uymayanlar da olmuþtur. Son olarak Hz. Muhammed (s.a.s.)’i bütün toplumlarý Ýslâm’a çaðýrmakla görevlendirmiþ, Hz. Muhammed (s.a.s.) de, bu görevini en iyi bir þekilde yapmýþtýr. Peygamberimizin hakka çaðrýsýna on beþ asýrdýr dünyanýn dört bucaðýndan pek çok insan icâbet etmiþ ve etmeye devam etmektedir.

Yüce Allah, son kelâmý Kur’an’da “ey insanlar” hitabýyla tüm insanlarý hak dine davet ettiði gibi“ey müminler” hitabýyla müminleri peygamberin davetine icabete çaðýrmaktadýr. Yazýmýzda Allah’ýn müminlere yönelik bu hitaplarýndan birini içeren Enfâl sûresinin; “Ey Ýman edenler! Peygamber size hayat verecek þeylere çaðýrdýðýnda Allah ve Resulü’ne icabet edin ve þüphesiz bilin ki Allah kiþi ile kalbinin arasýna girer. Unutmayýn ki O’nun huzuruna götürüleceksiniz” anlamýndaki 24. Ayetini tahlil etmeye çalýþacaðýz.

Ayette müminlerin; Hz. Peygamberin maddî ve manevî, dünyevî ve uhrevî menfaat verecek þeye çaðýrdýðý zaman Allah’ýn emrini uygulamak, yasaklarýndan kaçýrmak, hükümlerine uymak, Peygamberin sünnetini yaþatmak ve ahlâkýný kabul etmek suretiyle Allah ve Peygamberinin davetine icabet etmeleri gerektiði, Allah’ýn, kulunun kalbi ile kendi arasýndaki bütün sýrlarýna vâkýf olduðu, ahirette Allah’ýn huzuruna toplanacaklarý, bu gerçeðin iyi bilinmesi ve ona göre hareket edilmesi gerektiði vurgulanmaktadýr.

Ayet beþ hüküm içermektedir:

1.                 Allah ve Peygamberin davetine icabet etmek dini ve zorunlu bir görevdir. Bu hükmü “Allah ve Resulü’nün çaðrýsýna icâbet edin” emrinden çýkartýyoruz. Mealde “icabet edin” diye çevirdiðimiz“istecîbû” kelimesi; soruya cevap vermek, isteði karþýlamak, ihtiyacý ve sýkýntýyý gidermek, duayý kabul etmek ve davete icabet etmek anlamlarýna gelen “el-isticâbe” kelimesinden emirdir. Ayette, “Allah ve peygamberin davetine isteyerek ve severek icabet edin” anlamýna gelir.

“Allah’a ve Peygamberine icâbet”; Allah ve Peygamberin emir ve yasaklarýna, helal ve haramlarýna, öðüt ve tavsiyelerine uymak demektir. Ayetteki “istecîbû” emri, dini görevlerin tamamýný içerir ve bu emir zorunluluk ifade eder. Sahabeden Sa’îd bin Mu’allâ’nýn þu rivayeti bu hususu açýkça ifade etmektedir. Anýlan sahâbî þöyle bir olay anlatýyor: “Ben mescidde namaz kýlýyordum. Hz. Peygamber beni çaðýrdý, çaðrýsýna hemen icabet edemedim. Sonra yanýna gittim ve ona, “ey Allah’ýn Elçisi” namaz kýlýyordum, (bu sebeple hemen yanýnýza gelemedim) dedim.” Bana, “Allah; ‘sizi çaðýrdýðý zaman, Allah’ýn ve Peygamberinin çaðrýsýna icâbet edin’ buyurmuyor mu?” dedi.” (Buhârî, Tefsîr,1)

Hz. Peygamber zamanýnda onun çaðrýsýna uymak, yanýnda yer almak, emirlerini yerine getirmek nasýl çaðrýya uymaksa, ölümünden sonra yaþayan müminlerin de Kur’an ve sünnetin buyruklarýna uymasý, buna uygun bir hayat sürmesi onlarýn çaðrýsýna uymaktýr. Bu çaðrýya uymak, yalnýzca müminlerin deðil, bütün insanlarýn faydasýnadýr. Çünkü Allah ve Resulü’nün insanlara öðrettikleri ve hayata geçirilmesini istedikleri bilgi, inanç ve uygulamalar, insanlara hayat verecek mahiyette ve niteliktedir.

2. Allah ve peygamberin davet ettiði þeyler, insanlarýn yararýna olan hususlardýr. Bu hükmü, “Size hayat verecek þeye” cümlesinden çýkartýyoruz. Hayat verecek þeylerin ne olduðu konusunda tefsir kitaplarýnda (mesela; bk Taberî, IV, 9/21-17; Kurtubî, VII,389; Beydâvî, III, 27-28; Hâzin, III, 27-28) farklý görüþler beyan edilmiþtir. Bunlarý þöyle sýralayabiliriz:

a) Ýnsana hayat verecek þey; dini ilimlerdir. Çünkü insaný iman, ibadet ve Kur’an ahlâkýna yükseltecek ve hakka ulaþtýracak olan þey ilimdir, onun için Kur’an’ýn ilk emri “oku” olmuþ, onun için Kur’an’da “bilenler ile bilmeyenlerin eþit olmayacaðý” (Zümer, 9), “Allah'tan hakkýyla korkanlarýn bilginler olduðu” (Fâtýr, 28) vurgusu yapýlmýþtýr. Kalbin gerçek anlamda hayatý, cehaletin giderilmesi ile mümkündür. Cehaletin giderilmesi ise, ancak bilgi ile mümkün olur. Allah’ý, peygamberini, kitabýný ve dini tanýmayan, bilmeyen ve öðrenmeyen kimse dinî kurallarý uygulamaya koyamaz.

b) Ýnsana hayat verecek þey; insaný Allah’ýn rýzasýna ve cennete kavuþturacak olan iman ve sâlih amellerdir. Din insanýn dünya ve ahirette mutlu ve huzurlu olmasýný ister. Bu da ancak iman edip sâlih amelleri iþlemekle mümkün olur. (Bakara, 25)

c) Ýnsana hayat verecek þey; Kur’an’dýr. Kur’an,dünya ve ahiret mutluluðunu gösteren en mükemmel rehberdir. (Bakara, 185; Ýsrâ, 9)

d) Ýnsana hayat verecek þey; cihattýr. Müslümanlarýn dinî görevlerini yapabilmeleri ancak cihat ile mümkün olur. (Bakara, 218; Al-i Ýmrân, 142; Nisa, 95-96; Enfâl, 72, 74, 75; Tevbe, 20) Cihadý; iman edip sâlih ameller iþlemek, hak dinde sebat etmek, nefsi kötülüklerden ve haramlardan alýkoymak, Ýslâm’ý öðrenmek ve öðretmek, Ýslâm’ýn bilinmesi, tanýnmasý, yücelmesi ve hükümlerine uyulmasý için çalýþmak, Müslümanlarý her türlü tehlike ve saldýrýlara karþý savunmak, fitne ve fesadý önlemek, yeryüzünde güven ve huzuru saðlamak ve benzeri gerek Ýslâm toplumunun gerekse tüm insanlýðýn yararýna olan kiþisel ve kurumsal baðlamda sözlü, yazýlý, görsel, bilimsel ve ekonomik olarak yapýlan her türlü çabayý göstermek þeklinde anlamamýz gerekir.

e) Ýnsana hayat verecek þey; kalbin Allah’a iman, ibadet, itaat ve ilim ile yaþatýlmasý, mecazi anlamda küfrün, isyanýn ve cehaletin öldürülmesi, böylece nefsin tezkiye edilmesidir. (A'lâ, 14-15; þems,9)

f) Ýnsana hayat verecek þey; þahadettir. Çünkü Þehitler Allah katýnda ölmez, daima diridirler. (Bakara, 154)

g) Ýnsana hayat verecek þey, itaattir. Çünkü Allah’a ve Peygambere iman, onlara itaat etmeyi gerektirir. (Nûr, 47; Enfâl, 1) Ýnsan ancak Allah ve peygambere itaat ile Allah’ýn merhametini kazanýp ebedî mutluluðunu elde edebilir. (Al-i Ýmrân, 132)

Her ne kadar tefsir kitaplarýnda bu þekilde görüþler beyan edilmiþ ise de “hayat verecek þeyler” ifadesi; Allah’a iman baþta olmak üzere dini görevlerin tamamýný içerir. Ýbadetler, salih ameller, ahlâkî davranýþlar, Kur’an’ýn öngördüðü fert, aile ve toplum hayatý, temel hak ve hürriyetler, sevgi ve saygý, kardeþlik ve dostluk, yardýmlaþma, paylaþma ve benzeri tüm erdemler; fitne ve fesat, bölücülük ve bozgunculuk, arsýzlýk ve edepsizlik, hýrsýzlýk ve yolsuzluk, kumar ve fuhuþ, yalan ve aldatma, cehalet ve tembellik ve benzeri kötülük ve günahlardan arýnma insanlara hayat veren, onlarý güven ve huzur içinde yaþatan ilkeler, Allah ve peygamberin çaðýrdýðý dini görevlerdir. Bunlar, insanlýðýn kurtuluþ reçetesi, ebedî mutluluðun anahtarýdýr.

Ýnsanlarý yaratan ve yaþatan, güldüren ve aðlatan Allah’týr (Necm, 43-45) “Hayat vermeyi, ihya etmeyi”, en geniþ mânasýyla almak gerekir. “Hayat verme” mecazi anlamda yaþatmayý ifade ettiði gibi dinin emirleri saðlýklý yaþamanýn kurallarýný içerdiði ve insan fýtratýna uygun olduðu için biyolojik mânada hayat vermeyi de ifade eder. Ýnsanýn ruh ve beden saðlýðýný tehdit eden stres, yalnýzlýk, ümitsizlik ve çeþitli korkularýn önemli sebeplerinden birisi iman ve maneviyâtýn huzur ve rahatlýk veren geniþ ufkundan mahrum olmasýdýr. Emeklerin boþa gitmeyeceði, her karþýlaþýlan zorlukta bir hikmetin bulunabileceði, Allah’ýn kullarýna yakýn olduðu, onlara her zaman yardým ettiði, bu dünyada sýkýntý çekse bile Allah’a kullukta bulunabilirse ahirette mükafatla karþýlaþacaðý, orada adaletin tecelli edeceði inancý insaný, psikolojik olarak canlý tutar ve ihya eder. Dünyayý bir imtihan yeri olarak gören, burada insanýn bir kýsým görevlerinin bulunduðuna inanan, bu görevlerin yerine getirilmesi halinde kiþinin iki cihanda mutlu olacaðýna iman eden ve buna göre hareket eden insan huzurlu olur, Kur’an ve sünnet kendisine rehber olur. Allah ve Peygamber, zulmün ve baskýnýn yer almadýðý, hukuk ve adaletin hâkim olduðu bir dünya düzeni ister, bu anlamda Allah ve Resulü’nün çaðrýsý, bütün dünya insanlarý için barýþ ve huzur içinde yaþama çaðrýsýdýr.

3. Peygamberin daveti, Allah’ýn davetidir. Bu hükmü, ayetteki “de’â” fiililin ikil deðil de tekil olarak kullanýlmasýndan anlýyoruz. Çaðýrma emri Allah ve peygambere birlikte deðil sadece Peygambere isnat edilmiþtir. “Allah ve peygamber sizi yaþatacak þeye çaðýrdýðý zaman” þeklinde deðil,“Peygamber sizi yaþatacak þeye çaðýrdýðý zaman” denilmiþtir. Çünkü davet birdir, peygamberin çaðrýsý, Allah’ýn çaðrýsý demektir. Ýtaatte de öyledir. Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiþ olur.“Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiþ olur” (Nisâ, 80) anlamýndaki ayet ile “Kim bana itaat ederse Allah’a itaat etmiþ olur, bana isyan edende Allah’a isyan etmiþ olur” (Buhârî, Ahkâm, 1) anlamýndaki hadis bunun açýk delilidir. Peygamberler, Allah’ýn izni ile itaat edilmesi için gönderilmiþlerdir (Nisâ, 64)

4. Allah kiþi ile kalbi arasýn girer. Allah nasýl kiþi ile kalbi arasýna girer? Bu cümle hangi gerçeði dile getirmektedir? Tefsir kitaplarýna baktýðýmýzda farklý yorumlarýn yapýldýðýný görüyoruz. (mesela; bkTaberî, IV, 9/213-17; Kurtubî, VII, 389; Hâzin, III, 27-28) Herþeyde önce bu ifadenin mecazi olduðunu söylememiz gerekir. Bu ifade ile kastedilen anlamlarý þöyle sýralayabiliriz:

a) Kâfir ile iman ve Allah’a itaat, mümin ile küfür ve Allah’a isyan arasýna girer. Ýman edip itaat etme veya inkâr edip isyan etme her ne kadar insan iradesi ile ilgili ise de Allah’ýn iradesinin insandaki hidayetin varlýðý veya yokluðunda etkili oluþunda þüphe yoktur. Allah dilediðini hidayete erdirir, dilediðini dalalette býrakýr (Bakara, 26; Ra'd, 27; Ýbrahim, 27; Fâtýr, 8) Onun için Al-i Ýmrân suresinin 8.ayetinde akýl sahiplerinin, “Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eðriltme…” diye dua ettikleri bildirilmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.) de“Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ým! Kalbimi dinin ve itaatin üzerine sabit kýl” diye dua etmiþtir (Ahmed, el-Müsned, VI, 251) Ayet; iman etmenin ve imaný korumanýn ancak Allah’ýn lütfu ve yardýmý ile mümkün olduðuna iþaret eder. Hiçbir insanýn giremeyeceði, bilemeyeceði ve müdahale edemeyeceði kalplere Allah müdahale edebilir; inanç, bilgi ve duygularýn deðiþmesini saðlayabilir. Bu sebeple insanlar, inanç, duygu ve düþüncelerini güzelleþtirmesi için Rab’lerine sýðýnmalýdýr.

b) Allah kullarýna, kendilerinde daha yakýndýr. Ýnsan nerede olursa olsun, Allah onunla beraberdir (Hadîd, 4) Onlarýn her yaptýðýný bilir ve haberdar olur. Ýnsan bir þeyi açýða vursa da gizlese de fark etmez, Allah her þeyi çok iyi bilir. (Ahzâb, 54) “Andolsun, insaný biz yarattýk ve nefsinin ona verdiði vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona þah damarýndan daha yakýnýz” (Kâf, 16) anlamýndaki ayette olduðu gibi tahlil ettiðimiz ayetin bu cümlesi de Allah’ýn kullarýna olan manevî yakýnlýðýný temsilî olarak ifade eder. Ayet, Allah’ýn kalplerin sýrlarýný bildiði, bu itibarla gafil olunmamasý; kalbin ihlâslý, iyi niyetli ve temiz olmasý gerektiði konusunda bir uyarýdýr. Allah kalplerin iman, inkâr, ihlas ve riya halini bilir. Kalplerde bulunan hiçbir bilgiyi, kararý, eðilimi ve duyguyu Allah’tan gizlemek mümkün deðildir.

c) Allah, kullarýnýn kalplerine malik ve hakimdir. Allah, kiþi ile kalbi arasýna girer, onu istediði gibi yönlendirir. Dilerse aklýný, fikrini ve idrâkini yok eder, bu takdirde hiçbir þeyi bilemez ve anlayamaz hale gelir. Allah, dilediðini yapar. Yüce Allah, insana kalbinden daha yakýndýr, kalbinde olaný kendisinden daha iyi bilir, onun kalbine ondan daha fazla maliktir, her istediðini ona yaptýrýr. Ýsterse Allah, insaný bir anda gönlündeki amellerden mahrum ediverir, azim ve iradesini bozuverir, niyetini tersyüz ediverir, kanaatlerini ve zevklerini deðiþtiriverir. Ýnsan ile kalbi arasýný öyle ayýrýr, öyle açar ki kendi kendine hasým oluverir, aklýný, muhakemesini ve þuurunu alýverir, böylece anlamaz ve kendini duymaz ediverir, nihayet canýný alýr da öldürüverir.(Yazýr, IV, 2387) Onun için insanýn, Rabb'inden müstaðnîmiþ gibi davranmamasý gerekir.

d) Canlarý alan ancak Allah’týr. Allah’ýn kiþi ile kalbi arasýna girmesi, vakti gelince ölüm meleði vasýtasýyla kullarýnýn canlarýný almasýnýn temsili ifadesidir. Allah, insaný ölüme davet ettiði zaman icabet etmemeye hiç kimsenin gücü yetmez (Cuma, 8;Münâfikûn, 11) Dolayýsýyla ayet; ölümün her zaman gelebileceðine, ölüm gelmeden önce ölüm ötesi için hazýrlýk yapýlmasý ve ölüme hazýrlýklý olunmasý gerektiðine de iþaret eder. Onun için Kur’an’da birçok ayette bu hususa dikkat çekilmiþ, Allah ve Peygamberin çaðrýsýna icabet edilmesi emredilmiþtir: “Allah’tan, geri çevrilmesi imkansýz olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çaðrýsýna isteyerek icâbet edin. O gün sizin için ne sýðýnacak bir yer vardýr ne de (günahlarýnýzý), inkâr edebilirsiniz!” (Þûrâ, 47) Bu yüzden insan, Allah ve Peygamberin davetine fýrsat elde iken isteyerek ve severek icabet etmeli, her iþinde, dürüst, doðru, samimi ve ihlaslý olmalýdýr. Onun için yüce Allah; “…O halde, doðru yolu bulmalarý için benim davetime uysunlar ve bana iman etsinler” (Bakara, 186) buyurmaktadýr. Doðru yolda olabilmek için ilâhî davete isteyerek ve severek uymak gerekir. Allah ve peygamberin bu davetine; “Ancak (bütün kalpleriyle) kulak verenler, icabet eder...” (En'âm, 36; bk. Âl-i Ýmrân, 172)Yüce Allah, hak davete icabet edenlere, af, maðfiret ve mükafat vaat etmektedir: “Ey kavmimiz! Allah’ýn dâvetçisine uyun, ona iman edin ki, günahlarýnýzý baðýþlasýn ve sizi elem dolu bir azaptan kurtarsýn.” (Zuhrûf, 31); “(Ebedî mükâfat); Rablerinin çaðrýsýna icâbet edenler ve namazý dosdoðru kýlanlar; iþleri, aralarýnda þûrâ (danýþma) ile olanlar, kendilerine verdiðimiz rýzýktan Allah yolunda harcayanlarýndýr” (Þûrâ, 38); “Rablerinin emrine icabet edenler / uyanlar için mükafatýn en güzeli vardýr. O’na icâbet etmeyenler ise, yeryüzünde olan her þey ve onun yanýnda bir katý daha kendilerinin olsa, kurtulmak için hepsini kurtuluþ fidyesi olarak verirlerdi. Ýþte hesabýn kötüsü bunlar içindir. Varacaklarý yer de cehennemdir. O ne kötü yataktýr!”(Ra’d, 18)

Allah ve peygamberin davetine icabet etmeyenler, kendilerine zarar verirler, Allah’a ve peygambere bir zarar veremezler: “Kim Allah’ýn davetçisine icabet etmezse / uymazsa, yeryüzünde Allah’ý âciz býrakacak deðildir. Kendisi için Allah’tan baþka dostlar da bulunmaz. Ýþte onlar apaçýk bir sapýklýk içindedirler” (Ahkâf, 32) anlamýndaki ayet, bu gerçeði ifade etmektedir. Bu kimseler, ahirette piþman olacaklar, dünyaya dönüp Allah ve peygamberin davetine icabet etmek isteyeceklerdir: “(Ey Peygamberim!) Ýnsanlarý, kendilerine azabýn geleceði gün ile uyar ki, o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakýn bir süreye kadar bizi ertele de senin çaðrýna uyalým / iman edip ibadet edelim ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara þöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceðine yemin etmemiþ miydiniz?” (Ýbrahim, 44) anlamýndaki ayet bu gerçeði ifade etmektedir.

5. Ýnsanlar kýyamet kopunca dirilecekler ve ilâhî huzurda toplanacaklardýr. Ýslâm’ýn iman esaslarýndan biri de ölüm sonrasý hayatýn varlýðýna ve insanýn dünyada bütün yaptýklarýndan sorgulanacaðýna, iman veya inkâr haline göre cennet veya cehenneme gidileceðine imandýr. Bu gerçeðe iman etmeyen veya þüphesi olan mümin olamaz. Tahlil etmeye çalýþtýðýmýz ayetin “Unutmayýn ki O’nun huzuruna götürüleceksiniz cümlesi, bu gerçeðe iþaret etmektedir. Ahirette Allah herkese amelinin karþýlýðýný verecektir, amel iyi ise karþýlýðý iyi, amel kötü ise karþýlýðý da kötü olacaktýr. Hiç kimsenin ameli zayi olmayacaktýr. Ýman edip salih amel iþleyenler cennete, inkâr edip isyan edenler cehenneme gideceklerdir (Bakara, 25, 39)

Sonuç

Enfâl suresinin 24. ayetinde hayat verecek þeylere çaðýrdýðýnda müminlerin Allah ve Resulü’ne icabet etmeleri gerektiði, Allah’ýn kiþi ile kalbinin arasýna girdiði ve ahirette O’nun huzurunda toplanacaklarý gerçeði bildirilmektedir. Müminler; Allah ve peygamberin davetine isteyerek ve severek icabet etmeli, inancýnda, ibadetlerinde, iþlerinde, söz ve davranýþlarýnda ihlâslý olmalý, inkâr, isyan ve gösteriþe sebep olabilecek þeylerden sakýnmalýdýr. Bilmeli ki insaný dünyada ve ahirette mutlu ve huzurlu yapacak, stres ve sýkýntýlardan, gam ve kederden kurtaracak olan þey; inançtýr, dinin kurallarýna uymak, Allah ve peygamberine itaat etmektir. Ýnsan daima ilâhî irade, murakabe ve imtihan halindedir. Bu imtihan bazen nimet bazen musibetle olur. Nimet halinde de musibet hâlinde de sabýrlý olabilen huzurlu yaþar. Allah’ýn rýzasýný ve sevgisi kazanmanýn yolu, peygamberin çaðrýsýna uymak, onun sünnetine sarýlmaktýr. Ýslâm’a deðil nefse ve þeytana uymak, sonuçta insaný huzursuz eder. Onun için mümin þeytana ve nefsine deðil peygamberin çaðrýsýna uymalýdýr. Peygamberin çaðrýsýna ancak iman edip salih ameller iþlemek, inkâr, isyan ve günahlardan sakýnmak, kýsaca Kur’an’a ve sünnette yer alan hükümleri uygulamak ve yaþamakla mümkün olur.

 

Bu yazý 3330 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

28 Sevvâl 1445 |  07.05.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ve kim Allah'ý, O'nun Resülünü ve imân edenleri veli (dost) edinirse muhakkak ki Allah'ýn hizbi (tarafýnda) olanlar gâlip gelecek ancak olanlardýr.

( Mâide sûresi - 56)

Bir Hadis

Berâ (radýyallahuanh) anlatýyor:

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) þöyle buyurdu:

"Kur'ân-ý Kerim'i sesinizle güzelleþtirin."


Ebu Davud, Salât 355; Nesâî,Salât 83; ÝbnuMâce, Ýkâmet 176

Bir Dua

“Allah’ým! Bana verdiðin rýzýk konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rýzkýmý bereketli kýl. Zayi olan her nimetin daha hayýrlýsýný bana ihsan eyle.”


(Hâkim, Deavât, No: 1878)

Hikmetli Söz

Kusurlarýný kendin gör, tâ ki onlarý tamir ve ikmal edebilesin.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com