Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2750
Toplam 15251982
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Haccýn Evrensel Boyutu

Allah’ýn (dininin) þeairinden (niþanelerinden) olan (bk. Bakara, 2/158.) hac tüm boyutlarýyla yeniden bir akitleþmektir.
09/10/2015

Kutsal mekân, kutsal zaman ve bu mekânlarýn ibadet maksadýyla ziyaret edilmesi anlayýþý tarih boyunca kabile dinlerinden millî ve evrensel dinlere kadar pek çok inançta hep olagelmiþtir. Yakýn Doðu’da milattan önce ikinci bin yýldan itibaren hac mekânlarý özellikle þehir kültürünün yaþadýðý yerlerde teþekkül etmiþtir. Eski Mýsýr’da büyük tapýnaklarýn duvarlarýndaki birçok resim ve yazý ve ayrýca bu tapýnaklarýn çatýlarýnda bulunan “hacýlara ait ayak izleri” gibi bulgulardan hareketle eski Mýsýrlýlarýn hac uygulamalarýnýn mevcut olduðu kanaati ortaya çýkmaktadýr. (Ömer Faruk Harman, “Hac”, DÝA, XIV, 383.) Eski Yunan’da Delos, Delphes, Eleusis, Efes, Epidaure, Olimpus gibi yerler bu tür tapýnaklarýn bulunduðu en büyük panhellenik merkezlerdir. (A. Motte, “Pelerinages Grecs”, Dictionnaire des Religions, II, 1556.) Hindular, mesleðine ya da iþ durumuna göre senede bir sefer iþ sýkýntýlarýndan, aile kaygýlarýndan ve kast kurallarýndan uzak bir hayatý teneffüs etmek için ilahiler eþliðinde kalabalýklar hâlinde birkaç günlüðüne hac merkezi olarak kabul edilen yerlere doðru hac yolculuðuna çýkarlar. (Guy Deleury, “Pelerinages Hindous”, Dictionnaire des Religions, II, 1558.) Budist hac geleneðinin en karakteristik özelliði, Buda’nýn hatýralarýnýn saklandýðý stupalarýn (içinde kutsal emanetlerin saklandýðý anýtlar) veya diðer kutsal yerlerin etrafýnda saygýyla dönmektir. Eski Ahit’in bazý metinlerinden, Yahudi erkeklerinin yýlda üç defa Kudüs’te Yahve’nin huzurunda bulunmak zorunda olduðu anlaþýlmaktadýr. (bk. Çýkýþ, 23:14, 17; 34:23.) Hristiyanlýkta ise pek çok hac mekâný yýlýn her gününde ziyaret edilerek hac görevi yerine getirilir.

Kýsaca söylemek gerekirse Ýslam öncesine ait neredeyse tüm inançlarda þu ya da bu þekilde haccýn mevcudiyeti evrensel bir ibadet oluþunun bariz bir kanýtýdýr. Ancak Ýslam’daki gibi zamaný ve mekâný vahiyle belirlenmiþ, belli ölçüde zengin olanlar için farz kýlýnmýþ, edasýnýn ve kabulünün þartlarý ortaya konulmuþ düzenli bir hac uygulamasýna diðer dinlerde rastlanýlmamaktadýr. Hac mekânlarý olarak kabul edilen yerler senenin her günü ziyaret edilerek hac yapýlabilmektedir.

Kur’an’da her ümmete bir peygamberin gönderildiðinden bahsedilmektedir. (Yunus, 10/47.) Dolayýsýyla kendilerine gönderildikleri toplumlara teblið ettikleri inanç ve ibadet esaslarýndan bir kýsmýnýn bazý deðiþikliklerle devam ettiði bir vakýadýr. Bu konuda elimizdeki en önemli iki kriter Kur’an ve sünnettir. Bu esaslarýn hangilerinin ne kadar deðiþikliðe uðradýðýný, Kur’an ve sünnete ne kadar uygun olup olmadýðýna bakarak anlamaya çalýþýrýz. Tahrife uðrayarak da olsa haccýn neredeyse bütün inançlarda mevcut olmasý; önceki peygamberlerden miras olarak gelen, Kur’an ve sünnet ile tashih edilerek Ýslam’a intikal eden evrensel bir ibadet olduðunu göstermektedir.

O zaman Kur’an ve sünnet baðlamýnda haccýn evrensel özelliklerini tahlil etmeye çalýþalým. Bu baðlamda mekân olarak evrensel özelliði olan Kâbe’yi ilk önce ele almamýz gerekecektir. Kur’an-ý Kerim bu hususa þöyle iþaret etmektedir: “Þüphesiz insanlar için kurulan ilk ibadet evi elbette Mekke’de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynaðý olarak kurulan beyt (Kâbe)’dir. Onda apaçýk deliller, Makam-ý Ýbrahim, vardýr. Oraya kim girerse güven içinde olur. Yolculuðuna gücü yetenlerin haccetmesi Allah’ýn insanlar üzerinde bir hakkýdýr. Kim inkâr ederse (bu hakký tanýmazsa), þüphesiz Allah bütün âlemlerden müstaðnidir. (Kimseye muhtaç deðildir, herkes ona muhtaçtýr.)” (Âl-i Ýmran, 3/96-97.)

Ayet-i kerimede haccýn evrenselliðini teyit eden en önemli husus hac mekâný Kâbe’nin, göklerde meleklerin tavaf ettiði “el-Beytü’l Ma’mur”un (Tûr, 52/4.) izdüþümü olarak müminlerin ilk ibadet evi olmasý ve pek çok peygamber ile iliþkisinin bulunmasýdýr. Ýsrailoðullarý ve Ýsmailoðullarýnýn en ulu atalarý olan Hz. Ýbrahim ve oðlu Hz. Ýsmail tarafýndan yapýlmýþ olmasý ve “Makam-ý Ýbrahim” diye anýlan bir bölümün Kâbe’nin kapýsýnýn önünde bulunmasý da bunu desteklemektedir. Yani tarihsel olarak da hac mekâný belli bir ýrka ait deðil, asýrlar boyunca pek çok ýrkýn kutsal olarak ibadet yeri olmuþtur. Her korkan için Kâbe’nin bir sýðýnak olmasý dolayýsýyla buraya giren herkesin güven içinde bulunmasý, Hz. Ýbrahim ve Hz. Ýsmail’in inþa ettikleri günden beri bunun böyle olduðu, hatta Arap cahiliyesinde de ayný özelliðini korumuþ olmasý hac ibadetinin kalbi olmasýnýn en önemli hikmetlerinden sayýlmaktadýr.

Hz. Ýbrahim’in dininden ve bu dinin temsil ettiði saf tevhitten uzaklaþýlan dönemlerde bile bu yüce evin dokunulmazlýðýna saygý gösterilmiþtir. “Çevrelerinde insanlarýn zorla yakalanýp kapýlmasýna raðmen orayý emin bir yer yaptýðýmýzý görmediler mi?” (Ankebut, 29/67.) ayeti bu hususu açýkça ortaya koymaktadýr. Çevresinde avlanmanýn, hayvanlarý yuvasýndan kovmanýn ve aðaçlarý kesmenin haram olmasý da Kâbe’nin üstünlüklerindendir. Bu kadar özelliði kendisinde toplayan ve “Beytullah” (Allah’ýn evi) isimlendirmesiyle özel bir taltife layýk görülen bu en mukaddes mekân, “Yolculuðuna gücü yeten herkesin Kâbe’yi haccetmesi insanlar üzerinde Allah’ýn bir hakkýdýr.” (Âl-i Ýmran 3/97.) ifadesiyle Allah tarafýndan farz kýlýnan bir ibadetin merkezi olarak takdir edilmiþtir.

Haccýn, Müslümanlarýn yýllýk genel kongresi olarak deðerlendirilmesi onun evrensel boyutunu ortaya koyan en önemli taraflarýndan birisidir. “Hani biz Kâbe’yi insanlara toplantý ve güven yeri kýlmýþtýk…” (Bakara, 2/125.) ayeti ile dünyanýn her tarafýndan Müslümanlar; davalarýnýn doðduðu, babalarý Ýbrahim’in eliyle Hanif dininin baþladýðý ve yüce Allah’ýn, yeryüzünde kendisine ibadet edilen ilk ev kýldýðý Kâbe’nin yanýnda yýllýk genel kongrelerini gerçekleþtirmeye davet edilmektedir. Ýnsanlarý bu yüce mananýn etrafýnda toplayan ve onlarý Rablerine baðlayan haccýn böylesine bir amacý ve hatýrasý vardýr. (bk. Seyyid Kutub, Fîzilâli’l-Kur’an, Bakara 125’in tefsiri.)

Bu sebeple milyonlarca Müslüman her yýl “Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ þerîke leke lebbeyk. Ýnne’l-hamde venni’mete leke ve’l-mülk. Lâ þerîke lek.” (Buyur Allah’ým buyur, iþte buradayým, kapýna geldim. Senin eþin, benzerin yoktur. Her türlü hamt ve nimet sana aittir. Mülk senindir. Senin eþin, benzerin yoktur.) diyerek bu evrensel ibadet için Kâbe’de, Safa ve Merve’de, Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da bir araya gelir. Etnik kökeni, dili, rengi, maddi durumu, eðitim seviyesi vs. pek çok özelliði farklý olmasýna raðmen dünyanýn merkezi Kâbe’nin etrafýnda omuz omuza tavaf etmeleri, kâinattaki her þeyin âlemlerin Rabbinin takdir etmiþ olduðu ecel doðrultusunda O’na doðru sürekli bir hareket hâlinde olduðunun sembolik bir ifadesidir. Allah’ýn þiairinden olan Safa ve Merve (bk. Bakara, 2/158.) arasý yapýlan sa’y Hz. Hacer’in, yavrusu Ýsmail’e su bulmak için çýrpýndýðý gibi Müslümanlarýn da aç-susuz, fakir-fukara, mazlum ve maðdur insanlarý içinde bulunduklarý durumdan kurtarmak için çýrpýnmalarý gerekliliðini sembolize eder. Her ýrktan, her renkten, her dilden, her seviyeden insanýn bembeyaz ihramlar içerisinde Arafat’ta vakfeye durmasý bir mahþer provasýdýr ve evrensellik adýna insanoðlunun ulaþabileceði zirve noktadýr. Allah Rasulü’nün Arafat’ta okuduðu veda Hutbesi’ndeki “Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanýz da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarýsýnýz. Âdem ise topraktandýr. Arap’ýn Arap olmayana Arap olmayanýn da Arap üzerine üstünlüðü olmadýðý gibi kýrmýzý tenlinin siyah tenli üzerine siyah tenlinin de kýrmýzý tenli üzerine bir üstünlüðü yoktur. Üstünlük ancak takvadadýr. Allah yanýnda en kýymetli olanýnýz, en muttaki olanýnýzdýr.” sözlerindeki evrensel boyut gerçekten de sýnýrlarý zorlamaktadýr.

Pek çok inançta kötülüðün temsilcisi olarak telakki edilen; Yahudilik, Hristiyanlýk ve Ýslam’da ise “þeytan” olarak isimlendirilen varlýðýn Allah’ýn lanetine uðradýðýnda söylediði “…yemin ederim ki ben de onlarý saptýrmak için senin dosdoðru yolun üzerinde oturacaðým, sonra onlara pusu kurup önlerinden, arkalarýndan, saðlarýndan ve sollarýndan sokulacaðým ve sen onlarýn çoðunu þükreden (kimse)ler bulmayacaksýn” (Araf, 7/16-17.) sözüne karþý geliþlerini göstermek ve canlý tutmak için Müslümanlarýn týpký Hz. Ýbrahim, Hz. Hacer ve Hz. Ýsmail gibi onu taþlayarak göstermeleri ibadetlerdeki sembolizmin yine zirve noktalarýndan birisidir. Müslümanlar þeytanýn orada olmadýðýný, “eðer Rahman’ýn zikrinden uzak yaþarlarsa her an þeytanýn kendi yaný baþlarýnda” (bk. Zuhruf, 43/36.) olacaðýný bilmektedirler. Tavaf, sa’y, Arafat vakfesi vs. nasýl sembolik özellikler taþýyorsa þeytan taþlamanýn da benzer sembolik bir anlamý vardýr. Böylece Müslümanlar, þeytaný her zaman ve her yerde yanlarýndan uzaklaþtýrmayý zihinlerine mýhlarcasýna unutmamak için böyle bir uygulama gerçekleþtirmektedirler.

Allah’ýn (dininin) þeairinden (niþanelerinden) olan (bk. Bakara, 2/158.) hac tüm boyutlarýyla yeniden bir akitleþmektir. Dünyevileþme hastalýðýnýn çepeçevre kuþattýðý günümüz Müslümanýnýn yaratýlýþ gayesini yeniden hatýrlamasý, yüzlerce farklý ýrktan, renkten, seviyeden Müslümanýn yüz yüze görüþerek birbirlerinin dertlerini, hüzünlerini, problemlerini, baþarýlarýný, mutluluklarýný vs. paylaþmalarý, mazlumlarýn, maðdurlarýn, açlarýn, susuzlarýn, fakir fukaranýn, garip gurebanýn, savaþ ve terör maðdurlarýnýn dertlerine çözüm aramanýn en uygun yeri ve zamanýdýr hac.

Þimdi günümüzde yapýlan hac ile ilgili bir özeleþtiri yapalým. Öncelikle þu hususu ifade etmemiz gerekir ki, yukarýda temas ettiðimiz teorik planda “Müslümanlarýn yýllýk genel kongresi” olarak deðerlendirdiðimiz haccý pratiðe pek yansýtabildiðimiz söylenemez. Müslümanlarýn yaþadýðý topraklar kanla, ölümle, açlýkla, susuzlukla, terör örgütleriyle yangýn yerine dönmüþken bu yangýný söndürmek için yapýlmasý gerekenlerle ilgili bir program, proje yýllýk genel kongrede Müslümanlarýn gündeminde maalesef yer almamaktadýr. Dünyada her üç buçuk saniyede bir insan -ki bunlarýn tamamýna yakýný Müslüman- açlýktan ölüyor. Bu insanlarý açlýktan kurtarmak için neler yapýlmalý diye dert edinip çözüm üretme noktasýnda imkân ve iktidar sahiplerinin herhangi bir projesi bulunmamaktadýr. Tam aksine aþiret reislerinin birisinin bile serveti milyonlarca Müslümaný açlýktan kurtarabilecek durumda iken özel uçaklarýyla aþiret boyu tatil mekânlarýnda yaptýklarý israflar hiç gündeme getirilmiyor. Geliþmiþliðin en önemli üç ayaðý saðlýk, eðitim ve ekonomi alanlarýnda Ýslam ülkelerinin durumunu iyileþtirme ile ilgili herhangi bir projeden bahsedilmiyor. Paylaþým medeniyetini kuran Ýslam’ýn zekât, sadaka, infak, isar, karz-ý hasen, yardýmlaþma vs. geliþtirdiði sosyal denge kanallarý yeterince çalýþtýrýlmýyor. AB’nin zorda olan üye ülkelere yaptýðý yardýma benzer yardým kararlarý zengin Müslüman ülkeler tarafýndan fakir Müslüman ülkeler için alýnmýyor. Batýlýlar 40 parçayý bir araya getirip AB’yi kurarak büyük bir güç odaðý hâline getirmeye çalýþýrken, 40 parçaya bölünmüþ Ýslam milletinin bu parçalarýndan her birini de bölmeyi hedefleyen projelere karþý Müslümanlarýn yýllýk kongresi diye iftihar ettiðimiz hac günlerinde kimsenin kýlý kýpýrdamýyor. Ýç savaþlar ve terör olaylarý yüzünden evini, yurdunu terk edip baþka ülkelere sýðýnan muhacirlerin problemleri masaya yatýrýlýp, hem Müslümanlarýn birbirlerini öldürmemeleri hem de muhacirlerin durumlarý gibi konular müzakere edilmiyor ve böylece hac günleri gereði gibi deðerlendirilmiyor. Kimse dönüp de Türkiye’ye “Ýki milyonu aþkýn Suriyeliyi ülkende nasýl barýndýrabiliyorsun, bu konuda bir ihtiyacýn var mý?” diye sormuyor. Birleþmiþ Milletler Teþkilatý’ndan sonra ikinci büyük uluslar arasý teþkilat olduðu iddia edilen Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý’nýn dahi Müslümanlarýn yýllýk genel kongresi hac günlerinde bu sorunlarla ilgili herhangi bir etkinliðine þahit olamýyoruz. Peygamberimizin “Bir kimse bir müminin dünya sýkýntýlarýndan birini giderirse, Allah da kýyamet gününde onun sýkýntýlarýndan birini giderir. Bir kimse darda kalana kolaylýk gösterirse Allah da ona dünya ve ahirette kolaylýk gösterir. Bir kimse bir Müslümanýn ayýbýný örterse, Allah da onun dünya ve ahiretteki ayýplarýný örter. Mümin kul, din kardeþinin yardýmýnda olduðu sürece Allah da o kulun yardýmýndadýr…” (Müslim, Zikir, 38.) sözündeki paylaþým ruhu, evrensel özellikler taþýyan nebevi ilke hac günlerinde gündeme gelmeyecekde ne zaman gelecek!

Prof. Dr. Ali ERBAÞ

 

Bu yazý 3051 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

10 Sevvâl 1445 |  19.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Rablerinden baðýþlanma (salat) ve rahmet bunlarýn üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardýr.

( Bakara Suresi - 157)

Bir Hadis

Allah Rasulü (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Kim oruçlu iken unutarak yerse orucunu tamamlasýn. Çünkü ona Allah yedirmiþ ve içirmiþtir.”


Buhârî, Savm, 26

Bir Dua

“Allah’ým! Ayakta iken beni Ýslam ile koru, otururken beni Ýslam ile koru, uyurken beni Ýslam ile koru, hakkýmda hiçbir düþman ve hasetçinin isteðini yerine getirme.”


(Ýbn Hibban, Ed’ýye, No: 934)

Hikmetli Söz

Alan Sensin, veren Sensin, kýlan Sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var. Hakikat üzre anlayýp bilen Sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var. Aziz


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com